Balık hafızalı bir millet değilsek,
dünümüzü hatırlıyor olmamız lazım.
Çok değil, 10 yıl öncesini düşünün.
Eşkıyaların “terörist”, vatan için ölenlerin “Kelle değil Şehit” olduğu zamanlar.
Gemiciğin gemi olduğu yıllar.
Belki yine işsiz ya da borçluyduk,
ama içimizde bölünme korkusu yoktu.
Öyle ya, kör talih bir gün bize de güler diyorduk.
Birbirleri ile cigarasını paylaşan insanlar “TÜRK müsün, KÜRT müsün” demiyordu.
Terör bitme noktasında,
Orduya güven doruktaydı.
Herkes ekmeğinin derdine düşmüş koşturuyordu.
Tek kaygı iş, aş kaygısı idi.
“NE MUTLU TÜRKÜM” demek kimseyi rahatsız etmiyordu.
36 etnik kimlik var diyen yoktu.
O günden bu güne bakalım, 10 yılda ülke ne hale geldi;
Kamplaşıp kutuplaşan, bir tarafların bertaraf olduğu ötekileşen Türkiye’de,
basın özgürlüğümüz yok, hukuk sistemimiz ölü, ekonomimiz kötü.
Askerin şehit düşmesinden sonra görevi, saldırıyı yapan sorumluları bulup yakalamak olan hükümetin komplo teorileri üretme çabalarına girdiği,
laikliğe aykırı eylemlerin odağı olmanın ülkeyi yönetmeye engel olmadığı,
teröristle müzakere, TSK ile mücadele eden bir ülke haline geldik.
Halka bakıyoruz;
İşsizlik 10 yıl öncesinden daha fazla. Kredi kartı mağdurları her gün evine icra korkusu yaşamakta,
esnaf kan ağlıyor, hayvancılık bitmiş, tarım ölmüş.
Fabrika yerine Avrupa’nın bilmem kaçıncı büyük adliye sarayları yapılmasına rağmen yargıya güven bitmiş, polis sokaklarda taşlara hedef olup can güvenliğini zor sağlıyor.
Günümüzde ülkenin geldiği durum budur.
Yeri geldiğinde söyleriz,
Geçmişi olmayan milletin geleceği de olmaz deriz.
Doğru, güzel, özlü sözdür.
Pratik zekalı bir millet olduğumuz için,
Dün dündür, dünde kalmıştır, yarına umutlu bakılmalıdır sözü de bize aittir.
Çünkü dün iyi ya da kötü, yaşanıp bitmiştir deriz.
Bugün gelinen noktada ise,
Dün geçmiştir yarın bir bilmece,
bugün ise bize hediyedir.
Yarınımıza umutlu bakamıyoruz artık.
İnsanlarımız iş, aş yerine etnik ayrımcılığa itiliyor.
Yarınına umut ile bakabilen, yarınından bir beklentisi olan var mı?
Dün zaten geçmiş idi, hükümetin yaptığı yanlış politikalar yüzünden yarın bize bir bilmece oldu.
Eğer Ergenekon’dan içeri alınmadıysanız, dinlemelere takılmadıysanız,
kapınıza icra gelmediyse, kıymetini bilin
bu gün size bir hediyedir.
Yarın ise umut değil, bir bilmece..
Levent Bulut
leventbulut@haberokur.com