Zorla Güzellik Olmaz Ey İktidar!

Tayyip Bey’in, İmam Hatiplerin başarılarını sayıp döktüğü, ilk defa yapılan bir uygulama olarak bizim Genelkurmay Başkanı tarafından Amerikan Genelkurmay Başkanı’nın askeri törenle ve derin bir hürmet duygusu yansıtan beşuş bir çehreyle karşılandığı sıralarda, 10 askerimiz daha mayında parçalanıyordu. 70 kişi yaralı.
10 kişilere alıştırdılar. Üçer, dörder, hele birer şehit artık gazete sayfalarının alt köşelerinde haber oluyor. Bu hadiseden önce Afyon’da 25 kişi şehit olmuştu ve sonra da 10 polisimizi taradılar. İçişleri Bakanı, en son, “Bir kişi kalmayıncaya kadar operasyonları sürdüreceklerini” söyledi. Gülecek halimiz yok ki gülelim. Oslo görüşmeleri hala devam ediyormuş ve içeriğini Haluk Koç açıkladı. Şu “bir kişi bile kalmayacak” lafına inanacağımızı sanıyorlarsa kendileri de okusunlar o raporu. PKK’ya ne sözler verilmiş, ne kadar itibar edilmiş!
Başbakan da buna benzer şaşırtıcı laflar etti gene. Türkiye’nin büyümesini istemeyenler yapıyormuş bu suikastları.
Türkiye büyükse ve veya büyümekteyse, neden izinden dönen askerlerini koruyamıyor? Neden sivil otobüsler kullanıyor ve istihbaratı neden zayıf? Çünkü istihbarat, Öcalan’la müzakereye odaklanmış, gözü başka şey görmüyor. Ha bir de en yüksek amirallere varana kadar Deniz Kuvvetleri’ni dağıtmaya odaklanmışlar, utanmıyorlar. Hızla devam etmekteyken, Deniz Kuvvetleri’nin güçlenmesi ve millileşmesi sekteye uğradı.

***
Başbakan “İmam Hatiplerden anarşist mi yetişti” falan diye tarih ve mantık ötesi laflar ederek, bütün milli eğitimi İmam Hatipleştirme girişimini temize çıkarmaya çalıştı. O zaman benim de bir yurttaş olarak sorularım var:

Türkiye’nin arazilerini, topraklarını, mülkiyet kanununda değişiklikler yaparak hangi ekip yabancılara sattı?
Bankalarını, sigortalarını, yabancı bankalara, sigorta tekellerine satan kim?
Tarıma, hayvancılığa kota koyarak Anadolu köylüsünü aç bırakan kim?
Fabrikaları ve milli tesisleri, Telekom’dan Tüpraş’a kadar özelleştirme adıyla satanlar kimler?
İhalelerde kim vurgun yapıyor?

Devletleştirilen yerine, “iktidarlaştırılan” diyeyim, konut sektörünü kim arpalık haline getirdi?
Milli değerlerimizi, bayramlarımızı, andımızı, marşlarımızı, anıtlarımızı kitaplardan ve yönetmeliklerden çıkarıp; Türk lafına zaten gıcık olmaları bir yana, milletimizi kimliğinden mahrum etmek isteyenler kimler?
Kardeş Müslüman ülke Suriye’ye paralı asker geçişlerini ve finansmanını temin ederek en büyük kötülüğü kim yaptı?
Acayip bir dış politika uygulamasıyla komşularımızı kim küstürdü? Bir de çocukça intikam almalarla komşu İran’ın bakanını dışişleri kapısında bekletiyorlar. O zaman, çağırmayaydınız veya daha önce gitmeyeydiniz.

Zorla güzellik olmaz sayın iktidar. Bütün Türkiye’yi değil, bütün dünyayı İmam Hatip yapmaya kalkışsanız faydasız. Vaktiyle İmam Hatiplere ve Müslümanlığa sempati duyan insanları, bu “Ilımlı İslam” ideolojinizle ürküttünüz, kaçırdınız.
İmam Hatipleri övecek idiyseniz, çok iyi örnekler vermeliydiniz.
EK: Bu yazı bir hukuk ve insanlık faciası niteliğinde olan Silivri kararlarından önce yazılmıştı. Teknik bir hata yüzünden gazeteye gecikmeli olarak ulaştı. Bu üzüntüyle zaten yazamayacakmışım.


Afet ILGAZ, 24 Eylül 2012
ilgaz@yenicaggazetesi.com.tr