Yahudi lobisinin Tayyip Erdoğan'a ihtiyacı var!

Yahudi lobisinin Tayyip Erdoğan'a ihtiyacı var!

İletigönderen teşkilat » Çrş Eyl 23, 2009 3:06

Tayyip Erdoğan, ABD’ye iner inmez New York’ta kaldığı The Plaza Oteli’nde, aralarında Abraham Foxman’ın başkanlığını yaptığı ADL kuruluşunun da bulunduğu New York ve Washington merkezli önemli Yahudi kuruluşlarının temsilcileriyle görüştü.



Foxman, Davos konusu kendisine sorulunca, “Toplantıda ne Erdoğan ne biz bu konuyu açtık. Erdoğan da bu konuyu dile getirmedi. Biz zaten yaşananları unuttuk. Davos olayını tarihe gömdük”dedi.

Foxman, “Toplantıda Türkiye’nin, ABD, İsrail, Suriye ve İran ile ilgili ilişkilerini tartıştık, bazı endişelerimizi kendisine ilettik, bazı konularda onun görüşlerini aldık. Çok olumlu bir toplantı oldu” diye konuştu. Yani Türkiye’nin dış politikası, alenen Yahudi lobisiyle tartışılıyor!

* * *

Türkiye ile İsrail’in ilişkilerinin önemini vurgulayan Foxman, “Bizim açımızdan en önemlisi, Başbakan Erdoğan’ın New York’a gelir gelmez ilk önce bizi kabul etmesidir. Bizim için en önemli olan nokta bu, çünkü Başbakan Erdoğan bize verdiği önemi göstermiştir. Erdoğan’ın, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilere ne kadar önem verdiğinin bir göstergesidir” dedi.

Bu önemin ne anlama geldiğini ise Prof. Dr. Necmettin Erbakan söyledi ve “AKP, İsrail’e vilayet olmak istiyor” dedi.

Ayrıca, Mehmet Şevket Eygi de 2003 Ocak ayında “Kulakları delik olanlar, siyasetten ve stratejiden anlayanlar ABD, AB ve İsrail’in Recep Tayyip Erdoğan’la anlaştıklarını, ona destek verdiklerini, partisinin iktidar olmasına yol açtıklarını söylüyor” diye yazmıştı.
Eygi, “Açıkça görülüyor. Şimdi Başbakan Abdullah Gül, Amerikalılara, Avrupa Birliği’ne ve İsrail’e söz vermemiş, vaatlerde bulunmamış olduğu için daha serbest hareket edebiliyor. Erdoğan ise bağlanmıştır. Nâzik konu olduğu için daha fazla açıklama yapmak istemem” ifadelerini kullanmıştı.

Eygi’nin aynı politikayı uygulayan iki kişiden Abdullah Gül’ü koruyup, Tayyip Erdoğan için “ABD, AB ve İsrail iktidara getirdi” demesi de önemliydi. Eygi, şimdilerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, “Sizin yerinizde Hz. Ömer olsaydı ne yapardı?” diye sorarak, daha ılımlı eleştiriler yapıyor!

* * *

Yalnız bugünlerde İsrail’in asıl gücü olan ABD’deki Yahudi lobisinin, ABD Başkanı Obama ile başı dertte. Obama, İsrail’e yeni gelen göçmenlerin Filistin topraklarında yeni yerleşim birimleri kurmasına karşı çıkıyor, İran konusunda da İsrail’in istediği sertlikte hareket etmiyor. Fakat Yahudi lobisi için kendi istedikleri kişiyi ABD Başkanı seçtirmek kolay da indirmek biraz zor oluyor veya zaman alıyor! Her ne kadar Obama’nın yardımcısı Joseph Biden, Yahudi lobisinin en önemli adamı olsa da seçim öncesi “İsrail çıkarlarını koruyacağım” diye söz veren Obama, gücü ele geçirince yan çizmeye başladı. Yahudi Lobisi, sağlık reformu tasarısına karşı halkı harekete geçirip büyük mitingler yaptırarak Obama’ya “seni düşürürüz” uyarısında bulunuyor. Daha da olmazsa suikast söz konusu olabilir. Nasılsa başkanlık koltuğuna Joseph Biden oturacak!

* * *

Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’de ayakta kalması da Yahudi lobisine bağlı. Brüksel’in şefaati ile birlikte Washington’un şefaati ve her ikisinin üzerinde Yahudi lobisinin şefaati, Türkiye’deki güç dengelerinden daha önemli!

Her ne kadar Foxman, “Bizim açımızdan en önemlisi, Başbakan Erdoğan’ın New York’a gelir gelmez ilk önce bizi kabul etmesidir. Bizim için en önemli olan nokta bu” dediyse de Erdoğan için de asıl önemli olan nokta “New York’a gelir gelmez Yahudi lobisi temsilcileriyle görüşmek”tir. Fakat bu defa Yahudi lobisinin de Erdoğan’ın yardımına ihtiyacı var demek ki!

Arslan BULUT 23.09.2009 Yeniçağ


Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki, sinesinde yetişerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri, çok iyi incelemek dikkatinden, bir an vazgeçmesin.
Vatandaşlar! Vatanınızda herhangi bir şahsı, istediğinizi sevebilirsiniz; kardeşiniz gibi, arkadaşınız gibi, babanız gibi, evlâdınız gibi, sevgiliniz gibi sevebilirsiniz. Fakat bu sevgi sizi, millî mevcudiyetinizi bütün sevgilerinize rağmen herhangi bir şahsa, herhangi bir sevdiğinize vermeye sebep olmamalıdır. Bunun aksine hareket kadar büyük hata olamaz.

Mustafa Kemâl ATATÜRK-1925
Kullanıcı küçük betizi
teşkilat
Üye
Üye
 
İletiler: 121
Kayıt: Çrş May 06, 2009 19:48

Re: Yahudi lobisinin Tayyip Erdoğan'a ihtiyacı var!

İletigönderen antalyalim » Çrş Eyl 23, 2009 10:00

Kosmasin da ne yapsin adamcagiz. Onu iktidara tasiyan, konusmasi icin 2 kelime ögreten, kisacasi adam edip basimiza dikenler istedikleri zaman canini da alirlar.
Bence suc onda degil ona kurtarici gözüyle bakan caresiz insanlardadir.
Herseyin basi egitimdir, bu insanlar koyun sürüsü olarak egitildigi ve o pisikolojiden kurtulamadiklari icin ses cikartamiyorlar. Korkulari insanliklarini bastirmis durumdadir.
Kalemini satan yazarlar cizerler, gururlarini satmis omurgasiz hukukcular ve hatta GM de yazmaya bile korkan insanlar taniyorum. Hepimizin aklina birkac isim geliyordur. Bu isimleri biryerlere yazin.

Yeri degil ama; Galatasarayin Kasimpasa Sporu Recep Tayyip Erdogan Stadinda yenmesi de bana ayri bir zevk verdi :teytey:
"Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" :turkiye:
Kullanıcı küçük betizi
antalyalim
Çeviri Takımı
Çeviri Takımı
 
İletiler: 522
Kayıt: Sal Ara 16, 2008 21:39
Konum: Evden

Re: Yahudi lobisinin Tayyip Erdoğan'a ihtiyacı var!

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Eyl 23, 2009 15:21

Arslan BULUT yazdı:Tayyip Erdoğan, ABD’ye iner inmez New York’ta kaldığı The Plaza Oteli’nde, aralarında Abraham Foxman’ın başkanlığını yaptığı ADL kuruluşunun da bulunduğu New York ve Washington merkezli önemli Yahudi kuruluşlarının temsilcileriyle görüştü.

ADL: Anti-Defamation League

Kimdir bunlar? Zaman Gazetesi Yazarı Yunus Altınöz'den dinleyelim, 20 Kasım 1992:

    İngiliz farmasonluğunun yahudi kolu olan B’nai Brith’in etkisi altındaki ADL(Anti-Defamation League) 1913 yılında kurulmuştur.

    ADL adeta, Amerikan mafyasının halkla ilişkiler bürosu gibidir. Kurdukları “Denizaşırı Yatırımcılar Servisi” adlı şirketle, milletlerarası silah ve uyuşturucu kaçakçılığı, kirli parayı aklama gibi işleri yürütmektedir.

    İşgal altındaki Filistin topraklarında ve Kudüs’ün Hıristiyan ve Müslüman bölgesinde geniş arazilerin kanunsuz alım-satımının ortaya çıkarıldığı emlak skandalı da yine işin içinde ADL’nin varlığını ortaya koyuyor.

    ADL, Amerika içinde FBI kanallı muhtelif operasyonlarla ilişkisini sürdürdü… ADL’nin bilinen cinayetleri şunlardır: 15 Ağustos 1985’te Kafkasyalı Müslüman lider Tscherim Sobzocov, evinin önünde bombalı saldırı sonucu öldürüldü… Musevi iken Hakk din olan İslam’a dönüş yapan Prof. İsmail Raci Faruki ve eşi 1985’in Ramazan’ında sabaha karşı evlerinde bıçaklanarak öldürüldüler… Gandhi ve Palme suikastlarının arkasında da ADL’yi görmekteyiz.

    ADL, tam mesai ile çalışan gizli istihbarat memurlarının bir kısmını Amerikan Hükümeti Adalet Bakanlığına bağlı Özel Soruşturmalar Ofisi’nde(OSI), bir kısmını da İsrail otoriteleriyle Tel Aviv’de çalıştırmaktadır.

    İsrail devleti kurulduğundan beri ADL, İsrail gizli servisi MOSSAD ile hususi ilişkilerini daima sürdürmüş, İsrail mafyasıyla da yakın bağlantılar kurmuştur… ADL-Sharon grubu, ihtilaflı bölgelerde satın aldıkları evlerde militan Yahudileri yetiştirdiler…”

Peki, sadece 5,5 yıl sonra aynı Zaman ne diyor?

    Diyalog çabaları devam ediyor

    Fethullah Gülen'in başlattığı diyalog çabaları sürüyor. Gülen, dün İstanbul'da Amerikan Yahudi Örgütleri Başkanları Konferansı (AYÖBK) Heyeti'ni kabul etti.

    GÜLEN'DEN ULUSLARARASI KİTAP

    Görüşmede; Gülen'in, ABD'nin en etkili Yahudi lobisi olan Anti-Defamation League (ADL)'nin teklifiyle hazırladığı hoşgörü ve diyalogla ilgili kitap da gündeme geldi. Gülen, İngilizce olarak hazırlanan kitap üzerindeki çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu, bittiğinde insanların hizmetine sunacağını söyledi. Kitap, ADL tarafından basılarak dünyanın dört bir yanında dağıtılacak. ADL, Başbakan Mesut Yılmaz'a verdiği ödülle dikkatleri üzerine çekmişti.

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=509520&keyfield=


Baska nerelerde karsimiza cikiyor ADL?

    Erdoğan’a ödül veren diğer Yahudi lobisi kuruluşu, kısa adı ADL “İftira ve İnkârla Mücadele Birliği” (Anti Deformation Launge) örgütüydü. AKP’nin kuruluşu aşamasında Türkiye’ye gelip Erdoğan ve Gül ile gizlice buluşarak Dünya Yahudi Cemaati’nin desteğini taahhüt ettiği belirtilen ADL Başkanı Abraham Foxman, göğsüne “üstün hizmet madalyası” taktığı Erdoğan’ı “Yahudilerin ebedî dostu” olarak ilân etti.

    Bilindiği gibi bu “üstün hizmet ödülü”, “irtica ile mücadele” için dayatılan 28 Şubat postmodern darbesi mimarlarından Em. Orgeneral Çevik Bir’e de “laikliğe yaptığı hizmetlerden dolayı” Yahudilerin dinî merâsimiyle koronun okuduğu İbranice ilâhiler ve şarap ikrâmı eşliğinde takdim edilmişti.

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.yeniasya.com.tr/2009/01/24/yazarlar/cilhan.htm


Baska? Elbette, Gülen'in okullarinin finansörleri arasinda da ADL'e rastliyoruz (Örnegin New York'taki Brooklyn Amity School)!

Baskanlari Foxman ne demis? "Davos'u tarihe gömmüslermis". Subat 2009'da Erdogan'a güvence veren Foxman ne diyordu? "Biz cezalandirmayiz" :arrow: gulen-finansoru-adl-den-guvence-biz-cezalandirmayiz-t18710.html

Baska nasil biliriz ADL ve Foxman'i?

    Başta ADL olmak üzere, Amerikan Yahudi lobisinin kuruluşları, Türkiye’ye karşı etkin siyasî baskı ve propagandaya giriştiler. ADL Başkanı Foxman, “1915’te Ermenilere yapılanların soykırıma tekabül ettiğine karar verdik” dedi. “Tehdidi hissettirme” taktiğiyle Türkiye’ye karşı açıkça bir “soykırım uyarısı” ve “şantaj” uygulandı. Neticede yoğun temaslarla bu kuruluşlar zor “ikna” edildiler ve “soykırım görüşleri”ni geri çektiler.

    (İbrahim Karagül, Yeni Şafak, 24.8.2007)


Ah %47 ah... Göbegini kasimayi birakip bir gözünü acsan, Islam'in emrini yerine getirsen, okusan...
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Yahudi lobisinin Tayyip Erdoğan'a ihtiyacı var!

İletigönderen bezgin » Prş Ara 16, 2010 20:34

WikiLeaks... Öd Koparan Ödüller!-Ahmet TAN


Yıllardan beri ortalıkta dolaşan, gezen dolaşan, tartışılan, birçok “konu” Süper Güç’ün diplomatik temsilcilerinin kaleminden “belgeye” dönüştü…

“Resmi belgelerde sahtecilik!” iddialarına maruz bir iktidar döneminde...

Takdiri ilahi mi bu yoksa, takdiri siyasi mi?

***

ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton olayın hemen ardından, Türk mevkidaşı Ahmet Davutoğlu’na “Aslında Amerikan diplomatlarının yapılması gereken işleri yaptığını” açıkladı…

“Gizli kalması gereken belgelerin, ortaya çıkmasından dolayı derin üzüntü duyuyoruz!” diye de ekledi.

Sayın Davutoğlu bu “üzüntü”yü “özür” diye tercüme etti.

Her dilde olduğu gibi üzüntü (sorry) başka, özür (apologize) başkaydı.

Ama o kadar çeviri kusurunu kadı kızı bile yapardı!...

***

Özür veya üzüntü yine de pek önemli değil.

Bu özür veya üzüntü, Başbakan’ın İsviçre’deki 8 hesabı iddiasına mı idi, yoksa “uyuşturucu baronu” ile “Rüşvet düşkünü bakan” kriptosuna/iftirasına mı?

Bunun için WikiLeaks’in yeni etkinliklerini beklemek gerekecek:

***

ABD Büyükelçisi “belge”ye not da düşmüş:

“Ateş olmayan yerden duman çıkmaz!”

Akla bin tür soru geliyor.

Acaba Tayyip Bey de bu yılın başında bir is kokusu mu aldı ki…

O iki sayın bakanı geçen yıl görevden uzaklaştırdı?

***

Bir başka nokta:

Washington’ın Tayyip Bey’e artık güvenmediğini AKP kurmayları çoktan fark ettiler herhalde...

Yoksa en yakın Başdanışman’ın gidip de Amerika’da, “Bu adamı lütfen ‘Deliğe süpürmeyin! Yararlanın’!” diye bizzat ricacı olması, neyin nesiydi?

***

Konu çok... Sanal belgeleri geçtik…

Başbakan’ın bu yıl aldığı ödülleri bile saymaya olanak yok.

Suudi Kralı’ndan “İslama Hizmet Ödülü” ile yaz mevsimini açmıştı.

Araya başka ödüller de sığdırdı.

Ama en hayretlik ödülü, geçen hafta Beyrut’ta Arap Bankalar Birliği’nden aldı: “Dünyada Yılın Ekonomi Lideri Ödülü”.

Önceki gün bir yenisi Albay Kaddafi’nin elinden geldi:

“Yılın İnsan Hakları Ödülü”.

Şaka gibi.

Ama değil!

Tıpkı WikiLeaks gibi!

***

İnsan Hakları ile Kaddafi’nin ne ilgisi var diye sormak ise gereksiz.

Yoksa ardından “Arap Bankaları ile Tayyip Bey’in ne ilgisi var?”

Sorusu gelebilir!

Belli ki Sayın Başbakan ya farkında olmadan ya da istemeden ödüllük oluyor. Daha önce de Amerikan Yahudi Kongresi’nden (AJC) “Cesaret Ödülü” almıştı.

***

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na önüne gelen niçin ödül verip duruyor?

Sızıntı belgelerinde bu soruya bir yanıt henüz yok.

Zaten Başbakan, bugüne dek aldığı hiçbir ödülün gerekçesini de sevincini de üyesi olduğu TBMM ile paylaşmaya yanaşmadı.

Acaba gerekçelerde mi sakatlık var, yoksa sevinçlerinde mi?

***

- Arap bankaları, bu ödülü, “Türk Telekom’un birkaç yıllık kazancına karşılık Lübnanlıya satılması nedeniyle mi verdi?”

Arap bankaları ile İsviçre bankaları arasında bir ilişki var mı?

Umalım ki, “Dedikoducu Amerikan diplomatları” bu konuda da kripto yazmış olmasınlar.

Yoksa Tayyip Bey, muhalefetin de, medyanın da anası ile avradını yedi bayram ağlatır!

Hakimiyet-i Milliye, 03.12.2010

Resim
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x