Yeni bir Ortadoğu’da Kürtler / (Çeviri: Erkan GÜÇİZ)

Yeni bir Ortadoğu’da Kürtler / (Çeviri: Erkan GÜÇİZ)

İletigönderen Erkan Güçiz » Pzr Ağu 18, 2013 17:44

Yeni bir Ortadoğu’da Kürtler / (Çeviri: Erkan GÜÇİZ)

Renad Mansour ve Irfan Azeez Azeez

14 Ağustos 2013



Modern tarihlerinde Kürtler ilk defa dağlardan öteye yerlerde dostlarını bulabilirler şimdi. Çok kısa bir zaman önce böyle değildi. I. Dünya Savaşı sonrası Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünün ardından yeni bir bölgesel düzenle Kürt toplumunun dört ayrı devlete (Irak, Suriye, Türkiye ve İran) bölünmesi yüzünden birleşik bir cephe olarak ortaya çıkmalarında başarısız olmaları ve 20. Yüzyılın büyük bir kısmında uluslararası ortamda seslerinin duyurulmaması Kürtlerin bir devlet kurmasına engel oldu. Bu süre içinde Arap, Türk ve Acem milliyetçiliklerinin buyruğu altında yaşayan azınlıklar olarak ayrımcılık, ırkçılık ve bazen de soykırımına maruz kaldılar.

Bugün Ortadoğu’nun kendi devleti olmayan en kalabalık etnik grubu için şartlar iyileşti ve 40 milyon Kürt kendi kaderlerini kendilerinin tayin etme fırsatı ile karşı karşıya geldiler. ABD, İngiltere ve Fransa’nın 1991’de Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (KBY) kurulmasına imkân veren korunmuş bir bölge belirlemesinden sonra Kürtler Irak’ta özerklik kazandılar. 2003 Irak Savaşı süresi bu devam etti ve Kürdistan bölgesi ekonomisi büyüyen, kendi savunma güçleri peşmerge (anlamı, ölümü göze alan) ile bölgede egemenliğini koruyan, akıllı diplomatları ile Kürt-dostu bir Irak hükümeti kurduran, Ankara ve Washington gibi stratejik merkezlerde müttefikler kazanan bir devlet haline geldi.

Şam’da Cumhurbaşkanı Beşar el-Esad’a karşı ayaklanmanın başlamasından sonra, Kürtler Kobane (Ayn al-Arab) ve Afrin şehirleri dahil olmak üzere kendi bölgelerini kontrol altına aldılar. Kürt gruplar bir yandan hükümet yanlısı ve hükümet karşıtı güçlerle savaşırken bir yandan da özerk yönetim kuruyorlar. Son zamanlarda, aynı bölgede kendileri de özerk bir yönetim kurma peşinde olan El-Kaide bağlantılı Jabhat al-Nusra, Irak İslam Devleti ve Levant gibi Sünni İslamcılarla çarpışmalar şiddetlendi. Bu saldırılar bölgenin Kürtleri arasında bir dayanışma hissi uyandırdı, Suriye Kürtlerinin bu yeni kazanılmış özerkliğini korumak ve genişletmesi için sınır ötesi ülkelerden güçler gönderildi.

ABD, AB ve Türkiye’nin hala terörist olarak kabul ettiği PKK (Kürdistan İşçi Partisi) ve onun hapisteki lideri Abdullah Öcalan taktiğini değiştirdi ve Türkiye’nin Irak sınırındaki Kandil Dağı’ndan militanların çekilmesiyle anlamlı görüşmelere başladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “demokratikleşme paketi” dediği daha geniş özgürlük ve özerklik görüşmeleri ilerlerken Öcalan Türkiye içinde çok daha güçlü bir sese sahip olacak. AB onun yeniden yargılanmasını bile istedi.

İran’da Kürtler, seçim öncesi daha fazla hak vaatlerinde bulunan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’ye oy verdiler. Göreve başlama konuşmasına Ruhani yalnız KBY Başbakanı Neçirvan Barzani’yi davet etmekle kalmadı büyük bir değişimin işareti olarak konuşmasında Kürdistan Bölgesine ayrı bir yer verdi. Şimdi makamında olan Ruhani’nin, İslamcı liderlerin siyasi mahkûmların idamına kadar varan Kürt karşıtı tutumlarını nasıl yumuşatacağı sorusu henüz yanıtsız.

Irak, Suriye ve diğer ülkelerde üniter devletlerin geleceklerinin belirsizleşmesiyle Kürt liderler söz haklarını tekrar kazandılar ve bundan faydalanarak I. Dünya Savaşı sonrasına benzeyen bir ortamda geleceklerini görüşme imkânına yaklaşıyorlar. Fırsatı gören Mesut Barzani, iki eski düşmanı Kürdistan Yurtseverler Birliği’nden (KYB) Celal Talabani ve PKK’den Abdullah Öcalan’ın desteğiyle 24 Ağustos’ta dört ülkenin Kürtlerini bir araya getirecek tarihi Kürt Millî Konferansını toplamayı üstlendi. Bu yeni bağımsızlık görüşmelerinde liderler, 20. Yüzyıl başında Kürtlerin bağımsız bir devlet olmasına engel olan hataların Ortadoğu’nun yeniden şekillendirildiği bu yüzyılın başında tekrarlanmamasını garanti altına almak istiyorlar.

KDP (Kürdistan Demokrat Partisi) ve KBY birleşmesi Irak Kürdistan’ının istikrar ve gelişmesini sağladıktan sonra liderleri bölgeyi şekillendirme peşindeler. Sorulacak olan, Barzani ve şürekâsının, sınırları aşan gerçek birliğin bölgedeki güçlerin böl-ve-yönet taktiklerine karşı en etkili savunma olduğunu geçmişin mirasından ne kadar öğrendiği. Bu konferans, son 50 yıldır değişik Kürt grupları tarafından konuşulan fakat başarısız kalan bir düşünceyi açıkça anlatacak: Arap, Fars ve Türk milliyetçiler bir Kürt grubu diğerine karşı kullanamaz artık.

Diğer işbirliği konularına bakıldığında “neden şimdi” sorusunun yanıtı açıkça ortaya çıkar. Siyaset olarak üç büyük Kürt politikacısı şu anda aynı görüşteler. Dürt ülkedeki Kürt partilerin birbirleriyle ilişkileri en yüksek noktada. Kürdistan Parlamentosu eski başkanı Kemal Kerküki, bu konferans, Kürt halklarını korumak için, Kürt partiler arasında iç kavgaları yasaklamayı hatta onların suç sayılmasını planlıyor dedi. Dışarıda olanlar da var. Kürt Bölgesi’nin başşehri Erbil’de gücü elinde tutan ve KDP ve KBY’e meydan okuyan Değişim Hareketi (Goran) önceleri konferansa katılmayacağını söyledi. Bununla ilgili, PKK’nin Dış İlişkiler sorumlusu Ahmed Deniz, Goran lideri Narşivan Mustafa’yı ziyaret etti; konferans başlamadan bu sorunu çözme konusunda anlaştılar. PKK’nin, Goran’a ulaşabilmesi için KDP’ye yardımı da Pan-Kürt politik birleşmenin ilerlemesinin bir göstergesi.

Ortadoğu’nun Jeopolitik durumu ve bölge ülkelerinin yapısı ve anlayışları, Kürtlere birleşme yolunda harekete geçmeleri için gerekli koşulları yarattı. Bunun bir bölümü yerel federal yönetimlere dönüşen Şam ve Bağdat gibi İngilizlerin kurduğu merkezi devletlerin geleceklerinin belirsizliğinden kaynaklanıyor. Artık ne eski Suriye Cumhurbaşkanı Hafız el-Esad, ne de Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin gibi güçlü kişiler iktidarda. Bu, Kürtler gibi azınlıklar için zayıf merkezî hükümetlere özerkliği dayatacak ortamı yarattı.

Askerî olarak KBY’nin peşmergeleri ve diğer silahlı Kürt güçlerinin işbirliği görüşülüyor. Arap kuvvetlerine karşı Irak, Türkiye ve İran’dan gelen Kürtler Suriye’deki Kürtlere birlikte destek veriyor. Suriyeli Kürt savaşçılar, Irak Kürdistan’ında KBY’nin yönettiği Zeravani tarafından eğitilip kendi bölgelerini hükümet-yanlısı ve hükümet-karşıtı güçlerden korumak için Suriye’ye geri gönderiliyor. Aynı şekilde, Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK), İranlı Kürt militanlar, Suriye’ye, PYD’i desteklemek için 6000 kişi gönderdi. PKK de Suriyeli Kürt güçleri ile yanyana savaşıyor. KBY’nin Peşmerge güçlerinden sorumlu bakanın yardımcısı Anwar Haji Osman, Barzani Suriye Kürtlerini koruyacağını resmen ilan ettikten sonra, peşmergelerin ileride uygulayacakları stratejileri belirleyecek Kürt Milliyetçi liderlerden yönlendirme beklediklerini söyledi.

Barzani’nin bu konferansı düzenlemesinin bir izah şekli, Kürtlerin millî liderliği konusunda PKK lideri Öcalan ile arasındaki güç kavgası. Öcalan’ın, Büyük Kürdistan’ın bağımsızlığı yolundaki koşulsuz tutumu Kürtler arasında çoğunluğun desteğini alırken Barzani, Kürtlere karşı düşmanca tavırları olan Türkiye ile artan politik ve ekonomik bağları yeğlemesi ve “Irak içinde federalizm” üzerine odaklanmasından dolayı eleştiriliyor.

KBY’nin tutumundaki bu görülmemiş değişim Barzani-Öcalan denklemini değiştiriyor. Barzani, PKK liderini savaşçılarını çekmeye ve konuşarak anlaşmanın faydalarına ikna ederek Öcalan ile Türkiye arasındaki görüşmeleri yönlendiriyor. Barzani, düşmanca tavır takınmadan, yalnız ismi eksik olan bir devlet olma yolunda başarılı imajını ihraç ediyor; komşu Kürtleri de ayrılıkçı çağrıları azaltarak onu takip etmeleri yolunda ayartıyor. KDP dışişleri sorumlusu Hemin Hawrami diyor ki, “Barzani kopyala/yapıştır istemiyor, herkes kendi durumuna ve imkânlarına göre bir formül üzerinde anlaşmalı”. Yine de Kürdistan Bölgesi cumhurbaşkanı, modern tarihte başarılı olmuş ilk Kürt hükümetinin yaratıcısı durumunu komşu Kürt yönetimlerin uygulayacağı bir şablon olarak kullanarak Erbil’le dost olmalarını sağlıyor. KBY dışişleri sorumlusu Falah Mustafa, “konferansın Irak Kürdistan Bölgesi’nde toplanmasının sebebi bizim deneyimlerimiz ve kurumlarımız ve paylaşmak imkânı” diyor. Suriye Millî Konseyi eski başkanı ve üst düzey bir Kürt yönetici Adbul Basit Sieda gibi diğer Kürtlerin gözünde Barzani bir “marjaiya”, saygı değer ulusal bir danışman.

Konferansı ilan ettiğinde Barzani Türkiye’de Öcalan’ı serbest görmek istediğini söyledi; KBY Başbakanı Neçirvan Barzani bundan önceki Türkiye ziyaretinde, bu konferans ve barış içinde Türkiye ile birlikte yaşama konularında konuşmak için Öcalan’ı görmek istediğini belirtti. Cumhurbaşkanı Barzani, Ankara veya Tahran ile Türkiye, Suriye ve İran Kürtleri arasında oynadığı arabuluculuk rolünü, onun liderliğinde ulusal Kürt projesinin yolunu döşeyecek pazarlık malzemesi olarak kullanıyor. Asıl yanıtlanmamış soru, bu rolünü, eğer Öcalan serbest bırakılırsa devam ettirebilecek mi? Yanıt belirsiz olsa da kesin olan, gelecekteki herhangi bir çözüm senaryosunun bir bölümünün Barzani tarafından yazılacağı.

Böylesine nazik bir bölgede, denize ulaşımı olmayan bir ekonominin sorunlarına bakıldığında istikrar önemli olanı. Erbil-Ankara ilişkileri şimdi birbirine bağımlı oldu. KBY, Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı Almanya’dan daha öne geçmek üzere ve daha önemlisi de şimdi kullanılan “kamyonla taşıma” yerine denize ulaşımı olmayan Kürdistan Bölgesi’nin büyük petrol rezervlerinin düşünülen gaz ve petrol boru hatları ile çok daha düşük masrafla Türkiye üzerinden ihracı mümkün olacak.

Bu birbirine ters iki ortak aynı zamanda politikalarıyla birbirine bağlı. 2011’de Esad, Türkiye’de istikrarı bozmak için Kürtlere özerklik tanıdığında Barzani Haziran 2012’de Erbil anlaşmasına arabuluculuk ederek durumu sakinleştirdi. Bu anlaşmaya göre PKK’ye bağlı PYD, KDP’nin desteklediği bir grup Suriyeli Kürt partileri içeren Suriye Kürt Ulusal Konseyi (KNC) ile anlaşmaya vardı. Bu, Barzani’nin, kendi sınırları içindeki PKK’nin Suriye’deki PYD ile bağlantılarından rahatsız olan ve korkan Türkiye’ye karşı bir iyi niyet gösterisi idi. Erbil anlaşması, halen Türkiye-Suriye sınırında Darbasiyah gibi yerlerde KNC ile birlikte savaşan PYD’yi sakinleştirdi. Hâtta PYD’nin başı Salih Müslim, Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşmek için Ağustos’ta Ankara’ya gitti.

Sallantılı bir uzlaşmaya dayansa da KBY şimdi Suriye Kürdistan’ında sözü geçer bir durumda ve PYD KDP’ye yaklaşmakta. KNC lideri Abdul Hakim Bashar, “Suriye’deki Kürtlerin çoğu onu [Barzani] bir millî simge olarak görüyor”, diyor. Bu beklenen konferans Barzani’nin Suriye, Türkiye ve İran’daki Kürt partileri üzerindeki nüfuzunu pekiştirmek ve başında Erbil-Kandil olarak Kürt politikalarının içinden kaynaklanan anlaşmazlıkları en aza indirmek için bir başka manevra.
Bu konferans bölgede toprakları asıl sahiplerine iade etme korkusunu yeniden uyandırdı. Türk, Irak, Suriye ve Iran hükümetlerinde olan böylesine evhamlar, Kürtlere kendi aralarındaki çatışmaların yalnızca dış güçlere faydası olduğunu hatırlatıyor. “Büyük Kürdistan” yerine Kürt sorunu her ülkede yerel olarak ele alınacaktır. Barzani, KBY’nin güvenliği ve ekonomik büyümesi için bu yeni bölgesel özerk Kürt oluşumlardan Kürtler için daha dostane bir komşuluk ortamı ortaya çıkmasını ümit ediyor. İleride, bir Pan-Kürt liderliği yarışı ortaya çıksa da Ortadoğu haritasının geleceğini belirsizliklerin kararttığı bir dönüm noktası olan bu günlerde, Kürt partiler birleştiklerinde seslerini daha iyi duyurabileceklerini biliyorlar.


Cambridge Üniversitesi doktora öğrencisi Renad Mansour Beyrut Stratejik Araştırmalar Irak Enstitüsünden.
Irfan Azeez Azeez Kürdistan Öğrenci Sendikası eski Genel Sekreteri


Kaynak:http://mideast.foreignpolicy.com/posts/2013/08/14/the_kurds_in_a_new_middle_east
Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.
Gazi Mustafa Kemâl Atatürk

Erkan Güçiz

Facebook - TC ERKAN GÜÇİZ
Kullanıcı küçük betizi
Erkan Güçiz
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 421
Kayıt: Çrş Eyl 29, 2010 5:18

Şu dizine dön: Erkan GÜÇİZ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x