YANKEE İSTANBUL’da.

7 NİSAN 2009 SALI
Haçlı Emperyalizmine karşı
BİRLEŞİYORUZ

TÜRK GENÇLİĞİ OLARAK;

Türkiye’nin Türkiye’den yönetilmediğini,
Batı Emperyalizminin zalim yüzünü,
Milli Mücadelemizi,
Çanakkale’yi ve Gazze’yi,
6. FİLO’yu

Milletimize Hatırlatmak,

Ve

Geldikleri gibi gitmeleri adına ‘’KAPIYI’’ göstermek için

BULUŞUYORUZ…

Buluşma Yeri ; BEYOĞLU GALATASARAY LİSESİ ÖNÜ
Saat ; 11.30

Milli Kuvvetlerin BİRLEŞMESİ için ayrıca büyük bir özen ile orda olacağız.

TGB'nin organize ettiği bu eylemi MKO(Milli Kurtuluş OLUŞUMU)da destekliyor.
Katılacak arkadaşlar ''info@millikurtulus.com'' adresinden bilgi alabilirler...

Yani şimdi bilerekmi yapıyorlar videoya tıkladım Macdonaltın reklamı başladı nefretim kalktı abicim deli oldum 3 dakika reklam mı olur videolarada reklam koyuyorlar. sabahın bu saatinde birileri bizimle dalgamı geçiyor tam haberinde reklama bak ya.....

HAYDİ ATATÜRK GENÇLİĞİ, GÖREV BAŞINA!
PABUCUNU HAZIRLA
YURDUNU ALÇAKLARA UĞRATMA!

[img]http://www.tgb.org.tr/images/020409a.jpg[/img]

Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkanı Osman YILMAZ, ABD'nin yeni başkanı Obama'nın Türkiye'yi ziyareti, bu ziyaretin amacı ve Türk Gençliğinin bu konudaki tavrı ile ilgili 2 Mart Perşembe günü Ankara Attila İlhan Kültür Merkezi'nde basın açıklaması gerçekleştirdi. Osman YILMAZ açıklamasında şunlara değindi:

OBAMA TÜRK GENÇLİĞİNİ KANDIRAMAYACAK

Obama Türkiye'ye geliyor. Amerika'nın yeni Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un Türkiye ziyaretinde ''müjde'' verildi. İktidarın temsilcileri ve yandaş medya Obama'nın ziyaretinin önemi üzerine çarşaf çarşaf yayınlar yaptılar. Bir yandan yapılan yapılması planlanan ''Kürt Konferansları'', PKK'yı yasallaştırma çabaları, ABD askerlerinin Türkiye'de, Irak'tan çekilme bahanesiyle, konuşlandırılması gündemdeyken Türkiye'nin önemini vurgulamak için geliyor Obama. Ziyaretin gündemi Obama'nın Tayyip Erdoğan iktidarını iknaya gelmediğini asıl ikna etmeye çalıştıklarının halkın kendisi olduğunu göstermektedir. Talk Show programlarına katılmak, gençlikle foruma katılmak gibi. ABD'nin dünyada şişirdiği değişim balonu ile Türkiye'deki Amerikan karşıtlığının önüne geçmek ve kendi tabirleriyle imaj düzeltmektir. Peki kimdir Obama?

BEYAZ OBAMA

Ekonomik krizle sarsılan Amerikan emperyalizminin Afganistan ve Irak'ta bataklığa saplanmış, dünyada ve özellikle Türkiye'de Amerikan karşıtlığının hızla yükselmektedir. 1990'larda Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Amerika tarafından ilan edilen tek kutuplu dünya iddiasının yerle bir olduğu koşullarda Obama başkanlık koltuğuna oturtulmuştur. Amerikan işgali altındaki Irak'ta emperyalizmin yüzünde patlayan ayakkabının izini maskelemek için, Amerika'da ve Amerika'nın dünyadaki imajını değiştirmek için başkanlık koltuğuna oturtuldu. Yıllarca siyah insanların aşağılandığı, ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğü bir ülkede Obama başkan olmasının ardından Türkiye'de Amerika'nın siyasetlerinin, dayatmalarının yılmaz savunucuları birden Bush üzerinden Amerikan politikalarını eleştirmeye ve Obama ile birlikte Amerika'nın ''yanlışlarından'' döneceğini yazıp çizmeye başladılar. Peki, gerçek böyle midir? Daha açık sormak gerekirse Obama'nın Bush'tan farkı nedir? Sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim. Derisinin rengi dışında bir farkı yoktur. İtirazlar olabilir o kadar da değil diye. Sonuçta Bush gibi ya bizim yanımızdasınız, ya da düşmanımızsınız demiyor. Haçlı seferi yürütüyoruz gibi laflar da etmiyor. İran'a mesaj gönderiyor. Irak'tan asker çekeceğini açıklıyor vb. Ancak bütün bu açıklamalar ve tutumlar Amerika'nın siyasetlerine karşı gelişen muhalefetin ve yükselen tepkinin sonucu bir söylem değişikliğinden öte bir durum değildir. Afganistan'daki işgali ağırlaştıracağını açıklayan, İsrail'in Gazze katliamına destek veren, daha dolaylı siyasetlerle Büyük Ortadoğu Projesini uygulamaya devam eden yine aynı Obama'dır. Irak'tan çekilme ise yine Amerika'nın Irak'ın tamamını kontrol edemeyeceğini görmesi ve birinci Körfez Savaşı'ndan bu yana stratejik hedefi olan Irak'ın Kuzeyindeki kukla devleti fiilen hayata geçirmiş olmasından dolayıdır. Sonuç olarak Obama sadece bir makyajdır. Üstelik kötü bir makyajdır.


İŞGALE İKNA TURLARI

Obama'nın Türkiye ziyaretinin amacı Amerika'nın Irak'taki askerlerini Türkiye üzerinden çekme planlarının 2003'teki 1 Mart Tezkeresi gibi bir ''sürpriz''le engellenmemesidir. Son bir ayda üst düzey bir çok Amerikan yetkilisi aynı gündemle Türkiye'ye geldiler. Talepleri Amerikan askerlerinin Türkiye üzerinden tahliyesi. Ancak bu tahliye için güneydoğu bölgemizde, Trabzon, İskenderun gibi stratejik limanlarımızda üsler kurmak istemektedirler. Irak'ın kuzeyinde fiilen kurdukları kukla devlet üzerinden Türkiye'ye PKK'nın yasallaştırılmasını dayatmaktadırlar. Yine Afganistan'daki işgalini daha da ağırlaştırmak için Afganistan'a asker gönderilmesini istemektedirler. Orta Asya'daki üslerini bir bir kaybeden Amerika'nın taleplerine baktığımızda Amerika'nın niyetinin Irak'tan çekilmek değil Türkiye'yi işgal olduğu anlaşılmaktadır. Obama, Amerika'nın Ortadoğu ve Orta Asya'da siyasetlerini uygulayabilmek için kritik olan bu talepleri en üst düzeyde dile getirmek için gelmektedir. Dışişleri Bakanı Babacan'ın konu ile ilgili verdiği demeçler ise AKP iktidarının 2003'ten farklı olmayan bir tutum sergileyeceği anlaşılmaktadır.

NE VERİLECEK ÜSSÜMÜZ NE DE GÖNDELECEK ASKERİMİZ VAR

Tayyip Erdoğanlar, iktidarlarını Amerika'nın varlığına borçludurlar. Amerika, dünyadaki hegemonya iddiasını kaybetmesinin ötesinde ekonomisi ile de baş aşağı gitmektedir. Hesaplarını Amerika'ya göre Amerika'nın hegemonyasına göre yapanlar Amerika'nın yenilgisini paylaşacaklardır. Dünya siyasi olarak da ekonomik olarak da bir ayrımın eşiğine gelmiştir. Ya katliamlar, işgaller, yıkımlar ya da bağımsız özgür ve refah içinde bir yaşam seçenekleriyle karşı karşıyayız. İlkinin insanlık için bir seçenek olmadığı açıktır. Türkiye'nin alacağı tutum bu açıdan kritiktir. Obama Türkiye'ye Tayyip Erdoğanları, Abdullah Gülleri ikna etmeye gelmemektedir. Amerika'nın ve Tayyip Erdoğanların en büyük sorunu milleti ikna etmektir. Milletimiz Amerika'nın politikalarına, dayatmalarına karşı tutumda dünyada birinci sıradadır. İstediğiniz kadar operasyonlarla sindirmeye çalışın, ulusalcılığı terör olarak tanımlayın Amerika'nın bu planları başta gençlik olmak üzere büyük bir tepkiyle karşılanacaktır. Ayakkabılarımızı hazırladık bekliyoruz. Tayyip Erdoğanların, Abdullah Güllerin bütün taahhütlerine rağmen işgale izin vermeyeceğiz.

Türk Gençliği olarak ilan ediyoruz:
Afganistan'da ABD çıkarları uğruna şehit olacak tek bir Türk askeri yoktur. Mehmetçik Coni'ye Kalkan Olamaz!
Bir karış vatan toprağı, askeri üs olarak emperyalistlerin hizmetine verilemez. NATO'dan Çıkılsın Üslere El Konsun!
Türkiye'yi işgal etmek için gelen ABD askerlerine geçit verilemez. Vatan Toprağını Yabancı Postalına Çiğnetmeyeceğiz!

http://www.tgb.org.tr/fv_devam.asp?id=565

Arkadaslar bende birkac cift eski ayakkabi var, böyle günler icin saklamistim, ihtiyaci olan varsa gönderebilirim

Provokasyonlar Türk Gençliği'nin ABD Karşıtlığını Engelleyemez


[img]http://www.tgb.org.tr/images/040409e.jpg[/img]


OBAMA Gelmeden Üniversitelerde Karışıklık Yaratıldı
Provokasyonlar Türk Gençliği'nin ABD Karşıtlığını Engelleyemez

Yıllar önce olduğu gibi öğrencilerin birliğini istemeyen, gençliği kamplara bölenler bugün yine görev başındadır.

TGB, tüm Türkiye çapında ABD Başkanı Obamanın Türkiyeye gelişine ve dayatacağı politikalara karşı çalışma yürütüyor. Her okulda ABD saldırganlığını maskelemek için görevlendirilen Obamanın yeni askeri üsler, Türk askerinin ABD için savaşması, Ermeni soykırımını tanıma , K.Iraktaki kukla devleti tanıma politikalarını kabul ettirmek için ülkemize geldiğini Türk gençliğine anlatan kampanya yürütüyor. Obamanın Türkiyeye geldiği günlerde de kitlesel eylemlerle Obama geldi, ABD politikaları değişti yalanını Türk gençliğinin yutmayacağını tüm dünyaya duyuracak.

Yıldız Teknik Üniversitesinde Obama Karşıtı Bildiri Dağıtan Öğrencilere Saldırı

OBAMAnın Türkiyeye karşı uygulamak istediği politikaları eleştiren fikirlerimizi açıkladığımız bildirilerimizi 02 Nisan Perşembe günü dağıtırken Ekim Gençliğinin kışkırttığı 15 kişilik grup sopalarla 6 TGBli
arkadaşımıza saldırdı. Saldıran grup daha önce de sitelerinde yazdıkları gibi TGBye çalışma yaptırmayacaklarını söylediler.
Burası dağ başı değil, bilim yuvasıdır. Üniversitede herkes serbestçe fikirlerini açıklamalı ve özgür tartışma ortamı olmalıdır. Fakat burada bulunma amacı ne olduğu, nereden yönlendirildiği belli olmayan gruplar bunu anlamamakta ve ceplerinde taşıdıkları sopa, biber gazı ve delici aletlerle tehlike saçmaktadırlar.

Okul İdaresi - Polis Gözetiminde İki Kez Taşlı Sopalı Saldırı

Cuma günü (3.4.2009) saat 10.00 da TGB üyeleri olarak, bir önceki gün bize yapılan saldırıyı kınamak ve bununla ilgili taleplerimizi tüm öğrencilere duyurmak için masamızı açtık. Burada birkaç saat boyunca taleplerimizin bulunduğu bildirileri dağıttık ve öğrenci arkadaşlarla sohbet ettik.
Öğrencilikle yakından uzaktan ilgisi olmayan, her gün sabah 9dan akşam 5e kadar provokasyon görevlisi olarak tonozun önünde masa başında bulunan bu grup da yine aynı yerdeydi.
Bu birkaç saat boyunca provokasyon çetesine okul dışından, hatta öğrenci olacak yaşta dahi olmayan kişilerin birer ikişer katıldığını gözlemledik. Gittikçe artan gerilim, kışkırtıcıların masamıza uzaktan taş ve dolu soda şişesi atarak saldırmasıyla kavgaya dönüştü. Taş ve şişe yağmuruna rağmen saldıranların üzerine giderek saldırıya karşılık verdik. Polis ve güvenlik görevlileri, dışarıdan çantalarında taşlarla sopalarla kışkırtıcılar okula girip TGBli öğrencilere saldırılmasını izlemişlerdir. Taşlı, soda atarak namertçe saldıran korkak sürüsünün üzerine TGBliler yürüyünce polis araya girdi. Saldırganlardan hiçbirine bir şey yapmayan polis, TGBli arkadaşımızı göz altına almıştır.
Saldırganların kaçarken bıraktıkları çantalarından çıkan taşları, demir sopaları ve dolu soda şişelerini camlardaki öğrencilere gösterdik. Bir süre daha burada bildiri dağıtıp okul yöneticileriyle de görüştükten sonra çalışmamızı bitirip son olarak öğrencilere bir duyuruya başlayacakken, okul dışından oldukları için yüzlerini bilmediğimiz, öğrencilerin arasına oturmuş provokatörler yine taşlarla saldırıya geçtiler. Bunun üzerine tüm TGBliler olarak aynı anda hareket edip taş yağmuruna rağmen saldırganların üstüne gittik ve gereken cevabı verdik. Bu sırada yine kışkırtıcıların kaldırım taşlarını kırıp Atatürkçü öğrencilere saldırmasını izleyen polis ve okul yönetimi, taş saldırısına karşı arkadaşlarını koruyan TGBlilere biber gazı, joplarla ve plastik mermilerle müdahale etmiştir.

Üniversitelerde Esen Bağımsızlık Rüzgarını Kırmak İçin Provokasyonlar

Türk gençliğinin ABDye karşı olmasından duydukları rahatsızlıkları ABDli yöneticiler sık sık dile getirdiler. Hatta AKP iktidarına ABD karşıtlığını engellemezseniz, ilişkilerimiz bozulur uyarılarında bulundular. Obamanın gelişi emperyalizmin silahlı gücü NATOnun kuruluş yıldönümü öncesi arka arkaya gelişen bu provokasyonların amacı çok net: üniversitelerde esen bağımsızlık rüzgarını kırmak!
Geçen hafta Ankara Üniversitesi SBF Atatürkçü Düşünce Topluluğunun düzenlediği Küba ve Venezüela Büyükelçilerinin konuşmacı oldukları etkinlik sol maskeli provokatör grubun saldırısına uğradı. ADT yöneticileri olayla ilgili dekan yardımcıyla görüşürken, hocanın odasına saldıran grup kapıları ve camları kırdı.
Aynı provokatörler Ankara Üniversitesi DTCFde TGBli öğrencilere sataştılar.

İstanbul Üniversitesinde ise TGBli öğrencileri sürekli tahrik etmeye, sözlü sataşmalara devam eden kışkırtıcılar üniversiteyi karıştırma hazırlığındalar.

Rektörlük Saldırganlara Göz Yummayı Bırakıp, Okulun Huzurunu Sağlamak Zorundadır

Üniversite gençliğini yeniden kamplara bölmek isteyen, üniversitenin huzurunu bozan, eğitim-öğretimi engelleyen, öğrencilere soda şişeleri, taşlarla, demir çubuklarla saldıran bu kişiler karşısında YTÜ yönetimi tam anlamıyla seyirci kalmıştır. Hatta Ekim Gençliği isimli provokatör grubun TGBli öğrencilere iki kez taşlarla, sopalarla saldırmasına göz yummuş. TGBli öğrencilerin saldırıyı püskürttükleri sırada araya girerek provokatörleri bir anlamada korumuştur. İdare olanlara seyirci kalmaktadır. Hatta içten içe sevinmektedir. Çünkü o gruplarla okul yönetimi Cumhuriyet devrimleri düşmanlığında buluşmaktadır. Cumhuriyet devrimini savunan Atatürk gençliğini engellemek için bu kışkırtıcıları kullanmaktadır.

Okul yönetimi Perşembe günü ve Cuma günü saldırıyı yapanları isim isim bilmektedir. Eğitim-öğretimi engelleyenleri bilmektedir. Okulun ve okul içerisindeki kantinlerin, fotokopicilerin camlarını kıranları tanımaktadır. Ancak okul yönetimi hiçbir somut önlem almamaktadır. Okul yönetimi bu provokasyonların parçası olamaz. Bu provokasyonları görmezden gelemez. Öğrencisinin can güvenliğini dahi sağlayamayan okul yönetimi, bu saldırganları korumaya devam ettikçe sorumluluktan kurtulamaz. İki elimiz okul yönetiminin yakasında olacaktır. Saldırganlarla ilgili somut işlem yapılıncaya kadar süreci takip edeceğiz. 3-4 kışkırtıcı okulun huzurunu, eğitim-öğretimi bozamaz.

Taleplerimiz çok açık ve nettir:

Üniversitemizde dileyen herkes serbestçe fikirlerini açıklayabilir ve okulun huzurunu bozmayacak şekilde çalışmalar yürütebilmelidir.

Fakat hiç bir grup, fikirlerini açıkladığı için diğerine şiddet uygulayamaz. Zor kullanamaz.

Türkiye Gençlik Birliğinin amacı sağ-sol ayrımı yapmaksızın Atatürkün Türk Gençliğine vermiş olduğu görevi yerine getirmektir. Türkiyenin bağımsızlığını ve bütünlüğünü savunan fikirler çerçevesinde mücadele yürütmektir.

Taleplerimizin takipçisi olacağız.
Sizleri, huzurun sağlanması için TGBye destek olmaya çağırıyoruz.

http://www.tgb.org.tr/fv_devam.asp?id=572