WikiLeaks'ı bırak gizli mektuba bak! / CFR:Türkiye'ye yaradı

WikiLeaks'ı bırak gizli mektuba bak! / CFR:Türkiye'ye yaradı

İletigönderen Başkomutan » Cum Ara 03, 2010 0:27


WikiLeaks'ı bırak gizli mektuba bak!

Banu Avar, WikiLeaks belgeleri ile ilgili ilk tahmininde yanılmadı. Avar, “Türkiye, Batı’nın deli gömleğinden sadece Doğu’daki komşu ülkelerle el ele vererek çıkabilir. Irak işgal altında. Geriye Rusya, İran, Suriye ve Azerbaycan kalıyor.. Türkiye’nin bu ülkelerle arasının bozulması gerekiyor...” demişti.

WikiLeaks, Türkiye-Azerbaycan ve Türkiye-İran ilişkilerini bozacak raporlardan sonra Rusya’nın Kürt gruplarına silah yardımı yaptığına dair Amerikan belgelerini de yayımladı!

Oysa, ABD’nin PKK’ya havadan yardım paketleri attığını, Orgeneral Eşref Bitlis Genelkurmay’a raporla bildirmiş, ardından uçağı havada patlatılmıştı!

Dönemin Sabah gazetesinde, Eşref Bitlis’in verdiği bilgilerle ABD’nin PKK’ya yardım yaptığını yazan gazeteci Muammer Yaşar Bostancı da ölü bulunmuştu.
Daha sonraki dönemlerde PKK kamplarında bulunan Amerikan subaylarının fotoğrafları da Akşam gazetesinde yayımlanmıştı.

* * *

Ben de ilk tahminlerimde yanılmadım. Bir taraftan “İsviçre bankalarında 8 hesabı var” diye belgesiz, dedikoduya dayalı haberlerle, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na “Amerikalı yetkililerle yaptığın görüşmelerin tutanaklarını yayınlarız” şantajı yapıyor, diğer taraftan da bu iddiayı gündemde tutarak şimdilik Tayyip Erdoğan’ın Türk halkı nezdinde puanını yükseltmek istiyorlar.


Belgelerde “Yeni Osmanlıcılık” projesini Ahmet Davutoğlu’na mal ederek, Türk kamuoyunda “Öyleyse bu, milli bir projedir” algısını oluşturuyorlar. Nitekim AKP yetkilileri, bu yaklaşımı kullanmaya başladı bile!

Halbuki, “Yeni Osmanlıcılık” kavramı, Büyük Orta Doğu Projesi’nin Türk kamuoyuna benimsetilmesi için tasarlanmıştır. Büyük Orta Doğu Projesi veya Yeni Osmanlı Projesi, “Büyük İsrail” projesinin kamuflajıdır, örtüsüdür!


“İslam dünyasında reform stratejisi” ni, Yahudi asıllı İngiltere-ABD vatandaşı ünlü tarihçi Bernard Lewis geliştirmiş, bunda Türkiye’nin büyük rol oynayacağı iddiasını ise Amerikan Büyükelçisi Edelman dile getirmiştir.

* * *

Küresel bir Ergenekon operasyonunun işaret fişeği sayılabilecek WikiLeaks yayınları ile ilgili olarak, devlet adamına yakışır tutumu ile Devlet Bahçeli, diğer genel başkanlara fark attı! Peki AKP içinde konu ile ilgili hiç mi doğru değerlendirme yapan yok? Var elbette. AKP içinden gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsrail’in belgelerde hiç bulunmamasına dikkat çekti, Hüseyin Çelik benzer bir yaklaşım sergiledi. En son Beşir Atalay, “Orta Doğu’da özellikle bu konunun içinde fazla geçmeyen veya bu gelişmelerin lehinde göründüğü ülke de İsrail gibi görünüyor bize” dedi.

Bu değerlendirmelere katılıyorum.

Fakat WikiLeaks belgeleri, AKP’nin bir CFR memorandumunu program haline getirerek ve CIA ajanı Graham Fuller ile görüşmelerden sonra kurulduğu gerçeğini değiştirmez.

* * *

Bu sütunun okurları bilir ki 2 Temmuz 2001 tarihinde Erdoğan’a gönderilen CFR kaynaklı gizli mektubu ele geçirdim ve 26 Ağustos 2001 tarihinde Kurultay gazetesinde yayımladım. Belgeyi ele geçirdiğimde doğruluğundan şüpheye düşerek yayımlamayı ertelemiştim. İyi ki ertelemişim! O arada AKP kurulup, parti program ve tüzüğü yayınlandı. Gizli mektuptaki ifadelerin programa alındığını görünce doğruluğundan şüphem kalmadı ve yayınladım. O tarihten bugüne kadar 9 sene geçti. Tayyip Erdoğan, bu konuda tek bir açıklama yapamadı.

    Belgede “Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir” deniliyordu.

İşte “demokratik özerklik” dedikleri de budur. Büyük İsrail’in alt zemini de budur!

Bırakın WikiLeaks uydurmalarını da bu gizli mektubu, nasıl AKP programı haline getirdiğinizi açıklayın Tayyip Bey!


Arslan BULUT
03.12.10 / YENİÇAĞ
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: WikiLeaks'ı bırak gizli mektuba bak! / Arslan BULUT

İletigönderen Başkomutan » Cum Ara 03, 2010 0:58

Arslan BULUT yazdı:Küresel bir Ergenekon operasyonunun işaret fişeği sayılabilecek WikiLeaks yayınları ile ilgili olarak, devlet adamına yakışır tutumu ile Devlet Bahçeli, diğer genel başkanlara fark attı! Peki AKP içinde konu ile ilgili hiç mi doğru değerlendirme yapan yok? Var elbette. AKP içinden gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsrail’in belgelerde hiç bulunmamasına dikkat çekti, Hüseyin Çelik benzer bir yaklaşım sergiledi. En son Beşir Atalay, “Orta Doğu’da özellikle bu konunun içinde fazla geçmeyen veya bu gelişmelerin lehinde göründüğü ülke de İsrail gibi görünüyor bize” dedi.


Sayın Arslan BULUT'a burada katılmadığımı paylaşmak isterim.Belgelerin açıklanması nasıl bir senaryo ise AKP'lilerin İsrail bu olanlardan memnun diyerek İsrail'i işaret etmesi - suçlaması o senaryonun önemli sahnesi.Çünkü hedef...

Arslan BULUT yazdı:İşte “demokratik özerklik” dedikleri de budur. Büyük İsrail’in alt zemini de budur!


Bu nedenle Tayyipler öyle kolay deliğe süpürülmez.

...

Yapılan İsrail için İsrail karşıtı gözükmektir.Füze kalkanına evet dedikten sonra İsrail'in vurduğu Lübnan'dan BOP eşbaşkanının İsrail'e sallaması gerçekten alkışlanacak,ödül verilecek bir nutuk!..

Arslan BULUT yazdı:Ben de ilk tahminlerimde yanılmadım. Bir taraftan “İsviçre bankalarında 8 hesabı var” diye belgesiz, dedikoduya dayalı haberlerle, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na “Amerikalı yetkililerle yaptığın görüşmelerin tutanaklarını yayınlarız” şantajı yapıyor, diğer taraftan da bu iddiayı gündemde tutarak şimdilik Tayyip Erdoğan’ın Türk halkı nezdinde puanını yükseltmek istiyorlar.


- Ulan Amerika Tayyip'e çamur atıyo.

BOP eşbaşkanını yedirmeyeceğiz UiSrAil'e..

Taraf'tan Rasim diyordu ya -referanduma giderken Tayyip mi İsrail mi? diye.Şimdi seçim yaklaşıyor.

Nusret Kebapçı ise Türkiye'de at değişikliği yapmak istiyor ABD demiş.Bana sorarsanız ABD itine artık havlayıp,ısırman,kuduz etmen yeter parçala işareti veriyor...





ABD önce kullanır sonra da...


Bir kaç gündür Türkiye bir Amerikan sitesinden yayınlanan belgeleri konuşmaktadır.

Yayınlanan belgeler aslına bakarsanız bir yönüyle belge değil ilgili dönemlerin ABD büyükelçiliğince tutulan biraz da kişisel görüşlerini de yansıtan notlar.

Bu notlarda bu gün ülkemizi yönetenlerle ilgili çok ayrıntılı bazı bilgiler de bulunmaktadır.

Örneğin bazı bakanlarla ilgili olarak; onun genç kızlara olan ilgisi ön plana çıkarılırken, bir başkasıyla ilgili olarak da rüşvetçi tanımlaması yapılmakta, bazı bakanlarla ilgili olarak da işi hakarete vardıracak kadar ilginç tanımlamalar da bulunulmaktadır…

Hatta daha da ileri gidilerek ülkemizin başbakanının İsviçre bankalarında 8 ayrı hesabının olduğu bile dillendirilmektedir.

Tabi bunlar işin ayrıntıları.

Bu notlarda ülkemizin iç ve dış politikası tüm yönleriyle yer almakta…

Açılımdan tutun ülkemizin İran politikası, füzelerle ilgili tutumu, AB ile olan ilişkilerimiz, hatta o kadar ki 27 Nisan bildirisi bile bu yayınlanan Wikileaks belgelerinin konusu olmaktadır.

Elbette bu notlar bize çok şey anlatmaktadır.

Ama bunların içinde kanımca en önemlisi ABD Büyükelçiliğinin ülkemizde sıradan bir elçilik değil aynı zamanda ülkemizi yönetenlere bir anlamda akıl hocalığı yaptığıdır ki…

Hem zaten açıklanan bilgilere göz atıldığında bile konu kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

Şimdi sıkı durun!

Bu bilgiler neden daha önce değil de seçimlere 6 ay kala ortalığa saçılıyor sizce tesadüf olabilir mi?

Aslına bakarsanız olamaz.

Bu bilgiler bir kaza sonucu ya da tesadüfen ortaya yayılmış bilgiler değildir…

Gerek zamanlaması…

Gerek ortaya çıkan bilgiler ve eleştiriler bunun böyle olmadığını ortaya koymaktadır.

Düşünebiliyor musunuz bir ABD sitesi bir belge yayınlıyor ve o belgedeki bilgilerin en ayrıntılı kısmı Türkiye ile ilgili…

Tabi haliyle de iktidar partisiyle…

Buradan da çıkışla anlaşılıyor ki ABD Türkiye’de artık bir at değişikliği planlamaktadır.

Yani iktidar…

Bu güne kadar ülkemizde neler gerçekleştirmek isteniyordu.

Birazcık hatırlamaya çalısalım…

Öncelikle İslami bir kimlik ön plana çıkarılarak ulusal kimlik tartışma konusu yapılarak hırpalanacak…

Ulusal değerler…

Semboller yerle bir edilecek…

Sonrasında milli kimlik yerine cemaat ve etnik kimlik konulacak.

Onun ardından genel af ve demokratik özerk Kürdistan daha açık bir şekilde gündeme getirilecek.

Sonra da yapılacak bir referandumla bağımsız Kürdistan’a giden yol açılacak tabi bu arada Irak’tan çekilecek Amerikan askeri birlikleri ve güney doğuya konuşlandırılması düşünülen Füze Kalkanıyla da çekiç güç misali gereken koruma sağlanacak.

Bu güne kadar Ilımlı İslamcı bir partiyle İslami bir kimlik ön plana çıkarılarak Ulusun ordusu ve ulus bilinci yeteri kadar tahrip edildi.

Haliyle İslami partinin işi bitti yani görev tamamlandı.

Şimdi sıra çok daha “demokratik” bir partinin getirilmesine gelmiştir.

Çünkü sıradaki adımların atılabilmesi için İslam’ı değil, “demokrasiyi” ön planda tutacak bir partiye ihtiyaç bulunmaktadır.

İşte yapılan belge sızdırılması bir ABD operasyonudur

Ne deniyordu?

Demokratik özerklik…

Sizce “demokratik” bir parti olmadan demokratik özerklik sağlanabilir mi?


Nusret KEBAPÇI
03 Aralık 2010
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: WikiLeaks'ı bırak gizli mektuba bak! / Arslan BULUT

İletigönderen Başkomutan » Cum Ara 03, 2010 5:59


WikiLeaks Türkiye'ye yaradı
CENGİZ ÇANDAR
03/12/2010

WikiLeaks’in Amerika’yı rezil rüsva ettiğine dair genel hükümlere katılmayanlar da var. Örneğin, Amerikan dış politikasının önemli isimlerinden Council on Foreign Relations adlı çok etkili düşünce kuruluşuna uzun yıllar başkanlık etmiş Leslie Gelb, sızan bilgilerin, bunu yapanların niyetinin tam aksine Amerika’nın yararına olduğu düşüncesinde.

The Daily Beast adındaki tanınmış Amerikan internet gazetesindeki yazısında şöyle diyor Gelb:

“Wiki sızdırıcıları, Amerika’nın bencil, aptal ve iğrenç olduğunu kanıtlamak için geniş bir gizli bilgiler destesini ortalığa yığdılar ama ortaya çıkarttıkları tam da aksini kanıtladı. Basının gözünü kamaştıran dedikodu ve ıvır zıvırı ayıkladığınız vakit, Wiki sızdırıcılarının asla ummadıklarını açıkça görebilirsiniz: Amerika, korkutucu ölçüde komplike bir dünyadaki en tehlikeli sorunları ciddi ve profesyonelce çözmeye çalışıyor ama çözüm empoze edecek güçten yoksun.

    Amerikan siyasi karar vericileri ve diplomatları, oldukça isabetli biçimde, yapmaları gerekeni yapmış olduklarını gösterdiler. Yabancı liderlerden önemli enformasyon elde etmek, ortak eylem için yol araştırmak ve müttefikler ve hasımlar üzerinde uygun ölçüde baskı uygulayabilmek için gayret göstermek. Ve birçok durumda, hesap vermesi gereken Washington değil ama korkaklık ve ikiyüzlülük nedeniyle ortak eylemden kaçınan yabancı liderlerdir.”

Gelb, bu değerlendirmesini güçlendirmek için bir dizi örnek veriyor. Özellikle Kuzey Kore nükleer gücünün İran’a intikalini önlemek için bu ülke üzerinde nüfuzu olduğuna inanılan Çin’e yönelik girişimler gibi.

Türkiye’nin kaybettiği bir şey yok

Bu bir görüş tabii ama WikiLeaks’i sadece Türkiye ile ilgili ‘Amerikan dedikodu belgeleri’ görürsek ya da bazı yetkili ağızların işin kolayına kaçarak söylediği gibi ‘İsrail oyunu’ olarak tanımlamak yoluna saparsak, olan-biteni hiç anlayamamak gibi bir sonuca ulaşabiliriz.

WikiLeaks’in en kestirme açıklaması, Amerikan Dışişleri Bakanlığı ile dünyanın her yanına yayılmış olan ABD’nin 274 büyükelçiliği, konsolosluğu ve diplomatik misyonu arasında bir kısmı ‘gizlilik kaydı’na sahip yazışmaların ortalığa dökülmesidir. Hepsi bu.

Kimisi, Gelb gibi bundan aslında Amerika’nın yararlı çıktığını, onun işaret ettiği noktalara dayanarak ileri sürebilir, kimisi de tam tersini savunabilir.
Türkiye’de kendi açımızdan baktığımızda, kimi yetkili ağızların takındığı tavrı anlamak mümkün değil, çünkü Türkiye ile ilgili olarak şu ana kadar yayılan bilgilerden Türkiye’nin kazançlı çıktığını söylemek mümkün. Türkiye’nin WikiLeaks’ten ötürü kaybettiği bir şey yok.

Erdoğan kazançlı çıktı

Gerek Başbakan Erdoğan, gerekse Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bugüne dek yayımlanan belgelerden, yayın öncesine oranla daha güçlü çıkmış durumda.
Erdoğan ile ilgili olarak tümüyle ‘duyum üzerine’ kanıtsız-belgesiz biçimde eski Amerikan Büyükelçisi Eric Edelman’ın bir telgrafının üzerine CHP siyasi akıl yoksunu olarak atladı. Bazı gazeteler bunu ‘haber haberdir’ gerekçesine sığınarak manşete taşıdı.

Ne oldu?

Erdoğan ancak masum insanların bulabileceği bir öfke enerjisiyle “Benim, İsviçre bankalarında Allah’ın bir kuruşu bile param yok” diye haykırarak öyle bir gürledi ki, bunun bir ‘iftira’ olduğuna inanmayan herhalde pek kimse kalmamıştır. Ana muhalefet partisinin seçim kampanyası silahı, kullanılamadan ‘kullanım süresi’ni doldurmuştur. Üstelik o silah bir ‘bumerang’ olarak kendine dönmüştür.

WikiLeaks’in Erdoğan’a ve onun üzerinden Türkiye’ye zarar verdiği söylenebilir mi?

Clinton ile Aliyev zorda

Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Davutoğlu’ndan alenen özür dilememiş midir? WikiLeaks sayesinde, Clinton-Davutoğlu görüşmesi, Davutoğlu lehine ‘1-0’ başlamamış mıdır?

WikiLeaks sayesinde, Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev, daha ‘Bismillah’ demeden Cumhurbaşkanı Gül’e koşup, kendisine atfen yer alan sözleri yalanlamamış mıdır? Azerbaycan Devlet Başkanı, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın önüne mahcup bir konumda çıkmamış mıdır?

Şu ana kadar WikiLeaks’ten Türkiye’nin de Türkiye’yi yönetenlerin de kaybettikleri hiçbir şey olmadığı gibi, kazandıkları çok şey olduğu söylenebilir. Bu nedenle Türkiye’nin liderlerinin -eğer bir bildikleri yoksa- WikiLeaks’ten ‘komplo teorisi’ üretmek üzere telaşla her dakika ekran karşısına çıkmalarının gereği de yoktur.

Tabii, her şey şimdilik.

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1031188&Yazar=CENG%C4%B0Z%20%C3%87ANDAR&Date=03.12.2010&CategoryID=97
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 13 konuk

x