Kocaeli - Derbentte düzenlenen yaz okulunun ilk gününü (20 Temmuz Pazar), çevreyi gezip, sohbet ederek geçiren katılımcılar, Pazartesi sabahı Murat Belgenin Milliyetçilik başlıklı dersine katıldı. Ulus devletlerin nasıl kurulduğunu Fransa, Almanya, Japonya ve Türkiye gibi farklı deneyimler üzerinden anlatan Belge, bu ulus devletlerin millet tanımındaki benzerlik ve farklıklılara dikkat çekti. Fransız Devriminin ardından yaygınlaşan zorunlu askerlik sisteminin modernleşme için önemli bir dönüm noktası olduğunu belirten Belge, Türk modernleşmesini de Tanzimattan itibaren değil, yeni ordunun kurulmasından itibaren başlatmak gerekir dedi ve milliyetçiliğin bu bağlamda düşünülmesi gerektiğini belirtti.
Soru-cevap bölümünde Ergenekon soruşturmasına da değinen Murat Belge, 12 Eylül Hukukunun bile dışına çıkmış bir takım darbekolikler tasfiye ediliyor, hastalıklı bölge ameliyatla atılıyor. Ama Türk Silahlı Kuvvetlerinin topluma müdahale alışkanlığı devam edecek dedi. Yine de gelişmelerden sevinç duyduğunu belirten Belge, yaşananların toplumsal evrim içinde son derece önemli sonuçları olacağını ifade etti.
Öğleden sonraki oturumda ise Umut Özkırımlı, vatanseverlik, milliyetçilik ve ırkçılık kavramları üzerine bir tartışma başlattı. Öğrencilerin aktif olarak katıldığı oturumda, bu kavramların zihinlerdeki çağrışımları sorgulandı.
Salı gününün ilk oturumu Gündelik Hayat ve Milliyetçilik başlığını taşıyordu. Bu oturumda Ferhat Kentel, toplum olabilmek için gerekli kavramların, ortak kelimelerin, kurguların Türkiyede net olarak tanımlanmadığını, bu nedenle bir tanımlama çabası içinde olduğumuzu anlattı.
Filmlerde ötekiler ve ötekilerin filmleri
Umut Tümay Arslanın Sinema- yüzleşme oturumunda Türkiyeyi eleştiren ve Türkiyeden özür dileyen filmler vardı. Bu kapsamda Bir Tutam Baharat, Ararat, Kâğıtçılar, Çalıntı Gözler, Duvarımız, Kanın Sesi ve Esmanın Sırrı filmlerinden bölümler izlendi ve üzerine tartışıldı. Özellikle Kâğıtçılar filmi büyük ilgi gördü.
Çarşamba günkü oturumlarda Mesut Yeğen Kürt meselesinin yabancılaşma ve bütünleşme boyutlarına odaklanırken, Nazan Maksudyan ise Üsküdara gider iken şarkısının hangi millete ait olduğunu bulmaya çalışan Whose is this song? filmini gösterip, milliyetçiliğin kültürü sahiplenme alışkanlığına dikkat çekti.
Ertekin: Bizi birbirimize bağlayan hukuk olmalı
Milliyetçilik ve Hukuk oturumunda konuşan Orhan Gazi Ertekin, milliyetçilik ve hukuk ilişkisini üç ana başlık altında topladı. Milliyetçilerin dava süreçlerindeki kampanyalarına dikkat çeken Ertekin, bu grupların yargı süreçlerini şiddet ortamı olarak kullandıklarını ifade etti. Hukukun milliyetçi tarih okumasına teslim olduğunu ve böylece hukukun milliyetçiliğin aracı haline geldiğini söyleyen Orhan Gazi Ertekin; devletin hukuku milli kültür tanımı üzerinden kurduğunu ancak milliyetçilik ve hukukun aslında ters orantılı olduğunu ifade etti.
Perşembe gününün ikinci konuşmacısı ise karikatürist Kemal Gökhan Gürses idi. Mizahın milliyetinin olmaması gerektiğini belirten Gürses, her türden aidiyet duygusunun eleştiriyi engellediğini söyledi. Bir sonraki oturumun konuşmacısı olan Ümit Kıvanç, medyanın neden askeri otoriteye bu kadar bağımlı olduğunu sorguladı.
Göregenli: Milliyetçiliğin arkasında ayrımcılık yatar
Milliyetçiliği bir ayrımcılık türü olarak algıladığını söyleyen Melek Göregenli, sosyal psikolojik araştırmalar üzerinden, milliyetçiliğin bilişsel arka planına değindi. Modernizm bir idealdir ve ideal bir insan tipi vardır diyen Göregenli, bu yüzden ulus devletlerin insanları tek tipleştirdiğini belirtti.
Milli olmak başlıklı oturumda konuşan Mehmet Tarhan ve Nil Mutluer, kadınlık, erkeklik, toplumsal cinsiyet, etnisite, sınıf, namus, genel ahlak, beden ve feda gibi kavramlar üzerine etkileşimli bir tartışma yürüttü.
Cuma gününün son oturumunda ise Alev Erkilet, Yılmaz Ensaroğlu ve Cafer Solgun din ve milliyetçilik ilişkisi üzerine görüşlerini aktardı. İslam hukukuna göre milliyetçilik davası cahiliye davasıdır diyen Ensaroğlu, devletin dini tevil ederek, camiler aracılığıyla ideolojisini yaymaya çalıştığını belirtti. İslamcılığın sağ siyaset sayılmasının doğru olmadığını söyleyen Alev Erkilet de, İslami perspektifte kavmin yeri olmadığını ifade etti. Alevilik üzerine konuşan Cafer Solgun ise, Kemalizm, Aleviliği tanınmaz hale getirdi dedi.
Helsinki Yurttaşlar Derneğinden Emel Kurna ve Özlem Dalkıranın At, avrat, silah adlı sunumunda bireysel silahlanma tehlikesi, silah sanayi ve güç ilişkileri tartışıldı. Eray Özerin Futbol ve Milliyetçilik sunumunda ise, sporun savaş ile ilişkisi ve medyanın tutumuna değinen Özer, Uluslararası düzeydeki futbol organizasyonları, yabancı milli takım oyuncularının çokluğu nedeniyle milliyetçilik için cazibesini yitiriyor dedi. Çalışma gruplarının sunumları ile cumartesi günü sona erdi.
Son gün İstanbula geçen katılımcılar, Pazar gününü Heybeliada Ruhban Okulunu gezerek geçirdi. Okul ve mabet hakkında bilgi alan katılımcılar, merak ettikleri soruları okul müdürüne sorma imkânı buldu.
Helsinki Yurttaşlar Derneği tarafından düzenlenen ve Esra Güçlüer in kolaylaştırıcılığı üstlendiği Yurttaşlık ve Milliyetçilik: Farkında mıyız? başlıklı yaz okulunda, bu habere konu olan eğitmenlerle beraber Nil Mutluer, Sevgi Özçelik, Emre Sorkun, Mustafa Kuleli ve Toygar Halistoprak da grup çalışmalarında rehberlik yaptı.
Kaynak:
- İm (Kod): Tümünü seç
http://www.mustafakuleli.com/yazi/yurttaslik-ve-milliyetcilik-yaz-okulu-sona-erdi#sayfabasi