AKP ile asker karşı karşıya

Genel & Güncel Konular

AKP ile asker karşı karşıya

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Ara 25, 2009 11:27

AKP ile asker karşı karşıya

Başbakan Tayyip Erdoğan yetki istiyor, Orgeneral İlker Başbuğ ise karşı çıkıyor.

Genelkurmay ve hükümet arasındaki suikast gerilimine bir de silah gerilimi eklendi. Silah kanunu yüzünden iktidarla asker karşı karşıya geldi.

Hükümet, kanunda değişiklik yaparak MİT'e ve Polise "askeri silah" ithal yetkisi veriyor. Genelkurmay, "Askeri silahlar kontrolsüz kalabilir" diyerek karşı çıkıyor.

İşte Kanal D haberden İbrahim Gündüz'ün özel haberiyle, Meclis'te yaşanan kavganın iç yüzü...

Ankara'da istihbarat savaşları yaşanırken, Hükümetle Asker arasında Hükümetle Yargı arasında gerilim sürerken, müthiş bir tartışmanın daha “perde gerisinde” yaşandığı ortaya çıktı. Gerilimin ve tartışmanın nedeni, Hükümetin Meclis'e sevkettiği “Silah Kanunu”.

MİT'e ve polise “askeri silah” ithal yetkisi veren kanuna asker karşı çıkıyor. Hükümet Silah Kanunu Tasarısını 1 Temmuz'da Meclis'e sevketmişti. 10 Aralık'ta görüşmeleri başlayan tasarı kamuoyuna “bıçak ve biber gazına düzenleme” diye yansımıştı.

Ancak İçişleri Alt Komisyona havale edilen ve bugünlerde Alt Komisyon'da görüşmeleri süren tasarının Askerle Hükümet arasında yeni bir gerilim kaynağı olduğu ortaya çıktı.

Çünkü Genelkurmay, yeni Silah Kanunu'yla kendileri by pass edilerek MİT'e ve Polise ağır “askeri silah” alınmak istendiğini düşünüyor ve buna karşı çıkıyor. Yani Hükümetle Asker arasında yaşanan gerilimlere bir de silahlar eklendi.

Mevcut kanunda askeri silah ithalatı ve ihracı Milli Savunma Bakanlığı'nın izniyle yapılabiliyor. Kayıtlarsa Genelkurmay Başkanlığı'nda tutuluyor.

Ancak Meclis İçişleri Komisyonu'nda görüşmeleri süren “Silah Kanunu" tasarısıyla, askeri silahların (MİT ve Polis için) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı tarafından da ithal edilmesinin yolu açılıyor.

Tasarı Alt Komisyona gidince ilgili kuruluşlardan da görüş istendi. Asker de görüşünü komisyona bildirdi. Bir “Bilgi Notu" hazırlayan Genelkurmay, "bu yasa çıkarsa, askeri silah ve malzemelerin ithali kontrolsüz kalacaktır" dedi.

Askerin hazırladığı Bilgi Notu'nda, tasarının "sivil amaca yönelik" olarak hazırlandığı ama "askeri silahları" kapsadığı vurgulanıyor.

Komisyona gönderilen yazıda, "askeri silahlara ilişkin düzenlemelerin, bu Tasarı kapsamı dışında bırakılması gerekmektedir" deniliyor.

Askerin Bilgi Notu'nda, “Düzenleme ile, MİT ve genel kolluk kuvvetlerinin askeri nitelikte silah ithal edebilmeleri mümkün hale getirilmiştir... Tasarının bu haliyle yasalaşması halinde, askeri silah ve malzemelerin ithali tek elden takip edilmeyecek, kontrolsüz kalacaktır” deniyor.

Yeni Silah Kanunu'yla Hükümet, silahların kayıt ve ruhsat işlemlerini de düzenliyor. Düzenleme, mevcut uygulamanın aksine, askeri personele ait silahları “kapsam dışında” bırakmıyor.

Askerlerden de ruhsat işlemleriyle ilgili valiliklerden izin ve onay alması isteniyor. Asker bu düzenlemeye de "operasyon bölgesinde" sıkıntılara neden olacağı gerekçesiyle karşı çıkıyor.


Gerçek Gündem, 25 Aralık 2009
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: AKP ile asker karşı karşıya

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Ara 25, 2009 20:44

Orduya Karşı Ordu Kurmaya Çalışıyorlar

Özal döneminde başlayan, günümüzde hızlandırılarak sürdürülen bir ordu düşmanlı süreci yaşıyoruz.

12 Mart ve 12 Eylül'de hapis yatan solcular, darbelerin arkasındaki asıl suçlu Amerika'yı görmek yerine AKP iktidarı ile birlikte orduya karşı tavırlıdırlar.

İrticai guruplar ve tarikatlar laikliğin savunucusu olduğu için zaten öteden beri ordu ile savaşmaktaydılar.

Liberal işbirlikçiler ise; işbirliği içinde olduğu şirketler ve kurumlara, ulusal pazarlarımızı kolayca peşkeş çekmede, orduyu bir engel olarak gördüğünden ordu düşmanlığında önde giderler. Amerika Mehmetçiğin kanını istediğinde, verin diye bağırırlar.

12 Mart ve 12 Eylül'de sıkıntı çekmiş aydınları devşiren işbirlikçi ve irticai kesim şimdilerde kendi lafazanlarını da yetiştirdi.

Öncelikle tarihi bir hatırlatma yapmalıyım.

Türk milleti ordular kurarak uluslaştı. Ordular kurarak devlet oldu. Ordular kurarak organizasyon yeteneği kazandı.

İyi ordu kurma yeteneği demek, bu günün terminolojisi ile söylersek, öğrenen örgütler ve organizasyonlar anlamına gelir.

Modernizasyonun temel taşı olan organizasyon ya da örgütlenme, iş yapmanın temel aracıdır. Medeni olmak demek önce devlet yani organizasyon yaparak başlar.

Bu hatırlatmayı özellikle şunun için yaptım. Tarihimizi de batıdan öğrendiğimizden, onlar bize barbar der, bizde ki liberal ve batıcı aydınlarda bize bizim barbar olduğumuzu anlatırlar.

Bu anlamda Türk ordusunun devlet oluşumunda ki yeri diğer ulusların uluslaşma sürecinde ki yerinden çok farlıdır. Farklıdır, emperyalizme karşı savaş içinde organize olmuştur.

AKP ve ayrılıkçıların, Türk Ordusuna karşı yürüttükleri örtülü savaşın sonuna geldiğimizi işaret eden birçok emare var. Şöyle ki, Ergenekon Tertibi üzerinden yürüttükleri örtülü savaşı artık açıktan yürütecekler.

Daha önceleri ordu ile savaşırken, Ergenekon sözcüğünü ifade ediyorlardı. Bir aşama daha geçtiler ve araya Ergenekon aracını koymayarak, doğrudan Ordu ismini telaffuz ederek saldırıyorlar. Önemli bir aşama.

Tarikatlar vasıtası ile sivil örgütlenmelerini tamamladıklarına inanan siyasi iktidar, şimdi de polisi ağır silahlar ile donatmaya çalışıyor. Bunun için Meclis Alt Komisyonuna taşıdıkları bir yasa tasarısında, polisin ağır silahlar ile teçhiz edilmesini istiyorlar.

Ağır silahlar ile teçhiz edilmiş Türk Ordusu orada dururken, tarikatların yönetiminde etkin olduğu emniyetin personelini ağır silahlar ile donatmanın manasını nedir? Orduya karşı ordudur.

Yasada subayların silah ruhsatlarını da valiler verecekmiş. Ne güzel değil mi?

Amerikan yazarları boşuna 2011'de Türkiye'de iç savaş çıkacak demiyorlar.

AKP Türkiye'yi yönetmeye devam ederse Türkiye Devleti diye bir devlet kalmaz.


Bülent ESİNOĞLU / Ulusal Gündem, 25 Aralık 2009
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: AKP ile asker karşı karşıya

İletigönderen Başkomutan » Cum Ara 25, 2009 21:09

Silâh Kanunu: TSK yerine polis ordusu!

AKP Hükümeti, 1 Temmuz 2009 günü Meclis’e sevk ettiği “Silâh Kanunu” ile MİT’e ve polise “askeri silâh” ithal etme yetkisi vermek istiyor. 10 Aralık’ta görüşmeleri başlayan tasarı kamuoyuna “bıçak ve biber gazına düzenleme” diye yansıtılmıştı. Kanal D’nin haberine göre mevcut kanunda askeri silâh ithalatı ve ihracı Milli Savunma Bakanlığı’nın izniyle yapılabiliyor, kayıtlar, Genelkurmay Başkanlığı’nda tutuluyor. Meclis İçişleri Komisyonu’nda görüşmeleri süren “Silâh Kanunu” tasarısıyla, askeri silâhların (MİT ve polis için) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı tarafından da ithal edilmesinin yolu açılıyor. Tasarı Alt Komisyona gidince ilgili kuruluşlardan da görüş istendi. Genelkurmay Başkanlığı’nın hazırladığı Bilgi Notu’nda, “Düzenleme ile, MİT ve genel kolluk kuvvetlerinin askeri nitelikte silâh ithal edebilmeleri mümkün hale getirilmiştir. Tasarının bu haliyle yasalaşması halinde, askeri silâh ve malzemelerin ithali tek elden takip edilmeyecek, kontrolsüz kalacaktır” deniliyor.
Yeni Silâh Kanunu’yla askerlerden de silâh ruhsatı işlemleriyle ilgili valiliklerden izin ve onay alması isteniyor!

* * *

Polis veya istihbarat ne yapacak askeri silâhı?
Kime karşı kullanacak?
Mümtaz’er Türköne, “Mevcut ordu dağıtılmalı, yeni bir Nizam-ı Cedit ordusu kurulmalı, jandarma bütünüyle lağvedilmeli” derken, demek ki bu yönde hazırlıklar olduğu bilgisine sahipti ve kamuoyu oluşturmaya çalışıyordu.
Türköne, “Yeni bir ordu kurmak, çağın ihtiyaçlarına ve ülkenin çıkarlarına uygun köklü bir dış güvenlik reformuna girişmek demek.
‘Mevcut komuta kademesini tasfiye edince, yeni orduyu kiminle kuracağız?’ diye soranlara cevabı yine tarihten verelim. Ankara’da yeni orduyu kuran komutanların -Atatürk dahil- rütbesi neydi?” diyordu.

* * *

Türk Ordusu’nun dağıtılması, Mondros mütarekesinin en önemli şartları arasındaydı. Dağıtma sırasında da Çanakkale ile İstanbul Boğazları açılacak ve buralardaki savunma tesisleri İtilaf Devletlerince işgal edilecekti. Osmanlı Ordusu terhis edilecek, silah ve cephaneleri, galip devletlere verilecekti. Donanma teslim edilecek ve belirlenen bir limanda demirli olarak tutulacaktı. Toros tünelleri yabancı devletlerin işgaline terk edilecekti. Telsiz-Telgraf, Osmanlı kontrolünden çıkarılacaktı. Aynı durum demiryolları için de geçerli idi. İtilaf Devletleri güvenliklerini tehdit eden bir durum ortaya çıktığı zaman stratejik bölgeleri işgal edebileceklerdi.

* * *

Demek ki şimdi de durum farksız! Atatürk “Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir” derken, stratejik kuruluşların, toprakların ve limanların yabancılara satılmasını ve silâh kanunu gibi hileleri mi kastediyordu acaba?
Polise askeri silâh dağıtılacak, askerler ise silâh ruhsatı alabilmek için polise başvuracak!
Bunlar Mümtaz’er Türköne’nin hayalleri değil, TBMM’de görüşülen kanun tasarısının maddeleri!
Cebren değil ama hile ile Türk ordusu dağıtılmak, yerine de polis ordusu getirilmek isteniyor.
Sahi, ordunun silâhlarını kim teslim alacak? Amerikan Büyükelçisi mi?
Subayları intihar eden bir ordudan bahsediyoruz!



Aslan Bulut / YENİÇAĞ 26.12.2009
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x