Yaz Yağmurunun Mırıldandığı Şiir

Forumda gereksiz, yanlışlıkla açılmış veya kilitlenmiş başlıklar buraya taşınır.

Yaz Yağmurunun Mırıldandığı Şiir

İletigönderen |Cansu| » Cum Ara 07, 2007 17:07

Resim



Bir anda şehrin üzerine yağmaya başlar yaz yağmuru. Kalabalık şehrin gürültüsü, yağmurlu bir şarkıya bırakır yerini. Bardaktan boşalırcasına yağan yağmur, tatlı bir kaçışmayı da beraberinde getirir.

Evler, arabalar, caddeler, parklar ve kaldırımdan karşıya geçmeye çalışan küçük kedi... her şey ama herşey ıslanır. Sıcaktan kavrulan ağaçlar, susuz kalan yapraklar ve susuzluktan çatlayan toprak suya kanar.

Yaz yağmurunu pencere kenarından usulca izlerken, tuhaf bir duyguya kaptırıyorsunuz benliğinizi:

“Yağmur nasıl oluyor da hiçbir ayrım yapmaksızın herşeyin üzerine yağabiliyor. Nasıl bu kadar cömert davranabiliyor?” diye soruyorsunuz kendi kendinize.

Hayata “kuru kuruya” bağlı olanlar için önemsenmeyecek bir konu belki ama, hayatın kalp atışlarını yüreğinde hissedenler için hayati bir mevzu.

Keza; dünyanın en değerli varlığı olan insanlar olarak birbirimizde kusur bulmakta inanılmaz hünerler sergileyip, karşımızdakini kırıp dökmek için fırsat kollarken, yağmurun verdiği bu ders asla görmezlikten gelinemez.

Yağmur; çirkin güzel, küçük büyük, zengin fakir, yaşlı genç, doğulu batılı, siyah beyaz, canlı cansız... hiç ama hiçbir hesap yapmadan kendini herkese sunuyor. Belki bu yüzden seviliyor. Belki de bu yüzden insanlar yağmura “berekettir–rahmettir” diye methiyeler diziyor...

Yaz yağmuru için, yağdığı yerin önemli yoktur. O ayrım yapmaz. Herkesin ve herşeyin üzerine aynı güzellikte, aynı ritimle yağar. Ve bundan dolayı herkes onu sever. Kimsecikler şikayet etmez ondan....

Bu sabah yine yaz yağmuru yağdı şehrin üzerine. Her damla sanki dudağında bir şiir mırıldanır gibiydi. Bir şiir... insanda rahatlık hissi uyandıran... ayrımcılık yapmamayı öğütleyen, küçük görmeyi yasaklayan ve herkese kucak açmayı öğreten bir şiir...

Sizce kaçımız yağmur kadar vefalı, yağmur kadar cömert yaşabiliyor hayatı?

Maalesef dostlar maalesef, acı ama gerçek ki; dünyanın en değerli varlığı olan insanlar olarak, bir yağmur damlası bile etmiyoruz çoğu kez!

Ve kaybediyoruz, kazanmamız gerekenleri... Bir bir dökülüyoruz bu yolda.

Ve yağmur kazanıyor, kazanmamız gerekenleri...

Bu yüzden hep havada özgürce dans eden o oluyor. Öyle bir dans ki; görenleri kendine hayran bırakıyor. Bizse başımız eğik sadece seyretmekle yetiniyoruz bu güzelliği...

Gökyüzünden salınarak yere inen yağmuru birazdan bir çift ayak çiğnemeye başlıyor. Ama yağmur buna da aldırış etmiyor. Çünkü; yeri geldiğinde ezilmenin de kendisine birşeyler katabileceğini, acılardan da dersler çıkarılması gerektiğini iyi hesap ediyor. Yani kaybettiğinde de kazanmasını biliyor.

Ve mutluluğu, asla mutsuzluğun kollarına terk etmiyor. Ve sonunda kazanan yine o oluyor...

Ne olurdu, bizlerde yağmur kadar tertemiz yaşayabilseydik hayatı. Kirletmeseydik tertemiz duygularımızı. Ne kaybederdik ayıplarımızı birbirimizin yüzüne vurmak yerine, örtmeyi deneseydik. Karşımızdakileri yaralamak ne kazandırdı ki bizlere bugüne dek. Ne geçti ki elimize sanki?

Ne olurdu yaz yağmuru kadar vefakar olabilseydik!...

Biz nasıl yaşarsak yaşayalım; yağmur yağmaya devam ediyor şehrin üstüne, herşeyin üstüne...

Kadir ÇAÇA
Irak’ta savaşan ABD’li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz.”
“We further hope and pray that the brave young men and women return home with the lowest possible casualties, and the suffering in Iraq ends as soon as possible.”
By Recep Tayyip Erdogan
The Wall Street Journal
March 31st, 2003
Kullanıcı küçük betizi
|Cansu|
Üye
Üye
 
İletiler: 2689
Kayıt: Cmt Nis 21, 2007 16:43

Şu dizine dön: Güncel Meydan Çöp Tenekesi

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x