Yaşar Nuri Öztürk
Dinciliğin servet ve sevap tezgâhı
20.08.2009 17:07:00
DENİZ Feneri talanından Mercümek soygununa kadar tüm dinci vurgunların sözde mağdurlarının büyük kısmı, aldatılmış hainlerdir. Bunlar, sadece servet vaadiyle aldatılmış insanlar değildir; sevap vaadiyle de aldatılmışlardır. O "sevap", laik Türkiye'yi Afganistan'a döndürmenin karşılığı olacak bir "sözde sevap"tır.
Aldatılmış hainler, hainlikleri din ve Allah söylemleriyle azdırılanlardır. Yani onların aldatılması mazlum ve mağdurluklarından değil, hainlik damarlarının okşanması yüzündendir.
Aldatılmış hainler, "sözde sevaplar"ın birer felaket olduğunu ne yazık ki anlamak istemiyorlar. Sevap diye diye belalarını buldular ama onlarla birlikte Türkiye de belasını buldu.
"Aldatılmış hainler", paraları şöyle denerek çarpılanlardır:
"Paralarınızı bize verin, biz bu paralarla şirketler kurup servet ve sermayeyi Kemalist dinsizlerin elinden alacak, büyük servetler kazanarak size iki ayrı kazanç kapısı açacağız:
1. Laik Mustafa Kemal devletini yıkıp yerine şeriata dayalı Müslüman bir devlet kurarak size büyük sevaplar kazandıracağız.
2. Kazandığımız kârlardan size pay çıkararak, paralarınıza faizsiz-helal kazanç sağlayacağız. Böylece, bir taşla iki kuş vurmuş olacaksınız: Hem dünyanız ihya olacak hem ahiretiniz. Hem servet kazanacaksınız hem de sevap."
İşte, Allah ile aldatanların kurdukları Mâûn Suresi'ni ihlal tezgâhı böyle işletildi. Ve "aldatılmış hainler" böyle uyutulup soyuldu. Soygunun sadece Avrupa'daki Müslümanlardan götürdüğü para, elli milyar Euro civarında. Deniz Feneri soygunu denen ve Alman hükümeti tarafından takibe alınan vurgun buna dahil değildir.
Türkiye içi Mercümek, Yimpaş, Kombassan, İhlas gibi "Allah ile aldatarak soyan holdingler"in götürdükleri paranın rakamı, yukarıda verdiklerimizin üstünde bir rakamdır.
Bu vurgunlar, elbette ki birçok masum, temiz, gerçek dindar insanı mağdur etmiş, ocağını söndürmüştür ama soyulanların büyük bir kısmının "aldatılmış hain" sınıfına girdiğini çok iyi bilmekteyiz.
BELALARINI BİRBİRİNDEN BULDULAR
Birçok masumu yaktılar ama birçok hain de cezasını buldu. Başka bir deyişle, aldatan hainlerle aldatılmış hainler belalarını birbirinden buldu.
Türkiye'ye bakın, son yıllarda milyar Euro'luk ve dolarlık vurgun ve soygunların hemen tamamı, Allah ile aldatma tezgâhı işletilerek gerçekleştirilmiştir. Bu alan, riski en az olan alan, bu alan harcaması hiç olmayan alan, ama bu alan en vicdansız ve en zalim alan...
Burada görülmesi ve ibretle değerlendirilmesi gereken gerçek şudur:
Allah ile aldatarak harcama yaptırmak için nasihat yeterli olmaktadır. Musibete asla gerek yoktur. Tam aksine, Türk halkının musibetle yüz yüze gelmesinin temel sebeplerinden biri de Allah ile aldatılarak yaptığı harcamalardır. Bu bakımdan, Türk halkını soymanın en rahat, en keyifli ama insanlık için en zararlı, en namert şekli Allah ile aldatmak.
Bu aldatma alanının nasıl işlediğini anlamak için bizim "Allah ile Aldatmak" kitabımızın okunması lazımdır. Bu konuda o kitabın yerine konacak başka bir şey yoktur.
Kuran'a göre, Allah ile aldatarak soyanların başında dini temsil ettiğini söyleyen "din sınıfı" ile saltanat dincisi siyasetçiler vardır. Bunlar, "Sizi Allah'a götüreceğiz" diyerek soyarlar ama sonuç Allah'tan uzaklaştırma olur.
Birçok masumu yaktılar ama birçok hain de cezasını buldu.
Başka bir şekilde ifade edelim:
Aldatan hainlerle aldatılmış hainler belalarını birbirinden buldu.
KAYNAK