Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

Genel & Güncel Konular

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Oca 16, 2010 21:49

“AKP yaptıklarının hesabını verecek”

KESK, DİSK, TMMOB ve TTB Antalya Şubeleri yaptıkları ortak açıklamada, AKP’nin halka yaptıklarının hesabını er ya da geç vereceğini vurguladılar.

KESK, DİSK, TMMOB ve TTB Antalya Şubeleri bir basın açıklaması yaparak AKP hükümetinin emek karşıtı ve saldırgan politikalarını protesto ederken, TEKEL işçisine destek verdi.

KESK, DİSK, TMMOB ve TTB Antalya Şubelerinin Kışlahan Meydanı’nda yaptığı açıklamada, “Bugün bir kez daha emek ve meslek örgütlerini yan yana getiren şey, sendikal hak ve özgürlükler için, demokrasi için birleşik bir mücadelenin zorunlu olduğuna duyduğumuz inançtır. Birliğe, mücadeleye ve dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var” denildi. Açıklamada bütün dünyada işçi ve emekçilere yönelik acımasızca saldırılar olduğu kaydedilirken şu ifadelere yer verildi: “İnsan olarak, işçi olarak, yurttaş olarak haklarımız elimizden alınıyor, özgürlüklerimiz kısıtlanıyor, değerlerimiz yok ediliyor. İşçiler ve emekçiler olarak, mühendis olarak, doktor olarak, işsiz olarak, kadın olarak, genç olarak, aydın olarak, demokrat olarak, bu ülkenin özgürleşmesinden, emeğin haklarının genişletilmesinden, demokratikleşmeden yana olan yurttaşlar olarak haklarımız gasp edilmek isteniyor. Baskı ve yasaklarla sendikal örgütlülüğümüz zayıflatılmak, zaten sınırlı olan örgütlenme özgürlüğümüze tamamen set çekilmek, grev ve toplusözleşme haklarımız yok edilmek, mesleki sorumluluklarımızı toplumsal yarar doğrultusunda kullanmamız engellenmek isteniyor.”

KESK, DİSK, TMMOB ve TTB ortak açıklamasında uygulanan piyasacı politikalar sonucu sosyal devletin üç temel sacayağı olan eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik haklarının her geçen gün biraz daha tırpanlandığı kaydedilirken, “Katkı ve katılım payları ile hastane fark ücretleri ile sağlık hizmetine ulaşmak iyice zorlaşıyor. Hekimler, sağlıkçılar TBMM gündeminde olan Tam Gün ve Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarıları ile düşük ücretle, uzun süre ve güvencesiz çalışma kıskacına alınıyor. Her geçen gün daha da yoksullaşıyoruz; krizin de etkisiyle işsizlik hızla artıyor; geleceğimiz karartılıyor” sözlerine yer verildi.

“Gerçeği gördüğümüz için buradayız”

Açıklamada iktidarın sermaye yanlısı politikaları sonucu hak ve özgürlüklerin kuşatıldığı, bu kuşatılmış demokraside gösteri ve yürüyüşlere, grev hakkına, hak aramaya yer olmadığı ifade edilirken, “Toplumun somut bir ihtiyacı olmanın ötesinde artık yakıcı bir hal alan özgürlükçü, eşitlikçi ve demokratik bir anayasa talepleri AKP tarafından hep ötelenmiştir. Bu taleplerin gerçekleştirilmesi artık ertelenemez. Hak aramanın karşılığı, TEKEL işçilerine, itfaiye işçilerine, DİSK’lilere, KESK’lilere, TMMOB ve TTB’lilere ve toplumun örgütlü kesimlerine reva görüldüğü gibi, baskı ve şiddet olmuştur. Sendikal hak ihlalleri artarak devam etmektedir” denildi. Yapılan saldırıların toplumda siyasi iktidara gerçek gündemle muhalefet eden ve hükümet politikalarının gerçek yüzünü ortaya çıkaran emek, barış ve demokrasi güçlerinin bir bütün olarak susturularak, örgütsüz bir toplum yaratılması için yapıldığı belirtilen açıklamada, “İşte bu gerçeği gördüğümüz ve bu gerçeğin altını çizmek istediğimiz için buradayız!” denildi.

“AKP halka ihanet etti”

AKP’nin bütün iktidarı döneminde uyguladığı neo-liberal politikalarla, küreselleşme karşısında takındığı "teslimiyetçi" tutumla kendini iktidara taşıyan yoksul ve dışlanmış kesimlere ihanet ettiği vurgulanan açıklamada, AKP’nin halka yaptıklarının hesabını vereceği kaydedildi. KESK, DİSK, TMMOB ve TTB Antalya Şubelerinin yaptığı ortak açıklama şu ifadelerle son buldu: “Bugün bizlere düşen görev ise, tüm emekçileri, emek örgütlerini, EMEK ve DEMOKRASİ güçlerini tek bir vücut halinde organize ederek, birleşik mücadeleyi yükseltmektir. Bunun yolu her şeyden önce bütün ve baskı ve yıldırma girişimlerine karşı, polisin saldırgan tutumuna karşı ‘Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya hep Beraber, Ya Hiç Birimiz’ şiarıyla 1 aydır Ankara’da direnen TEKEL işçilerinin çağrısına kulak vermekten geçiyor. Bu direnişleriyle Türkiye’deki tüm emekçi kesimlere, özgürlükten, eşitlikten ve barıştan yana olan herkese moral kaynağı olan, direnç aşılayan, bütün bunları geniş halk kesimlerinin sempatisini kazanarak başaran TEKEL işçilerinin bu çağrısını örgütlemekten geçiyor."


SOL Haber, 16 Ocak 2010




Venezüella'dan TEKEL'e selam

Tekel işçilerine selam var: “Yolunuz açık olsun. Zafere kadar!”

UNT sendikası liderlerinden Ramon Blasco, Latinbilgi yazarlarından Mustafa Özdemir’le Caracas’ta yaptığı görüşmede Tekel işçilerine Venezüellalı işçilerin dayanışma mesajını iletti.

“Benim adım Ramon Blasco. Ulusal İşçi Birliği Sendikası’nın yöneticisiyim. Biz Venezüella’da, işçilerin hakları ve iktidarı için mücadele veren kitlesel bir sendikayız.

Buradan, Venezüella’dan, Latin Amerika’dan, hakları için direnen Tekel işçilerine ve gün geçtikçe büyüyen Tekel direnişine desteğimizi ve dayanışma dileklerimizi iletiyoruz. Mücadeleye devam edin ve Venezüellalı işçilerin sizin yanınızda olduğunu bilin.
Biz de burada, sosyal haklarımızı çalan ve bize daha kötü koşullarda yaşamayı reva gören neoliberalizme karşı mücadele verdik, veriyoruz.

Haklı mücadelenize sonuna kadar devam edin arkadaşlar.
Ancak, mücadeleyi hangi araçlarla başarabileceğinizi lütfen iyi hesaplayın!
Herkesin kendine özgü bir mücadele metodu olması iyidir ancak her durumda gücümüzü korumak zorunda olduğumuzu da unutmayalım (Açlık grevi, ölüm orucu eylemlerine atfen).

Neoliberal politikaları uygulayan ulusaşırı şirketler ve hükümetler için biz üretenlerin sağlığı, iyi olup-olmadığı ya da hayat kalitesi önemli değildir. Onlar sadece kendi iyiliklerini ve çıkarlarını düşünürler. Ama biz haklarımızı savunmak ve haklarımız için daha güçlü kavga edebilmek için gücümüzü ve sağlığımızı korumak zorundayız.

Biz Venezüella’da UNT sendikası olarak çeşitli fabrika işgalleri gerçekleştirdik, bir kooperatif kurduk ve işgal fabrikalarında çalışan herkesi fabrikanın sahibi yaptık. Buraları tamamen işçiler yönetiyor, bunu başarabiliyorlar.

Bugün gündemimizde 60’a yakın fabrika işgali var ve bunu başarmak için politikamız da fabrikayı gerçek sahiplerine terk edip gitmesi için patrona baskı yapmak...

Üreten, makineyi kullanan, işi geliştiren ve işten anlayanlar işçiler. Patronlar üretimden anlamaz, onlar sadece parası olan fabrika sahipleri. Sermaye eğer işgücü yoksa kendini yeniden üretemez. Yani parayı para değil, işçinin işgücü yaratır, emek yaratır.
İşte bu yüzden de ‘tarla ekenin, fabrika çalışanındır’.
Bugün işçi mücadelesinin en güçlü silahı olan fabrika işgalleri meşruluğunu buradan alır.

Özelleştirme gerçekleşir ve British-American Tobacco şirketi de onu satın alırsa, aldığımız kararları (ücretler, çalışma koşulları, kapatılmaya çalışılan fabrikaların yeniden üretime başlaması vs.) ilgililere bildirelim. Eğer British-American Tobacco işçilerle işçilerin belirlediği koşullarda çalışmak istemezse de çeksin, gitsin.
Tekel işçileri üretime devam edebilir, üretimi geliştirebilir.

Tekel işçileri, Türkiyeli İşçiler,
Dünya işçi ve emekçilerinin ortak düşmanı olan neoliberalizme karşı yürüttüğünüz haklı kavganızda, biz de sizinleyiz.
Yolunuz açık olsun...
Zafere kadar!”


Ramon Blasco
UNT Sendika Yöneticisi, Venezüella”


Sendika.Org / Caracas


Gerçek Gündem, 16 Ocak 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Oca 17, 2010 22:41

TEKEL işçileri Ankara'yı salladı

Ankara Tren Garı'nda toplanan gruplar Sıhhiye Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti.

Türk-İş Başkent'te 'demokrasi ve haklar' mitingi düzenledi. Mitinge, Ankara dışından gelen 25 bin işçi destek verdi.

On binlerce işçi sabah saatlerinde Sıhhıye Abdi İpekçi Parkı’nda toplandı. Türk-İş’in "Ekmek, Barış, Özgürlük İçin Demokrasi ve Haklar Mitingi", Sıhhiye Apdi İpekçi parkında saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Pevrul Kavlak yaptığı konuşmada "Ekmek, barış, özgürlük için Türk-İş’in sesi olmak için buradayız" dedi. Pevrul şöyle devam etti:

"Başbakan Ankara’da, Cumhurbaşkanı, siyasiler Ankara’da. Sesimizi duyması gereken kurum ve kuruluşlar Ankara’da. İşte bu miting de Türk-İş’in Ankara’da olduğunu hatırlatmak içindir. Türk-İş’in davası siyasi değildir. İşçiyi aç bırakmayacak ekmek içindir. Bu mitingin sahibi Türk işçisidir, Türk-İş’tir. Ekmek, barış, özgürlük için Türk-İş’in sesi olmak için buradayız."

-MİTİNGE KATILAN KURULUŞLARDAN BAZILARI-

Bu arada, mitinge başta CHP, İşçi Partisi, ÖDP, TKP olmak üzere çeşitli siyasi partilerinin temsilcileriyle birlikte DİSK, KESK, Türkiye Kamu Sen gibi konfederasyonların temsilcileri ile halkevleri, Birleşik Kamu İşverenleri Sendikası ve birçok sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de katıldığı gözlendi.

-MİTİNGTE ATILAN SLOGANLAR VE TAŞINAN DÖVİZLER-

Mitingte, "Silkele Türk-İş düşecekler", "Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek", "Tekel işçisi direnişin simgesi" şeklinde sloganlar atılırken, işçilerin ellerinde bulunan dövizlerde ise, "Limanlar vatandır, Özelleştirmeye hayır", "Taşeronlaşmaya itfaiyeden hayır", "Kahrolsun ücretli kölelik düzeni", "İtfaiyede yatmadık vatandaşı satmadık", "Hani din kardeşiydik, niye siz villada biz sokaktayız", "One minute Tayyip, tekel işçisine reva gördüğün 4/C yasası çok ayıp, bir daha da Ankara’ya gelmem", "Yangında can kayıpları artacak, sorumluluk Kadir Topbaş’ın olacak" ifadeleri yer aldı.

Resim

'TÜRKİYE YANGIN YERİ'

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu, ''Eylemlerimizden rahatsız olanlar var. Ben de diyorum ki rahatsız olacağına çözüm üret. Herkes bilsin ki TÜRK-İŞ belki her zaman gürlemez ama gürlediğinde yağar ve kuru gürültüye pabuç bırakmaz'' dedi.

Kumlu, TÜRK-İŞ'in Sıhhiye Meydanı'nda düzenlediği ''Ekmek, Barış, Özgürlük İçin Demokrasi ve Haklar'' mitinginde yaptığı konuşmada, katılımcılara, Türkiye'nin dört bir yanından, kış gününde yağmur çamuru hiçe sayıp, yollara düştükleri için teşekkür etti.

''Bugün Türkiye bir yangın yerine dönmüştür. Emek büyük bir saldırı altındadır'' diyen Kumlu, ''Emeğin ürettikleri, bu yangında haramiler tarafından talan edilmektedir. Adaletsizlik her alanda hüküm sürerken, herkes bu adaletsizliğin karanlığı içine çekilmek istenmektedir. Ama rüzgar eken, fırtına biçer'' diye konuştu.

İşçilerin düşmanlık, kin, haset nedir bilmediğini dile getiren Kumlu, şunları kaydetti:

''Ülkemiz için alınteri döker, ekmek paramız için çalışırız. İsteriz ki bacamız tütsün, soframızda aş olsun, ekmek olsun. Çocuklarımız sağlıklı ve gelecek kaygısı duymadan büyüsün.

Siz Tekel işçileri, karda, kışta, soğukta, çoluk çocuk TÜRK-İŞ'in önünde, bir aydır ekmek için mücadele veriyorsunuz. Siz itfaiye işçileri, bir aydır Saraçhane Parkı'nda, çadırlarda, ekmek için mücadele veriyorsunuz. Siz şeker işçileri, aylardır her yerde mitingler yapıyorsunuz, ekmek mücadelesi veriyorsunuz.

Sizlerin verdiği mücadeleye 'ideolojik' diyenler var. Böyle diyerek, kendi hatalarının üzerini örtmek isteyenler var. İşin kolayına kaçmak isteyenler var. İşte burada, halkımızın gözü önünde soruyorum size. Verdiğiniz mücadele ideolojik mi? Ben şahidim ki değil, ben kefilim ki değil. Sizler, ekmek parası için özlük haklarınız için güvenli bir gelecek için mücadele veriyorsunuz. Sizler, özelleştirmelerin memleketimizi nasıl yoksullaştırdığını, nasıl ele güne muhtaç ettiğini göstermek için mücadele ediyorsunuz.''

-''HELAL OLSUN SİZE''-

TEKEL ve itfaiye işçilerini verdikleri sağduyulu, ağır başlı mücadele için kutlayan Kumlu, ''Sizlerin mücadelesi, tüm emekçilerin mücadelesidir. Sizler, bizleri yönetenlerin ne kadar acımasız olduğunu kör göze parmak, herkese gösterdiniz. Su sıktılar, yılmadınız. Biber gazı sıktılar, yılmadınız. Gece yarıları çadırlarınızı bastılar, yılmadınız. Helal olsun size, helal olsun. Tüm emekçilerin hakkı size helal olsun'' dedi.

Çalışma yaşamında son dönemde yaşanan gelişmeleri eleştiren Kumlu, ''(Avrupa Birliği) diyorlar, (demokratik açılım) diyorlar, (sosyal diyalog) diyorlar, (sendikalar başımızın tacı) diyorlar. Sonra ne yapıyorlar bir bakalım: Çalışma hayatını düzenleyen yasalar değişti mi? Örgütlenmenin önündeki engeller kalktı mı? Taşeronlaşma engellendi mi? İş kazaları durdu mu? İş güvencesi sağlandı mı? Hayır. Bunların hiçbiri yapılmadı'' diye konuştu.

Emeğin çıkarının, kavgada değil, barışta, ayrılıkta değil, kavuşmada olduğunu öğrene öğrene bugünlere geldiklerini vurgulayan Kumlu, barışı bilmeyenlere barışı öğretmekte, uzlaşmayı bilmeyenlere uzlaşmayı öğretmekte kararlı olduklarını belirtti.

-''SORUMLULUK HATADA ISRAR EDENLERİN OLUR''-

İşçilerin gücünün temelinde para, kar, tahakküm olmadığı, güçlerinin temelinde inanç, masumiyet, savunduklarının haklılığı olduğunu dile getiren Kumlu, şunları kaydetti:

''Bizim gücümüzün temelinde, hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına duyduğumuz saygı var ama emeğin en yüce değer olduğunu unutanlar, ara sıra bizim de ne olduğumuzu unutuyor. İşte o zaman ne oluyor? Böyle meydanlara çıkıp, işte böyle hep birlikte ayağa kalkıp, ne olduğumuzu hatırlatıyoruz. Diyelim olmadı, daha ne yapıyoruz? Seçim zamanı sandık önümüze konduğunda, kırmızı kartı gösteriyoruz.

Eylemlerimizden rahatsız olanlar var. Ben de diyorum ki rahatsız olacağına çözüm üret. Herkes bilsin ki, TÜRK-İŞ belki her zaman gürlemez ama gürlediğinde yağar ve kuru gürültüye pabuç bırakmaz. Biz tavrımızı koyarız, ülkeyi idare edenlerin yapması gereken, bizlere kulak vermek, taleplerimize duyarlı olmaktır. Kulak ardı mı ediyorlar? O noktada, sorumluluk hatada ısrar edenlerin olur, işçinin değil.''

-''MARİFET IMF'DEN DEĞİL, HALKTAN ONAY ALMAKTA''-

IMF'den onay almak uğruna yıllardır halkın iliğinin kemiğinin sömürüldüğünü ileri süren Kumlu, bu süreçte vatandaşın daha da yoksullaştırıldığını, esnafın iflas noktasına getirildiğini iddia etti. ''Ekonomik krizin ülkeye teğet geçtiği'' söylenirken, krizin bedelinin daha çok işsizlik, daha çok yoksulluk olarak kendilerine ödetildiğini öne süren Kumlu, şöyle konuştu:

''Krizin panzehiri, sosyal devlet politikalarına geri dönmektir dedik, dinlemediler. Şimdilerde IMF ile yeni bir anlaşmadan bahsediliyor. Sayın Başbakan, madem artık IMF'ye ihtiyacımız yok, hala niçin yeni anlaşmadan bahsediyorsun. Yerden göğe her şeyin satıldığı, yetmedi mi? Yetmedi mi, sağlık haklarımızın, sigorta haklarımızın budandığı? Daha ne kaldı, ne? Artık IMF'yi def etme zamanı geldi. Çünkü marifet IMF'den değil, halktan onay almakta.

İşçilerin, emeği ile geçinenlerin açlığı, yoksulluğu hükümetin vebalidir. Hak arayan emekçilerin seslerine kulak tıkamak, hükümetin vebalidir. Türkiye'nin her yanı, Ankara'nın göbeği, ekmek, barış, özgürlük için yanıyor. Bu yangını söndürmek hükümetin görevidir.

Ey hükümet, sana sesleniyorum: TEKEL ve itfaiye işçileri başta olmak üzere çalışanların taleplerine kulak ver, işsizliğin önle, kiralık işçilik düzenlemesinden vazgeç, kıdem tazminatı hakkımıza el uzatma, 4/C ve benzeri uygulamalardan vazgeç, İşsizlik Sigortası Fonu'na el uzatma, vergi adaletsizliğini gider, sağlık ve sigorta haklarımızdaki mağduriyeti gider, asgari ücreti sefalet ücreti olmaktan çıkar, iş sağlığı ve güvenliği alanındaki aksaklıkları gider, antidemokratik yasaları değiştir, örgütlenmenin önündeki engelleri kaldır, taşeronlaşma ve kayıt dışı ekonomiyi engelle, sosyal devleti uygula, özelleştirmeleri durdur. Bu meydana, buraya kulak ver. Bu sesi duy.''

-İŞÇİLER KÜRSÜYE ÇIKTI-

TÜRK-İŞ'in düzenlediği mitinge, DİSK, KESK, TTB, TMMOB, BASK, HAKSEN, bazı siyasi partiler, meslek örgütleri, öğrenci grupları, kadın dernekleri, gay ve lezbiyen toplulukları destek verdi.

Katılımcılar, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi önündeki polis noktasında üzerleri aranarak miting alanına alındı.

Ankara'da 34 gündür eylem yapan TEKEL işçilerinin de yer aldığı mitingde, bir TEKEL işçisi, İstanbul'da eylemlerini sürdüren bir itfaiye işçisi ve Şeker fabrikalarının özelleştirmesine karşı çıkan ŞEKER-İŞ üyesi bir işçi yaşadıkları sorunları anlatan birer konuşma yaptı.

Onur Akın'ın konseri ile başlayan mitingde, katılımcılar ''TÜRK-İŞ göreve genel greve'' ''Zafer direnen emekçinin olacak'', ''Bizi satanı biz de satarız'', ''İş, ekmek yoksa barış da yok'' şeklinde sloganlar attı.

MİTİNGTE GERGİNLİK

Mitinginde TÜRK-İŞ Genel Başkanı Kumlu protesto edilerek kürsü bir süre işgal edildi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Kumlu'dan ''genel grev açıklaması'' bekleyen TEKEL işçileri, bu beklentileri gerçekleşmeyince Kumlu'nun konuşmasının ardından konuşmaların yapıldığı kürsünün önüne geldi.

İşçilerden bazıları platformun üzerine çıkarak ''Kumlu buraya'', ''Genel grev genel direniş'' şeklinde slogan attı. Bu sırada mikrofonu alan Harb-İş Genel Başkanı Ahmet Kalfa, ''Emekçilerin istediği genel grevi işçiler, KESK'i ile Türkiye Kamu-Sen'i ile memurlarla başaracak. Emekçilerin sorunlarının çözümü için genel greve ihtiyaç vardır. TÜRK-İŞ de bu kararı almalıdır'' dedi.

Türk İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, konuşmasını yapmak üzere mitingin gerçekleştiği Abdi İpekçi Parkı’na kurulan platforma çıktığında bazı işçilerin ıslıklı protestosuyla karşılaştı.

Konuşmasına devam etmek isteyen Kumlu’ya, işçiler sloganlarıyla müdahale etti. Kumlu, protestolar karşısında platformdan indi. Kumlu ile birlikte sendika yöneticileri de alanı terk ederken, bir grup işçinin “Kumlu buraya, bizi satanı biz de satarız” şeklinde slogan attığı gözlendi.

Diğer sendika yöneticileri işçilere ‘sakin olun’ çağrısı yapması üzerine işçiler bu kez de platforma çıkarak tepkilerini burada göstermek istedi. İşçilerin platforma çıkmak istemesi kargaşaya neden oldu. Bir grup işçi “Genel grev” çağrısında bulurken, sonra platformdaki potestocu işçiler ikna edilerek aşağı indirildiler. Mitinge katılanlarda miting alanını terk ederken, Mitinge katılan TEKEL İşçileri Türk-İş Genel Merkezi önüne döndüler.

Eyleme çeşitli illerden katılanları taşıyan 560 otobüsün Ankara'ya geldiği öğrenildi.

Alınan önlemler kapsamında, Talat Paşa Bulvarı ve Ankara Tren Garı'na açılan yollar ile mitingin yapılacağı Sıhhiye Meydanı araç trafiğine kapatıldı.

Polisler tarafından arama noktaları oluşturulan meydanda, bomba arama çalışmaları da yapıldı.

Eylem için 5 bin polisin görevlendirildiği bildirildi.


Gerçek Gündem, 17 Ocak 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletigönderen devimsel » Çrş Oca 20, 2010 19:38

İrfan Tuna yazdı:Sözleriyle yaşadığımız günlere çok uygun düşen, Can Yücel'in ''İşçi Marşı'' şiirini Yeni Türkü'den dinlemek için aşağıdaki linki tıklayın.

http://www.youtube.com/watch?v=DfNl6Q-FEi8



hava döndü işçiden işçiden esiyor yel
dumanı dağıtacak yıldız-poyraz başladı
bahar yakın demek ki mevsim böyle kışladı
bu fırtına yarınki sütlimanlara bedel
hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel

tekliyor işte çağın çarkına okuyan çark
ve durdu muydu birgün bu kör, avara kasnak
bir zincir yitirenler bir dünya kazanacak
sen de o dünyadansın sınıfın bil safa gel
hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel

köylükler uykusunda döndü dönüyor sola
güne bakıyor bebek büyüyen yumruğuyla
başaklar göverdi bak başkoydular bu yola
şaltere uzanıyor tanrıya açılmış el
hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel

senlik-benlik bitip de kuruldu muydu bizlik
asgari ücret değil, hür ve günlük güneşlik
bir türkiye olacak aldığın son gündelik
halk kalacak geride bitince bu zalim sel
hava döndü, işçiden, işçiden esiyor yel

tarihle yürüyenler, tarihle adım adım
safları sıklaştırın tarihle hızlanalım
lakin hızlandık derken, kolu dağıtma sakın
başları bozuklar var şimdi bize tek engel
hava döndü, işçiden, işçiden esiyor yel

sen ki ferhatsın işçi günün senin gelecek
indir külüngün indir, del, şu karanlığı del
del ki dağlar ardından önümüzde bir çiçek
gibi açsın aydınlık tekmil olunca tünel
hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel

şiir: can yücel






Cem Karaca - İşçi Marşı
"Tam bağımsızlık demek, kuşkusuz siyasal, maliye, ekonomi, adalet, askerlik,
kültür... gibi her alanda bağımsızlık ve tam özgürlük demektir.
Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulusun ve ülkenin
gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından yoksunluğu demektir."

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
devimsel
Üye
Üye
 
İletiler: 291
Kayıt: Çrş Nis 08, 2009 0:07

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletigönderen Mustafa Recep » Çrş Oca 20, 2010 22:04

karanlığa mahkum

soğuk ve karanlık bir boşluktayım
uykusuzum,
uyumak ne mümkün karanlıkta,
uyumak bile yalnız mümkün aydınlıkta,
karanlıkla sohbetteyiz,
sessizce konuşuyoruz ama
duymasınlar diye söylediklerimizi
kollarımdan ve bacaklarımdan gerilmişim,
avuçlarım kanıyormuş,
çarmığa gerilmişim
ve adaletim ben kılıcımı yüreğime saplamışlar,
karanlık söyledi, terazimi çalmışlar
boynumda kalınca bir halat
tam yirmi üç boğum
bir kış gecesi yaşadıklarım
tam acılarıma alışırken
lanet bir yarasa çığlığı kendime getirir beni
ve yeniden başlar sızılarım
ve nerede olduğumu kim olduğumu hatırlarım
ben şimdi Ankara’nın ayazında ölüm orucundaki tekel işçisiyim…


mustafa recep
19.01.2010
AMERİKANCI GENERALLER DEĞİL KEMALİST PAŞALAR İSTİYORUZ!
Kullanıcı küçük betizi
Mustafa Recep
Üye
Üye
 
İletiler: 417
Kayıt: Çrş Tem 09, 2008 13:11
Konum: sakarya

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletigönderen Comte » Prş Oca 21, 2010 20:30

Sizin ampul k’açlık?


Erkek...

40 yaşında.

40 kilo.

*


Beyin ödemli, kanama var.

Akciğerler yapışmış, iltihaplı.

Kalp ileri derecede yumuşamış.

Karaciğer büyümüş, sarımsı.

Böbrekler taşlaşmış.

Dalak küçülmüş, kurumuş.

Mide yeşil safra dolu.

Bağırsaklar sert, şiş.

Kaslar gevşek, erimiş.

Deride dökülme var.

Sırtta çürüme.

*


Otopsi raporu bu.

*


Açlık grevinde ölen birinin.

*


Güzel güzel kahvaltı ederken canınızı sıkmak istemem ama, başkentin göbeğinde, çoluğuyla çocuğuyla açlık grevi yapıyor Tekel işçileri... İktidar borazanı gazetelere tek tek baktım, yok... Çoğunun iç sayfalarında bile yok. Satır yer vermemişler. Televizyonlarında zaten yok.

*


İşçiler ölüme yattı...

Yalakalar salağa.

*


E merak ediyor insan...

Sansür heyetlerine özenip “Gazeteci katili Ağca’yı niye gösteriyorsunuz” diye hassasiyet gösteren halkımız, “Tekel işçilerini niye göstermiyorsunuz” diye “niye” merak etmiyor?

*


Bakın, dün itibariyle Hrant’ı Ertuğrul Özkök’ün öldürdüğünü öğrenmiş bulunuyoruz... Yoksa, Uğur Mumcu’yu da Tekel işçileri mi katletti acaba?
Onun için mi göstermiyorlar?

Yılmaz ÖZDİL, Hürriyet, 21 Ocak 2010
Resim
Kullanıcı küçük betizi
Comte
Dilmaç
Dilmaç
 
İletiler: 195
Kayıt: Prş Ara 10, 2009 17:21

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletigönderen Başkomutan » Prş Oca 21, 2010 20:48

Bülen Arınç Tekel ,işçilerinin yanında-arkasında olduğunu söylemiş.Kulaklarımla duydum.

17 ŞUBAT 2001
HALK TV'de BÜLENT ARINÇ

Yayınlandı...
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Oca 22, 2010 1:19

Hükümete 26 Ocak'a kadar süre

Altı konfederasyonun bugün TEKEL işçileri için yaptığı toplantıdan hükümete TEKEL işçisinin sorunlarını çözmesi için 26 Ocak'a kadar süre verilmesi çıktı.

Türk-İş, DİSK, Hak-İş, KESK, Kamu-Sen ve Memur-Sen bugün Türk-İş binasında TEKEL işçileri ile dayanışma konusunu görüşmek için toplandılar.

Toplantının bitmesinden bir süre sonra beklenen açıklama yapıldı. Açıklamada "genel grev" ile ilgili tarih verilmezken, hükümet ile TEKEL işçilerinin sorunlarının çözümü için girilen diyalog sürecinin 26 Ocak saat 17:00'ye kadar sürdürüleceği belirtildi.

Bu tarihe kadar çözüm bulunmazsa, dayanışma grevini görüşmek için altı konfederasyon tekrar bir araya gelecek. Diğer yandan, hükümet yetkilileriyle yapılacak görüşmelere yalnızca Türk-İş Başkanı değil diğer konfederasyon başkanları da katılacaklar.

Açlık grevine ara verildi

Toplantının sonuç metni, Tek Gıda-İş Başkanı Mustafa Türkel tarafından okundu. Türkel metni okuduktan sonra, hükümet ile müzakere sürecinde, hükümete zaman tanımak için açlık grevine 3 gün ara verildiğini açıkladı. Bu kararı aynı zamanda, talepleri kabul edilmediği takdirde 26 Ocak ve sonrasına daha güçlü girmek için aldıklarını belirtti.

Hükümetle müzakere sürecinde Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile de görüşüleceğini söyleyen Türkel'in konuşması sırasında sık sık, "ölmek var dönmek yok", "genel grev genel direniş" sloganları atıldı.

Bu arada, akşam saatlerinde açlık grevi yapmakta olan TEKEL işçilerinden 3'ü rahatsızlanarak hastanaye sevkedildi

Toplantıdan çıkan sonuç metni şöyle:

1- Altı konfederasyon çalışma hayatının tüm sorunlarına ilişkin ortak irade arayışını bundan böyle de sürdürecektir.

2- Konfederasyonlar öncelikli olarak, TEKEL işçilerinin içinde bulunduğu durumu görüşmüştür. Bu çerçevede;

- Konfederasyonlar 4-C uygulamasını kabul etmemekte ve kaldırılmasını talep etmektedir.

- Konfederasyonlar hükümetle bugüne kadar sürdürülen diyalog sürecinin hızlandırılarak devam etmesini istemektedir.

- TEKEL işçilerinin sorunlarının çözümü doğrultusunda, Türk-İş'in hükümetle sürdürdüğü görüşmelerde bundan böyle toplantıya katılan diğer konfederasyonların başkanları da etkin bir şekilde yer alacaktır.

- Hükümetle yapılacak görüşmelerden 26 Ocak 2010 Salı günü saat 17:00'ye kadar sonuç alınamaması halinde aynı saatte konfederasyonlar dayanışma grevi ve üretimden gelen gücün kullanılacağı tarih dahil olmak üzere bir araya gelecektir.


SOL Haber, 21 Ocak 2010





TEKEL işçileri greve ara vermeyi reddediyorlar

Konfederasyonların hükümete 26 Ocak'a kadar süre verme kararı aldığı toplantı sonrasında, Tek Gıda-İş Sendikası Başkanı Türkel açlık grevine ara verildiğini açıklamıştı. Grevdeki işçiler, bu karara karşı çıkıyorlar.

TEKEL işçileri Tek Gıda-İş Başkanı Mustafa Türkel'in açıkladığı, açlık grevine ara verilmesi kararına uymayı reddediyorlar.

Altı konfederasyonun toplantısının sonuç metninin okunmasından sonra TEKEL işçilerinin açlık grevine 3 gün süreyle ara verileceği kararı açıklanmıştı.

Üçüncü gününe giren açlık grevini sürdüren 140 TEKEL işçisi, eylemlerini bitirmeyi reddediyor. İşçiler karara ilişkin "sonuç almadık ki, eylemi neden bitirelim" değerlendirmesinde bulunuyorlar.

İşçiler greve üç gün ara verilmesi yönünde açıklanan karar hakkında kendilerine hiçbir sendika yöneticisinin danışmadığını söylüyorlar.


SOL Haber, 21 Ocak 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Oca 22, 2010 12:11

Tekel işçilerinin açlık grevinden görüntüler

Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Oca 23, 2010 20:50

Valilikten işçilere tehdit mi?

Ankara Valiliği'nden Tekel işçilerine: Çevreyi rahatsız ediyorsunuz. Bölgeyi tahliye edin.

Ankara Valiliği, Türk-İş Genel Merkezi çevresindeki eylemlerini sürdüren Tekel işçilerinin, ''çevreyi rahatsız ettikleri'' gerekçesiyle bölgeyi tahliye etmelerini istedi.

Ankara Valiliğinin ''çevreyi ve esnafı rahatsız ettikleri'' gerekçesiyle Tekel işçilerinin bölgeyi tahliye etmesi yönünde Tekgıda-İş Sendikasına yazı gönderdiği öğrenildi.

Sendika Genel Sekreteri Mecit Amaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, valiliğin daha önce de bu yönde yazılar gönderdiğini ve bu yazılara yanıt verdiklerini söyledi.

Amaç, valilikten dün gelen yazıya da pazartesi günü cevap vereceklerini belirterek, ''Biz demokratik haklarımızı kullanıyoruz. Burada kimseyi rahatsız etmiyoruz. Esnaf bize yardımcı oluyor. Gündüz iş yeri olarak kullandıkları yerleri, gece dinlenmemiz için bize tahsis ediyorlar'' diye konuştu.

Türk-İş Genel Merkezi önündeki eylemcilere gün boyu çeşitli sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler, sendikalar ve öğrenci gruplarından destek ziyaretleri yapıldı. Ziyaretçiler, işçilere gıda maddeleri, giyecek ve battaniye dağıttı.

DSP İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş, burada yaptığı konuşmada, işçilerin haklı mücadelesini desteklediklerini söyledi.

''Biliyorum ki İş Güvencesi Yasası'nı çıkaran Ecevit de yanınızda'' diyen Ağırbaş, emeğin değerini bilen bir parti olarak işçilere desteklerini sürdüreceklerini kaydetti.


Gerçek Gündem, 23 Ocak 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Oca 24, 2010 20:17

Resim
Direniş ateşi alevlendirdi

Soğuk ve kar da durduramadı!

EYLEMLERİNDE 40. güne ulaşan TEKEL işçileri, Ankara’yı teslim alan soğuk ve kara rağmen Türk-İş Genel Merkezi önünden ayrılmıyor. İşçiler kararlılıklarını, “Kar da yağsa donsak da mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” diyerek dile getiriyor.

Başbakan Erdoğan’a sert tepki

ÇADIRDA barınmaya, varilde ateş yakarak ısınmaya çalışan işçiler “Avucunu yalarsın” ve “Muhalefetin oyununa gelmeyin” diyen Başbakan Erdoğan’a da sert tepki gösterdi: Çocuk değiliz, ekmek peşindeyiz. Siz de seçimde mürekkep yalarsınız!

Tüm dünyadan destek yağıyor

ALMANYA Gıda İşçileri Birliği NGG, Avrupa Gıda İşçisi Sendikaları Federasyonu EFFAT, Uluslararası Gıda İşçileri Birliği IUF, Almanya’dan IG Metal ile Forza Livorno, 29-30-31 Ocak’ı “Her yer TEKEL, her yer direniş” günleri olarak ilan etti.

Soğuğa karşı da direniyorlar

Önümüzdeki günlerde ölüm orucuna başlayacak olan TEKEL işçileri, Türk-İş Genel Merkezi önünde kara ve aşırı soğuğa karşı da mücadele veriyor. İşçiler, teneke içinde ateş yakarak ısınmaya çalışıyor.

TEKEL işçilerinin eylemi 40. gününe girdi. Ankara’da başlayan kar yağışı ve gittikçe soğuyan havayla birlikte işçiler ısınmak için varillerde ateş yaktı.

Haber:Sümeyra YILMAZ
40 gündür eylemlerini sürdüren Tekel işçileri, “Kar da yağsa, donsak da mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” diyerek eylem kararlılıklarını dile getiriyorlar. Türk-İş Genel Merkezi etrafına kurdukları çadırlarda kalan işçiler ısınmak için battaniyelere sarılıyor, teneke içinde ateş yakıyorlar. Bazı işçiler çadırlarının önüne soba kurmaya başladı. İşçiler, “Hakkımızı alana kadar burada kalacağız. 40 gün direndik yağmur çamur demedik 40 ay daha direniriz. 4C ile sürünerek öleceğimize burada hakkımız için savaşarak donarak ölürüz” diyerek hükümete tepkilerini dile getiriyorlar. Ankara’ya geldikleri ilk günden beri birçok zorluğa rağmen eylemlerini sürdüren Tekel işçileri, ne bastıran soğuk hava ve kar ne yağmurun ne de AKP hükümetinin kendilerini yıldırabileceğini belirtiyorlar.

Seçimde mürekkep yalarsınız

İşçiler, çeşitli yardım kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin yaptığı yiyecek ve giyecek yardımları ile ihtiyaçlarını karşılıyor. Öğrenciler ve Ankaralılar da evlerinde yaptıkları yemekleri getirerek Tekel işçilerine veriyor. Bu arada, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sendikacılara, “Avucunu yalarsın” demesi ve işçilere “Muhalefetin oyununa gelmeyin” sözlerine işçiler tepki gösterdi. Çocuklarını evlerinde bırakarak karda kışta rezillik çektiklerini söyleyen işçiler, “Biz çocuklarımızın geleceği için buradayız, hakkımız için buradayız. Başbakan birilerinin dolduruşuna geliyor. Gelsin gözleriyle görsün, bizi dinlesin sonra konuşsun. Çocuk değiliz, ekmek peşindeyiz. Siz de seçimde mürekkep yalarsınız” dediler.

Uluslararası destek geldi

Başta Almanya Gıda İşçileri Birliği NGG, Avrupa Gıda İşçisi Sendikaları Federasyonu EFFAT ve Uluslararası Gıda İşçileri Birliği IUF, Almanya’dan IG Metal ile Forza Livorno, 29-30-31 Ocak’ta “Her yer TEKEL, her yer direniş” günleri olarak kabul etti. Berlin, Paris, Viyana, Amsterdam ve Londra’da, Türk konsoloslukları, fabrikalar, üniversitelerde TEKEL işçisine destek gösterileri düzenlenecek.Endüstriyel futbola karşı duruşu ile tanınan Forza Livorno da, TEKEL işçisine dayanışma çağrısı yaptı ve artık maçlarında enternasyonali TEKEL işçisine atfederek okuyacağını açıkladı. 29-30 Ocak tarihli maçlarda destek pankartları açılacak.

Başbakan, önce yükselen sese kulak versin

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Tek Gıda - İş Sendikası Genel başkanı ve Türk - İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel hakkında söylediklerine Türkel’den yanıt geldi. Başbakan’ın aç ıklamalarını haksız ve mesnetsiz olarak nitelendiren Türkel, “Her şeyden önce, ülkenin Başbakanı olarak Ankara’nın ortasında bir ayı aşkın süredir yükselen sese ve yaşanan soruna çözüm aramak yerine, hala suçlamalarla cevap verilmesini ve boyun eğme dayatmalarına başvurulmasını esefle karşılıyoruz” dedi. Türkel, “Ücretlerinin düşürülmesini, sosyal ve sendikal haklarının kaybını ve kölelik düzeni içinde çalışmayı kabul etmeyerek, uluslararası ve iç hukuk kuralları çerçevesinde hakkını aramaktadır” diye konuştu.


YENİÇAĞ, 23 Ocak 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Oca 25, 2010 16:15

Ankara Valiliği'nden Tuhaf Karar

'Çocuklar korkuyor,çadırlar sökülecek'

Başbakan Erdoğan’ın TEKEL işçilerine yönelik cuma günkü çıkışının ardından Ankara Valiliği tebligat göndererek çadırların kaldırılmasını istedi. Valilik gerekçesinde, çocukların korktuğunu bildirdi.

Açlık grevine ara veren ancak çadırlardaki bekleyişini sürdüren TEKEL işçileri, eylemlerinin 41. gününde ateş yaktıkları tenekelerle çay pişirip ısınmaya çalışıyorlar. Daha önce bu manzaradan rahatsız olmayan Ankara Valiliği ise, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cuma günü işçilere yönelik sert açıklamalarının ardından, çadırların kaldırılmasına karar verdi.
Milliyet Gazetesi'nden Mithat Yurdakul'un haberine göre, TÜRK-İŞ’e gönderilen ve “TÜRK-İŞ Konfederasyonu binası çevresinde kapsamlı olarak yapılan inceleme sonucunda...” ifadelerinin yer aldığı tebligatta şunlar kaydedildi:

* Bu durumun (Çadırların kurulması, pankartların asılması) ilk ve orta dereceli okullara devam eden öğrencilerin eğitim kuruluşlarına gidiş gelişlerine engel ve korku duymalarına neden olduğu,

* Çöp bırakarak ve ateşler yakılarak çevre kirliliğine ve ses kirliliğine neden olunduğu,

* Çabuk tutuşacak nitelikte naylon kâğıt vs. pratik malzemelerin kullanıldığı, çadırlarda ve çevrede ateşler yakılmasının yangın tehdidi oluşturduğu,

Toplumda infial yaratıyor

* Zorlu kış şartlarında açıkta gerçekleştirilen eylemlerde, eylemcilerin ve çevrenin sağlığının tehdit altında olduğu, kefen giyerek ölümüne eylem yapıldığı görüntüsü ile toplumda infiale sebebiyet verildiği,

* Uzun bir süre devam eden eylemler dahilinde, uç ideolojik örgütlenmelere mensup şahısların kurulmuş çadırların içlerine girerek propaganda yaptıkları, işçileri provoke ederek her fırsatta kanunsuz eylemler yapmaya teşvik ettikleri, işçiler ile polisi karşı karşıya getirerek gerginliklerin çıkmasına sebebiyet verildiğinden kamu güvenliği ve düzeninin bozulduğu anlaşılmıştır.”

Yazıda, çadırların kaldırılmaması halinde yasal işlem yapılacağı belirtildi. Bugün tebligata yanıt vereceklerini belirten Tek Gıda İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, gerekirse AİHM’ye kadar gideceklerini söyledi.

AP’nin gündeminde

Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Jürgen Klute, TEKEL işçilerine destek ziyaretinde bulundu. Klute, AP sosyalist fraksiyonunun dayanışmasını paylaşmak için Türkiye’de bulunduğunu belirterek, “Mücadeleye devam edin. Biz sizinleyiz” dedi.

Erdoğan: Ajitasyon

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün Bozüyük-Mekece-Adapazarı Bölünmüş Devlet Yolu ’nun açılış töreninde yaptığı konuşmada, TEKEL işçileriyle ilgili şeyler de söyledi. İşte özetle Erdoğan’ın söyledikleri:

“Son olarak Ankara’daki TEKEL işçileri meselesi televizyonların pişire pişire halkımıza ajitasyonla sundukları konu. Sürekli olarak bizi oradaki kardeşlerimizle karşı karşıya getirmek, oradan yastık yorgan vesaireyle sağa, sola taşımak getirmek... Ondan sonra bir de ‘Biz genel grevle hükümeti deviririz’ diyecek kadar ileri giden bir mantık. Bunlarla ilgili yasal mücadeleleri de vereceğiz.

O ayrı mesele ama şunu söylüyorum: Bir hükümeti sendikalar getirmez, hükümeti millet getirir, millet götürür. Kimse bunun dışında kendinde yetki bulmasın, kimse... Biz bu ülkede, milletimizin bize emanet ettiği kasayı, kusura bakmayın soyduramayız. Bu 4/C’den istifade eden başka kardeşlerim de var. Onlar ne alıyorsa, size de aynı şeyi veriyoruz. Biz kimseye çalışmadan para verebilecek durumda değiliz. Böyle bir imkânımız da söz konusu değil.”

Belediyeden KUMANYA

Aralarında Ankaragücü ve Diyarbakırspor taraftarlarının da bulunduğu gruplar TEKEL işçilerine destek ziyaretinde bulundu. Taraftarlar, TEKEL işçileri lehine sloganlar attı. Bazı sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti temsilcileri de işçileri ziyaret ederek, işçilere giysi ve yiyecek getirdi. Adana’nın CHP’li Çukurova Belediyesi tarafından işçilere 6 bin 500 adet kumanya dağıtıldı.


İnternetajans, 25 Ocak 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletigönderen Türk-Kan » Sal Oca 26, 2010 17:17

AKP'li İngiliz Bakan: İşçilere Merhametli Davrandık






"Hükümetin hatası, merhametli olunmasıdır"

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ankara'da 42 gündür süren TEKEL işçilerinin eylemine yönelik olarak sert açıklamalarda bulundu.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "KDV İadesi Risk Analizi Projesi" sistemini tanıtmak üzere Maliye Bakanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, 42 gündür süren TEKEL işçilerinin eylemine yönelik olarak açıklamalarda bulundu.

TEKEL işçilerine yönelik olarak Hükümetin ne gerekirse yaptığını ileri süren Bakan Şimşek, "Doğrusunu yaptığımızı düşünüyoruz. Vatandaşın parasını çarçur etme gibi bir lüksümüz yok. Vatandaştan aldığımız vergileri yerinde kullanmamız gerekiyor. Faaliyet alanı tamamen olmayan yapacağı iş olmayana, eski statüde işçi olmalarından ve maaş verilmesinden ne vatandaş, ne de tekel işçileri memnun olur" dedi. Hükümet tarafından özelleştirme sonucu hiç kimsenin mağdur olmayacağı bir model geliştirdiklerini söyleyen Bakan Şimşek, "Hem kıdem ve ihbar tazminatlarını ödedi hem de kendilerine 4/C kapsamında istihdam imkanı, gelir imkanı sağlandı. Bunu bizim hükümetimiz getirdi. Bizim hükümetimizin varsa bir hatası özelleştirme sonrasında ortaya çıkan, açıkta kalan işçilerimize karşı merhamet göstermesi. Eğer bir hata varsa o da merhametli olunmasından kaynaklanıyor" diye konuştu.

Hükümet iki tercihle karşı karşıya

Hükümet olarak iki tercihle karşıya karşıya kaldıklarını belirten Bakan Şimşek, "Ya açıktan yıllık 480 milyon TL'yi vatandaşın üzerine yıkıp, herhangi bir faaliyeti kalmamış birkaç bin TEKEL işçisine vereceksiniz. Ya da kanun gereği ortalama 41 bin TL kıdem tazminatı ödeyip, kamu kurumlarında 4/C kapsamında istihdam edeceksiniz. Birçok işadamı biliyorum, 10 bin TL ile iş hayatına başlamışlar. TEKEL işçileri ortalama 41 bin TL lira alacaklar. Ondan sonra ne yapıyoruz. 4/C kapsamında işe alacağız. Bir adım daha ileri gidip, bütün 4/C'lerin maaşını iyileştirdik. Çalışma süresini artırdık. Ücretlerini artırdık. Hükümet olarak kaynakları ve imkanları zorlayarak, bütün 4/C ile çalışanların çalışma şartlarını çok ciddi bir şekilde iyileştirdik. Bütün bunlara rağmen, durumun devam etmesi üzücü. 'Eski maaşımızla devam edelim' diyorlar. Ortada TEKEL'in faaliyeti yok. Kapanma noktasında. Vatandaştan aldığımız paraların faaliyeti olmayan TEKEL işçilerine verilmesi ne hakka ne de hakkaniyete uyar. Bizim yaptığımız şey, TEKEL işçilerinin geleceklerini garanti altına alacağız. Maaşlarını yüzde 30 artırmışsız. Kapı önüne bırakmıyoruz. Kamuda işe almada öncelik tanınıyor. Bütün bunlara rağmen, gösteriler işin mahiyetini gösteriyor" şeklinde konuştu.

"Daha önceki hükümetler, kapı önüne koyuyordu"

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, özelleştirmenin Türkiye için yeni bir husus olmadığını söyleyerek, şöyle devam etti:

"1980'li yıllardan bu yana kamuda etkinliği ve verimliliği artırmak amacıyla gündeme getirilen önemli bir reformdur özelleştirme. Özelleştirme hiçbir zaman hükümetimiz veya dünyadaki uygulamalarla ilgili özelleştirmeye safi gelir olarak bakmıyoruz. Rekabet ortamını iyileştiren, kamuda etkinliği ve verimliliği artıran bir uygulama olarak bakıyoruz.

Tekel konusu 80'li yıllara giderseniz, Türkiye açısından çok önemli bir kurum, çok önemli bir alan. Bir ara 80 bin çalışanı olmuş. Zamanla bu sektörde tütün ve üretim alanında küçülme olmuş. Aslında bu yeni bir alan değil. TEKEL'in özelleştirme kapsamına alınması 2001 yılında olmuş. Özelleştirme programına alınması, o sürecin başlatılması bizden önceki koalisyon hükümetinin verdiği bir karardır. Bizim hükümetimizde özelleştirmeye inandığı için bu uygulamaları hızlandırdı. Türkiye gerçekten büyük bir başarı sağladı. Bizden önceki hükümetler döneminde özelleştirme yapıldı. Açıkta kalan işçiler kapı önüne bırakıldı. Tabii ki kendilerine yasa gereği kıdem ve ihbar tazminatları veriliyordu. Ama kapanan veya devredilen işletmelerdeki çalışanlar tarafından bir kısmı şirkette çalışmaya devam ederken, bir kısmı devlet tarafından kapı önüne bırakılıyordu. 1980'den bizim iktidarımız dönemine kadar böyle oldu. Bizim hükümetimiz yeni bir uygulama gündeme getirdi.

Özelleştirme sonucu hiç kimsenin mağdur olmayacağı bir model oluşturdu. Hem kıdem ve ihbar tazminatlarını ödedi hem de kendilerine 4/C kapsamında istihdam imkanı, gelir imkanı sağlandı. Bunu bizim hükümetimiz getirdi."

TEKEL'in özelleştirme süreci 2001'de başladı

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TEKEL'in özelleştirme sürecinin 2001 yılında başladığını anımsatarak şu noktalara dikkat çekti:

"Özelleştirme süreci bizim dönemimizde tamamlandı. 4 bin kişiye yakın çalışanı aslında 2007 yılında 4/C kapsamına alınması gerekiyordu. Sendikalar gelip bunu 'geciktirin' dediler. Bir miktar geciktirdik. Tekel çalışanların aylık maliyeti 40 milyon TL. 12 ay bazında 480 milyon TL. Şu anda TEKEL faaliyetleri minimal düzeye indi. O çalışanların yapacağı bir şey yok. 52 noktada TEKEL işletmeleri varsa, onun sadece birkaç tanesinde depolarda tütün muhafaza ediliyor. Özelleştirme sonucunda bu minimal düzeye indi."


CUMHURİYET, 25 Ocak 2010




TÜRK-İŞ'TEN ŞİMŞEK'E YANIT

Maliye Bakan'ı Mehme Şimşek'in açıklamalarına Türk-İş'ten yanıt geldi. Konfederasyon Genel Sekreteri Ergun Atalay adına yapılan açıklamada, "Bakan Şimşek, bu tahlihsiz sözlerini düzeltmeli ve Türk işçilerinden derhal özür dilemelidir" denildi. İşte Türk-İş'in cevabı...

"Mernamet herkeste olması gereken insani bir vasıftır. Devletlerde merhametli olma vatandaşlarına eşit, adil ve saygılı davranmak zorundadır. Ancak çağdaş bir devlet vatandaşına yalnızca merhamet göstermez. Vatandaşının insan haklarından doğan haklarını verir, onlara refah içinde mutlu bir yaşam sunar.

İşçilerimiz Bakan Şimşek'ten merhamet duygusunun kaybedilmesini değil, hak ve adalet istemektedir.

Tekel işçilerinin kendilerine dayatılan 4C düzenlemesini kabul etmeyerek 41 gündür Ankara'da gerçekleştirdikleri eylem bir hak ve adalet mücadelesidir.
Sayın Maliye Bakan'ı eğer sözünü ettiği kadar merhametli olsaydı, karda kışta, sokakta ekmek mücadelesi veren Tekel işçilerine bu şekilde yaklaşmaz, onlara 4C gibi kölelik koşullarını reva görmezdi.

Maliye Bakanı'nın tebaasına merhamet gösteren bir sultan edesıyla yaptığı bu konuşma Tekel işçilerimizi ve temsil ettiğimiz tüm kitleyi üzmüştür, incitmiştir. Bakan Şimşek, bu tahlihsiz sözlerini düzeltmeli ve Türk işçilerinden derhal özür dilemelidir."


Ulusal Kanal, 25 Ocak 2010
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletigönderen kemalist58 » Sal Oca 26, 2010 17:43

Ulusal kanal Ve Halk TV'nin desteği çoktu.Helal olsun.
TÜRKİYE GENÇLİK BİRLİĞİ
AHMET TURAN ÖZTÜRK/
Kullanıcı küçük betizi
kemalist58
Üye
Üye
 
İletiler: 37
Kayıt: Sal Kas 24, 2009 8:51
Konum: sivas

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletigönderen bezgin » Çrş Oca 27, 2010 14:13

Karaman CHP Örgütleri Tekel İşçilerine Destek Ziyaretindeydi

"Bir damla destek olmaya gittik"

Tekel işçilerine destek ziyaretinde buluna Karaman CHP örgütleri, memnun döndüler.

Bu konuda gazetemize bir açıklamada bulunan CHP il sekreteri Selman Ak; "12 Eylül' den bu yana ölü gömleği giydirilen emek dünyası, ilk defa bu eylem ile üretimin gücünü gerek Türkiye' ye ve gerekse de dünyaya duyurmuş ve bir silkinişin ilk kıvılcımını oluşturmuşlardır.

Çalışan insanları köle gibi gören liboş AKP zihniyeti trübün demokrasisi ile daha fazla milleti oyalayamayacağını anlamalıdır. Bu milletin evlatlarına iş bulmak ve işi olanlara da insan gibi yaşama olanağı sunmak devletlerin asli görevidir.

Bizim yöneticilerimiz uzun süredir bu görevlerini unuttular ve unutturdular. İşsiz kalan milyonlar da işsiz kalacağım korkusu ile seslerini çıkaramamaktadırlar. Tekel direnişi, umarım emekçi yığınların üzerinden bu ruh halini uzaklaştıracak ve dini, etnik temelde boğuşturulan bu millet ekmeğinin üzerinden politika yapmaya yeniden başlayacaktır. Biz de buna il başkanımızın da güçlü desteği ile bir damla destek olmaya gittik. Gençlik ve kadın kolları olarak memnunuz ve mutluyuz." dedi.

e-karaman, 27.01.2010
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Oca 27, 2010 17:54

Ankara Esnafından Valiye Yalanlama:

TEKEL İşçilerinden Rahatsız Değiliz, Destekliyoruz!


Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x