Değerli Okur;İletişim kanalları kapalı olan toplumlarda demokrasiden söz etmek mümkün değil. Türkiyede halkın doğru ve güvenilir bilgiye ulaşamadığı gerçeğinden yola çıkıp elinizdeki bu dergiyi büyük özen ve özveri ile hazırlayıp sizlerin değerlendirmesine sunduk.
1831 yılında ilk Türkçe gazetenin yayın hayatına başlamasından bu yana halkın seçim ve değerlendirmesinde basın her zaman en etkili araç oldu. Bu güç ve etkinlik, çıkar çevrelerinin elinde çoğu zaman iktidarlardan yana olmak üzere egemenlerin emrine, hizmetine sunuldu. Basının taraf olması, gazetecilerin, aydınların kalemlerini satılabilir bir meta olarak değerlendirmesi Türkiyenin yolsuzluk ekonomisine hapsolması ile sonuçlandı.
Ancak basın tarihimiz yüz kızartıcı olayların yanında, şanlı direnişlerle de doludur. Baskılara karşı dimdik duran, kalemini satmak yerine kıran, faşizme ve güce karşı, halkın, emeğin, gerçeğin yanında yer alarak bu ülkeyi sırtlayan çok değerli gazeteciler, yazarlar, aydınlar da var elbette. Biz gazetecilik meslek onurunu ve haberciliğin evrensel ilkelerini, en derin kirlenmişliğin yaşandığı bu süreçte baş üstünde tutarak yola çıkıyoruz. Bağımsız dergisi adı gibi, iktidardan bağımız, özgürlüğüne düşkün, muhalefetten bağımsız ama aykırı görüşlere açık, egemenlerden bağımsız, halkına sevdalı yalnızca gerçeğin peşinde habercilik yapacak. Türkiyenin bükülmez kalemleri beyazın kirletilemediği bu sayfalarda yer bulacak.
İlk sayımızda birbirinden önemli haberleri, çarpıcı değerlendirme ve analizleri bulacaksınız. Gündem yaratacak araştırma dosyaları ilk sayfalardan itibaren karşınıza çıkacak. Altın Dosyasında; talan yasasının öyküsü ve Anayasa Mahkemesinin bu yağmayı nasıl durdurduğu yer alıyor. İktidar ve yandaşlarının yüksek mahkemelere karşı başlattığı linç girişiminin en önemli nedenlerinden biri, bu kurumların Türkiye yağmasına set çekmeleri.
Biliyorsunuz; İstanbul, çok sayıda bilim adamı ile iş adamının yer aldığı Dünya Su Forumuna ev sahipliği yaptı Forumun perde arkasını, su özelleştirmelerini ve Türkiyeyi bekleyen büyük tehlikeyi çarpıcı bir analizden okuyacaksınız. Aylardır gündemin en tartışmalı konusunu ise Merdan Yanardağ yazdı. Ergenekon tüm yönleri ile Bağımsızda
İstanbul ve Ankarayı sarsacak iki araştırma dosyası; Erdoğan ailesinin kaçak kat atılan trilyonluk villası ile Ankara Büyükşehir Belediyesinin milyonlarca euro ile birlikte kurutulan ağaçları gündem yaratacak. Marmarada sulara gömülen Hayat N adlı geminin ilişkiler zinciri de Bağımsızın özel araştırma dosyaları arasında.
Türkiyenin en önemli gündemini; deprem gerçeğini Prof. Dr. İlyas Yılmazer bir yazı dizisi ile kaleme aldı. Tuncay Özkan parmaklıklar ardından yazdı, memlekete dair endişelerini ve çözüm önerilerini sıraladı. Tarım topraklarının yabancı bankalar üzerinden nasıl elimizden kaydığını Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın çarpıcı tablolarla açıkladı. Oktay Ekinci orman alanlarının oy avcılığında nasıl kullanıldığını yazdı.
Ekonomist Uğur Civelek aslında ne oldu? da ekonomideki puslu havayı araladı. Avukat Bülent Deniz tüketiciler ve borçlu yurttaşlar için yazdı. Nasuh Mahruki kriz yönetimini, Hıfzı Topuz medyayı, Yaşar Okuyan kriz ağırlıklı Türkiye fotoğrafını, Vural Savaş Yeni Partiyi, Murat Tenekecioğlu geleceğin toplumunu, Şahin Filiz denetimsiz kuran kurslarını, Filiz Ali Ayvalıkta dünya çapındaki müzik akademisini kaleme aldı. Eğitimin kimlere emanet edildiğini Abidin Baysal, sokak köpeklerinin yüz yıl öncesine uzanan katliam öyküsünü Kazım Çağın aktardı. Sporda ise güçlü kalemi ile Tuğrul Yenidoğanı okuyabilirsiniz.
Prof.Dr. Erol Manisalı ve yazar Nihat Gençi okumaya doyamayacaksınız.
Aylık haber analiz derginiz Bağımsız ile gerçeğin peşinde, yalanlardan bağımsız bir yolculuk bekliyor sizi. Bir sonraki sayıda görüşmek ümidi ile sevgiyle kalın.
Tuncay MOLLAVEİSOĞLU
Bağımsız Dergi








