Yemin Ederiz Ve Ettiğimiz Yemine Uyarız

PKK’nın Büyük Millet Meclisini nasıl kullanacağı şimdiden belli olmuştur.

Ertuğrul Kürkçü ve Sırrı Önder “Yemin ederiz ama uymayız” diyorlar.

Batı destekli bölücülüğün Batı destekli gericilik ile yaptığı ittifak sonunda, PKK’nın siyasi temsilcileri Meclisteler.

PKK ve gericiliğe karşı mücadele verenler de Silivri ve Hastal zindanındalar. Her gün bir iki generali de, adi suçlu topluyor gibi topluyorlar.

Mustafa Mutlu da diyor ki, “yemin ederiz, ama uymayız diyenlere birisi cevap vermeyecek mi?”

Mustafa Mutlu sanıyor ki, o Meclis Türk milletinin meclisi. İçeriye PKK girmiş, gericiler girmiş, uluslar arası tekellerin kökten piyasacıları girmiş bir tek orada halk yok.

Mustafa Mutlu da sanıyor ki orası milletin meclisi.

Dağdaki silahlı gurupların siyasi temsilcilerinin girebildiği Mecliste, halkın sözünden çok, PKK’nın söylemleri geçerli olacaktır.

İlk sözleri Anayasayı değiştirmek değil mi? Halkın Anayasa değişiklik talebi mi var? Halk iş istiyor!

Batı destekli irtica ile Batı destekli bölücülerin hâkim olduğu Meclisten onların istediği Anayasa çıkar.

Mustafa Mutlu gibiler de, her gün şaşkınlık içinde kıvranır durur.

Hele bir dur Mutafa Mutlu. Bu Meclis konfederasyonu konuşacak, üniter devletin federasyonlaşmasını konuşacak. Suriye’de uçuşa yasak bölgeyi konuşacak. İran’a yaptırımlar(zaten bir kısmı var) ve asker göndermeyi konuşacak.

Ah, bir de Amerika ne talimatlar verecek bir bilsek, o talimatları konuşacak.

O zaman da sen çıkıp diyecek misin, yahu bunlar ne yapıyor diye.

Sen Mustafa Mutlu sanıyorsun ki, bu Meclis Mustafa Kemal’in meclisi. Yemin edenler mukaddesatları üzerine yemin etsinler. Ettikleri yemini bedenlerini bile vererek sadık kalsınlar.

Ah Mustafa Mutlu, sen halkımızın en saf, en iyi niyetli aydınısın. Böyle sanmak senin hakkın. Benim de hakkım.

Ama sen de biliyorsun ki, hak mücadele edilmeden alınmıyor.

Batı destekli bölücüler ve Batı destekli gericiler örgütlendi, mücadelelerini yaptı ve geldiler.

Sen ne yaptın Mustafa Mutlu?

Örgütlenmeyi ve partileşmeyi aşağılık ve düşünceyi sınırlayan kurumlar olarak ele aldın. Benim ilkelerim var. Partileşmek benim özgürlüğümü sınırlar dedin. (Burada Mutlu’nun şahsında tüm aydınlarımızı anlamaya çalışıyorum.)

Kemalist aydın örgütlenmemesinin bedelini ödüyor. Daha da ödeyecek.

Bir söz var. Aydınları örgütlenmeyen milletleri cahiller yönetir diye. Ben bu cümleyi, aydınları örgütlenmeyen milletleri yabancı tekeller yönetir diye değiştirdim.

Mustafa Mutlu, biz, yani halk iktidara gelirsek, yemin ederiz ve ettiğimiz yemine sonuna kadar uyarız.

Bülent ESİNOĞLU- 22 Haziran 2011
bulentesinoglu@gmail.com