Yaşar Nuri Öztürk: “Kendisini BOP Eşbaşkanı ilan eden Başbakan Erdoğan, ABD ve AB’nin söylediğini yapmazsa bir haftada biter”
■Salim YAVAŞOĞLU

Hiçbir vicdana sığmaz
“Bunlarda İslam vicdanı ve Kuran vicdanı ile Muhammedi zihniyet açısından hiç bir izah bulamazsınız. Gayet açık söylüyorum. Ama bugünkü iktidar pekâlâ biliyor ki söyleneni yapmazsa 25. kattan bırakırlar. Bir haftada bitirirler işlerini. Onun için tercihini yapıyor. Tercih, haçlı emperyalizmin dediğini dinlemek yönünde yapılmıştır. Kısacası budur. Bunlar ne dediler? ‘Biz Ankara’nın şerhinden Brüksel’in şefaatına sığınıyoruz.’ Ankara’da kendilerinden başka güç odağı kalmadığına göre; ‘hala hangi şerhten korkuyorlar’ sormak lazım ama şuur altlarında hala böyle bir sanal korku devam ediyor. Onun için de bir yerlere sığınmak ihtiyacı duyuyorlar. Bu saatten sonra zaten bu sığınmanın dışına çıkamazlar. Çünkü paçalarını, yakalarını her taraflarını kaptırmışlar.”
Çuval desteği itirafı
“AB’ye üyelik ve BOP sürecinde Türk Ordusu’nun, ‘en büyük engel’ olduğu kanısına varıldığı için zayıflatılıp tasfiye edilmesi gerektiğine karar verildi. Bu kararın uygulamaya konması için Türkiye içinde Ordu’dan rahatsız olan ve onun etkisizleştirilmesini isteyen bir iktidar lazımdı. O da bulundu: AKP. AKP’nin bugün başbakan sıfatını taşıyan 2002 yılındaki yasaklı genel başkanı Erdoğan, ünlü mektubunda Paul Wolfowitz’ten Türk Ordusu ile kendisinin arasını uyuşturmasını istemekteydi. Askerlerimizin başına çuval geçiren ABD’yi savunan Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, çuval olayının mazeretini bizzat Erdoğan’a şöyle açıklamıştır: ‘Bu olay hükümete karşı değil, hükümetin emrini dinlemeyen bazı unsurlara karşı yapılmıştır. ‘Rumsfeld gibi kurt bir politikacı, bu sözleriyle, Türk Ordusu’na düşmanlığını açıkladığı kişiyi de memnun ettiğini düşünmeseydi böyle bir açıklamayı yapar mıydı?”
Yığdıkları paraları yedirmezler
Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, ABD’nin yığdıkları paraları kendilerine yedirmeyeceğini bilen AKP’lilerin bu saatten sonra gak-guk edemeyeceklerini söyledi. Öztürk şöyle konuştu:
“Bunlar bu saatten sonra ‘gak-guk’ ederlerse emperyalizm, Amerika bunları iktidardan düşürmekle bırakmaz. Yığdıkları paraları yemelerine de engel olur. Bunu biliyorlar. Onun için hiç kimse, hiç bir Müslüman, ister Suriyeli, ister Libyalı, ister Suudlu, ister İranlı, ister Türk başka bir şey beklemesin. Bunların Müslümanların nabzını rahatlatmak için yaptıkları tek şey, bol bol Salat-ı salam, Besmele, hanımların başını türbanlamak. Bunlar da zaten Müslüman halkı hoşnut etmeye yetiyor. Olay bu. Bu bir tercih işi, siyasetlerini, hayat anlayışlarını, mücadele anlayışlarını, ülkülerini bu şekilde yapılandırdılar. Yani bunu ben anlamakta güçlük çekmiyorum. Bu bir tercihtir. Bunun akibeti nedir? Bu dünyada ve öbür dünyada? Onu bana sormaya gerek yok. Onun cevapları herkesçe istendiği yerden bulunur.”
Yeniçağ, 12 Ağustos 2011