Yüz

Yazılar, www.mudafaai-hukuk.com.tr adlı genel ağ sitesinden alınmıştır.

Yüz

İletigönderen Ram » Cum Ara 18, 2009 1:20

YÜZ

"Yüz" deyince, "Kızaran yüz" akla gelir... "Yüz" deyince, "Gülen yüz" de akla gelir. "Yüz" çeşit çeşittir.

Adam, cinayet yerine gelmiş. Haber şu: "... suikast yerine gelip inceleme yaptı."

Sanırsınız ki, adam cinayet dedektifi. Neyi inceliyor, inceleyince ne yapıyor, orası bilinmiyor. Her cinayetin ardından gelip inceliyor...

Hemen bir kameranın karşısına geçiyor: "Kınıyorum!" diyor. Neyi kınadığı belli değil!

Öldürülen, yabancı devletlerin, yabancı partilerinin yurdumuza gelip yasadışı olarak şubeler açtıklarını, etnik ayrıştırmaya yardımcı olduklarını yazmış.

"Kınayıcı"nın partisiyse o yabancı devletin, o yabancı partilerin örgütlerinden biriyle partisinin gençlerinin eğitildiğini unutuvermiş!

"Kınayıcı"nın partisinin en üst yetkilileri Almanya'ya gitmişler; hem de o yabancı partinin o yabancı örgütünün ayırttırdığı uçak biletleriyle.

Öldürülen, yabancı Hristiyan örgütlerinin yurdumuza sızdığını, açıktan misyonerlik yaptıklarını yazmış.

"Kınayıcı" o Hristiyan örgütün maske kuruluşlarının toplantılarına iki kez katılmış!

"Kınıyor," işte!

***

  • "Çok yakın arkadaşımdı!" diyor.
  • "Umarım kötü şeyler olmaz," diyor.
  • "Bu demokrasimize sıkılmış..." diyor.
  • Yabancı vakıfların, "think-tank" yani "güvenli odalar"ın yurdumuzda "çok kültürlülük" adına etkinliklerde bulunduğunu anlatan bildiriyi hasıraltı ettirmiş, başında bulunduğu dernek bu konularda kılını kıpırdatmamış. Ama adam çıkmış öldürülen için "arkadaşımdı" diyor.
  • Yabancı vakıfların Amerikanca "workshop" yani "atölye" işlerini benimsemiş, sonra da kalkmış "demokrasimiz..." diyor.


Ulusal egemenlik, ulusal bağımsızlık ilkesini unutmuş, "O Atatürk ilke ve devrimlerini, laikliği..." diye başlıyor söze, ama ağzından öldürülenin yurdun tam bağımsızlığını savunduğunu, bunun için ölümü göze aldığını belirten dolaylı bir tümce bile çıkmıyor.

Öldürülen yabancı devletin, yabancı partilerinin, yabancı örgütlerinin yediği haltları yazıp, söylemiş.

Ama o "umarım kötü şeyler olmaz" diyor. O, yabancı vakıfların düzenlediği "Türkiye'nin anayasası değiştirilmelidir" toplantılarına konuşma yaparak meşruiyet kazandırdığını unutuyor.

Öldürülen, televizyonda açık açık "Beni, ailemi, çocuklarımı tehdit ediyorlar" diye konuşmuş, onu göstermelik de olsa koruma altına almayı akıl edemeyenler konuşuyor: "Atatürkçü kimliği v.s, v.s"

Korunmak için dilekçe vermemişmiş... Yurdunun onurunu, bağımsızlığını savunan insan kendi yurdunda korunmak için dilekçe verecekmiş!

***

Öldürülen, yabancılarla işbirliği yapan tarikat bağımsız yurdumuzun geleceğine kastediyor, bu örgüt devletin içine yuvalandı, diye yazıp söylemiş. Yükseldikleri makamların hakkını vermeyi düşünmeyenler konuşuyor: "... devletimizin laik yapısı..."

Konuşuyorlar, konuşuyorlar, konuşuyo... İnceliyorlar, inceliyorlar, inceliyo... Yazıyorlar, yazıyorlar, yazıyo...

Vuruyorlar, havaya uçuruyorlar, eziyorlar... Susuyorlar, susuyorlar, susuyor.. Cenazeye koşuyorlar, sızlıyorlar... Rahatlıyorlar, unutuyorlar... Aynaya bakıyorlar, "İyi politika yaptım" diyorlar.

Çocuklarının yüzüne bakıp, gülümsüyorlar! Çocuklarının, işgal altındaki bir yurtta, köle olarak yaşayacak olması umurunda değil!

"Yüz" işte!..

Not: Avrupa Birliği yetkilisi "Suikastın sorumluları yurtdışında değil, Türkiye içinde aranmalı" demiş. Alışmış kudurmuştan beterdir derler. A.B. yetkilisinin bir bildiği olmalı. Kendisini soruşturmayı yürüten savcıya ifade vermeye çağırıyoruz. Neden dışarda değil de, içerde aramalı? Buyrun bakalım Avrupalı, bizim savcıya. İfade vermezseniz, soruşturmaya karıştığınız anlaşılacak. Avrupa'da bunu yapanı ne yaparlar?!


Mustafa YILDIRIM - 24 Aralık 2002
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Re: Yüz

İletigönderen İlteriş » Cum Ara 18, 2009 10:39

O yuzsuzler, hocam kanlar icinde yatarken utanmadan "PROVAKASYON" demislerdi yine!
Ne provakasyonmus boyle!

Bir cinayetin provakasyon olmasi icin, katledilen insanin yasamini surdurmesinin birilerinin carkina comak sokmayacagi ortada olmalidir.

Sehit edilen Cumhuriyet aydinlarimizin herbiri, yasamalari durumunda ulkede aydinlanma devrimini kisisel olarak buyuk olcude hizlandiracak, dogru ile yanlisi, dost ile dusmani, gercek ile yalani ayiran, ve halka da bu ayrimi yapabilmesi icin yol gosteren mesaleler olacaklardi! Ortadan kaldirilmaya, kokleri kazinmaya calisildi!

Ve o YUZSUZLER! Yani onlari ortadan kaldiranlar, her seferinde "sanki onemli olan onlarin olumu degilmiste, arkada kalanlari uzuntuye sevketmeleri ve hukumeti onlem alamamakla suclamalariymis gibi' PROVAKASYON! aciklamasi yaptilar!

Kime karsi provakasyon! Hangi hukumet yikildi bir aydinimiz oldu diye! Aksine! O aydin artik daha fazla konusamayacagindan o hukumetler GUCLENDILER!

Bu provakasyon aciklamalarini yapanlar YUZSUZ olduklari gibi, ayni zamanda "SOGUK KANLI KATILLER"dir!

Ve halkimiz bunu bilmiyor! FAIL-I MECHUL saniyor!

Yazik!
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05


Şu dizine dön: Müdafaa-i Hukuk Yazıları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x