Yaşamın Kıyısında,

Yaşamın Kıyısında,

İletigönderen zafer atun » Sal Nis 09, 2024 7:16

Yaşamın Kıyısında,
Bir ülke düşünün; topraklarında yaşayan insanların birçoğu mutlu değil, emeklileri açlık sınırında yaşıyor. Çocukların, kadınların ve hayvanların can güvenlikleri ve gelecekleri yok. İşçiler 20şer 30ar iş kazalarında ölüyorlar. Toplum büyük bir umursamazlığın pençesinde boş işlerle boş tartışmalarla gününü geçiriyor. Bana dokunmayan yılan lafını benimsemişler. Okula giden çocuklar o kadar çabalamalarına karşın iyi bir eğitim alamıyorlar. Bomboş ve cahil yetişiyorlar. Toplumun bir okuma alışkanlığı yok, her olanı ya kulaktan dolma ya da beyaz camdan öğreniyor. Sağlıksız, yalan bilgi her yerde. Ülkede bir dinginlik, sakinlik ve huzur yok. Herkes silahlı külahlı, herkes mafya, herkesin ağzında “ben kimim biliyor musun” lafı. Herkes birbirinden korkuyor.

Devlet sınıfı kayrılmış ayrıcalıklı. Altlarında milyarlık arabalar, makamlarında jakuziler, nepotizm had safhada. Bankamatik memurları kat be kat artmış. El birliği ile devlet soyulmakta kişiler varsıllaşmakta ve devlet yok edilmeye çalışılmakta. Ülke toprakları ve ülke şirketleri yabancılara peşkeş çekilmekte. Ülkenin nüfus popülasyonu değişmiş. İster sığımacı deyin ister göçmen bunların oranı nüfusun %20sini geçmiş. Ülke kaynakları (sağlık, eğitim, mali kaynaklar) bu emperyal olmayan kişiler tarafından sömürülmekte. Ülkenin kendi asli unsurları bile onların ayrıcalıklarına erişememekte. Ülkeyi yaklaşık 25 senedir bir aile ve tek adam yönetmekte. Parlamento artık sadece maaş alınan, çok ucuz yemek yenilen, sağlık hizmetlerinin her türlüsünün verildiği (anlaşmalı kurumlar ile) çeşitli ihale vb işlerin pazarlıklarının yapıldığı işlevsiz kara bir delik. Düşünün hiçbir işlevi kalmamış mahalle muhtarlıkları için bile silahlar çekiliyor, lüks araç konvoyları düzenleniyor, deli gibi para harcanıyor. Neden? Kıytırık bir muhtarlık da bile bu kadar rant varsa gerisini sadece hayal edebilirsiniz.

Ondan sonra karşınıza geçip her şey güzel olacak hikayesi anlatıyorlar. İnsanın insana saygısının, sevgisinin, güveninin kalmadığı bir ortamda siz ne anlatıyorsunuz. Neyin kandırmacasının içindesiniz.
Ülke nitelikli göç vermede 1ci sıraya yükselmişken cahiller tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar kendilerine özgüvenli ve pervasızken her şey nasıl daha iyi daha güzel olacak.
96 liraya ithal ettiğiniz karkas etleri 500 liradan satarken hiç mi utanmıyorsunuz. Kendine yeterli bir ülkeyi sadaka ve köle toplumuna çevirmişken hiç mi içiniz acımıyor. Bayramda memleketine bile gidemeyen 40 yıldır İstanbul’da yaşayıp ömrü hayatında bir kere bir pansiyona gidebilip bir kere tatil yapabilmiş o teyzeye bakıp NEDEN diye sormuyorsunuz. Toplumun yeni yetişen çocuklarında mongolluk had safhaya erişmişken, zekâ seviyeleri bir maymunun zekâ seviyesine eşit insanlar size hiç garip gelmiyor mu? Ülke zenginliğinin %45’nin sadece ve sadece %1’in elinde toplanması size garip gelmiyor mu?
Ülkenin her karış toprağı altın madenleri, Jesler ve diğer maden ocakları ile talan edilmişken artık su ve oksijen bile tükenmişken hala ne anlatıyorsunuz. Utanmadan televizyonlarda suyu dikkatli kullanalım bahçe sulamayın, araç yıkamayın görüntüleri dönerken Neden bir altın madeninin saniyede 130 (yüzotuz) LT su tükettiğini saklıyorsunuz.

Ülkenin altını da üstünü de geleceğini de yağmaladınız. Yağmalamaktan bıkmadınız. İnsanların iyi niyetlerini hep suistimal ettiniz. İnsanları sürekli kandırdınız, manipüle ettiniz. Bunları yaparken de hiç Utanmadınız hiç Vicdan azabı duymadınız. Hiç de umurunuzda olmadı.
Çünkü siz bu topraklara ait değildiniz, bu toprakların asli unsurlarından değildiniz. Bu yüzden her şeyi kendinize hak ve ganimet olarak gördünüz.

Zafer ATUN
09Nisan2024
zaferatun.wordpress.com
Kullanıcı küçük betizi
zafer atun
Üye
Üye
 
İletiler: 153
Kayıt: Pzr Ara 09, 2012 15:26

Şu dizine dön: Sizin Makaleleriniz

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 6 konuk

x