YAŞAYAN ATATÜRK

YAŞAYAN ATATÜRK

İletigönderen Feza Tiryaki » Pzt Kas 17, 2025 9:00

YAŞAYAN ATATÜRK

“Bardağın Dolu Tarafını Göstermeye Geldim!”

Söyleşisinin ana konusunu böyle özetledi Sinan Meydan, Demre’de, Atatürk Parkı’ndaki söyleşisinde:

“Yaşayan Atatürk bir saate sığmaz ama sığdırmaya çalışacağız”, dedi. Böyle dedi, bir değil tam iki saat konuştu, ayakta. Bunda dinleyici kitlesinin tavrı, ilgisi, sessizliği, kendisini soluk almadan can kulağıyla dinlemeleri etkili olmuştur sanırım.

Açıkhava sahnesinde, tabanı çim ekili, önüne sandalyeler konmuş, yanlara tahtadan basamaklı oturma yerleri düzenlenmiş geniş alanda, akıcı, açık bir dille anlattı “Yaşayan Atatürk’ü. Getirdiği resimleri, yazıları, sesli görüntüleri, sahnedeki büyük ekranda gösterdi. Ekran önünde ara sıra duraklayarak, anlattıklarının heyecanıyla sahnede bir saniye yerinde duramadan anlattı gelenlere yüce Önderimizi. Türk Kurtuluş Savaşı Tarihinin kısa öyküsünü. Sonra da Cumhuriyetimizi, Atatürk devrimlerini, Cumhuriyetin ilk yıllarının kalkınma hamlelerini, çok kısa zamanda yapılan üstün başarıları…

Beden dilini de katarak, tüm ruhuyla Atatürk’ü anlatması, sesindeki tonlama, güzel, akıcı, temiz Türkçesi, Atatürk’ten her söz edişte “Atatürk’ümüz” demesi, Atatürk’e içten gelen bağlılığını gelenlere de duyumsatması, sözlerine böylece daha çok anlam katması… Gönülden gönüle köprü kurdu. Akdeniz’in, bu biraz serince, üşütmeyen, yıldızlı Kasım akşamında. Dinleyenleri sarıp sarmaladı, nefes aldırmadı, kendini dinletti, deyim yerindeyse; dinleyicileri gözüne baktırdı bu iki saat boyunca…

Bir de sitemi oldu bir ara. Gençlerin azlığından yakındı, daha çok olmalarını isterdim anlamında sözler dedi, oturanlara, dinleyicilere bakarak. Sonra;
“O” gençlere güveniyordu. Bu gün de güvenelim gençlere!” dedi.

Söyleşiyi Demre Belediyesi: “Fikirleriyle Yaşayan Atatürk Söyleşisi” başlığıyla tanıtmıştı. söyleşiye tüm halkımız davetlidir", duyurusuyla. Söyleşiden sonra Belediyenin sayfasındaki açıklama:

“Tarihçi-Yazar Sinan Meydan, bu akşam Atatürk Parkı’nda bizleri Atatürk’ün fikirleriyle, Cumhuriyet’in kuruluş ruhuyla ve çağları aşan vizyonuyla buluşturdu.
Kurtuluş Savaşı’nın karanlık günlerinden, Cumhuriyet’in aydınlık sabahlarına uzanan o büyük mücadelenin her adımında Atatürk’ün ileri görüşlülüğünü, sanayiye, eğitime, tarıma ve kültüre verdiği önemi konuştuk.
O’nun “Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” sözü, bu akşam bir kez daha hepimizin yüreğine işledi.
Cumhuriyetimizin temelini oluşturan bu inançla, O’nun fikirlerinden güç alarak, Demre’mizde de Atatürk’ün izinde üretmeye, çalışmaya ve aydınlık yarınlar için yürümeye devam edeceğiz.”

Sinan Meydan, bu söyleşiyi kendisi de 8 Kasım’da duyurmuş. Şu sözlerle:

Sinan Meydan
Atatürk'ümüzü Demre'de anıyoruz. "Fikirleriyle Yaşayan Atatürk" başlıklı söyleşi ve imza günümde buluşmak üzere. Tüm Demreliler davetlidir.
Tarih: 10 Kasım 2025 Pazartesi
Yer: Atatürk Parkı, Saat: 19.00

Sinan Meydan’ın 11 Kasım’daki açıklaması:

“10 Kasım'da Atatürk'ümüzü anma söyleşilerimden birini de Demre'de gerçekleştirdim. "Fikirleriyle Yaşayan Atatürk" başlıklı söyleşimde Demrelilere seslendim. Atatürk'ümüze yakışır bir söyleşi oldu. Demre Belediyesi'ne teşekkür ediyorum.”

Bu açıklama, sahnede ayakta, büyük ekrana yansıtılan Atatürk resmi önünde konuşan kendi resmiyle, kendisini ilgiyle dinleyenlerin resimleriyle…

Sinan Meydan son yirmi yılda yirmi dört kitap yazmış. Hepsi de kalın kalın kitaplar. Kimi kaç cildin bir araya toplanmışından oluşan kitaplar. Son kitabının adı, Lozan, 535 sayfa; Sevr ile başlıyor, konferansın anlatımı, Lozan yalanları ve gerçekler üzerine bir inceleme, araştırma, fotoğraflarla desteklenmiş. Kaynakçası sayfalarla… Öylesine belgelenmiş:
Lozan “Onurlu Barış”.

Her kitabı böyle kalın, neredeyse yirmi yıla bunca kitabı sığdırmış. Kendisi 1975 doğumlu. İstanbul Üniversitesi Tarih bölümünü 1997’de bitirmiş. Daha otuzlu yaşlarına girmeden tarih konulu, araştırma kitapları yazmaya başlamış.

Parkta açık havadaki toplantı yerine girerken, girişte kocaman bir masa kitaplarıyla doluydu. Aldığımız kitaplarından, “Kurtuluştan Kuruluşa Cumhuriyet” 2023 basımlı, son kitaplarından. “Cumhuriyet Tarihi Yalanları 2” kitabı da Cumhuriyet düşmanı, kafası yıkanmış zavallılara yanıt.

Söyleşiden önce saygı duruşu yapıldı ve ardından İstiklal Marşı birlikte okundu.

Sinan Meydan konuşmasına, gelenleri selamlayarak başladı:

“Bugün buraya yüce Atatürk’ün “Yıldırım Orduları Kumandanı” olarak başlayarak, üstün dehasını ortaya koyarak…" diye yüce Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı günlerini kısaca tanımlayarak söze başladı, yöre halkına şunu anımsattı:

“Bu gün burada İtalyanlar yoksa, bu o büyük kurtarıcının emeğidir.” dedi. “Cumhuriyet gibi bir rejimle taçlandırarak…” diye de Atatürk’ün büyüklüğünü anlatmaya devam etti.

“Atatürk’ün sonsuzluğa uğurlanışının 87. yılında, O’nu anmak için bir aradayız.

Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olarak hâlâ biriz, bütünüz, 102 yıldır yeni bir savaşın içine girmedik. Bardağın dolu tarafını göstermeye geldim. Bugün bile Atatürk’e saldırılar devam ediyor çünkü hâlâ çok canlı. O’nu öldüremeyecekler.”

Burada Atatürk’ün ünlü sözünü yineledi:

“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”

“Yani ölümlülüğünün farkındaydı, kendisine olağanüstü sıfatlar yüklenmesine karşıydı. ”Görevim bitmedi. Ben toprak olduktan sonra da devam edecektir!” demiştir.” Burada şuna dikkat çekti:

“Atatürk’ü Atatürk yapan doğuştan gelen özellikleridir her şeyden önce. Dehası; akılcıydı. Ölünceye kadar öğrenme arzusu taşıyor. Kendini yeniden inşa eden önder! Yaşadığı dönemi, çok kültürlülüğü tanıyor. Atatürk’ü Atatürk yapan iki önemli özelliği…”

Gençlere sitemini sözün burasında yaptı:

“Keşke daha çok gencimiz gelebilse böyle söyleşilere…”

Sonra ekrana yansıtılan bir Atatürk resmine bakarak şunları dedi:

“Şu fotoğrafa bakar mısınız? Yirminci yüzyılın başında. Olağanüstü yakışıklı, şık… Her bakımdan milletine örnek olmuş bir önder Mustafa Kemal Atatürk!”

Yine, Atatürk’ün 1918’de Ruşen Eşref’e (Yazar, gazeteci, siyasetçi) imzaladığı bir fotoğrafı ekranda gösterdi, üstündeki eski yazının Türkçesini okudu:

"Her şeye rağmen muhakkak bir nura doğru yürümekteyiz. Bende bu imanı yaşatan kuvvet, yalnız aziz memleketim ve milletim hakkındaki payansız muhabbetim değil; bugünün karanlıkları, ahlâksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan ve hakikat aşkıyla ziya serpmeye ve aramaya çalışan bir gençlik gördüğümdendir.”

Atatürk’ün doğum günü için şu sözler:

“Yeni çıkan belgeler daha önce doğduğunu ortaya çıkardı. Doğum gününü soruyorlar:

19 Mayıs, diyor. Türk Milleti’nin doğum günüyle kendi doğum gününü özdeşleştirmiştir.”

Sonra bir grup öğrenci fotoğrafına dikkat çekiyor;

“Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün ilk fotoğrafı budur. Sıra arkadaşlarıyla vatanı kurtarmanın fotoğrafı…”

Sözün burasında; “ Dört bin civarında kitap okuduğunu artık hepimiz biliyoruz”, diyor. Açıklıyor:

“Cumhuriyet devrimlerinin alt yapısı bu kitaplarla gerçekleşti…”

“Atatürk’ümüzü en iyi anlatan metinler onun yazdıkları ve söyledikleridir. Atatürk’ümüzün yazdığı kitaplar. 1. Dünya Savaşı’ndan önce de kitap yazmıştır. Sonra, “Nutuk”. Nutku otuz altı saatte okudu, altı günde. Nutku yazarken kalp krizi geçirdi, millete hesap vermek için yazdım, diyor. Nutuk, 1919’dan başlar, 1927’de biter. Yazdığı “Medeni Bilgiler” kitabı çok ilginçtir."

“Atatürk farklı bir insandı. 1937 yılında, yazdığı, bastırdığı kitap bir Geometri kitabı. Geometriyi Türkçeleştirmek için yazdı. Sivas Lisesi. Orada bir derse girdi.

1932’de Dil Devrimi yaptı.

Mustafa Kemal Atatürk olmasında Çanakkale muharebelerinin çok önemi var. 25 Nisan 1915 tarihinde yedek tümen kumandanıdır. Koca bir alayı… İnisiyatifini kullanır, o tarihi emri verir. Çanakkale’de en kalabalık birlik, Mustafa Kemal’in komutasındadır. 109 bin asker."

Bu duruma dinleyenlere seslenerek özellikle dikkat çekti:

“Sayın Demreliler Mustafa Kemal bu milleti hiç yanıltmadı.

Çanakkale Savaşları bize güvenimizi kazandırdı!”

Burada 1917 yılında Urfa’da açılan Mustafa Kemal Paşa Anıt Çeşmesi’nden söz etti, sonra gençlere seslendi yine:

“O gençlere güveniyor. Bugün de güvenelim o gençlere!

Savaşarak, mücadele ederek bağımsız olunur. 13 Kasım 1918’te İstanbul işgal edildi. “Geldikleri gibi giderler!” dedi.

Endişelenme Demreli! Geldikleri gibi giderler!”

İstanbul’un işgalinde Şişli’deki evde yaptığı çalışmalarını anlattıktan sonra; “Burada kalırsak vatanı kurtaramayız!” düşüncesiyle Atatürk’ün Samsun’a çıkışını açıkladı. Vahdettin’den söz etti. Vahdettin, İngilizleri öfkelendirmemek için Mondros’un uygulayıcısı… Mustafa Kemal ise ya istiklal ya ölüm diyen!

İngilizler sarayı tehdit ettiler: "Ayaklanmaların bastırılması lazım. Yoksa sarayı başınıza yıkarız!” Silahlar toplandı, ordu dağıtıldı. İngiltere işgal ettirdi İzmir’i. 433 maddelik idam fermanı…”

Burada Demrelilere anımsattı o tarihi:

“ Demre, İtalya’nın sömürge bölgesi olacaktı!” dedi.

Devam etti: “Bizi imha edeceklerdi. Bizi orada yaşatmazlardı!”

“Falih Rıfkı Atay, neyimiz varsa bu zafere (Kurtuluş Savaşı) borçluyuz der.” diyerek yakın tarihimizi bir kez daha gözler önüne serdi, atalarımızla onur duyduk, Atatürk’ün huzurunda saygıyla eğildik…

Sözün burasında Cumhuriyetimizi övdükten sonra, düşmanlara karşı uyardı:

“Türkiye tam bağımsız, toprak bütünlüğüne sahip. Çağdaş ve laik hukuk sisteminden rahatsızlar!"

"Amasya Genelgesi’nde Cumhuriyetin temeli atıldı:

“Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” dendi. Bu gün de öyledir! Yarın da!"

"Sakın kurtarıcı beklemeyin!

1921 Anayasası dört sayfadır.

Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir!” Saray ve Sultan denklem dışına çıkarıldı. Millet tanımı yapıldı:

“Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir.”

"1924 Anayasasına göre vatandaşlık tanımı:

“Türkiye'de din ve ırk ayırt edilmeksizin vatandaşlık bakımından herkese “Türk” denir.”

Sonra şimdiki tehlikeli durumumuza değindi Sinan Meydan:

“Şimdi bizi ayrıştırmak istiyorlar.

Bu tuzağa düşer miyiz?

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin sırrı Laik Cumhuriyet!

Geldik yapay zekâ çağına!

İşte Atatürk onun için öldürülemiyor.

“Medeni bir toplum olmadan emperyalistlere (yayılmacılara) karşı duramayız!” demiştir.

1938 yılında Çin’e kolera aşısı gönderiyoruz.

Neden biz tekrar tekrar aynı şeyleri yaşıyoruz ki!

Merak etmeyin, geri alırız yine! Cumhuriyeti çok da koruyamadık!

Atatürk az önce başkomutandı. Kitaplar yazardı. Sonra tarlalardaydı…

Atatürk öldüğün de artık dışardan şeker almak zorunda değildik.

Cumhuriyeti kurduk, üç yıl sonra uçak fabrikası kurduk!

Bunları çocuklarımıza öğretmiyoruz!

1942 Uçak fabrikası. Uçak motoru fabrikası. Ankara Uçak Fabrikası sonra Traktör Fabrikası oldu.

1936’da SEKA fabrikası. 1935 Sümerbank.

Cumhuriyeti kuranlar bu milletin parasını çar çur etmedi. Bursa’da, Merinos. Şavşat’ta, Atatürk’ün kurduğu devlet okulları okuttu bizi. Ortaokulu liseyi böyle okuduk. Yerli milli maden politikası geliştirdi Cumhuriyet!

1928’de harfler değişti.

Baş çiftçi, başöğretmen oldu… Şimdi okuma yazma oranı yüzde doksan sekiz. Atatürk’ün en önemli projelerinden, köylere ilkokullar kurmak… Gazi Eğitim Enstitüsü kuruldu.
1936’daki Köy Eğitmenleri projesi İnönü zamanında “Köy Enstitülerine” dönüştü. Atatürk Cumhuriyetin yapabileceklerini gösterdi."

Sonra sözlerine şöyle devam etti Sinan Meydan:

"Bu hiç normal değil!
Her konuda millete örnek olmuş başka bir örnek gösteremezsiniz!”

Konuşurken, heyecanını anlatımındaki coşkuyu şu sözlerle açıkladı Tarihçimiz:

“Atatürk’ü heyecan duymadan anlatamazsınız.”

“Atatürk, aklını kullanan özgür bireyde yaşıyor.” Sözü de çok anlamlıydı…

Gelenler bilgiye doydular... Bırakılsa, söyleşi sürse daha o kadar dinleyeceklerdi Sinan Meydan’ı.

Gönül isterdi ki bu söyleşiyi bütün Demre dinlesin! İki yıldır 10 Kasımlarda okulları (nasıl bir rastlantıysa bu), ara tatile sokulan çocuklarımız, gençlerimiz dinleyebilselerdi Sinan Meydan’ı.

Bu da yetmez, tüm Türkiye dinleseydi o gece anlatılanları…

Feza Tiryaki, 14 Kasım 2025
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1017
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Şu dizine dön: Feza TİRYAKİ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x