Ortadoğu Operasyonları (Türkiye'den Yürütülüyor)

Genel & Güncel Konular

Re: Ortadoğu Operasyonları ( Türkiye'den Yürütülüyor )

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Şub 13, 2012 15:37

Suriye İçin Savaş Planı

Davutoğlu bugün Hillary Clinton ile ABD’deki programının en önemli görüşmesini yapacak. Gündemde ‘siviller için yardım’ın da yer alması “müdahale işareti” olarak yorumlandı.

Hazırlıklı olmalıyız
DIŞİŞlerİ Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun “çalışma ziyareti” için çağrıldığı ABD’deki temasları bugün Clinton’la yapacağı zirveyle sürüyor. Gündemde yer alan ’siviller için insani yardım’maddesinin yanı sıra Davutoğlu’nun “Suriye’deki gelişmelerin nereye gideceğinin belirsizliğini koruduğu bir ortamda, her olasılığa karşı hazırlıklı olunmalı” sözü askeri harekat seçeneğinin güçlendiği yorumlarına yol açtı.

CHP’den tepki geldi
AKP iktidarının Suriye politikası CHP’nin tepkisine yol açtı. Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, insani yardım dahil, hiçbir gerekçenin, Türkiye’nin komşu ülkeye müdahalesini haklı ve meşru kılamayacağını belirtti. ABD’nin, Türkiye’den Suriye’deki duruma el koymasını isteyeceğini ve hükümete baskı yapacağını savunan Loğoğlu, “Davutoğlu, bu talebi kesin biçimde reddetmeli” dedi.

ABD Dışişleri Bakanı Clinton ile çok uyumlu çalışan Davutoğlu’nun Amerika’ya gideceğini bu başlıkla duyurmuştuk.

El Kaide ile ABD, Şam’a karşı aynı safta buluştu
EL Kaide lideri Eymen El Zevahiri, Suriye’deki muhaliflere destek verdiğini açıkladı. Bir video kaydındaki mesajında Zevahiri, vatandaşlara karşı suç işlendiğini öne sürüp rejime karşı çıkanları övdü.

Arap Birliği, Suriye ile ilişkileri kesti
MIsIr’ın başkenti Kahire’de bir araya gelen Arap Birliği dışişleri bakanları toplantısında, Suriye ile diplomatik ilişkilerin kesilmesi kararı çıktı. Toplantıda ayrıca Suriye’ye barış gücü gönderilmesi de talep edildi.

Suriye’ye büyük darbe!
Arap Birliği, Suriye ile diplomatik ilişkilerini kesti. Toplantıda, bu ülkeye barış gücü gönderilmesi de talep edildi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun ABD’den Suriye’ye insani yardım mesajı, harekat kararı alındığı izlenimi yarattı.

Suriye, doğudan batıya tüm ülkelerin ortak gündem maddesi olmaya devam ediyor. Özellikle ABD’de temaslarını sürdüren Dışişler Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, ABD’li mevkidaşı Hillary Clinton ile temaslarına dayanarak vurguladığı Suriye’ye insani yardım mesajı, bu bölgede harekat kararının alındığı izlenimini yarattı. Bakan Davutoğlu, dün BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile Suriye’yi konuştu. Davutoğlu, Ban ile Suriye hakkında BM Güvenlik Konseyi’nde yapılan ve Rusya ile Çin’in veto ettiği oylamadan sonraki gelişmelere ilişkin analizini paylaştı. Davutoğlu, görüşmede, vahametini vurguladığı Suriye’deki durumun daha da kötülemesinden duyduğu endişeyi bildirdi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu ayrıca, Türkiye’nin Suriye halkına yardım için üstlendiği diplomatik girişimler hakkında da Ban’a bilgi verdi. Türkiye ayrıca, Rusya ve Çin’in BM Güvenlik Konseyi oylamasındaki vetolarının ardından Suriye için uluslararası bir girişim başlatacağını bildirmişti. Görüşmede, Davutoğlu ve Ban, Suriye’deki can kaybının bir an önce durması ve aralarındaki teması sürdürme konusunda mutabık kaldı.

İnsani yardım vurgusu
Davutoğlu, daha sonra Türk gazeteciler ile buluştu. Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Ulusal Güvenlik Danışması Tom Donilon ve ABD Savunma Bakanı Leon Panetta ile görüşmelerinde vereceği mesajları şöyle özetledi: “Gündemimizin odağını oluşturacak husus, Suriye’deki son gelişmeler olacak. Temaslarımızı artırarak sürdüreceğiz. Bu konularda gelinen noktaları Sayın Clinton ile bir arada değerlendireceğiz. Özellikle uluslararası toplantı ve platform oluşturma konusundaki çalışmalarımızda önemli mesafe alacağımızı düşünüyorum. Hafta ortasına doğru bu tablo daha netleşir. Artık ölü sayıları onlarla değil, yüzlerle ifade ediliyor. Özellikle Humus ve Zebadani’de çok ciddi insanlık trajedisi yaşanıyor. Bu çerçevede Cenevre’deki BM İnsan Hakları Komisyonu’na insani yardım konusunda başvuruda bulunulması için talimat verdim. BM’nin Cenevre ofisinde, özellikle Suriye’ye insani yardım akışının sağlanması için Türkiye olarak bir girişim başlatıyoruz. Dolayısıyla BM sistemini harekete geçirmeye kararlıyız.”

Türkiye’nin gündeminde tampon bölge yok
“Tampon bölge” ya da “insani koridor” oluşturulmasının Türkiye’nin gündeminde bulunmadığını belirten Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğu, “Bununla birlikte Suriye’deki gelişmelerin nereye gideceğinin belirsizliğini koruduğu bir ortamda, uluslararası camianın ve bölge ülkelerinin her türlü olasılığa karşı hazırlıklı olması gerekmektedir” dedi. CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu’nun soru önergesini yanıtlayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’ye yönelik bir dış müdahale fikrine sıcak bakmadıklarını belirtti. Dışişleri Bakanı, “tampon bölge” ya da “insani koridor” konusundaki soruya da şu yanıtı verdi: “Suriye halkının korunması amacıyla tampon bölge oluşturulmasına yönelik tartışmaların basın ve yayın organlarında işlenmekte olduğunu gözlemliyoruz. Mevcut koşullarda tampon bölge oluşturulmasının Türkiye’nin gündeminde bulunmadığını vurgulamakta yarar görüyoruz. Bununla birlikte Suriye’deki gelişmelerin nereye gideceğinin belirsizliğini koruduğu bir ortamda, uluslararası camianın ve bölge ülkelerinin her türlü olasılığa karşı hazırlıklı olması gerekmektedir.”

El Kaide ile ABD ortak noktada buluştu
El Kaide lideri Eymen El Zevahiri, Suriye’deki muhaliflere destek verdiğini açıkladı. Aşırı dinci internet sitelerini izleyen SITE kuruluşunun verdiği habere göre, dün yayımlanan bir video kaydındaki mesajında Zevahiri, Suriye rejiminin kendi vatandaşlarına karşı suç işlediğini belirterek, rejime karşı çıkanları övdü. Suriyelilere, Batı ve Arap hükümetlerine güven duymamaları yönünde açıklama yapan Zevahiri, Suriyelilere “onlarca yıl boyunca Suriye rejimiyle anlaşmalar, sözleşmeler yapan Batı ülkeleri ve Türkiye’ye bağlı olmamalarını, sadece Allah’a inanmalarını ve kararlılıkları ile direnişlerine güvenmelerini” istedi. Zevahiri, Türkiye, Ürdün ve Lübnan’daki Müslümanlara bu isyana destek vermeleri ve “İslam karşıtı olan” bu rejimi devirmeleri çağrısında bulundu ve “Suriye’de insanların özgürlüklerini baskı altına alan bu rejimin devrilmesinden başka çözüm yolunun olmadığını” söyledi.

Cihada devam
Zevahiri, Suriye muhalefetinden “Müslüman ülkeleri savunan, Golan’ı kurtarmaya çalışan ve Kudüs’ün gaspedilmiş tepelerine zafer bayrağını dikene kadar cihada devam eden bir devlet” kurmalarını istedi.

Hamas, Mısır’dan çalınıp Gazze’ye götürülen arabaları iade ediyor
Hamas hükümeti, Mısır’dan çalınarak tüneller aracılığı ile Gazze şeridine götürülen otomobillerin Mısır’a iade edilmesine başladı. Ülkenin çeşitli kentlerinden çalınarak tünellerden geçirilmek suretiyle Gazze şeridine götürülen ve burada satılan araçlardan 15’i Gazze’de yönetimde olan Hamas hükümeti tarafından yapılan kontrollerde tespit edildi. Hamas, çalıntı oldukları belirlenen 5 araçlık ilk partiyi Refah sınır kapısından Mısır makamlarına teslim etti. Mısır ile Hamas arasında bir komisyon kurularak Mısır’dan çalınan araçların Gazze’ye götürülmesinin önüne geçilmesi için çalışmalar yapıldığı kaydedildi. Geçen yıl Kahire’de bir otomobil servisinden çalınan şifreli anahtarlar yardımıyla 100 kadar otomobil çalınmıştı. Emniyet yetkilileri, Mısır’dan çalınan araçların büyük bir bölümünün Gazze’ye götürülerek burada kullanıldığına inanıyor.

Müslümanlara yapılana göz yumdular Doğu Avrupalılar için aslan kesildiler
Hollanda’da yıllardır “Müslümanları geri gönderelim” kampanyaları yürüten Geert Wilders liderliğindeki Özgürlük Partisi, Orta ve Doğu Avrupalıları da hedef alınca AB’nin sert tepkisiyle karşılaştı. Irkçı partinin geçen hafta açtığı bir internet sitesinde, halktan Hollanda’daki Orta ve Doğu Avrupalı göçmenlerden şikayetlerini bildirmeleri isteniyor. Partiye ait internet sitesinde “Orta ve Doğu Avrupalılar nedeniyle bir sorunla karşılaştınız mı? İşlerinizi Polonyalılara, Bulgarlara ya da Rumenlere kaptırdınız mı? Onları geri göndersek daha iyi olur mu?” gibi sorular yöneltiliyor. Avrupa Parlamentosu’nun en büyük siyasi grubu Hıristiyan Demokratlar, partinin bu girişimini kınayarak söz konusu internet sitesinin “doğrudan bir grup halkı hedef alması ve onlara nefreti beslemesi nedeniyle Avrupa’nın özgürlük anlayışıyla bütünüyle çeliştiğini” belirtti.

Arap Birliği Suriye ile ilişkileri kesti
Arap Birliği, yaşanan şiddet olayları nedeniyle Suriye ile diplomatik ilişkileri kesme kararı aldı. Toplantıda ayrıca Suriye’ye barış gücü gönderilmesi de talep edildi. Toplantı sonunda Suriye ile tüm diplomatik ilişkilerin kesilmesine karar verildi. Arap Birliği toplantısında BM Güvenlik Konseyi’nden Suriye’ye barış gücü gönderilmesi de talep edildi. Bu çağrıya Cezayir ve Lübnan’ın çekince koyduğu belirtildi. Ayrıca Tunus’un, Suriye’nin dostları konferansına ev sahipliği yapma önerisi Arap bakanlarca kabul edilirken, eski Ürdün Dışişleri Bakanı Abdullah Hatib, Suriye özel temsilciliğine atandı.


YENİÇAĞ, 12 Şubat 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Ortadoğu Operasyonları ( Türkiye'den Yürütülüyor )

İletigönderen Başkomutan » Prş Şub 23, 2012 17:13

İsrail sitesinden Türkiye iddiası

Mossad'a yakınlığıyla bilinen Debka: Türkiye dahil 5 ülke, Suriye'ye askeri müdahaleye hazırlanıyor

İsrail sitesinden Türkiye iddiası İsrailli istihbarat çevrelerine yakınlığıyla bilinen İsrail kökenli Debka sitesi, Türkiye, ABD, Fransa, İngiltere veİtalya'nın Suriye'deki dehşete müdahale etmek için askeri hazırlıklara yavaş yavaş başladığını ancak harekete geçilmeden önce ABD'nin kararının beklendiğini öne sürdü.

ASKERİ HAZIRLIK BAŞLADI

Debka, yalanlanmasına rağmen Türkiye, ABD, Fransa, İngiltere ve İtalya'nın Suriye'deki dehşete müdahale etmek için askeri hazırlıklara yavaş yavaş başladığını iddia etti.

ABD'NİN KARARI BEKLENİYOR

Washington'a yakın kaynaklara göre, ABD Başkanı Barak Obama'nın Pentagon'un Suriyeli isyancıları korumak için planını sunduktan sonra son karar için hazır olduğunu yazan Debka, bu sürecin Libya operasyonunda da aynı olduğunu ve yine harekete geçilmeden önce ABD'nin kararının beklendiğini savundu.

MISIR VE KATAR'IN TAVRI BEKLENİYOR

Haberleri kimi zaman eleştiriye de uğrayan Debka sitesi, ABD'nin Tunus'ta gerçekleştirilecek "Suriye'nin Dostları Grubu" toplantısı sonrası ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın raporunu beklediğini ileri sürerek, özellikle Suudi Arabistan, Mısır ve Katar'ın hem siyasi hem de finansal yönden ABD liderliğindeki batılı müdahaleyi destekleyip desteklemeyeceğini bilmek istediğini öne sürdü.

Vatan, 23 Şubat 2012
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Ortadoğu Operasyonları ( Türkiye'den Yürütülüyor )

İletigönderen Deli Haydar » Prş Şub 23, 2012 17:51

Resim
Harita, "Risk" adlı oyuna ait: "Dünyaya hakim olma oyunları"ndan.
Tıpkı "Gizli Hedef" gibi... Haritaları da aynı zaten.

"Genişletilmiş Ortadoğu" diyebiliriz herhalde haritamız için...
Maşallah ay gibi parlıyor projemiz...

Tam da böylesi zamanlarda aklıma geliyor, "Pülümür'ün temelkıran ece"si...
Başıma taç oluyor, Türkiyeliliğimden de öte Ortadoğululuğum...
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Ortadoğu Operasyonları ( Türkiye'den Yürütülüyor )

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Şub 27, 2012 13:29

Suriye’ye çekiç güç!

Irak için sahnelenen senaryo, şimdi de Suriye’ye uyarlanıyor. Londra merkezli bir Arap gazetesine yansıyan planda, Türk sınırında tampon bölge ve hava ablukası da yer aldı.

Müdahale hazırlıkları
Birleşmiş Milletler (BM) kararı olmadan da Suriye’ye müdahale etme olasılığı için hazırlanan ABD’nin planı, Türk sınırında kurulacak tampon bölgeye dayanıyor. 4 kıtada yayımlanan ve merkezi Londra’da olan Şark el-Evsat gazetesi, ABD’li askeri yetkililere dayanarak uygulama planının ayrıntılarını da duyurdu.

Uçuş sahası kapanacak
Müdahale senaryosu şöyle: Suriyeli mültecileri kabul etmek üzere, Türk sınırında bir tampon bölge oluşturulacak. Kızılhaç’a sivillere insani yardım sağlaması için koridor açılacak. NATO personeli, çabalara katılmak üzere Türkiye’den gidecek. Bu da ABD’nin Suriye’ye uçuş ablukası için zemin hazırlayacak.

Obama’nın rakibi de kışkırtıcı
Cumhuriyetçi Parti’nin başkan aday adaylarından Mitt Romney’in son açıklamaları, ABD’nin “Orta Doğu” politikalarının başkan değişse de değişmeyeceğini gösterdi: Suudi Arabistan ve Türkiye, Suriye’deki muhaliflere gereken silahları sağlamalı!

Suriye’ye de Irak taktiği
ABD’nin, daha önce Irak işgalinde, ardından Kosova’da uyguladığı koridor taktiğini şimdi de Suriye için hayata geçireceği iddia edildi. BM kararı olmadan da Suriye’ye müdahale etme olasılığı için hazırlanan ABD’nin planının, Türk sınırında bir tampon bölgenin kurulmasını da içerdiği öne sürüldü. Dört kıtada yayımlanan ve merkezi Londra’da olan Şark el-Evsat gazetesi, bir ABD’li askeri yetkiliye dayanarak ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) Suriye rejiminin şiddetli baskılarını durdurmak amacıyla Suriye’ye müdahale olasılığı için hazırlandığını yazdı. Söz konusu yetkiliye göre, müdahale senaryosu, Suriyeli mültecileri kabul etmek üzere Türk sınırında bir tampon bölge oluşturulmasını da içeriyor. Aynı senaryoda Kızılhaç’ın sivillere insani yardım sağlaması, NATO personelinin çabalara katılmak üzere Türkiye’den gitmesinin öngörüldüğü de kaydedildi. Bu önlemin de ABD’nin, koruma amacıyla Suriye’ye uçuş ablukası ilan etmesi için zemin hazırlayacağı belirtildi. Haberde operasyonun NATO’nun Kosova’da gerçekleştirdiği ve Sırpların bölge üzerindeki kontrolüne son veren müdahaleyi model alacağı da öne sürüldü. Haberde ayrıca, Pentagon’un, BM Güvenlik Konseyi’nde Suriye ile ilgili karar tasarısını bloke eden ve Suriye’ye yaptırım ve müdahaleye karşı çıkan Rusya ve Çin’in tutumlarında bir değişiklik beklememekle birlikte her iki ülkenin insani yardım çabalarına katılmasını ve Suriye rejimi ile isyancılar arasında bir ateşkesi ve ülkedeki olayları araştırmak üzere özel bir BM temsilcisinin Suriye’ye gönderilmesini destekleyeceğini umduğunu kaydetti. Bu arada, ABD Başkanı Barack Obama’nın, cuma günü Suriye ile ilgili kullandığı sözlerin Suriye krizinin patlak vermesinden bu yana en kuvvetli ifadeleri olduğuna dikkat çekildi.

Romney: Türkiye silah yollamalı
ABD’nin Cumhuriyetçi Parti başkan aday adaylarından Mitt Romney, daha seçilmeden Orta Doğu ile kışkırtıcı üslubu benimsediğini gösterdi. Romney, seçim gezilerine devam ederken, ABD’nin dış politikasında önemli bir değişiklik olmayacaığının, kritik bölgelerde bugünkü tavrın devam edeceğinin sinyallerini de verdi. Romney, Türkiye ve Suudi Arabistan’ın Suriye’deki muhaliflere silah sağlaması gerektiğini söyledi. Mitt Romney, “Suudi Arabistan ve Türkiye ile çalışmalıyız. Onlara Suriye’deki muhaliflere gereken silahları sağlamalarını söylemeliyiz” dedi.

YENİÇAĞ, 26 Şubat 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Ortadoğu Operasyonları ( Türkiye'den Yürütülüyor )

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Mar 07, 2012 0:14

Medyanın Suriye Yalanları: Haber yapmıyor, film çekiyorlar!

CNN ve El Cezire’nin Humus’tan yaptığı haberlerin montajsız hali ortaya çıktı. Haberden önce ne söyleyecekleri ezberletilen, sahte bandaj takılan “mağdurlar”; arka plana yerleştirilen bomba ve silah sesleri eşliğinde konuşan “tanıklar”, kara propagandanın ulaştığı korkunç boyutu gösteriyor.

Suriye devlet televizyonu El Cezire ve CNN’de yayımlanan bazı haberlerin montajsız hallerini yayımladı. Montajsız görüntüler, savaş yanlısı medyanın tam manasıyla bir yalan makinesine dönüştüğünü bir kez daha ortaya koydu. Humus’un Baba Amro mahallesinde yoğunlaşan çatışmalarla ilgili “haber”lerin tam anlamıyla imal edildiği açığa çıkmış oldu.

Haberden önce bandaj takılan çocuk…
El Cezire’de yayımlanan bir haberde yüzü sargılı bir çocuk ve annesi görülüyor. Görüntülerin el kamerasıyla kaydedilerek El Cezire’ye Humus’taki muhalifler tarafından ulaştırıldığı izlenimi veriliyor. “Haberin” montajsız görüntülerinde ise çocuğun yüzündeki bandajların çekimden önce sarıldığı ve çocuğa ne söyleyeceğinin ezberletildiği görülüyor. Yerel halk tarafından kaydedildiği izlenimi verilen görüntüler ise, profesyonel bir kameraman tarafından “haber” imalathanesindeki kişilerden birinin eline tutuşturulan kamerayla çekiliyor. Yani habere kasıtlı olarak amatör bir görünüm veriliyor.

CNN’in Danny’si de yalancı çıktı!
CNN ise Humus’taki çatışmalar konusunda İngiliz asıllı bir Suriye vatandaşı olduğu iddia edilen Danny Abdül Dayem’e birkaç kez canlı yayında bağlandı. Danny’le yapılan “canlı” bağlantılarda arka planda silah ve patlama sesleri duyuluyor. Oldukça düzgün bir İngilizce’yle ve telaşlı bir ses tonuyla konuşan Danny iki yüzden fazla insanın öldüğünü, sokak ortasında yaralıların yattığını, ancak onları hastaneye götüremediklerini anlatıyor. Ancak Danny Abdül Dayem’in montajsız görüntülerinde CNN’le haberden önce telefonda konuştuğu ve söyleyecekleri konusunda talimat aldığı anlaşılıyor.



El Cezire’nin sızan elektronik postaları
Şubat ayı içerisinde Lübnan’da yayımlanan Suriye Elektronik Ordusu adlı bir bilgisayar korsanları grubu El Cezire’de çalışanların elektronik postalarını ele geçirerek yayımlamıştı. Yayımlanan iletiler arasında özellikle haber programı sunucu Rula İbrahim’le kanalın Beyrut muhabirlerinden Ali Haşim arasındaki yazışmalar, kanalda çalışanların bir kısmının Suriye’ye ilişkin yapılan yalan haberlerden rahatsızlık duyduğunu ortaya koyuyordu.

İbrahim meslektaşına protestoların ülkeyi paramparça ederek, bir iç savaşa neden olacağını kavradığından beri “artık Suriye’deki devrime karşı olduğunu” söylüyor, Özgür Suriye Ordusu’nu El Kaide’nin bir kolu olarak tarif ediyordu. İbrahim ayrıca kanalın Doha’daki merkezinde çalışan bazı meslektaşlarının Suriye’deki olayların patlak vermesinden sonra mezhebine karşı duydukları kin nedeniyle kendisine selam dahi vermediklerinden şikayet etmekteydi.

Rula İbrahim’in elektronik postalarından bir tanesinde de kanalın Suriye haberleri sorumlusu Ahmed İbrahim’in Suriye Ulusal Konseyi’nin önde gelen üyelerinde Anas el Abdi’nin kardeşi olduğunu, Ahmed İbrahim’in bu bağlantıyı saklamak üzere soy ismini kullanmadığını söylediği iddia edilmekteydi.

SOL Haber, 5 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Ortadoğu Operasyonları ( Türkiye'den Yürütülüyor )

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Mar 07, 2012 16:14

ABD’den haydut politikası

İran’ın, nükleer tesislerini BM’ye açma sözü verdiği gün, ABD Savunma Bakanı Leon Panetta, “askeri müdahale” dedi. Beyaz Saray’da Obama ile İsrail Başbakanı Netanyahu’nun İran’a yaptırımları masaya yatırdıkları toplantıdan bir gün sonra Leon Panetta’dan uluslararası hukuku yok sayan açıklama geldi. Panetta, ABD’deki Yahudilere İran’a karşı askeri müdahale sözü verdi.

Washington’dan Tahran’a savaş tehdidi
Obama’nın Netanyahu ile yaptığı görüşmeden bir gün sonra Savunma Bakanı Panetta, Yahudi lobi grubuna konuştu: İran’a askeri müdahaleden kaçmayız dedi. Birleşmiş Milletler’i (BM) yok sayan ABD, İran’a askeri müdahale yapabileceğini açıkladı. ABD Savunma Bakanı Leon Panetta, İran’ın nükleer silah sahibi olmasını engellemek için diplomatik çabaların sonuç vermemesi halinde askeri müdahalede bulunacaklarına dair söz verdi. ABD’deki en etkili İsrail yanlısı lobi grubu olan Amerika İsrail Halkla İlişkiler Komitesi’nin (AIPAC) yıllık konferansında konuşan Panetta, “Diğer alternatifler başarısız olursa, son seçenek askeri müdahaledir” dedi. Panetta, “Şurasını iyi anlayın ki, zorunda kalırsak harekete geçeceğiz” diye konuştu. ABD’li yetkililer, daha önce, İran konusunda uluslararası yaptırımların başarısız olması halinde, “tüm seçeneklerin masada olduğunu” belirtiyorlardı.

Netanyahu ile görüşme
Panetta’nın bu açıklamaları, Obama ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Beyaz Saray’daki görüşmelerinden bir gün sonra yapması dikkat çekti. Obama’nın, Netanyahu ile görüşmesinde, ABD’nin, İran üzerinde etkisini gösteren ilave yaptırımlar da dahil olmak üzere, eşi benzeri görülmemiş baskıyı arkasına alan ilkeli bir diplomasi stratejisi izlemeye olan bağlılığını yinelediği bildirilmişti.

Fazla bekleyemeyiz
Netanyahu, binlerce ABD’li Yahudi’ye hitaben yaptığı konuşmada, “Eğer İran nükleer silah edinirse, bu durum Suudi Arabistan, Mısır, Türkiye ve diğerlerinin de kendi nükleer silahlarını edinmek için bir çılgın hamleye girişmesini tetikleyebilir” dedi. İsrail’in, İran’dan kaynaklanan nükleer tehdide karşı kendisini koruma hakkının bulunduğunu vurgulayarak, zamanın azalmakta olduğunu ve İsrail’in güvenliğiyle asla kumar oynamayacağını belirten Netanyahu, “Hiçbirimiz artık çok daha fazla beklemeyi kaldıramayız. Halkımın yok edilme gölgesi altında yaşamasına asla izin vermem” dedi.

YENİÇAĞ, 6 Mart 2012



Fransa askeri Suriye’de ne arıyor!

Lübnan’da yayınlanan Daily Star gazetesi Humus’ta 13 Fransız askerinin yakalandığını yazdı. Libya’da da başta İngiliz komandolar olmak üzere, yabancı güç askerlerinin işbirlikçi isyancılara eğitim verdiği ortaya çıkmıştı.

Suriye’de Fransız askerleri yakalandı
Suriye’de ABD ve Batı’nın kışkırtmasıyla Esad yönetimine karşı başlayan silahlı kalkışma, giderek Libya’daki isyana benzemeye başladı. Suriye’de Fransız askerlerin yakalandığı haberleri gelirken, Libya’da da başta İngiliz komandolar olmak üzere yabancı askerler isyancı güçlere eğtim vermişti. Lübnan’ın Daily Star gazetesi, Suriye ordusunun girdiği Humus kentinde 13 Fransız askerin yakalandığını yazdı. Gazete, yakalanan askerlerin Humus kentinde bir sahra hastanesinde tutulduklarını yazdı. Haberini Esad taraftarı bir Filistinli kaynağa dayandıran gazete “Fransız askerlerin neden Suriye’de oldukları henüz netleşmedi” ifadesini kullandı. Yakalanan askerlerin geçtiğimiz günlerde yaralı halde Humus’ta sıkışan iki Fransız gazetecinin kurtarılması için ülkeye gönderilmiş olabileceği de iddia edildi. İngiliz Daily Telegraph gazetesine konuşan Fransa Dışişleri Bakanlığı yetkilileri 13 Fransız askerin Suriye’de yakalandıklarına ilişkin iddianın doğru olmadığını söyledi. Esad yönetimiyse iddialarla ilgili bir açıklama yapmadı. Gazete, Paris ve Şam hattında Fransız askerlerin durumuna ilişkin görüşmelerin devam ettiğini yazdı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Suriye’de hem iktidara, hem de muhalefete şiddete bir an önce son verme çağrısında bulundu. Lavrov, Moskova’da Ürdün Dışişleri Bakanı Nasır Cude ile görüşmesinin ardından, “Rusya ve Ürdün, Suriye’de en önemli görevin, nereden gelirse gelsin şiddetin bir an önce Arap Birliği’nin inisiyatifi temelinde durdurulması gerektiğine inanıyor. Bu inisiyatif Rusya’nın karar taslağının da temelini oluşturmuştu” dedi. Bu arada, Şam’daki Büyükelçiliğini kapatan İngiltere’nin Suriye Büyükelçisi Simon Collins, Esad rejiminin birkaç hafta içinde çökebileceğini öne sürdü.

YENİÇAĞ, 6 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Ortadoğu Operasyonları ( Türkiye'den Yürütülüyor )

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Mar 09, 2012 0:37

Mossad, CIA ve Blackwater Suriye’de cirit atıyor!

Bu hafta ortaya çıkan Wikileaks belgelerinden sonra, Suriyeli yetkililer de yakın dönemde yaptıkları operasyonlardan sonra iç karışıklıklara Batı’nın fiziki katkısı olduğunu açıkladı. Çatışmalarda ele geçirilenler arasında Avrupa kökenli devlet görevlilerinin yanı sıra Türk ve Afgan "mücahitler" de yer alıyor.

Suriye’de çatışmaların yoğun olarak yaşandığı Humus’ta yapılan operasyonda Batılı güçlerin doğrudan doğruya savaşa dahil oldukları kanıtlanmış oldu. Muhalif güçlerin eski karargahlarından Baba Amro’da ele geçirilen 700 savaşçının içinde yer alan Batılı askerlerin yanı İsrail, ABD ve Avrupa yapımı, yeni üretim silahların da ele geçirilmesi uzunca bir süredir dile getirilen bir gerçeği su yüzüne çıkarmış oldu.

“Koordinasyon’un merkezi Katar”

Lübnan Hizbullah’ına yakınlığı ile bilinen haber ajansı Al-Manar’a konu ile ilgili bilgi veren Suriyeli stratejik ilişkiler uzmanı Salim Harba ele geçirilen 700 silahlı kişiler içerisinde içlerinde Körfez ülkeleri, Irak ve Lübnan vatandaşı olan Araplar, Afgan ve Türk gibi Arap olmayan müslüman savaşçılar ve Fransa gibi bazı Avrupa ülkeleri vatandaşları bulunduğunu söyledi.

Daha önce de Suriye'de batılı askerlerin varlığına dair iddialar ortaya atılmış, son olarak 13 Fransız subayının Suriye devleti tarafından yakalandığı iddiası gündeme gelmişti.

Harba’ya göre etkinliklerin merkezi Katar’da ve muhalifler Körfez-ABD işbirliği ile fonlanıyor. Ofiste, “Amerikan, Fransız, Körfez ülkeleri -özellikle Katar ve Suudi Arabistan- kökenli istihbarat ajanlarının yanı sıra CIA, Mossad, Blackwater ve Suriye Geçiş Konseyi üyeleri” yer alıyor.

Bütün deliller açıklanmayacak

Salim Harba’nın açıklamasına göre istihbarat değeri çok yüksek olan birçok bilginin açıklanması beklenmiyor, fakat ele geçirilen bulgu ve belgeler yeteri kadar kanıt sunuyor. Harba açıklamasında, “Suriye güvenlik güçlerinin elinde Suriye’ye karşı komplolara girişen herkese zarar verecek kadar belge ve ifade bulunuyor. Bunlar sadece Suriye’nin içinde değil bölgesel değişikliklere yol açacak ölçüde” dedi. Yapılan operasyonlarda çok sayıda henüz yapım ülkesi tarafından test edilmemiş bulunan, ABD menşeli silahlar, İsrail yapımı el bombaları, gece görüş dürbünleri ve iletişim sistemlerinin ele geçildiği Suriyeli yetkililer tarafından açıklandı.

Adı Suriye ile beraber sık sık anılmaya başlanan Stratfor, kelimenin gerçek anlamıyla bir istihbarat kuruluşu, fakat özel bir şirket. 1996'da kurulan şirket, önce Kosova savaşı sırasında, ardından 11 Eylül saldırıları sonrası Bush'un dış politikasına dair yaptığı analizlerle ismini hızla duyurdu.

Wikileaks’te NATO askerlerinin Suriye’deki varlığını belgelemişti

Hafta başında Wikileaks tarafından yayımlanan Stratfor yazışmalarında NATO askerlerinin rejime karşı faal bir şekilde alanda görev yaptığı açıklanmıştı. Stratfor’un analiz direktörü Reva Bhalla’nın gönderdiği e-postada ABD’li, İngiliz ve Fransız yetkliler ile yapılan toplantıda ABD’li görevlilerin hali hazırda bölgede olduklarını ve keşif ve eğitim konularına ağırlık verdikleri açıklanıyordu.

Suriye yönetiminin barışçıl göstericilerle değil, Batı tarafından desteklenen silahlı gruplara karşı savaştığı iddiası sürekli gündeme geliyor, fakat suçlamalar Batılı otoriteler tarafından reddediliyordu.

SOL Haber, 8 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Ortadoğu Operasyonları ( Türkiye'den Yürütülüyor )

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Mar 11, 2012 13:09

CIA ajanından kustah tehdit!

AKP açılımlarının fikir babası Henri Barkey, Suriye için Türkiye’ye akıl verdi ve ‘olası’ tehlikelere dikkat çekti: Beyrut-Şam ve Bağdat üçgeninde mezhep savaşı, Kürtlerin kalkışacağı bir “Arap Baharı”

Barkey, TSK’yı da hedef göstermişti...

Henri Barkey, ‘açılım’ı önleyecek unsurlar olarak TSK ve Anasaya Mahkemesi’ni işaret etmişti.

Mezhep savaşı telaffuzu

ABD Lehigh Üniversitesi’nde öğretim üyesi de olan Henri Barkey, ABD’nin bölgedeki planları için fikir veren açıklamalar yaptı: Suriye için ABD ile Türkiye arasında ayrışma, Esad sonrası için olabilir. Şimdi Türkiye’yi ve bölgeyi bekleyen asıl tehlike, Suriye’den başlayıp Irak’a sıçrayan bir mezhep savaşı!

Kürtlere de yol gösterdi!

Böyle bir durumda, Suriye’nin kimyasal ve biyolojik silah stokları örgütlerin eline geçerse karmaşa büyür, Orta Doğu’da geniş çaplı bir savaş çıkar. Bu en büyük tehlike. İkincisi Türkiye “Kürt sorunu”nu çözmezse ya da durum daha kötüleşirse, Kürtlerin “Arap Baharı” gibi bir şeye kalkışmaları...

‘Cesur lider’ onun fikriydi

PKK’yı dağdan indirip siyasete sokmayı hedefleyen ‘açılım’ AKP’den önce hazırlanmış, YENİÇAĞ’ın duyurduğu raporu CIA ajanları Graham Fuller ve Henri Barkey kaleme almıştı.

Barkey, 1997’de CIA şefi Graham Fuller’le birlikte kaleme aldığı raporda ’açılım’ı anlatmış, askerin sorun çıkarmayacağını, işin ‘cesur bir lider’ bulmaya kaldığını Pentagon’a iletmişti. Bu rapordan kısa bir süre sonra AKP ortaya çıkmıştı. Barkey, yeni anayasa ve “Kürtlere özerklik” için de öne çıkmıştı.

Resim

CIA ajanı Barkey yine tehdit etti!

Küstah ABD’li “Türkiye, Kürt sorununu halledemezse Kürtler Arap Baharı gibi bir şeye kalkışabilir” dedi.

AKP açılımının fikir babası CIA ajanı Henri Barkey, şimdi de Suriye için Türkiye’yi ’muhtemel’tehlikelere karşı küstahça uyardı: Beyrut-Şam ve Bağdat üçgeninde mezhep savaşı olabilir, Kürtler “Arap Baharı” gibi isyana kalkışabilir. Kürtlere de yol gösteren Barkey, “Suriye’nin kimyasal ve biyolojik silahları örgütlerin eline geçerse bölgede savaş çıkar” dedi. Barkey, 1997’de CIA şefi Graham Fuller’le birlikte kaleme aldığı raporda ’açılım’ı anlatmış, askerin sorun çıkarmayacağını, işin ’cesur bir lider’bulmaya kaldığını Pentagon’a iletmişti. Bu rapordan kısa bir süre sonra AKP ortaya çıkmıştı. Barkey, yeni anayasa ve “Kürtlere özerklik” için de öne çıkmıştı. Barkey, Cumhuriyet Gazetesi’ne yaptığı açıklamada “Türkiye gibi iç politikası karmaşık olan bir ülkede dış güçlerin oyunlar oynayacağı görüşü son derece saçma. Zaten kimse Türkiye’de olanları anlayamıyor. ’Gizli bir elin’her şeyi karıştırdığı görüşü var. Bunu dedikleri zaman da iki ülkeden söz ediyorlar. Biri İsrail diğeri ABD. Bence bu aptalca” dedi.

Kimyasal silah korkusu

Suriye konusunda ABD ile Türkiye arasında ayrışma görmediğini vurgulayan Barkey, “Mezhep savaşı çıkarsa Suriye’deki kimyasal ve biyolojik silahlar örgütlerin eline geçebilir. En büyük tehlike bu. İkincisi ise Türkiye’de Kürt sorununun çözülemediği ya da daha da kötülediği bir durumda Türkiye’deki Kürtlerin Arap Baharı gibi bir şeye kalkışmaları.”

YENİÇAĞ, 11 Mart 2012



Suriyeli Türklerden Ankara’ya uyarı

Kürtlerin ayrılık hazırlığı yaptığını belirten Suriyeli Türkler, “Bizde silah yok ama Kürtler silahlanıyor. Özellikle PKK varlığı tedirgin edici. İç savaşta Türkmenlere saldıracaklar. Zor durumda kalabiliriz” diyor.

Haber: Ceyhun Bozkurt
Suriye Türkleri Ankara’ya “Kürdistan için Suriye Türklerine saldıracaklar” uyarısında bulundu. Suriye Türklerinden Tarık Sülo Cevizci ve Ziyad Hasan, Suriye’deki olayların ardından, geçmişte de örgütlü olan Kürtçü grupların silahlanmayı artırdığını, bu gruplar içinde PKK terör örgütünün de bulunduğunu belirterek “Bizde silah yok. Ancak Kürtler silahlanıyor. Özellikle PKK’nın varlığı tedirgin edici. Olası bir iç savaşta Türkmenler silahlı Kürtçü gruplara karşı zor durumda kalabilir” dedi. 21’inci Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’nde yapılan ve Suriye Türklerinin durumunun ele alındığı toplantıda konuşan Suriye Türkleri Derneği üyesi Cevizci ve Hasan, Türkmenlerin durumu hakkında bir sunum yaptı. Cevizci, yaptığı konuşmada, 23 milyon nüfusu bulunan Suriye’de yaklaşık 3,5 milyon Türkmen’in yaşadığını kaydederek şunları söyledi: “Türkiye Türkleri ile Suriye Türkleri arasındaki kopuş 1918’de başladı. Son Türk askerlerinin çekilmesinin ardından bölgede Türklere yönelik olumsuz bir politika izlenmeye başlandı. 1963 yılında Suriye’de Baas rejiminin kurulmasıyla bürokrasi ve sermaye erbabındaki Türkler de tasfiye edildi. Suriye Türkleri Halep, Humus, Hama, Lazkiye, Rakka, Şam ve İdlib bölgesinde yaşıyor. Golan Türkleri en çok sıkıntı çekenler.”

Rahat bozuldu

Bölgedeki politik gelişmelerle ilgili bilgi veren Hasan, BAAS döneminde yaşanan olumsuzlukların, son 7-8 yılda aşılmaya başlandığını ve Suriye Türklerinin rahat bir dönem geçirdiğini belirterek “Ayaklanmayla birlikte bu rahat bozuldu. Şiddet olayları bu düzelmeyi sabote etti” dedi.

Suriyeli Batı işbirlikçisi silahlı isyancıların kalesi Humus’ta ortaya çıkan görüntüler, çatışmaların ne kadar şiddetli olduğunu kanıtlıyor. Bombalarla harap olmuş binalar, silahlı isyancıların direnişinin ne kadar organize ve güçlü olduğunu gösteriyor.

Çatışmalar kaçakçılara yarıyor

İngiliz Financial Times gazetesi, Suriye’deki çatışmaların sınır kaçakçıları için büyük bir hareket alanı ve rant yarattığını yazdı. Michael Peel ve Daniel Dombey imzalı yazı özetle şöyle: “Kaçak petrolle dolu bir düzine traktör çamurlu patikada Suriye’den Türkiye’ye doğru ilerlerken, Abdo isimli Türk çiftçi ” Böyle kaçakçılık yapmak çok zordu “ diyor. Sonra ellerini ovuşturarak ekliyor: ” Ama şimdi her şey çok çok iyi. “ Sınırın öte yanındaki kan ve çatışmalarla bu taraftaki keyif büyük bir tezat. Suriye’deki ayaklanma ve çatışmalar, uzun sınır boyunca büyük bir kâr kapısı açmış durumda.” Gazetenin haberi şöyle devm ediyor: “Hacıpaşa’da adının Ebu Muhammed olduğunu söyleyen biri ” Artık burada bir sınır yok “ diyor. Suriye’nin 900 kilometrelik Türkiye sınırı, Beşşar Esad rejimi, isyancılar ve sıradan Suriyeliler için çok önemli. Avrupa’nın sınırındaki istikrarlı bir ülkeden, Suriye’nin hem ticaret merkezlerine hem çatışma bölgelerine açılan bir köprü.”

Asker sessiz

“Sınır kaçakçılığı uzun yıllardır yapılıyor. Özellikle petrol kaçakçılığı çok kârlı. Hacıpaşa Belediye Başkanı Memet Faruk Hansa, kaçakçılığın daha kârlı olduğunu gören çiftçilerin bu işe başladıklarını anlatıyor. Burada yaşayanlar Türk askerlerinin kaçakçılığa ses çıkarmadıklarını söylüyor. Bir Türk yetkili ise bu iddiayı reddediyor ve ” O kadar eminlerse kaçakçılığı gündüz askerlerin gözü önünde yapsınlar “ diyor.” Ertesi gün Abdo ve diğerleri günün ortasında sevinçle sınırın bir o tarafına bir bu tarafına geçip duruyorlar. Olabildiğince çok para kazanma derdindeler. “Kim bilir?” diyor birisi, belki yarın bizi durdururlar.

YENİÇAĞ, 11 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Ortadoğu Operasyonları ( Türkiye'den Yürütülüyor )

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Mar 14, 2012 13:14

Hatay kamplarından Suriye’ye eylem timi

Suriye Türkleri Derneği, isyancıların Türkiye’deki kamplarda eğitildiğini iddia etti: Silahlı grupların büyük bölümü, Suriyelilerin Hatay’da kaldığı kamplardan yönetiliyor. Ciddi bir faaliyet yürütülüyor. Bazı gruplar, o kamplardaki gençleri galeyana getirip silahlandırıyor, Suriye’ye gönderiyor. PKK yuvaları gibi olan bu kamplarda 20-50 kişilik silahlı gruplar bulunuyor.

Türkiye sınırında terörist kampları

Suriyeli Türkmenler, Türk sınırları içinde bazı silahlı grupların kamplarının olduğunu ileri sürdü. Bu gruplar, Suriye’ye girip çatıştıktan sonra yeniden Türkiye’ye geri dönüyor.

Haber: Ceyhun Bozkurt
Suriye ordusu, bazı şehirlerde kontrolü sağlarken, ülkede faaliyet gösteren dış destekli silahlı gruplar da boş durmuyor.Suriye Türkleri Derneği yöneticisi Tarık Sülo Cevizci, Suriyeli silahlı grupların Türkiye sınırları içindeki kamplarda eğitildiklerini iddia etti. Suriye Türkmen Topluluğu’ndan Ziyad Hassan, Suriye’de gösterilerin yerini savaşın aldığını söyledi. Hassan, bölgede Türkmenlerin silahsız olduğunu, diğer grupların ise silahlandırıldığını söyledi. “Olaylar ülkenin orta kısımlarında yoğunlaşmış durumda. İdlib dediğimiz yerden Humus dediğimiz yere kadar şiddetli çatışmalar yaşanıyor” diyen Hassan sözlerini şöyle sürdürdü: “Protesto gösterileri bitti. Suriye ordusu ile silahlı gruplar arasında resmen savaş başlamış durumda. Çok sayıda silahlı grup var. Bazıları ordudan kaçan askerler. İşin omurgasını onlar oluşturuyor. Bu grupların dışında akrabası ölen, işkenceye uğrayan insanlar silahlanmaya başladılar. Tabii uluslararası güçler tarafından oraya çok fazla silah akmaya başladı. Ciddi bir şekilde silah sevkiyatı var. Silahların tam olarak nereden geldiğini bilmiyoruz. Orada mafya güçleri gibi gruplar görüyorum. Onlar nerelerden getiriyorsa silahları, içeriye silah gönderiyorlar. Yüz adam bulan silah ediniyor ve içeriye doğru silah gönderiyor.” Hassan, silahlı grupların büyük bölümünün Suriyelilerin Hatay’da kaldığı kamplardan yönetildiğini belirtti. Hassan, “Hatay’daki kamplara sık sık arkadaşlarımız gidip geliyor. Özgür Ordu’nun başında bulunan Riyad Esad çıkmıyor bir yere. Ama oradan müdahale ediyor. Elemanlarını Suriye’ye gönderiyor. Ciddi bir faaliyet var. Örneğin bir arkadaşımızın verdiği bilgi şu yönde: Bazı gruplar, o kamplardaki gençleri galeyana getirip silahlandırıyorlar, Suriye’ye gönderiyorlar” dedi.

Suriye Türkleri Derneği’nden Cevizci de, Suriye’de İran merkezli medyanın haberlerine göre, 700’e yakın yabancı istihbaratçının yakalandığını söyledi. Haberlere, bu istihbaratçılar arasında Türklerin de bulunduğunun yansıdığını kaydeden Cevizci, Türkiye’nin Suriye sınırındaki bölgelerinde silahlı grupların olduğunu söyledi. Cevizci şöyle konuştu: “Bu sınır boyunca kamplar var. Bu kamplar Hatay’daki kamplar değil. Örnek olması bakımından söyleyeyim: Bu kamplar PKK’nın yuvaları gibi. Bu kamplarda 20 ila 50 kişilik silahlı gruplar bulunuyor. Türkiye sınırları içerisindeler. Kendileri için güvenli sığınak gibi bu kamplar. Sınırı geçip müdahale yapıyorlar, savaşıyorlar tekrar oraya geliyorlar. Böyle bir iddia kulağıma gelmişti. Hatta birkaç kampı Suriye ordusu basmıştı, o kamptakileri öldürmüştü.” Cevizci, Suriye’ye yoğun bir şekilde silah girişi olduğunu kaydederek “Gruplara giden silahların finansmanını Körfez ülkeleri yapıyor” dedi. Suriye’de ayrıca, ABD ve Batı’nın kışkırtması ve başta Türkiye olmak üzere birçok ülkenin desteğiyle Esad yönetimine karşı savaşan işbirlikçi isyancıların, bölücü terör örgütü PKK’nın taktiklerini uyguladıkları da ortaya çıktı. PKK’nın Kuzey Irak’ı kullandığı gibi, Hatay’ı kullanan ve halkla ilişkilere önem veren isyancılar, sık sık yabancı basın mensuplarını gizlendikleri bölgelere davet ediyor ve röportaj veriyorlar. Yabancı muhabirler, firari askerlerin ve asi militanların ormanlık alanlara gizlenmiş kamplarına giriyor, asilerle konuşuyor ve Özgür Suriye Ordusu’nun kamp yaşantısını görüntülüyor.

YENİÇAĞ, 14 Mart 2012



Kofi Annan nabız tuttu...

BM ve Arap Birliği’nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan, Ankara’da planı konusunda açıklama yapmazken, dinlemeyi tercih etti. Dışişleri’yle görüşen Annan, Suriyeli muhalif lider Burhan Galyun ile de bir araya geldi.

Annan sır vermedi, Ankara’yı dinledi

Ankara’daki temaslarını tamamlayan BM ve Arap Birliği’nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan, kafasındaki plan konusunda sır vermedi. Annan’ın yaptığı görüşmelerde ağırlıklı olarak Kahire, Katar ve Suriye’deki izlenimlerini aktardığı belirtilirken, toplantılarda Türkiye, Ürdün ve Lübnan üzerinden insani yardımın nasıl yapılacağı ele alındı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, Annan’a “Suriye konusu uluslararası toplumun mutlaka gündeminde kalmalı” dediği öğrenildi. Annan’ın ise kendi kafasındaki planı açıklamak yerine daha çok dinlemeyi tercih ettiği bildirildi. Annan, Türkiye ziyareti öncesinde gerçekleştirdiği ziyaretlerde edindiği izlenimleri aktardı. Bir yetkili “Suriye’de durumun daha da kötüleşmesi durumunda nasıl yardım yapılacağı konusu tartışıldı” dedi. Annan, Ankara Hilton Oteli’nde Suriye Ulusal Konseyi Başkanı Burhan Galyun ile basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yaptı. Muhalifleri Esad’la görüşmesine dair bilgilendirdiğini söyleyen Temsilci Annan, Suriye yönetiminden yanıt beklediği hususunu da muhaliflere aktardığını kaydetti.

YENİÇAĞ, 14 Mart 2012



Çuvalcıyla ilginç buluşma!

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın önceki gün Ankara’ya gelen CIA Başkanı David Petraeus’la yaptığı görüşmeye MİT Müsteşarı Fidan da katıldı...

Hızla yükselişe geçti!

Başbakan Tayyip Erdoğan, Türk kamuoyunun Süleymaniye’de askerimizin başına çuval geçirme emrini vermesi sebebiyle tanıdığı David Petraeus’u Ankara’da ağırladı. Çuval olayı sonrası hızla yükselen Petraeus, geçen yıl CIA Başkanı olmuştu.

Fidan da toplantıdaydı

Petraeus, CIA Başkanlığı’na geldiğinde de ilk ziyaretini Türkiye’ye yapmıştı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da katıldığı dünkü ziyaret Başbakanlık Konutu’nda gerçekleşti. Petraeus, görüşmenin ardından konuttan ABD büyükelçiliğinin aracıyla ayrıldı.

Gündem: Suriye ve Irak

Öncekİ gün Türkiye’ye geldiği açıklanan Petraeus’un askeri yetkililerle de bir araya geldiği ileri sürüldü. Petraeus’un çantasında birçok dosya olduğu, ana gündemini ise Irak’taki mezhep çatışmaları ve Suriye’deki gelişmelerin oluşturduğu belirtiliyor.

Bu alçağa kimse haddini bildiremedi!

4 Temmuz 2003’te Irak’ta işgalci ABD askerlerine komutanlık yapan Orgeneral David Petraeus, Süleymaniye kentinde konuşlanan 11 Türk askerini tutuklatarak başlarına çuval geçirtmişti.

“Müzik notası mı”

Öfkeyle karşılanan olay için “ABD’ye nota verilsin” diyenlere Erdoğan, “Müzik notası mı” karşılığını vermiş, dönemin Dışişleri Bakanı Gül de, “Büyük devletler özür dilemez” ifadesini kullanmıştı.

Erdoğan, “çuvalcı” CIA Başkanı ile görüştü

Başbakan Tayyip Erdoğan, CIA Başkanı David Petraeus’la görüştü. Süleymaniye’de Türk askerinin başına çuval geçirilmesinin emrini veren dörnemin Irak’taki komutanı Petraeus’un Ankara temasları sırasında gerçekleşen görüşmenin ana gündem maddesini Irak’taki mezhep çatışmaları ve Suriye’deki gelişmelerir oluşturduğu bildirildi. Görüşmeye MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da katıldığı öğrenildi. Başbakanlık Resmi Konutu’ndaki görüşmenin ardından Petraeus, ABD Büyükelçiliği aracıyla Başbakanlık Konutu’ndan ayrıldı. Önceki gün Türkiye’ye geldiği açıklanan Petraeus’un askeri yetkililerle de bir araya geldiği belirtildi. ABD Senatosu tarafından CIA Başkanlığı’na atanan Orgeneral Petraeus, görevine başlamadan önce geçen Temmuz’da ilk ziyaretini de Türkiye’ye gerçekleştirmişti. 4 Temmuz 2003’te, Irak’ın kuzeyindeki Süleymaniye kentinde karargah kurmuş bulunan 11 Türk askeri ve Türkmen mihmandarları, Peşmerge destekli ABD askerleri tarafından gözaltına alınmışlardı. Başlarına çuval geçirilen 11 Türk askeri 60 saat alıkonulmuştu. Baskının emrini verdiği belirtilen Orgeneral Petraeus daha sonra ödüllendirilmiş ve önce Afganistan’daki NATO güçlerinin komutasına getirlimiş ardından da CIA Başkanı yapılmıştı. Çuval krizinin sürdüğü saatlerde Erdoğan, ABD’ye protesto notası verilip verilmediği sorusu üzerine ilginç bir benzetme yapmıştı: “Bakın, nota dediğiniz konu müzik notası değildir. Bunların bir ağırlığı vardır. Aklınıza esince nota verilmez.” Dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de, çuval olayı yaşanırken Kayseri’de mantı yiyordu. Burada soruları cevaplandıran Gül, çuval olayını yerel bir ABD subayının işgüzarlığı olarak nitelendirmişti. Gül, ABD’nin özür dilemesini isteyenlere de “Büyük devletler özür dilemez” diye cevap vermişti. Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök de yaptığı açıklamada, “Bu ABD’li için çok normal. Göz bağlamak yerine, tamamen pratik bir çözüm” demişti.

YENİÇAĞ, 14 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Ortadoğu Operasyonları ( Türkiye'den Yürütülüyor )

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Mar 16, 2012 1:24

Yurtta savaş dünyada savaş

TBMM çatısı altında muhalefeti döve döve yasa çıkaran iktidar, ABD’nin dümen suyunda sürdürdüğü dış politikada da düşman ilan etmediği bir ülke bırakmadı.

Muhalefete tahammül yok

Cumhuriyetle hesaplaşma içerisindeki iktidar, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” özdeyişini de “Yurtta savaş, dünyada savaş” diye okuyor. Meclis’te, konuşmalarına tahammül edemediği muhalefet vekillerini yumrukla susturan AKP, komşu ülkelerle de köprüleri attı.

Hedefteki ülke Suriye

Libya’dan sonra hedefte komşu Suriye var. Sınır kentlerinde Suriyeli mülteciler için üst üste çadırkentler kuruluyor. İsyancı komutanlar Türkiye’de eğitiliyor. İçişleri Bakanı Atalay, tampon bölgeye yeşil ışık yaktı. Dışişleri Bakanı Davutoğlu ülke ülke dolaşıp Suriye liderini istifaya çağırıyor.

AKP tüm stratejisini savaş üzerine kurdu

Atatürk’ün “Yurtta sulh cihanda sulh” politikasından vazgeçen AKP, içeride muhalefete dışarıda da bölge ülkelerine savaş açtı.

Haber: Salim Yavaşoğlu
Türkiye’de muhalefetin taleplerini dikkate almayarak onları susturmaya çalışan AKP’nin, komşularla sıfır sorun politikası da çöktü. AKP iktidarı, içeride çıkardığı kanunlara muhalafet edenleri TBMM’de kavga dövüşle engelleme yoluna gitti. CHP ve MHP’yi hedef tahtasına oturtan hükümet, dışarıda da Suriye’yi gündeminden düşürmüyor. Böylece AKP, Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Yurtta sulh cihanda sulh” sözünü bir kenara bırakarak, içeride ve dışarıda saldırgan bir politika gütmeye başladı. Hükümet, Suriye’deki isyancılara destek vererek bu ülkenin iç işlerine müdahale etmeyi sürdürüyor. Bu çerçevede, BM’nin Suriye’ye ambargo koyması için büyük mücadele veren AKP iktidarı, bu ülkenin isyancılarını da ülkemizde ağırlıyor. Suriyeli yetkililer de Türkiye’yi isyancıları silahlandırmakla suçluyor. Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere, bakanlar, iktidar milletvekilleri her fırsatta Suriye aleyhtarı açıklamalarda bulunuyorlar. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ülke ülke gezerek, Suriye’ye karşı diğer ülkeleri örgütlemeye çalışıyor. Davutoğlu, son yaptığı açıklamada da Suriye’de iktidarın seçimle devrilmeyeceğini belirterek bir an önce harekete geçilmesini istedi. Dün TGRT’de açıklamalarda bulunanan Davutoğlu, bu ülkede kaç tane silahlı isyancının bulunduğunu bile bildiğini ortaya koydu. Davutoğlu, 60 bin civarında askerin Suriye ordusunu silahlarıyla birlikte terk ettiği bilgileri olduğunu, bu sayının 15-20 bin kadarının direnişe katıldığı bilgilerinin geldiğini söyledi.

Tampon bölge sinyali

Davutoğlu bu açıklamaları yaparken, tampon bölge konusunda net bir bilgi de Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’dan geldi. NTV Ankara Temsilcisi Nilgün Balkaç’ın sorularını yanıtlayan Atalay, “Gelişmelere göre Suriye sınırında tampon bölge konusu da değerlendirilebilir” diye konuştu. Bu arada, CIA Başkanı David Petraeus, Türkiye’ye gelerek, Başbakan Tayyip Erdoğan ve askeri yetkililerle Suriye’yi görüştü. Bu görüşmenin ardından da Suriye’den Türkiye’ye mülteci girişinde büyük bir artış yaşandı. Diğer yandan, Suriye ile ipler tamamıyla koparkan Konya’da Türk Amerikan tatbikatı da dikkat çekici bulunuyor. Bilindiği gibi AKP daha önce de, ABD askerlerinin Irak’ta yaptığı katliamlara ses çıkarmamıştı. İncirlik’ten kalkan uçaklar Müslümanların üzerine bomba yağdırmıştı. Hükümet, Libya’nın yerle bir edilmesinde de Batı güçlerine destek vermişti. İncirlik’ten kalkan ABD savaş uçakları Libyalıları bombalamıştı.

YENİÇAĞ, 15 Mart 2012



100 binler Esad için meydana çıktı

Devlet Başkanı’na destek veren Suriyeliler isyancılara öfke saçtı.

İsyanIn birinci yıldönümünde Beşşar Esad yönetimini destekleyen yüzbinlerce Suriyelinin sloganları başkent Şam’ı inletti. Ellerinde Suriye bayrakları ve Esad’ın resimlerini taşıyan kalabalık, liderlerine desteklerini gösterdi.

Esad için sokağa çıktılar

Beşşar Esad yönetimini destekleyen yüzbinlerce Suriyeli, isyanın birinci yıldönümünde, başkent Şam’da biraraya geldi. Ellerinde Suriye bayrakları ve Esad’ın resimlerini taşıyan kalabalık, liderlerine olan desteklerini göstermek için toplandı. Ellerinde Suriye bayrakları ve Beşşar Esad posterleriyle gösteri yapan binlerce kişi ABD, AB, Türkiye karşıtı sloganlar attı. Topluluk, rejim karıştılarını sivilleri öldürmekle ve vatan hainliğiyle suçladı.

Şehirler geri alındı

Bazı kaynaklar gösterilere katılanların sayısının 1 milyonu aştığını belirtiyor. Benzer gösterilerin diğer suriye kentlerinde de gerçekleştirildiği bildirildi. Bu arada, Suriye ordusunun, silahlı isyancılar için kilit niteliğindeki İdlib ve Deraa şehirlerini kontrol altına aldığı duyuruldu. Suriye ordusu, direniş için bir diğer önemli önemli merkez olan Bab-ı Amr’ı da geçtiğimiz günlerde ele geçirmişti. Ökte yandan, Türkiye’ye gelen isyancılar da Hatay’da Esad karşıtı bir gösteri düzenledi.

YENİÇAĞ, 15 Mart 2012



Tatbikat Konya’dan Yumurtalık’a ulaştı!

Geçen yıl farklı ülkelerin katılımıyla yapılan bu yıl ise sadece ABD ve Türk uçaklarının katıldığı “Anadolu Şahini” tatbikatı, Yumurtalık’a ulaşmış görünüyor! Amacı, “savaş filolarının koordinasyonunu sağlamak” olarak açıklandığı için “Suriye provası” olarak da nitelenen tatbikat, Yumurtalık üzerinde aniden artan F-16 hareketliliğiyle farklı bir boyut kazandı.

Konya semalarında Suriye provası

Türkiye ve ABD’nin geçen hafta Konya’da ortak hava tatbikatı düzenlemesi, “Suriye provası” olarak yorumlandı. Tatbikat, Pentagon’un bilgilendirmesiyle ortaya çıkarken, Genelkurmay Başkanlığı’ndan herhangi bir açıklama gelmemesi dikkat çekti. YENİÇAĞ’a tatbikatı değerlendiren Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, NATO’da müttefik olan iki ülkenin böyle bir tatbikat gerçekleştirmesinin doğal karşılanması gerektiğini söyledi. Geçmişte de bu tür tatbikatların yapıldığını hatırlatan Kuloğlu, Suriye’deki gelişmelere dikkat çekerek şunları söyledi:

“Tatbikatın normalliği Suriye konusunda yaşanan gelişmeler dikkate alındığında anormale dönüyor. Tatbikatın tam da Suriye operasyonunun tartışıldığı günlerde yapılması, Suriye’de uçuşa yasak bölge ilan edileceği yönünde bir yorumu da mümkün kılıyor. Bu ülkede bir uçuşa yasak bölge ilan edilmesi durumunda, hava sahasının nasıl kontrol edileceği yönünde bir çalışma yapılmış olabilir. Bu değerlendirmeyi de yabana atmamak gerekir. Geçmişte İsrail veya başka ülkelerle çok sayıda tatbikat yapılmıştı. Geçen yıl da Çin ile bir tatbikat yapıldı. Ancak ABD ile yapılan tatbikatın kapsamı, büyüklüğü diğerlerine benzemiyor.” Tatbikatın, İran ve Suriye’deki gerginliğin arttığı döneme denk gelmesine dikkat çekilirken, 10 gün boyunca F-16 jetleriyle 400 sortinin yapılacağı, tatbikat için ABD’nin Almanya Spangdahlem Hava Üssü’ndeki 480’inci Hava Filosu’na bağlı 15 jet ve 250 personel Türkiye’ye geldiği ve Türk Hava Kuvvetleri’nin 3’üncü Ana Jet Üssü’ne bağlı uçaklarla buluştuğu kaydedildi.

F-16’lar Yumurtalık üzerinde

Bu arada, tatbikatın başlamasının ardından Yumurtalık üzerinde aniden artan F-16 hareketliliği yaşandı. Gazetemizi arayan vatandaşlar, bunun kendilerini oldukça heyacanlandırdığını ve nedenini merak ettiklerini söylediler.

YENİÇAĞ, 14 Mart 2012



İngiliz Büyükelçiliği sınır teftişinde!

İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliği’nden 2 görevli, Şanlıurfa’da incelemelerde bulundu. Danışman Kenrick, “Hatay’dan başlayarak sınırın büyük bölümünü ziyaret ettik. Suriye’deki olayların Türkiye’ye etkisini anlamaya çalışıyıoruz” dedi.

İngiliz Büyükelçiği Suriye sınırını denetliyor

İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliği’nden gelen bir heyet, Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç’i ziyaret etti. Büyükelçiliğin siyasi danışmanı Hanry Kenrick ile Deniz ve Hava Ataşesi Deniz Yarbay Mike Mahier ile makamında görüşen Güvenç, gazetecilerin sorusu üzerine, heyetin bölgeyi gezdiğini ve Suriye’yle olan sınırı incelediklerini söyledi. Hanry Kenrick de hafta başından bu yana Hatay’dan başlayarak sınırın büyük bölümünü ziyaret ettiklerini aktararakk “Türkiye’nin buradaki bölgesel ekonomisiyle ilgileniyoruz. Suriye ve diğer bölgelerle olan ilişkilerini anlamaya çalışıyoruz. Suriye’deki olayların Türkiye’ye etkilerini anlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.

YENİÇAĞ, 14 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Ortadoğu Operasyonları (Türkiye'den Yürütülüyor)

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Mar 19, 2012 15:12

Rusya ve Çin’e karşı AKP’nin İsrail taktiği

Suriye için tampon bölge formülü

BAŞBAKAN Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın “Suriye’de tampon bölge oluşturulabilir” açıklamasının altından, İsrail taktiği çıktı. BM kararına gerek duyulmadan oluşturacak tampon bölge için arayışa giren hükümet, İsrail’in Güney Lübnan’ın bir bölümünü işgal ederek oluşturduğu tampon bölge örneğini incelemeye aldı.

AKP’den İsrail taktiği

Hedef durumuna getirilen Suriye’de tampon bölge kurma planını masaya yatıran AKP hükümeti, İsrail’in Lübnan’ın bir bölümünü işgal ederek oluşturduğu örneği incelemeye aldı

Haber: Ceyhun Bozkurt

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın “Suriye’de tampon bölge oluşturulabilir” açıklamasının altından, İsrail taktiği çıktı. Birleşmiş Milletler kararına gerek duyulmadan oluşturacak tampon bölge için arayışa giren hükümet, İsrail’in Güney Lübnan’ın bir bölümünü işgal ederek oluşturulduğu tampon bölge örneğini incelemeye aldı. Türk kamuoyu tampon bölge seçeneğini ilk kez Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın ağzından duyarken, bu açıklamaya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da “yapılan çalışmalar içerisinde Suriye sınırında tampon bölge ya da güvenli bölge oluşturulup oluşturulmama konusu da bulunuyor” sözleriyle destek verdi. Edinilen bilgilere göre, gerek Başbakan Erdoğan’ın gerekse de Başbakan Yardımcısı Atalay’ın yaptıkları “tampon bölge” açıklaması Dışişleri Bakanlığı’nda ciddi seçenek olarak masaya yatırıldı. Dışişleri kaynaklarından edinilen bilgilere göre, hükümet İsrail’in Güney Lübnan’ı işgal projesini örnek aldı. BM Güvenlik Konseyi’nde Rusya ve Çin’in Türkiye’nin “tampon bölge” girişimini veto edebileceği düşüncesiyle hareket eden Dışişleri Bakanlığı, Güney Lübnan modeli üzerinde durmaya başladı. Üst düzey bir Dışişleri yetkilisi “Suriye’de vahim olaylar yaşanıyor ve biz de tedbir amaçlı tüm seçenekleri masaya yatırıyoruz. Olası bir mülteci akınına karşı da tampon bölge seçeneklerden sadece biri. Tampon bölge konusunda BM kararı şart değil. Güney Lübnan örneği var” dedi.

Güney Lübnan modeli ne?

İsrail, 1982 yılında, Güney Lübnan’ın bir bölümünü işgal etti. İsrail işgal ettiği yerleri “tampon bölge” ilan etti. Hıristiyan asıllı Antuvan Luhad’ın komutasında Güney Lübnan Ordusu (SLA) adında bir “tampon güç” oluşturan İsrail, askerlik yapanlara maaş vermeye başladı.

Ne demişlerdi?

Başbakan Erdoğan, Cuma namazı çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, “yapılan çalışmalar içerisinde Suriye sınırında tampon bölge ya da güvenli bölge oluşturulup oluşturulmama konusu da bulunuyor” dedi. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da, 15 Mart’ta katıldığı bir televizyon programında tampon bölge ile ilgili bir soruya “Sızmalara karşı tampon bölge yapılması değerlendirilir” yanıtını verdi.

YENİÇAĞ, 19 Mart 2012
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Ortadoğu Operasyonları (Türkiye'den Yürütülüyor)

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Mar 25, 2012 22:36

Bak postacı geliyor!
"Erdoğan, Obama’nın tebligatını İran’a götürecek"


Kore’deki zirvenin ardından Ahmedinecad’la görüşecek olan Başbakan’ın konumunu muhalefet böyle değerlendirdi.

1.5 saatlik görüşme

Başbakan Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Barack Obama, Seul’de düzenlenen Nükleer Güvenlik Zirvesi öncesi bir araya geldi. Ağırlıklı olarak İran ve Suriye konuşuldu. Zirve dönüşü Tahran’a ABD mesajı götürecek olan Başbakan Erdoğan’a muhalefetten öfke yağdı.

Kabul edilir gibi değil

MHP’li Oktay Vural, “Obama’nın postacısı gibi davranması kabul edilebilir değil. Adeta bir tabiiyet ilişkisi içerisinde. Başbakan’ın birileri arasında mesaj alıp götüren Obama’nın arzularını, isteklerini alıp pazarlayan bir konuma düşmesinden ben hicap duyuyorum” diyerek ateş püskürdü.

CIA Başkanı öğretmiştir

CHP’li Atilla Kart da ağır konuştu: Erdoğan, Obama ile görüşmeden önce ne yapacağını CIA Başkanı ile görüşmesinde öğrenmiş olmalı! Türkiye, maalesef Ankara’dan yönetilmiyor. Bunu anlıyoruz görüşmelerden... AKP göreve gelişi sırasındaki misyonunu yerine getirecek adımlar atıyor.

Mektubu elden aldı

Başbakan Erdoğan ve ABD Başkanı Obama, Kore’de 1.5 saat görüştü. Nükleer Güvenlik Zirvesi’nin ardından Tahran’a geçecek olan Erdoğan, Ahmedinecad’a ABD’nin mesajlarını iletecek.

Obama’nın postacısı

Tahran’a gidecek olan Erdoğan’ın, Barack Obama ile İran’ı görüşmesini değerlendiren MHP’li Vural, Başbakan’ın postacı gibi hareket ettiğini söyledi.

Haber: Ceyhun Bozkurt
Başbakan Tayyip Erdoğan ve ABD Devlet Başkanı Barack Obama, Seul’de düzenlenen Nükleer Güvenlik Zirvesi öncesinde bir araya geldi. Görüşmeden sonra ortak basın açıklaması yapan iki lider, Suriye ve İran konusuna vurgu yaptı. Bugün başlayacak zirveden sonra Erdoğan’ın İran’a geçecek olması, görüşmenin zamanlama açısından da kritik önem taşıdığını gösteriyor. Erdoğan’ın Obama’nın mesajlarını Tahran yönetimine ileteceği belirtiliyor. Güney Kore’nin başkenti Seul’de bulunan Grand Hyatt Seoul Otel’de gerçekleştirilen yaklaşık 1.5 saat süren görüşme sonrası yaptığı basın açıklamasında Obama, toplantının büyük bölümünü Suriye konusuna ayırdıklarını, Suriye konusunda ortak çalışmaya devam edeceklerini belirtti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Seul’de ABD Başkanı Barack Obama ile görüştü. 1.5 saatten fazla süren görüşme sonrası iki lider ortak açıklama yaptı. Konuşmasına “Meslektaşım ve arkadaşım” diye başlayan Obama, görüşmenin büyük bölümünü Suriye’ye ayırdıklarını söyledi. İran’ın da görüşmede gündeme geldiğini belirten Obama, etkin adımlar gerektiğini ifade etti. Obama “İran konusunda ilerleme kaydedildi. İran yükümlülüklerini yerine getirmeli” dedi. Obama, “Suriye konusunda ortak çalışmaya devam edeceğiz. İran’ın nükleer sorunu konusunda kesinlikle ilerleme kaydedilmeli. İran yükümlülüklerini yerine getirmeli. Türkiye’de dini azınlıklar konusunu ele aldık. Ortak noktada olduğumuzu görmek beni son derece memnun etti” diye konuştu. Obama, Erdoğan’ı ABD’ye davet ettiğini kaydetti. Toplantının çok verimli geçtiğini belirten Başbakan Erdoğan da öncelikli olarak Suriye’deki olayları değerlendirdiklerini söyledi. “Suriye konusunda seyirci kalmak mümkün değil” diyen Erdoğan, “İnsani bir görevimiz var. Suriye konusunda üzerimize düşeni yapacağız. Görüşlerimizin örtüştüğünü görmek bizi ayrıca memnun etti” ifadelerini kullandı.

Vicdani görev

Erdoğan şunları söyledi: “Tabii Suriye konusuyla bağlantılı olarak bölgede gerek İran gerekse Rusya Federasyonu ile ilgili, Çin ile ilgili bütün bu konuları da değerlendirme imkanımız oldu. Özellikle de Güney Kore ziyareti dönüşü İran ziyareti ağırlıklı olarak Suriye ile ilgili olacaktır. Dolayısıyla da bu konuda bir değerlendirmenin faydalı olacağı düşüncesindeydim ve bunu da değerlendirdik.” Bu arada, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Seul’deki görüşmeye ilişkin YENİÇAĞ’a değerlendirmede bulundu. Vural, “Postacı gibi. Bak postacı geliyor diye Obama’nın postacısı gibi davranması kabul edilebilecek bir konu değildir” dedi.

BOP görevi

Oktay Vural, “Dolayısıyla Suriye’de insanlık görevi diyorsunuz ama öncelikle orada insanların öldürülmemesi temin edecek bir ortamın oluşturulmasına bağlıdır. Maalesef İnsanlık adına orada insanların öldürülmesini sağlıyorlar. Suriye’de insanların birbirini öldürmesinin önünü açıyorlar. Tahrik ediyorlar. O bakımdan yani sırf Obama ile görüşmek için Seul’e kadar gidiyor Başbakan. Adeta bir tabiiyet ilişkisi içerisinde. Türkiye’nin dış politikasını Obama’nın istekleri doğrultusunda ayarlıyor” diye konuştu. Vural sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçenlerde grup toplantısında kişi arkadaşının dinindendir dediği zamanda işte dostum arkadaşım yani bize, milliyetçilere düşman gibi bakıyor. Milliyetçilere düşman gibi bakıyor ama ABD gelince aralarından su sızmıyor. Onların dostu, arkadaşı. Bu kadar kendi insanına yabancı, kendi insanına düşman tavır niye buna mecbur, niye buna mahkum? Bunun ötesinde Başbakan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak değil de BOP eşbaşkanı görevini devam ettirmek istiyor, bunun için uğraşıyor. Arada şey rolü oynuyor, sanki çok önemli bundan önce İran’la nükleer güvenlik ile ilgili görüşmeler yapıldı, bunlarla ilgili bakıldığı zaman Türkiye Cumhuriyeti başbakanının birileri arasında mesaj alıp götüren Obama’nın arzularını, isteklerini alıp pazarlayan bir konuma düşmesinden ben hicap duyuyorum. Daha şahsiyetli dış politika uygulamak lazım.”

Onların türküsü

Vural, “Böyle bir tabiiyet ilişkisi içerisinde İran ile politikalar geliştirilmez. Türkiye İran ilişkisinin önemi Obama’ya mı bağlı? O bakımdan bizim tarihi dostluğumuz ve ilişkilerimiz ABD’nin menfaatlerinin çok ötesindedir. Adeta Obama üzerinden İran politikası gütmek isteyen birisi Türkiye’nin tarihi olarak bir devlet ilişkilerine ve milli menfaatlerine uygun bir davranış şekli değil. Bu davranış ilişkisi bile tabiiyet ilişkisi olduğunu ortaya koyuyor ve Türkiye’nin milli bir politika takip etmediğine ilişkin bir kanaat komşularında güçleniyor açıkçası. Obama’nın türküsünü çağırıyorlar.”

Türkiye, Ankara’dan yönetilmiyor

Başbakan Tayyip Erdoğan, İran’a gitmeden önceki son durağı Güney Kore’nin başkenti Seul’de ABD Başkanı Barack Obama ile yaptığı toplantıyı eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, değerlendirdi. Öymen, “Başbakan Erdoğan ’Üzerimize düşeni yaparız’ demiş. Bu diplomatik bir laf değil. Üzerimize düşeni yaparız demek, başkalarının bizden beklediğini yaparız demek. Bölge barışı için elimizden geleni yaparız demek başka bu başka” dedi. Öymen şöyle devam etti: “Üzerimize düşen lafı, birisi bize görev verecek biz o görevi yaparız anlamı. ’İran’a gideceğiz, Suriye’yi konuşacağız’ demiş. İran’da konuşulacak daha ciddi konular var. Birincisi bu nükleer proje bölgede ciddi risk unsuru yarattı. İsrail her Allah’ın günü müdahale edeceğini söylüyor. Esas konuşulacak konu bu. İkinci konuşulacak konu her iki ülkeye Irak’tan kaynaklanan bir terör tehdidi var.”

Başkalarının çıkarı

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart da, “Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı Obama ile görüşmeden önce ne yapacağını CIA Başkanı ile yaptığı görüşmede öğrenmiş olmalı” dedi. Kart, “Başbakan, bu anlamda Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda değil, birilerinin çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Türkiye Cumhuriyeti maalesef Ankara’dan yönetilmiyor. Bunu anlıyoruz bu görüşmelerden. AKP iktidarı göreve gelişi sırasındaki misyonunu yerine getirecek adımlar atıyor” diye konuştu.

YENİÇAĞ, 25 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Ortadoğu Operasyonları (Türkiye'den Yürütülüyor)

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Mar 27, 2012 12:57

Hatay Yayladağ'da CIA ve MOSSAD ajanları Suriyeli muhalifleri eğitiyor!

Suriyeli muhalif komutanların Hatay’ın Yayladağ ilçesindeki Apaydın köyünde eğitim aldıklarını iddia eden CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, “Burada MOSSAD, CIA ajanları var. Değişik ülkelerden getirilip eğitilen insanların kontrolü Türkiye’nin elinde değil” dedi.

Eryılmaz, kaymakamın da bu kampın varlığını doğruladığını belirterek, “Bunların güvenliği açısından ayrı yerde tutuyoruz” dediğini aktardı.

CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, uluslararası basına Türkiye’den röportaj veren Suriyeli muhalif komutanların Yayladağ ilçesinde milletvekillerinin de giremediği Apaydın köyündeki gizli bir kampta eğitim gördüklerini savundu. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri olarak ocak ayında kamplarda inceleme yapan heyette yer alan Eryılmaz, Apaydın köyünde Suriye’den kaçan ordu mensupları ve istihbaratçıların bulunduğu kampa alınmadıklarını, kaymakam ve vali yardımcısının konuyla ilgili sınırlı bilgi verdiğini söyledi. Gizli birkaç kampta Libya, Afganistan, Irak ve Suudi Arabistan’dan gelen militanların da kaldığını iddia eden Eryılmaz, şöyle konuştu:

Giriş-çıkış yapıyorlar

“Kaymakama sordum, ‘Burada Suriye ordusundan kaçanların kaldığı ayrı bir kamptan bahsediliyor’ dedim. ‘Evet böyle bir kamp var. Bunların güvenliği açısından ayrı yerde tutuyoruz’ dedi. Kampta kalanlar Türkiye’den çıkış yapıp yeniden kampa dönebiliyorlar. Bu tüm sığınmacılar için geçerli. Kaymakam ve vali yardımcısı da bunun bir güvenlik sorunu yarattığını kabul ettiler. Ama ‘Başbakan’ın özel olarak talimatı var, giriş çıkışlarına engel olunmayacak’ dediler. Burada MOSSAD ajanları, CIA ajanları var. Bunlar Türkiye’nin kontrolünde olan kamplar değil. Özellikle değişik ülkelerden getirilip eğitilen insanların kontrolü Türkiye’nin elinde değil.

İkili anlaşma var

Kaymakam, Apaydın köyündeki kampta 250 civarında muhalif askerin kaldığını söyledi. Bence başka kamplarla birlikte sayı daha fazla. Bu kişiler uluslararası basına verdikleri demeçte ‘Silahlı eğitim alıyoruz, Suriye’ye gidip pusu kuruyoruz, gerilla taktiği uyguluyoruz, 1 haftada 10 subay öldürdük’ gibi açıklamalar yapıyorlar. Bunun uluslararası hukukta meşruiyeti yok. Türkiye ile Suriye arasında 1990’larda yapılan 2 protokol var. 2 ülke arasında militanların, rejim muhaliflerinin iadesiyle ilgili anlaşma var. Bu anlaşma yürürlükteyken buna aykırı hareket ediliyor.

AKP’nin politikası değil

Türkiye, silahlı mücadele veren silahlı gruba destek veriyor, eğitim veriyor, koruyup kolluyor. Biz bir bakıma 30 yıldır mücadele ettiğimiz PKK’ya verilen dış desteği de meşrulaştırma pozisyonuna düşüyoruz. Yarın birileri çıkacak ‘Siz de Suriye’ye karşı muhaliflere destek verdiniz’ diyecek. Şu anda hükümetin Suriye politikası AKP’nin şekillendirdiği bir politika değil, dış güçlerin dayattığı bir politika. Türkiye Ortadoğu bataklığına sürükleniyor.

Hürriyet, 27 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Ortadoğu Operasyonları (Türkiye'den Yürütülüyor)

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Mar 30, 2012 21:56

Yazıklar olsun! ABD istedi, İran’a ambargo koyduk!

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın önceki gün Tahran’da Ahmedinecad ile görüştüğü saatlerde, ABD elçisi Ricciardone’nin verdiği “İran’a petrol ambargosuna katılın” talimatı yerini buldu! Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İran’dan alınan petrolün bir kısmının Libya’dan sağlanacağını duyurdu. TÜPRAŞ da İran’dan alımların yüzde 20 azaltılacağını açıkladı.

MHP: Elimizi kolumuzu bağlıyoruz

Taner Yıldız’ın ağzından yapılan AKP iktidarının ABD’ye teslimiyet açıklamasına MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’ndan tepki geldi: İran’a yapılan müeyyidenin bir ayağını uygulamaya başladık. Bunu yaparken de maalesef ABD’nin baskısı sonucunda yaptık. Bağımsız bir dış politika uygulayamıyoruz. Elimizi kolumuzu bağlayacak duruma gidiyoruz.

Türkiye’nin tak-şak politikası

ABD’nin sert çıkması üzerine Enerji Bakanı Yıldız, İran’dan alınan petrolün bir kısmının Libya’dan sağlanacağını söyledi. Tüpraş da alımların yüzde 20 azaltılacağını duyurdu.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin, önceki gün Türkiye’ye küstah ifadelerle İran konusunda uyarıda bulunmasının ardından dün, AKP hükümeti İran’a ambargo yolunda ilk önemli adımı attı. Enerji Bakanı Taner Yıldız, İran’dan alınan petrolün bir kısmının, Libya’dan sağlanması için çalışma başlatıldığını söyledi. Konuyla ilgili olarak gazetecilere açıklamalarda bulunan Yıldız, Yıldız, İran’dan alınan petrolün bir kısmının, Libya’dan sağlanması için çalışma başlatıldığını söyledi. Tüpraş da İran’dan ham petrol alımlarının yüzde 20 azaltılmasına karar verildiğini açıkladı. Önceki gün, Türkiye’yi İran konusunda uyaran Ricciardone, “Boş laf değil, çözüm istiyoruz” diye konuşmuştu. Elçi, Türkiye’nin İran’a ambargo konusunda ABD’nin istediği doğrultuda hareket etmesini istedi. Elçi, “Türkiye’den de İran’a tavır koymasını bekliyoruz” demişti.

Onur kırıcı

Anamuhalefet partisi CHP de AKP hükümetinin İran’a yönelik çelişkili politikalarını kınadı. CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, AKP dış politikasını ABD’nin talimatları doğrultusunda belirleme anlayışı içinde olduğunu vurguladı. Özdemir şöyle devam etti: “Ülkemiz adına onur kırıcı bir tablodur. Başbakan Erdoğan kendisine biçilen Ortadoğu eşbaşkanlığı görevini layıkıyla yapmaktadır.” CHP Ankara Milletvekili Levent Gök de “Türkiye ne acıdır ki dış ilişkilerinde tamamıyla Amerika’ya bağımlı hale getirilmiştir. Uygulanan politikalarla Türkiye Amerika’nın taşeronu bir ülke durumuna getirilmiştir” dedi.

MHP’den tepki

MHP İzmir milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, Yıldız’ın açıklamasına sert tepki gösterdi. Tanrıkulu şöyle konuştu: “Ticari açıdan sıkıntılı olduğumuz bir dönemde İran ile antlaşmayı bir kenara atıp Libya’ya yönelmemiz endişe verici. İthalatın maliyeti açısından petrol ve benzeri ürünlerdeki maliyet açısında da sıkıntı yaratacak durum. ABD kendi ambargo koyduğu ülkelerle zaten ticaret yapan bir ülke. Bize geldiği zaman ise tam tersini uyguluyor. Burada da yine bir çifte standart söz konusu.”

Kara listeye koymuşlardı

Türkiye, İran’a yaptırım uygulayan ülkelerin bulunduğu muafiyet listesine giremedi. Buna karşılık Türkiye’ye kara listede yer verilmişti. ABD’nin, İran’dan petrol almadığı için yaptırım uygulayabileceği ülkelerin listesi açıklanmıştı. İran’dan petrol alan ülkeler listesinde Çin, 2. sırada Hindistan, 4. sırada da Güney Kore yer alıyor. Sıralaması henüz belli olmayan ülkeler ise Endonezya, Malezya, Pakistan, Filipinler, Singapur, Güney Afrika, Sri Lanka, Tayvan ve Türkiye.

YENİÇAĞ, 30 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Ortadoğu Operasyonları (Türkiye'den Yürütülüyor)

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Mar 31, 2012 21:21

Organize işbirlikçiler İstanbul’da buluşuyor

Suriye’deki isyancılar ve Batılı işbirlikçileri bugün İstanbul’daki toplantıda bir araya geliyor. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında yapılacak toplantıya ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da dahil 74 ülkeden devlet başkanları ve dışişleri bakanları katılacak. Toplantıda Esad rejimini devirmek için Şam’a yapılacak yeni yaptırımlar konuşulacak.

Suriye ve İran’ın kaderi İstanbul’da çizilecek

ABD öncülüğündeki Batı’nın yaratıp dünyaya armağan ettiği iki önemli kriz, İran’ın nükleer faaliyetleri ve Suriye sorununa İstanbul’da çözüm aranacak. AKP hükümeti, bu çerçevede iki hafta içinde İstanbul’da iki kritik zirveye ev sahipliği yapacak. Bunlardan ilki bugün yapılacak Suriye’nin Dostları Toplantısı olacak. Dünya basının yakından takip ettiği İstanbul Kongre Merkezi’ndeki toplantıya Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlık edecek. Toplantı, ülkesindeki Batı işbirlikçilerinin silahlı kalkışmasını bastırmaya çalışan Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’a karşı önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Beklenenden çok katılımın olacağı zirvede tam 74 ülke devlet başkanları dışişleri bakanları nezdinde temsil edilecek. Suriye’deki işbirlikçi gruplar da İstanbul’a gelerek kendileri için alınan bu tarihi kararlara imza atacak. Esad rejimi üstündeki uluslararası baskının artırılmasının hedeflendiği konferansta insani yardım koridoru için fon oluşturulması ve Suriye Ulusal Konseyi’nin Suriyelilerin asli temsilcisi statüsünü alma konusu masaya yatırılacak. İşbirlikçi Suriyelilere tıbbi malzeme ve telekomünikasyon yardımı götürülmesi, şiddetin durdurulması, güvenlik güçlerinin şehirlerden çekilmesi, ülke dışına -örneğin Türkiye’ye- kaçmak zorunda kalanların durumunun değerlendirilmesi zirvede ele alınacak konular arasında. İstanbul’daki toplantıda ayrıca uygulamada sonuç alınmadan uluslararası toplumun taleplerinden vazgeçmeyeceği mesajı da verilecek.

İran görüşmeleri

Suriye’nin Dostları Toplantısından sonra İstanbul, İran için yapılacak müzakerenin adresi olacak. İran ile ilgili nükleer görüşmelere ilişkin planlar somutlaştı. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun merkezinin bulunduğu Viyana’da bir yetkili Türkiye’nin ev sahipliğinin kabul edildiğini söyledi.

“Rejimi yıkma girişimi başarısız oldu”

Suriye Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Cihad Makdessi, Suriye’de rejimi düşürme girişiminin kesin olarak başarısızlığa uğradığını söyledi. Sözcü, güvenlik ve sivil barış sağlandıktan sonra ordunun bulunduğu yerlerden çekileceğini belirterek, “Suriye’de devleti düşürme savaşı kesinkes sona erdi ve şimdi bir başka savaş başlıyor, o da istikrarın sağlamlaştırılması ve yeni Suriye’nin inşası” dedi. Ordunun sadece rehin alınan vatandaşlarını koruyup, savunduğunu söyleyen Makdessi, “Ordu, insanların yaşadığı bölgelerde bulunmaktan memnun değil ve güvenlik ile sivil barış sağlanınca buralardan ayrılacak” diye konuştu. Bu çekilmenin anlaşmasız olacağını vurgulayan sözcü, Suriye yönetiminin uluslararası toplumun şiddetle istediği bir ateşkes müzakeresi konusundaki her türlü pazarlıktan uzak duracağını ima etti.

YENİÇAĞ, 31 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x