YOĞURTÇU HİKAYESİ.

Tarih olan olayları burda paylaşabilir, yorumlayabilir ve öğrenebilirsiniz

YOĞURTÇU HİKAYESİ.

İletigönderen İlteriş Kağan » Pzt Nis 12, 2021 18:52

1900 lü yılların başı...
Yer Mersin..
1860 lı yıllarda başlayan Amerikan iç savaşı sonrası Çukurova’da pamuk üretimi başlar ve Mersin Çukurova'nın ihracat ve ticaret merkezi haline gelir.
Şehirde 12 konsolosluk ile çok sayıda yabancı acenta ve temsilcilikler vardır.
Bir çok yabancı işadamı yaşamakta ve ticaret yapmaktadır.
Yoksul ailelerin çocukları ise hamallık yaparak, yoğurt pazarından (bugün hala Yoğurt Pazarıdır) veya limandan alışveriş yapanların yüklerini taşıyarak ailelerine katkıda bulunmaktadır.

12 yaşındaki Memet de bunlardan biridir.
Mersin'de yaşayan İngiliz Lord Thompson, birgün yurt dışından gelen eşyalarını taşıtmak için Memet’i çağırır. Memet, eşyalar çok ağır olduğu için ilk anda kaldıramaz, fakat çevresindekilerin yardımıyla yük Memet’in sırtına yüklenir. Lord’un malikhanesinin taş avlusuna taşır yükü. Ve parasını ister. Fakat lord ödemez parayı. Memet ısrar edince elindeki topuzlu bastonla Memet'in kafasına vurur ve Memet oracıkta ölür.

O sırada Mersin'in başında yönetici olarak mutasarrıf Nazım Paşa bulunmaktadır. (Mutasarrıf, Vali ile aynı yetkilere sahip idarecidir)Nazım Paşa olayı duyunca derhal lordu makamına çağırır. Lord suçunu inkar etmez. Osmanlı kanunlarına göre cezası ölümdür, fakat lord İngiliz olmasına güvenir ve kapitülasyonlar uyarınca kendisine yargılama yapılamayacağını söylemektedir. Fakat Nazım Paşa lordu derhal tutuklatıp, mahkemeye gönderir. Olay İngiliz konsolosluğu aracılığıyla, Mersin açıklarında bekleyen İngiliz savaş gemisine ve İstanbul'a akseder.

İngiliz savaş gemisinin komutanı, lord serbest bırakılmazsa, Mersin'i bombalayacağını söyler. Nazım Paşa bunun üzerine şehirdeki yabancıların, Mersin dışına çıkışını yasaklar. Lordu hızla mahkemeye çıkarıp, idam kararı verir. Bugünkü Yoğurt Pazarı meydanında darağacı kurdurup asar. Ayrıca savaş gemisinin şehri bombalaması halinde tüm İngilizleri asacağını söyler.!

Ve böylece şehir bombalanmaktan kurtulur... Konu padişah 2.Abdülhamit'e aksettiğinde artık çok geçtir, lord asılmıştır..
Zaten Nazım Paşa birkaç yıl öncesinde de Avusturya başkonsolosunu kovmuştur. Yani saraya göre vukuatlıdır... Abdülhamit'e İngilizler tarafından, Nazım Paşa'nın cezalandırılması yönünde büyük baskı vardır. Abdülhamit bunun üzerine, Nazım Paşa'yı bir liman ve ticaret kenti olarak dış dünyaya açık olan Mersin mutasarrıflığından alır ve Kayseri mutasarrıflığına atar. İşte 12 yaşındaki bir çocuk için, gözünü kırpmadan İngiliz lordunu asan, şehrin bombalanması tehditlerine dik durarak gerekli cevabı veren o Nazım Paşa, Nazım Hikmet'in
dedesidir.
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2100
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53

Şu dizine dön: Türk Tarihi

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x