YOBAZLIK, FAİZ İNDİRME TAKINTISI VE MURABAHA NİZAMNAMESİ

Genel & Güncel Konular

YOBAZLIK, FAİZ İNDİRME TAKINTISI VE MURABAHA NİZAMNAMESİ

İletigönderen İlteriş Kağan » Prş Kas 25, 2021 2:40

Düşüncelerine çok değer verdiğim merhum bir ağabeyim, bundan otuz yıl kadar önce bana şöyle demişti:
"-Türkiye'de şu iki kesimin kanaatlerini asla değiştiremezsin; Siyasi Ümmetçilerin ve Siyasi Kürtçülerin!"

Şimdi kendisine "ekonomistim" diye paye veren uzun adamın, şu dolar/faiz meselesindeki inadı, bana o merhum ağabeyimin sözlerini hatırlattı. Demek ki bunca yıllık siyasi deneyimleri ve birikimleri dahi, aklının dibinde yatan o ilkel/dinsel tortulardan bu adamı kurtarmaya yetmemiş. İktisat diye az çok bilim diyebileceğimiz bir disiplin ve paranın icat edildiği günden bu yana yaşananları kayda geçiren apayrı bir iktisat tarihi olduğu gerçeğinden habersiz bulunan şu malum tayfa ile onların üstüne toz kondurmadığı, iktisatla ilgisi ve kariyeri Apikoğlu firmasının tezgahlarında sucuk satmaktan ileri geçmeyen büyük "Reyiz"leri, işte o tortulardan bir türlü kurtulamadıkları için, rüzgara karşı tükürmekten de, işemekten de bir türlü vazgeçmeye yanaşmadılar ve bir doları bugün itibariyle on üç Türk Lirası düzeyine tırmandırmayı başardılar.

"Nas" yani "dogma" böyle diyor" diyende akıl aramayın zaten de, ona "Reyiz" diyenlerde hiç. Oysaki, İslam/şeriat devleti zannedip yere göğe konduramadıkları o Osmanlı devleti zamanında, tefecilikten illallah ederek tefecilerin zulmünden ötürü memleketini terk edip diyar diyar kaçan ehl-i müslimin sayısından da haberi yoktur bunların. Ol sebeple yani tefecilik illeti dayanılmaz raddeye gelince, 1851 yılında kaleme alınıp 1852 yılında yürürlüğe giren, faizle borç alıp verme işlerini düzenleyen, adi borçların ve ticari borçların faiz oranını yüzde dokuz ile sınırlayan "Murabaha Nizamnamesi"nden de haberi yoktur bunların. Peki bunların neden haberi var ki diye sorarsanız, öte dünya ile pek iyi haberleşiyor olmalılar ki, aralıksız biçimde günah/sevap listeleri yayınlayıp duruyorlar. Amma ve lakin gerçek hayatın, acı gerçeğin sillesi de durmaksızın yüzlerinde şaklıyor.

Murabaha Nizamnamesi, o malum taifenin pek sevdiği dille ifade edecek olur isek mevki-i meriyete vaz edildiği yani yürürlüğe konulduğu 1852 yılından, -bittabi Vahidettin saltanat makamını bırakıp İngiltere'ye sığınıncaya kadar postlarını/makamlarını koruyan Şeyhülislamların da icazetinden geçtiği gibi,- 04/12/1984 tarihinde çıkarılan 3095 Sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılıncaya kadar da yani Cumhuriyet Türkiye'sinde de uygulanmaya devam edilmiştir. Peki onca Şeyhülislamdan hiçbirinin mi Nas'tan haberi yoktu?!! Böyle soracak olsam, uzun etme mi diyeceksiniz, be uzun adamın sayısı gereğinden uzun adamları(!)

'Uzun adam'ın kendisi bunları bilemez de, onun ve sayısını bilemediğimiz bakan ve milletvekili yanaşmanları pardon danışmanlarından hiçbirisinin de mi bu tarihi gerçeklerden haberi yoktur?!! Var olsa bile, söylemek için maça istiyor anlaşılan(!)

Seviyeyi bu kadar düşürdükten sonra bizim de ona diyebileceğimiz ancak şudur:
-Kendi düşen ağlamaz!

AV - Hanifi Altaş
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2327
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53

Re: YOBAZLIK, FAİZ İNDİRME TAKINTISI VE MURABAHA NİZAMNAMESİ

İletigönderen İlteriş Kağan » Prş Kas 25, 2021 2:41

Hırsızların en alçak olanları, yalnızca paranızı, malınızı değil, sizin umutlarınızı çalanlardır asıl!
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2327
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x