GEÇEN HAFTA SÜRMANŞET ! BU CUMA YENİSİNİ OKUYANA REFERANDUM BEDAVA !



Yazın POP'cu , kışın TOP'cu, bu baharda herkes olur belki BOP'cu !



Malumunuz ekranlara yaz aylarında göz atınca ya Bodrum'da, ya Çeşme'de bir pop'cu furyasına şahit oluyoruz değil mi ? Kış ekranlarında ise top peşinde koşan sporcuların çapkınlıkları boy göstermeye başlıyor... Nasılsa krallar ve kraliçeler de tatilde ya malzeme eksikliği aş erdiriyor. Az biraz haber ve bol yarışma ise adeta garnitüre dönüşüyor... Bazen eş, bazen de leş olabilen yazılı basınımız ise politize olmuş nereden küp doldursa oraya yelteniyor. Diğer bir kanalda, inek yalamış jöleli saçlı tv yıldızı eşinin öğlen haberleri okuyuşuna rağmen, kendi kanalında çıkarları gereği iktidarı savunurken, eskiden yılın yakışıklısı seçilmiş eğri yüzlü sabıkalı anchormen, yada meşhur bir otelin gece klulübünden mezun bir diğeri ise kimbilir hangi ihaleler peşinde dolanıyor... Reklam pastası dilimlenmiş , diziler kemikleşmiş ama bir türlü halk düşünülmüyor..Bu gün güğümü kalaylı yarın düğünü alaylı olabiliyor..



En acaip komedya ise dergilerimizde boy gösteriyor; mastürbatif life style (sosyete) dergilerinde hep aynı suratlı silikonize botoxe piyade birlikler halinde bir güruh tek tip poz vermekde... Aynı kadınlar, babaanne olmalarına az kalsa da hala mayolu pozlar ile gündeme düşmeye yeltenmekde ve bir de moda dergilerimiz var elbetde ama hiçbirinin adı Türkçe değil hepsi yabancı yapım halinde Türk modası şeklinde ithal malları satıyor... Editörleri ise twitterde, hangi marka kirpik boyası kullandığını yazmakdan çekinmiyor. Ahbap çavuş ilişkisi dört nala gemsiz gamsız parkurları aşıyor...



Oysa izleyici okuyucu çok başka bir lezzet peşinde. Türkleri aptal, kendilerini seçkin sınıfdan özel, akıllı sanan bazı medya mensupları ise lüks otel düğünleri, havuzlu villalar ve de lüks restoranlarda yaşadıkları hayatı gerçek sanıyor...



Sızıntı adlı dergi özgürken, Aydınlık dergisinin dağıtımı engelleniyor. Leman , Penguen ve Yeni Harman gibi birkaç mizah dergisi ise hala mücadeleye devam ediyor . Belki hatırlarsınız, Akbaba ve Gırgır gibi tirajları dünya ile yarışan dergilerimiz çokdan mazi yapıldı. Bence bu nedenle yayıncılık trajikomik bir hal aldı...



Hatta bazı yayınevleri ise yazarların haklarını gasp edip sahte bandrol ile yayına devam edip kasalarını dolduruyor, Memleket aleyhine yazan herkes zengin edilirken haklar har vurup harman savruluyor...



Neyse ki internet bir başka alternatif, şahsen ben, televizyon izlemeyen, evine ulusal basının ilavelerini bile getirmeyen, medya fareleri nedeniyle aynı olmuş malum sermayenin kağıdına para vermeyi de red eden biri oldum bu yüzden...



Twitter , facebook , myspace, msn hatta blog lar yetiyorda artıyor. Gerçi kongre vadisinde YouTube yabancılara açık iken bize yasaklanıyor ama dileyen ktunnel la yolunu buluyor.



Kıssadan hisseye gelince yasaklar delinmek içindi ama artık halk tarafından yeşertilmeyip tam tersine geliştiriliyor. Ünlü pop kraliçesinin eski intercontinental otelinde ki macerlarından tutunda , pop yıldızlarının çarpık ilişkileri bile gözler önüne seriliveriyor. Daha da mı bilgi? O zaman sosyal paylaşım ortamlarında gösterin bana biraz ilgi...



Haftaya dudak uçuk kreminizi ve fal taşı gibi olacak gözleriniz için göz damlalarınızı hazırlasanız iyi olur çünkü yamak gümbür gümbür gerçekler ile bu sayfalarda yeniden kükrüyor...

BARBAROS ŞANSAL
26.08.2010