“Yeşil Hıristiyanlar” / Yusuf KARACA

“Yeşil Hıristiyanlar” / Yusuf KARACA

İletigönderen NİLGÜN BAŞTUĞ » Pzt Ara 17, 2012 8:54

“Yeşil Hıristiyanlar”

İstanbul belediyesi Türk ve İslam tarihinde bir ilki gerçekleştirdi. Yeşilköye kilise ruhsatı vermiştir. Bu sıfırdan temeli atılarak yapılacak ilk kilise… AKP eliyle ülkemizde gerçekleştirilen bütün ilkler, milletimiz tarafından bir hazım sorunu yaşatmadan kabul görüyor. Çünkü milletin genlerini değiştirdiler…
Önce bir cemaatin dinlerarası diyalog faaliyetlerini “hizmet” olarak benimsemesi ile başladı. Bu grubun ilahi dinler, İbrahimi dinler, isimleri altında dinleri eşitlemesi ve hepsinin hak olduğunu iddia etmesi neticesinde, insanımız içten içe itikat değişimine uğramıştır.
Sonra Taksim’e cami ile başlayan yolculuğun bir şiirle, AKP’nin oluşum sürecine dönüşmesi, insanımızın da değişim sürecinin başlangıcı olmuştur. Tam bu sırada cemaatin, AKP ile gerçekleştirdiği koalisyon ile artık diyalog fitnesi, devletin kurumlarına sızmış ve diyalog devlet eliyle millete dikta edilmiştir.

Tabanda cemaatin tavanda iktidarın, dinlerin eşitliği ve peygambersiz İslam’ı yayması ile insanlar ikileme düşmüş ve inancında şüphe etmiştir. İmanda şüpheye düşmek İslam’dan çıkmamıza sebep oluğundan kendini Müslüman sandığı halde, İslam’dan çıkmış yığınların var olmasına neden olmuş.

Tıpkı Peygamberimizin hadisinde ifade buyurduğu “Mescitler dolup taşacak ama içinde bir tane Müslüman olmayacak…” halini yaşamaktayız. Nasıl olsun ki? İslam’dan başka hak dinlerin de var olduğuna inanmak insanı, kâfir yapar.

Hele halkın örnek aldığı zevatın tekbirlerle kilise açması kalplerde ne din bıraktı, ne iman… Bunu hayatın içinde her gün görmek mümkün… Bindiğim ticari bir taksinin şoförü ilahi dinliyordu. Baktım sakallı bir insan… Havadan sudan konuşurken, söz iktidarın açacağı kiliseye gelince “kiliseye de ihtiyacımız var” demesin mi?
İşte sakallımızın geldiği nokta bu olursa, varın siz diğerlerini düşünün. Ne yapsın sakallımızın okuduğu gazetenin “saçını ve Haçını” örten köşe yazarı, mum yakıp kilisede dua edince, Yeşilköy’de kiliseye ihtiyaç olduğunu düşünüyor. Bu arada Yeşilköy’e bu güne kadar kilise ihtiyaç olmadı da neden şimdi ihtiyaç oldu?

Cemaatin ve iktidarın ortak “hizmeti” sayesinde oluşan “Yeşil Hıristiyan” nüfusu böyle bir kiliseyi ihtiyaç haline getirmiş olabilir mi?

Yeşil Hıristiyanlar kim diye düşünülmüş olabilir. Buna biraz açıklık getirelim… Yeşil Hıristiyanlar: Değişim ve dönüşüm sonucu, İslam itikadından kopmuş olanlar ile diyalogcu ve çift dinli hatta üç dinlilere denir. Hz. Peygamberin getirdiği tek hak din olan İslam yerine, üç dini de hak ve ilahi kabul eden anlayış sahipleri… (Yoksa eskiden beri azınlık statüsünde olan Hıristiyan vatandaşlarımızı kastetmiyoruz.)

Bunlara göre “sadece İslam haktır” inancı “ırkçı” bir yaklaşım. İslam’dan başka dinlerin de hak olduğu görüşü sözüm ona “entelektüel ve küresel” bir bakış oluyor. Allah’ın kitabını değiştirmeye gücü yetmeyenler, değiştirdikleri uşakları ile Müslümanları dönüştürüyorlar.

Bu öylesine tehlikeli bir tırmanış ile yayılıyor ki, artık her ev ve ailede bu inanç ve akaitte insanlar olabilmekte. Yeşil Hıristiyanlar Kuran okuyor, namaz kılıyor ve oruç tutuyorlar. Buna mukabil kiliseye gitmekte bir beis görmüyorlar. Çünkü bunlara göre kendileri Müslüman ama Hıristiyan ve Yahudi olmaları da mümkün. Onların dinini de hak görmekteler…
Yeşil Hıristiyanlara göre, kelime-i tevhidin ikinci kısmını kabul şart değil. Sadece Allah’ı kabul yeterli, peygamberi kabul iman için gerekmez. Yani peygambersiz İslam’ı benimsiyorlar. Ayrıca peygamberi kabul diyaloga engel olarak gördükleri için İbrahim’de buluşuyorlar…

Hz. İbrahim’i üç dinin atası kabul ederler. Hâlbuki Allah “İbrahim ne Hıristiyan ne de Yahudi’dir. O tam bir Müslüman’dır” buyuruyor. Ayrıca AKP’den önce hutbelerde okunan “Allah katında din İslam’dır” ayeti Müslüman için ölçü olurken bunlar için fitne unsuru kabul ediliyor.

Hücurat suresinde ise Cenab-ı Hakk “Siz Allah’a dinini mi öğretiyorsunuz?” buyuruyor. Evet, bunlar o kadar hadsiz ki Allah’a rağmen yeni bir din icat ettiler… O da Amerikan İslam’ı, kendileri de bu yeni dine inanan “Yeşil Hıristiyanlar”
İktidarın bu oyunları görmesi dileğiyle…

Yusuf KARACA, 17 Aralık 2012
Ben yaşayabilmek için, kesin olarak bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım. Bu yüzden ulusal bağımsızlık bence bir hayat sorunudur.
Ya istiklal, ya ölüm!
Kullanıcı küçük betizi
NİLGÜN BAŞTUĞ
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 694
Kayıt: Çrş Eki 26, 2011 12:44

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x