Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir neoliberal sistem! Atatürk'ün kurduğu ülke yağmalandı

Genel & Güncel Konular

Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir neoliberal sistem! Atatürk'ün kurduğu ülke yağmalandı

İletigönderen İlteriş Kağan » Cum Eyl 05, 2025 19:03

Bitecek bu neoliberal düzeniniz, devlet devlet olacak yeniden. Beşli çetenizle birlikte tarihin çöplüğüne atılacaksınız.

Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir neoliberal sistem!
Neoliberalizm; her eylemi özelleştirmek ve sermayeleştirmektir. Ancak Aptal OT Toplumlar ile birlikte uygulanır.
Resim
Devletin elinde olması gereken temel mal ve hizmet üretimini özelleştirmek satmak,böbreğini verip diyalize mahkum olmaktır...

Bir Yığın OT çomarın cehaletinin bedelini bende ödüyorum buda benim zoruma gidiyor. Türkiye’de özelleştirme demek Türklerin soyulması demektir.

- Aslında Satılan Vatandır! Necdet SEVİNÇ, 11 Mayıs 2005
Türkiye’yi yönetenler, herhalde “Türkiye Türklere bırakılmayacak kadar önemli bir ülkedir” diyen dolandırıcılıktan sabıkalı medya soytarısının fikrini benimsiyor olacaklar ki, birçok ağır sanayi kuruluşundan sonra Ereğli Demir Çelik fabrikalarını da satışa çıkardılar.

Bahane aynı bahane: Efendim, liberal ekonomiyi uygulayabilmek için devletin iktisadî faaliyetten elini çekmesi ve bütün devlet fabrikalarının özelleştirilmesi şartmış!

Değildir!

Çünkü liberalizmi ihraç eden ülkelerde bile devletin ekonomik hayata müdahalesi Türkiye’dekinden kat be kat fazladır. Mesela Amerika, Japonya ve Avrupa Birliği gibi ülkelerde devletin ekonomi üzerindeki payı ortalama %47’iken, Türkiye’de %23’tür ki, bu rakam aslında devletin çökertildiğini göstermektedir.

Kaldı ki, liberalizm ve özelleştirme, iddia, edildiği gibi, eğer bir ülkenin iktisadî refahını temin edebilseydi, Osmanlı imparatorluğu çökmezdi. Aksine Osmanlı imparatorluğu, deniz yolları, demir yolları, madenler, telefon ve tramvay şirketleri, marangoz ve kibrit atelyelerine varıncaya kadar bütün işletme ve imalathaneler ecnebilerin eline geçtiği için batmıştır!

Biz Cumhuriyet’in ilk yıllarında ecnebilerin ele geçirdiği şirket ve fabrikaları millileştirerek ikinci bir Kurtuluş Savaşı vermiştik. Şimdi 80 yıllık Cumhuriyet’in bütün kazanımlarını borç faizlerinin 3 -5 aylık taksiti için ona buna devrediyoruz.

Türk Ordusu’nun yakıt ihtiyacını karşılayan Tüpraş’ı satıyoruz! Harp Sanayiinin çelik ihtiyacını temin eden Erdemir’i satıyoruz. Petro-kimya tesislerini satıyoruz. Bankaları, limanları satıyoruz. Tekeli - Sahilleri, sınır boylarını, dağları ovaları satıyoruz.

Yani vatanı satıyoruz, vatanı!
Çiftçimizin ürettiği domates bile marketler aracılığı ile sunuluyor bize! Üreten Türk, tüketen Türk fakat parayı Sermaye sınıfı kazanıyor. Türkiye’de özelleştirme demek Türklerin soyulması demektir.
Lütfen herkes cebindeki sigara paketini çıkarıp masanın üzerine koysun. Eğer On paketten Onu'da yabancı sigara değilse ben sözümü geri alırım.

Ülkemizde Üretim olmadığından" Hayat pahalı." Türkiye'nin gerçek meselesi üreten değil tüketen ekonomi modelidir.
TEKEL'in alkol bölümü sadece 2003 sonunda 292 milyon$’a Mey grubuna satıldı. Bu grup 3 yıl geçmeden %90 hisseyi 810 milyon$’a TPG Capital’e sattı. TPG 4 yıl sonra aynı markayı 2,1 milyar$’a Diageo’ya sattı. Düşünün ki bu yeteneğimizle 17 yılda Üretim yapan Milletin devletin Fabrikaları Yabancılara sattlar!

… Yabancı sigara tekelleri, Türkiye’de Türk tütünü ve sigaralarıyla yarışamıyordu. Bu nedenle TEKEL’in sigara bölümünün satışıyla yakından ilgileniyor ve sabırsızlıkla TEKEL’in satışını bekliyorlardı. 25 Ocak günü yapılan ihalede, bir milyar 710 milyon dolar teklif veren İngiliz Brıtısh American Tobacco TEKEL Sigara’yı aldı… Bu satışla, Türkiye’de sigara sanayi devlet tekeli olmaktan çıktı ve uluslararası dev bir şirketin tekeline girdi. Sigara da sağlanan büyük boyutlu gelir yurt dışına gider oldu. Türk tütüncülüğü hemen hemen yok edildi ve Binbir güçlükle yaratılan; altı büyük ve modern fabrika, 110 yaprak tütün işletmesi, 84 pazarlama müdürlüğü, 19 alkollü içki üreten tesis, 10 tuz işletmesi, 1 kibrit fabrikası, 1 ambalaj fabrikası, 1 viskoz fabrikası yabancıların mülkiyetine geçti…

Gerçekler düşündürür, o yüzden hazmedemiyor kimse..
Çünkü gerçekler değil kullanışlı yalanlar daha çok satar..
Çünkü tüketim eğilimi Getirisi olmayan Bilinçsiz bir toplumda yaşıyoruz. - Türkiye'nin gerçek meselesi üreten değil tüketen ekonomi modelidir. Ülkemizin gerçek meselesi, bitirilen tarım yok edilen hayvancılıktır - Nohudu ithal ediyorsun, mercimeği ithal ediyorsun, eti ithal ediyorsun. Samanı ithal ediyorsun ..‘Son Fabrika satıldığında, Son üretici toprağını terk ettiğinde, Mankurtlar beton ve asfaltın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak!”

Türkiye’nin gerçek meselesi üreten değil tüketen ekonomi modelidir Ülkemizin gerçek meselesi, bitirilen tarım yok edilen hayvancılıktır - Bakkaldaki mercimeğinden, buğdayına her şey BATI'nın eline geçmiş, günde 10 saat taşerona çalışan Kafası kalın 3.30'luk ayakçı Takımlarına “MİLLİ DEVLET” mastürbasyonu Hadi bakıyım
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!

@MK-Müzik.Kutusu

Müzik Kutusu Müzik Kutusu
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2572
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x