YEDİRMEYİZ!

YEDİRMEYİZ!

İletigönderen Feza Tiryaki » Pzt Mar 17, 2014 13:33

YEDİRMEYİZ!


Algıya egemen olmanın yolu böyledir, bilirsiniz:
Olmayan bir olguyu varmış gibi göstermek,
Bu varsaydığınız her neyse, onun üzerinden sorular sormak, tartıştırmak.
Olmayan o şeyin varlığını bu yolla onaylatmak:
“Kürtçe eğitim, Kütçe devlette ikinci dil olacak.”
Pekiyi, olsun da be gülüm, bu Kürtçe dediğiniz nedir?
Sonunu “ce” ekiyle dediğinize göre bir ulusun dili.
Hangi ulusun? Siz de yanıt hazır, iyi öğrenmişsiniz dersinizi: “Kürtlerin.”
Şimdi bu konuya girmeyelim, söz uzar, duralım.
Kürt- Kürtçe. İyi. Soralım:

Kürtçe diye bir dil var mı?
Sorani ne? Kırmanç ne? Zazaca(Zazaki) ne? Süryanice ne? Gurani ne?
Kim konuşuyor bu ağızları? Hadi dediğiniz gibi olsun, bunlar kimin dilleri?
Süryaniler’e Süryani dersiniz. Türkçeden ayrı bir dil konuştuklarında,
Bu, dinleri de hıristiyan olan topluluklara.
Konuştuklarını tek onlar anlar, siz anlamazsınız.
Zazalar ısrarla biz Zaza’yız, Horasan’dan geldik, Türk’üz derler.
Kendilerine “Kürt” denilmesini istemezler.
Diğerleri ne konuşsa, Kırmanç bilen onu anlamaz.
Zaza’yı zaten kimse anlamaz.
Hadi bir akıl karışıklığı yaptınız; konuştuğunuz, yazdığınız, yazı diliyle, dayattığınız Kırmanç ağzına Kürtçe dedirttiniz.
Oldu, yeni doğanın adı; Kürtçe.

Okullarda öğrenebiliyor musunuz? “Oooo kaç yıldan beri.”
“AKP sağ olsun, ne istedik de vermedi!” dedikten sonra eklersiniz:
“İmralı’daki terör örgütü başıyla görüşen şerefsizdir dediğini de duydunuz, iki yıldır görüşüyoruz ne var bunda dediğini de…”
Eğitimi dinsele çevirirlerken dört artı dörtle, değişti bütün bunlar biliyorsunuz:
İsteyen müracaat ediyor, okullarda seçmeli ders olarak veriliyor.
Yerel diller yabancı dil gibi istenirse okulda ders olarak görülüyor.
Hangisi: “Kırmanç (Kurmanç), Zazaca; istenirse diğerleri.”
Katılım ne kadar bunlara?
“Burayı sormayın, işi karıştırmayın.”
Oldu, hâlâ bağırdığınıza göre derdiniz bu değildi.

Ne istiyordunuz: “Anadilde eğitim.” Öğretim zaten verilmişti, kurslar serbestti.
Öğrenci ilgisizliğinden kapandı dedilerdi, yüksek öğrenimdeki kürsünüz.
Eğitim öğretimden farklıdır, eğitim o dille tüm dersleri görmek demek.
Matematik, Fizik, Tarih, Coğrafya… tüm derslerinin dili böyle…
Dilinizi dünya tarihi içinde bir günden bir güne denediniz mi?
O dediğiniz adınızla bir devletiniz oldu mu hiç?
Olmadı diyorsunuz, iyi de şimdi nasıl olacak?
Sizi kullandıklarını görmüyor musunuz? Maşa olduğunuzu?
Demedi mi Kuzey Irak kukla yönetimi size neler olduğunu?
Amerikan’ın gölgesinde kurdukları sözde devletçiklerine karışan mı vardı?
Irak vatandaşıyken Arapçaydı okul dilleri.
Ayrılınca, duymuştuk, “Kırmanç” ağzıyla artık eğitimleri.
Hani sizin aldatmaca olarak Kürtçe dili dediğiniz o yerel ağzı.
Gazeteler yazdı, dünya duydu, yoksa tek habersiz siz misiniz?
Anlatalım da dinleyin isterseniz:

Yerel dilde yürütemediler eğitimi.
Veremediler, bilimi, ilimi, matematiği, fiziği kimyayı, dilleri yetmedi.
Öğretemediler konuşma diliyle, yüksek kültürde gerekeni.
Olmayınca bu, elin sömürge diline tutundu önderiniz Barzani,
Arapçaya döndüler mi bazı okulları, hepsi mi İngiliz dili,
Cumaya gelince Barzani, bayram davetliniz, bir zahmet sorun bari…
Kandırdıklarınıza günah, saklamayın, deyiverin oradaki İngilizce eğitim dilini
Kuzey Irak okullarında derslerin, İngiliz’in, Amerikan’ın diliyle verilmesini.
Halkın Batı’nın kölesi olmasını, boyunlara geçirilen zinciri…
Kültürüne, kurulu devletine Amerikan savaşında ihanet eden bu yönetimi.
Tek sözcüğünü bile konuşurken kullanmadıkları bu yaban dili, Amerikancayı;
Amerika eliyle bölündüklerinde, deyiverin bölenin dilini alanı, ırkına ihanet eden kavmi…
Bu fiyasko, bu patlayan balon örneği, önümüzde dururken,
Şimdi, nedir bir anlat, o dediğin demokratik haklar, anadilde eğitim?

Milletin vekili olmuşsun, en üste kurulmuşsun,
Belediye başkanı, parti başkanı, valisin! İç işleri Bakanı yıllardır sen, ülkenin tepesinde Millî Güvenlik’te sen!
Adalet bakanı sen, hükümette en çok sen.
Ordu da istersen en üst komutan, ordunun başı yine sen!
Bakanlar da senden, müdürler de, kimse karışmamış ki hep sen…
Ne ayrımcılık yapılmış, ne başka gözle bakılmış.
Kendini ayıran, küresel çetinin hizmetine gönüllü girensin.
Bir elin yağda, bir elin balda.
Cumhuriyetle birey oldun, okudun vatanın okullarında.
Ne kadın cinayetleri umurunda, ne ağaların zulmü,
Ne topraksız köylü, ne yoksul işçi, ekmeğinin peşinde koşan vatandaş…
Dil dil deyip duruyorsun kurulu bebek gibi:
Eğitim eğitim, anadilde eğitim.
Kırar mı seni hiç hükümetin?
Bak yasalar çıkardı bir gecede, isteyene istediği özel okula izin verdi.
Şimdi harıl harıl okullar yapılıyormuş.
Seçimden sonra başka bir düzeni kuruyormuşsun, çıkmış diyorsun.
Söylentiye göre, ortalığı bir oldu bittiye getiriyormuşsun!
Şu anadilde eğitimi bir açıklasan, nasıl olacağını bir çıtlatsan, bizi merakta bırakmasan!
Ağzındaki baklayı çıkardın çıkarmasına da, bunu bir kez daha söylesen.
Büyük dayım Sam amcanın emriyle, bu böyle de böyle deyiversen…
Buradaki İngiliz-Amerikan- İsrail emellerini gizlemesen!

Sen birbirinden bu kadar ayrı ağızlara Kürtçe diyorsun,
Kuzey Irak’taki gibi tek bir ağız da değil, ortaya çıkıp dil diye savunduğun.
Kürtçe eğitim diye bağıracaksın, korkuturak topladığın garibanları da bu yaygaraya katacaksın.
Dinci iktidarın tarihten gelen kuyruk acısıyla senle birlik olacak.
Devletin televizyonunda, radyosunda yıllardır Kırmanç yayını yapacak.
Parça parça ağızları tekleştirmeyle bölücülüğe destek olacak!
Bak gördün mü, kalkışma denemelerine bile ses çıkarılmıyor,
Devletin polisi iktidarın emriyle yanınıza sokulamıyor.
Katilbaşıyla görüşülüyor diye, sarmış seni olmayacak umutlar.
Ayrılık, özerklik, biz bizi yönetelim! Bu toprakları Ermenilerle bölüşelim.

İyi de aslanım, devleti kuruluşundan beri yönetmiyor musun, her yerde değil misin?
Zaten devletin her katındasın, vekilsin, bakansın, kaçıncı kez Cumhurun başısın!
Neyin eksik, ne yetmiyor, bir der misin?
Ya sen üstün zekâlısın, eşin benzerin yok!
Ya biz aptalız, salağız, her denene inanırız!
Her lokmayı yutarız!
Yağma yok Demirlitaş, Tuğsuz, Buldan, Süreyya,
Eşbaşkanlılar, bölücü başları, yağma yok!
Bölücü kanlı örgütün sevicileri, öncüleri, geriden gidenleri,
Türkiye’den vekillik maaşı alıp hançerliyorsunuz Türkiye’yi .
Bu planı, kurulan tuzağı Türk ulusu gördü, yalnız hainlerin kör gözleri.
Binlerce yıllık birliğimizi bozma sandığınız gibi kolay mı?
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkıdır Türk Milleti!
Ayrım gayrım yapmamış, düşmanı silahsız bırakmış bu sözle ulusun yüce önderi!
Sevr’i yırtıp atmış, Kurtuluş Savaşıyla Türk’ün şamarını yayılmacıya indirmiş.
Devlet kurucumuz, Kurtuluş Savaşı Başkomutanımız,
Eşsiz devlet adamı, devrimci, halkçı büyük Atatürk!
Yayılmacılar istiyor diye yapıyorsunuz bunları,
Ermenilere topraklarımızı vermek, biliyoruz, bölücünün bir sonraki emeli.
Anımsatmakta yarar var, belki unuttunuz;

Atatürk’ün askerleri bekliyor ulusumuzu, eşsiz, güzel, sevgili, yalnız ülkemizi…
Sınırları şehit kanlarıyla çizilmiş, sonsuza kadar yaşayacak Cumhuriyetimizi.
Yüce gönüllü Türk ulusuyuz hepimiz, şuna iyice inanın,
Vatan namustur, boşuna bu heves, bu hırs, bu gözü dönmüşlük…
Yarından sonra 18 Mart Çanakkale zaferimiz, şehitler günümüz…
Daha sonra Türk’ün Dirilişi günü Ergenekon’dan çıkış, Nevruz bayramı.
Kimse yıkamadı direncimizi, birliğimizi…
Ağzı dualı analarımız atalarımız,
Yurdunu canından çok seven evlatlarımız…
Amerika, İsrail, kankanız Ermenistan boşuna heveslenmesin:
“Türk vatanı sahipsiz değil!”
Değil size, vatanına ihanet edene, tehditle, korkuyla beslenene;
Dünyayı başımıza getirseniz,
Vatan kutlu, candan aziz,
Vatanımızı kimseye yedirmeyiz!

Feza Tiryaki, 16 Mart 2014
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1012
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Şu dizine dön: Feza TİRYAKİ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x