İşte Sami Ofer Propaganda Okulu!

Genel & Güncel Konular

İşte Sami Ofer Propaganda Okulu!

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Mar 17, 2010 10:58

İşte Sami Ofer Propaganda Okulu!

Türkiye'de aldığı ihalelerle çok konuşulan İsrailli işadamı Sami Ofer'in bambaşka bir "yatırımını" paylaşıyoruz: Sami Ofer Propaganda Okulu...

Herzliya şehrindeki Sami Ofer İletişim Okulu ferah amfileri, tam donanımlı televizyon stüdyoları ve atölyeleriyle ilk bakışta dünyanın herhangi bir yerindeki özel eğitim kurumlarından farksız görünebilir. Fakat İsrail’in en zengin adamı Ofer’in milyonlarca dolar tutarında bağışıyla kurulan ve sonraki yıllarda da mali yardım almaya devam eden bu okulun eşine kolay rastlanmayacak bir özelliği var. Burada bazı öğrenciler sıradan bir iletişim eğitimi görürken, bazıları da İsrail devleti ve İsrail’in ABD’deki destekçileriyle el ele dünya kamuoyunu yanıltmaya, işgali ve saldırganlığı haklı göstermeye, başka ülkelerin kaderini etkilemeye yönelik profesyonel bir propaganda savaşı yürütüyorlar.

Bu yoğun faaliyetin merkezi, 2007 yılında okul bünyesinde kurulan Asper Enstitüsü. Tam adı Yeni Medya Diplomasisi Enstitüsü olan Asper, kuruluş misyonunu yeni medya teknolojilerini araştırarak ve kullanarak İsrail’in savlarını dünyaya anlatmak diye tanımlamıştı. Oysa konuyu haberleştiren Jerusalem Post gazetesi daha net bir ifade kullanıyor, enstitüde araştırmacıların ve öğrencilerin İbranice’de söylendiği biçimiyle ‘hasbara’ yani İsrail propagandası alanında çalışacağını belirtiyordu.

‘Yeni medya’ ağırlıklı olarak internet anlamına geliyordu. Blogları, facebook gibi sosyal ağları, sanal dünyaları ve internet oyunlarını İsrail’in mesajını yaymak için kullanmak konusunda eğitim gören öğrencilerin bu bilgileri pratiğe geçirmek için fazla beklemeleri gerekmeyecekti: İsrail yeni bir saldırıya hazırlanıyordu.

Gazze’ye bombalar yağarken

Başbakanlığa bağlı İsrail Ulusal Enformasyon Müdürlüğü 2008 yaz aylarında henüz ufukta görünmeyen bir savaşa destek olmak üzere harekete geçti. Çeşitli bakanlıklardan ve elbette Sami Ofer Okulu’ndan çağrılan uzmanlarla, medya ve internet üzerinden yürütülecek propaganda kampanyasının altyapısı tamamlandı. Herzliya ve Kudüs’te gönüllülerin 24 saat ekran başında faaliyet göstereceği iki kriz merkezi oluşturuldu. Okul dekanının yönetiminde, öğrencilere görev dağıtımı yapıldı.

27 Aralık 2008’de İsrail uçakları Gazze üzerine ilk bombaları bırakırken, ‘Yardım Edin Kazanalım’ adı verilen propaganda operasyonu da eş zamanlı olarak başladı. Kriz merkezlerindeki gönüllüler sosyal ağlarda ve bloglarda var güçleriyle İsrail’in ‘trajedisi’ni anlatıyor, Gazze’den atılan sınırlı sayıdaki Kassam füzesini eşi görülmemiş bir felaket olarak gündeme getiriyor, korktuklarını, çaresiz olduklarını, barış istediklerini söyleyerek herkesin desteğini istiyorlardı. Dünyanın herhangi bir yerinde bir medya sitesinde Gazze saldırısıyla ilgili bir anket düzenlenmişse, anında tüm destekçilerle temas kurarak İsrail lehine oy vermeye çağırıyorlardı. Bir yandan da, seri üretim okur mektuplarıyla tüm yayın organları eleştiri yağmuruna tutuluyor, İsrail’in görüşlerine daha fazla yer vermeleri talep ediliyordu. İsrail’in saldırganlığına karşı yükselen sesleri bastırmak üzere sanal bir kamuoyu yaratılmıştı.

Gazze saldırısı sürerken İngiliz gazetesi Guardian’da İsrail’in propaganda kampanyası hakkında bir yazı yazan Rachel Shabi İsrail medyasının da dünyada yaratılan algıyı çok yakından takip ettiğine, “dünya bizi durduracak mı, yoksa daha vaktimiz var mı” sorusunun sürekli tekrarlandığına, yurtdışındaki muhabirlerle bağlantı kurulduğunda propaganda zaferine muhakkak değinildiğine dikkat çekmekteydi . Shabi, özellikle ilk haftalarda dünya medyasında İsrail’in görüşlerinin tam bir egemenlik kurduğunu belirtiyordu.

İsrail’i savunmak için zaten istekli olan büyük yayın kuruluşları, sanal ‘izleyici baskısı’nın arkasına sığınarak Filistin’den atılan ve çoğu boş araziye düşen el imalatı Kassam füzelerini, yüzlerce kişinin canına mal olan İsrail’in fosfor bombalarıyla eşdeğer göstermiş, saldırı haftalarca zaman kazanmış, medya operasyonu başarıya ulaşmıştı.

İran muhalefetinin art niyetli destekçileri

İsrail’in İran’da yapılacak seçime ilgisi sır değildi. İsrail’deki Haaretz gazetesi hükümetin seçimden haftalar önce tüm dünyadaki temsilciliklerine bir faks çekerek ‘İran seçimindeki yolsuzlukları protesto amaçlı kitlesel gösteriler ve medya kampanyaları düzenlenmesi’ talimatı verdiğini yazmıştı. Irak ekarte edildiğine göre, şimdi İsrail için baş düşman İran’dı ve seçim yolsuzluğu iddiası propaganda savaşında kaçırılmayacak bir fırsattı. Fakat bu konudaki faaliyet resmi temsilciliklerle sınırlı kalmayacak, Sami Ofer okulu gene sessizce devreye girecekti.

İran muhalefeti ‘Oyum Nereye Gitti’ sloganıyla sokaklara döküldüğünde, twitter ağında beklenmedik bir patlama yaşandı. Bir anda ortaya muhalefetin davasını savunan, İran sokaklarından acil durum haberleri yayan binlerce twitter kullanıcısı çıkmıştı. Herkes sembolü yeşil olan muhalefetle dayanışma amacıyla “avatarlarını yeşile çevirmeye” ve yaşadıkları şehri değiştirerek Tahran yazmaya çağrılıyordu. Uluslararası basın hemen ‘twitter devrimi’ sıfatını yapıştırdığı bu olguyu büyük bir heyecanla karşıladı. Twitter’dan yayılan ve sonradan yanlışlığı ortaya çıkan haberler televizyon yayınlarında tekrarlanır oldu.

Oysa İran’da değil twitter, internet kullanıcılarının bile sayısının sınırlı olduğunu hatırlayan birkaç araştırmacı, gece gündüz İran’dan haber geçen en faal twitter kullanıcılarından bazlarının İsrail’den bağlandığını keşfetmekte gecikmedi. Dahası, “avatarları yeşile çevirme” uygulamasını sunan helpiranelection, yani “İran Seçimlerin Yardım Edin” adlı internet sitesi de Arik Fraimovich tarafından kurulmuştu. Gazze kampanyasında da kendini gösteren Fraimovich, İsrail Savunma Bakanlığı’nın eski bir danışmanı ve Sami Ofer Okulu öğrencisiydi.

İşin acı tarafı, bir taraftan propaganda ekipleri olayları büyütür ve kızıştırırken, diğer taraftan İsrailli hükümet yetkilileri ve “neo-con” destekçileri Ahmedinecad’ın kazanmasının İsrail için daha iyi olduğunu, İran’ın antidemokratik imajının İsrail’e yaradığını konuşuyorlardı. Bu durum, İsrail’in ‘ölüsü dirisinden daha çok işimize yarar’ beklentisiyle İran’daki muhaliflere kamuoyu yarattığını düşündürüyordu.

Ordu ve istihbaratla iç içe bir okul

Sami Ofer İletişim Okulu’nun çatısı altında yer aldığı Interdisciplinary Center, İsrail’in ilk özel üniversitesi. 1994’te İsrail ordusunun eski bir üssünde kurulan üniversite, ordu ve istihbarat örgütleriyle yakın bağlarını hiç gizlemedi. Örneğin üniversitedeki Politika ve Strateji Enstitüsü’nün kurucu başkanı, Mossad’da 25 yıl çalışan ve İstihbarat Müdürlüğü’ne kadar yükselen Uzi Arad. Arad halen İsrail başbakanı Netanyahu’nun danışmanlığını yapıyor. Üniversite tüm bölümlerinde ordunun seçkin birliklerinden gelen öğrencilere yüzde on beş kadar kontenjan ayırıyor.

Sami Ofer de, propaganda okuluyla sunduğu büyük hizmetin yanı sıra, İsrail deniz komando birliklerinden gelen öğrencilerin okul masraflarını üstlenerek orduya bağlılığını bir kez daha kanıtlıyor.


SOL Haber, 16 Mart 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: İşte Sami Ofer Propaganda Okulu!

İletigönderen Deli Haydar » Pzr May 30, 2010 13:36

İşte "Twitter Oscarları" Gecesi
Odatv / 11 Mart 2010


Herkes Oscar törenlerinde alınan ödülleri konuşurken, fenomen internet sitesi Twitter’ın da "Oscarları" verildi. Adaylar kendi aralarında belirlendikten sonra seçimler yapıldı. Yine adayların kendi seçimleriyle de ödüller verildi.

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan ve sanatçı Gülben Ergen, 21 bin ve 27 bin follower ile "Twitter Gırgır Altın Ödülü”nü aldı.

Twitter Oscarları dalında Gülben Ergen "follower"da 1 numara oldu.
Oray Eğin 17 binden fazla follower ile "Gümüş Ödülü" aldı.
Sabah Gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak Twitter Oscarları’nda “Gırgır Onur Ödülü” aldı...

Ödüller dün gece düzenlenen yemekle verildi. Yemeğe, Ahmet Hakan, Nazlı Ilıcak, Elif Dağdeviren, Gülben Ergen, Oray Eğin, Erdoğan Aktaş ve öteki davetliler katıldı.

İşte o geceden fotoğraflar:

Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: İşte Sami Ofer Propaganda Okulu!

İletigönderen Deli Haydar » Pzr May 30, 2010 13:49

İşte Cumhurbaşkanı Gül'ün
Twitter'daki Diyalogları

Odatv / 11 Mayıs 2010


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de "twitter"da yer alması, siteyi hareketlendirdi. Şimdiden binlerce takipçisi olan Gül, kendisine yöneltilen sorulara cevap vermeye başladı.

Twhaber sitesi; yöneltilen soruları ve Gül’ün cevaplarını yayınladı.
İşte o sorulara Abdullah Gül'ün verdiği yanıtlar:

Youtube yasağı için gelen yoğun sorulara;
"Youtube ile ilgili çok soru var. Kapatılmasına karşıyım fakat bu konuda bir yargı kararı var. Cumhurbaşkanı olarak yargıya müdahale edemem"

Çankaya Köşkü'nün ziyaret edilip edilemeyeceğini soranlara;
"Çankaya Köşkü zaten ziyaretçilere açık. Hatta isteyen sanal olarak da ziyaret edebilir. T.C.C.B - Muze Kosk Sanal Turu"

Hesabında "0" olan takipçi sayısını artırıp artırmayacağını soranlara;
"Yoğunluğumdan dolayı kimseyi twitter'a ekleyemiyorum ama ileride bu mümkün olabilir"

Twitter'ı etkin kullanıp kullanmayacağını soranlara;
"Günlük olaylarla ilgili duygu ve düşüncelerimi de ileride paylaşabilirim." yanıtlarını verdi.

Ayrıca Zonguldak'taki maden patlamasındaki olaylar ilgili de twitter'dan şu açıklamayı yaptı:
"Zonguldak’taki göçük olayına çok üzüldüm. Bakan ve validen bilgi aldım. Zonguldak’a gitmeye karar verdim. Tüm hazırlıklar da tamamlanmıştı. Ancak ziyaretimin çalışmaları aksatabileceği ifade edilince Zonguldak’a gitmekten vazgeçtim. Kalbim göçük altındaki işçilerimizle."

İşte Cumhurbaşkanı Gül’ün twitter adresi: http://twitter.com/cbabdullahgul
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: İşte Sami Ofer Propaganda Okulu!

İletigönderen Deli Haydar » Pzr May 30, 2010 14:34

Twitter ve Facebook,
CNNTurk ile elele!

PC World Dergisi / 17 Aralık 2009


İnternetin en popüler sitelerinden olan Facebook ve Twitter kullanıcıları artık CNNTURK.com'a bu sitelerdeki kullanıcı hesaplarını kullanarak giriş yapabilecek ve haberlere yorum yazabilecek, haberim’e haber gönderecek ve haberleri kayıt edip favori haberlerine atabilecekler.

Böylece tekrar tekrar üye bilgisi doldurmakla uğraşmak zorunda kalmayacak olan kullanıcılar yorumlarını da Facebook ve Twitter kullanıcı adlarıyla yapmış olacak.

Facebook Connect ve Twitter'ın özel uygulamasıyla entegre hale getirilen CNNTurk.com yenilikleri Türk internet kullanıcılarıyla "ilk" tanıştıran olmaya devam edecek.

Cnnturk.com; hem Facebook’ta, hem de Twitter’da okurlarına son dakika gelişmelerini aktaracak. Cnnturk.com, http://www.twitter.com/cnnturkcom ve http://www.facebook.com/cnnturkcom adresinden takip edilebilecek. Ayrıca, twitter.com/gunemerhaba ve cnnturk.com/gunemerhaba adreslerinden Özge Uzun ile Güne Merhaba programıyla ilgili görüşlerinizi paylaşabilicek ve programda yayınlanan anketlere de katılabileceksiniz.


Barış Terun
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: İşte Sami Ofer Propaganda Okulu!

İletigönderen Deli Haydar » Pzr May 30, 2010 16:02

Facebook'taki CIA Factbook
Church of the Customer Blog / 14 Eylül 2009


Facebook'ta en çok temsil edilen ülke hangisidir?
Yanıtı kolay: Birleşik Devletler.

İkincisi?
Birleşik Krallık, yine oldukça kolay bir yanıt.

Peki ya üçüncü en çok temsil edilen ülke?
Türkiye.

Evet 76 milyonluk Türkiye, (şimdilik) 13 milyonu ile Facebook'a yerleşmiş durumda. Türkiye, temsil oranı bakımından Kanada'yı da geçmiş bulunuyor. Bunu kestiremezdim.

Nick'in CheckFacebook.com'da yaptığı gerçek-zamanlı sayımlama, Facebook'un iş dünyası ve kültür üzerindeki etkisini yorumlamada veriye gereksinim duyan herkes için oldukça değerli.

Bir başka gerçek-zamanlı sayımlama: İnanılmaz ama 274 milyon kişi Facebook'a kaydolmuş. Bir yavaşlama belirtisi olmadığından 2009'un sonuna doğru bu sayı 300 milyona ulaşabilir. Bir şirket 300 milyon kullanıcıya ulaştığında, güçlü bir çevrinti sağlar.

Toplumsal ağlar için "CIA World Factbook"un dengi nerede?


Ben McConnell



Özgün Dil:
A CIA Factbook on Facebook

What's the most-represented country on Facebook?
Easy answer: The United States.

Second?
The U.K., another fairly easy answer.

But which country is the third-most represented?
Turkey.

Yes, Turkey, with (currently) 13 million of its 76 million residents on Facebook. Turkey beats out Canada for resident representation. I wouldn't have guessed.

It's real-time stats like these that make Nick's work on CheckFacebook.com valuable to anyone who needs data to make sense of the impact Facebook is having on business and culture.

One other real-time stat: A staggering 274 million people have registered themselves on Facebook, a number which could reach 300 million by the end of 2009 with no signs of letting up. When a company has 300 million customers, it creates a dynamic wake.

Where's the CIA World Factbook equivalent for social networks?

Bonus: Top 10 countries on Facebook, as measured by users:

1. United States 84,104,460
2. United Kingdom 19,801,120
3. Turkey 13,020,000
4. Canada 12,367,320
5. France 12,005,320
6. Italy 11,174,000
7. Indonesia 8,932,160
8. Australia 6,481,900
9. Spain 6,443,940
10. Colombia 6,109,400



[mod=Uyarıcı]Çeviriler, GüncelMeydan.com'un kaynak gösterilmesi koşuluyla, başka sitelerde yayınlanabilir.[/mod]
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: İşte Sami Ofer Propaganda Okulu!

İletigönderen Deli Haydar » Pzr May 30, 2010 16:10

Resim

Resim
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: İşte Sami Ofer Propaganda Okulu!

İletigönderen Deli Haydar » Pzt May 31, 2010 15:40

Twitter'da Saldırı Sansürü
Milliyet Gazetesi / 31 Mayıs 2010


Mikro blog sitesi Twitter, İsrail'in "Mavi Marmara" gemisine yaptığı saldırıyı sansürledi.

İsrail'in saldırısına uğrayan "Özgürlük Filosu"nun İngilizce adındanki "flotilla" sözcüğü arama yapıldığında bulunamıyor.

Ayrıca, "İsrail" kelimesi de en çok girilen kelimeler listesinde bulunmasına rağmen arama yapıldığında bi sonuç vermiyor. "İsrail" kelimesini arayanlar sayfada herhangi bir değişiklik göremiyor. Diğer kelimlerde arama yapıldığında ise hiçbir sorun yaşanmıyor.

Twitter, özellikle İran seçim krizinde hükümet tüm iletişim kanallarını kapattığında kullanılmıştı. Bu sayede İran hakkında bilgi alamayan insanlar iletişim kurmayı başarmıştı.
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: İşte Sami Ofer Propaganda Okulu!

İletigönderen İrfan Tuna » Pzt May 31, 2010 16:06

Sol Haber yazdı:Herzliya şehrindeki Sami Ofer İletişim Okulu ferah amfileri, tam donanımlı televizyon stüdyoları ve atölyeleriyle ilk bakışta dünyanın herhangi bir yerindeki özel eğitim kurumlarından farksız görünebilir. Fakat İsrail’in en zengin adamı Ofer’in milyonlarca dolar tutarında bağışıyla kurulan ve sonraki yıllarda da mali yardım almaya devam eden bu okulun eşine kolay rastlanmayacak bir özelliği var. Burada bazı öğrenciler sıradan bir iletişim eğitimi görürken, bazıları da İsrail devleti ve İsrail’in ABD’deki destekçileriyle el ele dünya kamuoyunu yanıltmaya, işgali ve saldırganlığı haklı göstermeye, başka ülkelerin kaderini etkilemeye yönelik profesyonel bir propaganda savaşı yürütüyorlar.



Sol Haber yazdı:Bu yoğun faaliyetin merkezi, 2007 yılında okul bünyesinde kurulan Asper Enstitüsü. Tam adı Yeni Medya Diplomasisi Enstitüsü olan Asper



Sol Haber yazdı: …Blogları, facebook gibi sosyal ağları, sanal dünyaları ve internet oyunlarını İsrail’in mesajını yaymak için kullanmak konusunda eğitim gören öğrenciler…


Sol Haber yazdı: Sami Ofer İletişim Okulu’nun çatısı altında yer aldığı Interdisciplinary Center, İsrail’in ilk özel üniversitesi. 1994’te İsrail ordusunun eski bir üssünde kurulan üniversite, ordu ve istihbarat örgütleriyle yakın bağlarını hiç gizlemedi. Örneğin üniversitedeki Politika ve Strateji Enstitüsü’nün kurucu başkanı, Mossad’da 25 yıl çalışan ve İstihbarat Müdürlüğü’ne kadar yükselen Uzi Arad. Arad halen İsrail başbakanı Netanyahu’nun danışmanlığını yapıyor. Üniversite tüm bölümlerinde ordunun seçkin birliklerinden gelen öğrencilere yüzde on beş kadar kontenjan ayırıyor.



Her şey ne kadar açık..

Adamlar bilgi kirliliği yaratmanın, yalan ve iftira üzerinden kitleleri yanıltmanın akademik eğitimini veriyorlar.

Bunun için kanlı ve kirli paralarla CIA ve MOSSAD destekli enstitüler açılıyor, ordunun seçkin birliklerine kontenjanlar ayrılıyor, trilyonlar harcanıyor, yalancılık uzmanları yetiştiriliyor…

Sol Haber yazdı: İran muhalefeti ‘Oyum Nereye Gitti’ sloganıyla sokaklara döküldüğünde, twitter ağında beklenmedik bir patlama yaşandı. Bir anda ortaya muhalefetin davasını savunan, İran sokaklarından acil durum haberleri yayan binlerce twitter kullanıcısı çıkmıştı. Herkes sembolü yeşil olan muhalefetle dayanışma amacıyla “avatarlarını yeşile çevirmeye” ve yaşadıkları şehri değiştirerek Tahran yazmaya çağrılıyordu. Uluslararası basın hemen ‘twitter devrimi’ sıfatını yapıştırdığı bu olguyu büyük bir heyecanla karşıladı. Twitter’dan yayılan ve sonradan yanlışlığı ortaya çıkan haberler televizyon yayınlarında tekrarlanır oldu.


Sol Haber yazdı: Oysa İran’da değil twitter, internet kullanıcılarının bile sayısının sınırlı olduğunu hatırlayan birkaç araştırmacı, gece gündüz İran’dan haber geçen en faal twitter kullanıcılarından bazlarının İsrail’den bağlandığını keşfetmekte gecikmedi. Dahası, “avatarları yeşile çevirme” uygulamasını sunan helpiranelection, yani “İran Seçimlerin Yardım Edin” adlı internet sitesi de Arik Fraimovich tarafından kurulmuştu. Gazze kampanyasında da kendini gösteren Fraimovich, İsrail Savunma Bakanlığı’nın eski bir danışmanı ve Sami Ofer Okulu öğrencisiydi.


Aşağıdaki haber de 17 Şubat 2010 tarihli Hürriyet gazetesinden.

Haber, İran seçimlerinde yolsuzluk olduğu öne sürülerek yapılan gösterilerde öldürülen Nida adındaki kızcağızla ilgili.

Bilindiği gibi bu kızcağız karşı yönden değil, içinde yürüdüğü kalabalıktan, arkasından gelen bir kurşunla yaşamını yitirmişti.

Soros’un çocukları, bu kızcağızın kefeni üzerinden tüccarlıklarını konuşturmakta gecikmemiş, hemen Nida adını İran’daki provokasyonlarının simgesi haline getirmişlerdi.

Şimdi haberi okuyalım:

Haberin başlığı ''İsimsiz videocuya gazetecilik ödülü''
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/13813594.asp

’’İran’ın başkenti Tahran’da protestolar sırasında öldürülen Nida Ağa Sultan’ı kanlar içinde uzanmışken videoya çekmeyi başaran isimsiz adama, George Polk Video Ödülü verildi.

Long Island Üniversitesi’nin prestijli gazetecilik ödülüne layık görülen adam, Nida’yı son nefesinde çekmiş ve fotoğrafları internete koyarak dünyayı bu vahşetten haberdar etmişti.''



Evet, işte böyle.

Yapılan psikolojik savaşın ‘isimsiz’ kahramanlarına, ‘prestijli gazetecilik’ ödülü vermemek, dünyaya demokrasi ve insan hakları dağıtanlara yakışır mı hiç?
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Re: İşte Sami Ofer Propaganda Okulu!

İletigönderen İrfan Tuna » Sal Haz 01, 2010 17:38

Ne ilginç.

İsrail derin devletine kaynak sağlayan Sami Ofer'in adını AKP'nin işbaşına geldiği 2002 yılından sonra çok sık duyduk.

Başbakan Recep Bey, 22 Eylül 2005 günü, o tarihlerde Kuşadası Limanı, TÜPRAŞ ve Galataport ihalesini almış olan Sami Bey'le, öğlen saatlerinde hiç görüşmediğini söylemiş, akşam ATV televizyonu'ndaki Teke Tek programında ''İlk görüşmemiz Davos'ta oldu'' demişti. (23 Eylül 2005-Hürriyet-’’Erdoğan: Ofer’le Davos’ta görüştüm’’ başlıklı haber.
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ ... ?id=352312)

Recep Tayyip Bey, TÜPRAŞ'ın Yüzde 14,76 oranındaki hissesinin piyasa değerinin çok altında, kamu zarara uğratılarak, usulsüz bir biçimde Sami Ofer'e satılmasına karşı çıkanlara da ''Yahudi düşmanlığı yapmayın'', ''Ben ülkemi pazarlamakla mükellefim'' türünden sözler söyleyerek posta koymuştu.

Recep Tayyip Bey, Galataport'un Sami Ofer'e verilmesini engelleyenlere de “Galataport’u engelleyenleri tarihe havale ediyorum” diyerek posta koymuştu. 9 Kasım 2009-Yeniçağ-
''Şener: Erdoğan, Sami Ofer'le kaç kez görüştü?'' Başlıklı haber. http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haber ... ?hit=26040

Recep Bey'in başında olduğu AKP hükümetinin, stratejik sınırlarımızdaki mayınlı arazileri, mayınların temizlenmesi karşılığında İsrailli şirketlere vermek için nasıl can attığını da unutmuş değiliz.

Söyleyin dostlar, ABD karşısında sus pus olan, Irak ve Afganistan'daki ABD katliamlarını görmezden gelen, hatta bu katliamları gerçekleştiren 'kahraman' Amerikan askerlerinin, evlerine sağ salim dönmeleri için dualar eden Recep Tayyip Bey'in, bugün İsrail'e koyduğu ''postaya'' inanalım mı?
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Re: İşte Sami Ofer Propaganda Okulu!

İletigönderen İrfan Tuna » Sal Haz 01, 2010 21:25

Bu arada bir şey daha var.

AKP'nin son Anayasa değişiklikleriyle tümüyle kontrol ve denetimi altına almaya çalıştığı Yüksek Yargı engellemiş olmasaydı, şu anda Kuşadası Limanı, TÜPRAŞ'ın Yüzde 14, 76'sı ve Galataport çoktan İsrail derin devletine kaynak sağlayan bu Sami Ofer'e geçmiş olacaktı.

Bir tek bu olay bile AKP'nin Anayasa değişikliklerine HAYIR! demek için önemli bir nedendir.
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Re: İşte Sami Ofer Propaganda Okulu!

İletigönderen Deli Haydar » Prş Haz 03, 2010 12:54


İlişki
İlk-Kurşun Aracılğıyla: Cumhuriyet Gazetesi / 3 Haziran 2010


Civanımın padişahı Fatih Sultan Recep, Gazze için İsrail’e kafa tutarken Mustafa Saraç da cıvanımın yakın dostlarından Sami Ofer’in kulaklarını çınlatıyor:

“Recep Bey, Türkiye'de pek çok ihalede boy gösteren İsrailli işadamı Ofer'in ‘Sammy Ofer İletişim Okulu’ adlı bir özel okula sahip olduğunu ve bu okulda, İsrail'in uluslararası kamuoyundaki ‘terörist devlet’ imajını düzeltmek üzere profesyonel iletişimciler yetiştirildiğini muhtemelen bilmemektedir. Keza, İsrailli deniz komandolarını katliamla suçlarken, Ofer'in pek çok deniz komandosunu kendi iletişim okulunda bedelsiz okuttuğunu da bilmemektedir.

Oysa Ofer Okulu'nun kendi internet sitesinde, İsrail ordusundaki bazı elit deniz komandolarının eğitimini Sammy ve Yuli Ofer kardeşlerin finanse ettiği yazılıdır.

İsrail'in Herzliya kentindeki Sammy Ofer İletişim Okulu, İsrail ordusunun ‘medya savaşları’ için -bloglarda, tartışma forumlarında, facebook, twitter, youtube ve benzeri sanal ortamlarda, hatta bilgisayar oyunlarında İsrail lehine propaganda yapacak- internet uzmanları yetiştirmektedir ve son Gazze kuşatmasındaki ‘katil İsrail’ imajını düzeltme amacı taşıyan bir internet medya operasyonunda, bu okulun öğrencileri ve öğretmenleri önemli roller üstlenmiştir.

Sammy Ofer Okulu'nun Gazze katliamında İsrail'in internet propaganda makinesi gibi görev yaptığını, Filistinliler yahut Türkler değil, bizzat okulun dekanı Dr. Noam Lemelstrich Latar dile getirmektedir. Dr. Latar, ‘helpuswin’ web sitesinin İsrail yanlısı aktivitelerinde gönüllü öğrencilerle birlikte yer aldığını, Gazze katliamını savunma çalışmalarının bir tür ‘yeni medya operasyonu’ olduğunu ve projenin ‘örnek vaka’ olarak okulun ders kitaplarına girdiğini bir konferansında söylemiştir.

Recep Bey, İsrail limanlarındaki ‘devlet terörü’nü kınarken, devlet terörünün sanal destekçilerini eğiten okulun sahibine kendi limanlarımızı teslim edebilmektedir. Sami Ofer'in Kuşadası limanından ve bu limandaki ruhsatsız işyerlerinden elde ettiği yeşil dolarların, İsrail’in Devlet Terörünü Aklama Okulu’nun finansmanına da gidebileceği akıldan çıkarılmamalıdır.”


Başarısız taşeronun kaçınılmaz sonu

BÜYÜK Ortadoğu Projesi’nde bazı işlerin mal sahibi ve üst işveren tarafından 2003 yılında taşerona yani ikinci müteahhide verildiğini, müteahhide de “eşbaşkan” dendiğini söylüyor Sıtkı Ergüney:

    Müteahhitler, istihkaklarını üst işveren tarafından onaylanan hak ediş belgeleri ile alır. Üst işveren, ikinci müteahhidin hal ve gidişinde olumsuzluklar olduğuna dair belirtiler görürse hakediş belgelerini onaylamaz, işi yokuşa sürer. Taşeron sicilinin giderek bozulduğunu gördüğünde kendisine yeni iş alanları aramaya başlar. Ancak, yüklendiği iş henüz tam olarak bitirilmediği için iki arada bir derede kalmıştır. Sakal-bıyık durumu! Bu ikilem içinde bir yandan mevcut projeyi yürütmeye çalışırken bir yandan da yeni iş kotarmaya girişir. Bir ipte iki cambaz oynayamayacağı için iki işi de başaramadan iş hayatından çekilmek zorunda kalır!

    Dış politikada; ‘one minute’, ‘sıfır sorun’, ‘kazan-kazan’, ‘bir adım önde’, ‘yes be annem’ geyiklerinin sonunda Türkiye’nin sürüklendiği nokta budur. Oyunun bundan sonrasında; ‘Amerika’ya kafa tutan İslam âleminin kahramanı’ türünden sıfatlarla tarihe geçmek isteyenler ortaya çıkabilir. Bu arada olan Türkiye Cumhuriyeti’ne olmaktadır. Çünkü devlet yönetiminde olmaması, yapılmaması gereken her şey yapılmaktadır.


Yasak

Nihat Özarpacı: “Recep’in canının sıkılmaması için bundan böyle Recep’e Recep Bey denilmesi yasaklanmıştır!


Yağmur Deniz

Ergenekon’da yeni dalga: Adalete de gözaltı!


Eşanlamlı

Necati Cebe: “Bu iktidardan dürüst halkoylaması veya seçim beklemek, ölü gözünden yaş, imam evinden aş beklemekle eşanlamlıdır!


güncelmeydan

İnternet ortamında bir forum sitesi, “guncelmeydan.com” her geçen gün artan katılımcılarıyla dikkat çekiyor. Her yaştan yurtseverin düşüncelerini paylaştığı sitede ayrıca Atatürkçü aydınların televizyon programlarının arşivi bulunuyor.


Nazi Almanyası’nda papaz Martin Niemöller’in günlüğünden: “Önce sosyalistleri topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben sosyalist değildim. Sonra sendikacıları topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü sendikacı değildim. Sonra Yahudileri topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü Yahudi değildim. Sonra beni almaya geldiler; benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.

Deniz SOM
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 6 konuk

x