Kaşif Kozinoğlu hayatını kaybetti!

ODATV soruşturmasında tutuklanan Milli İstihbarat Teşkilatı eski Dış Operasyonlar Başkanı Kaşif Kozinoğlu, cezaevinde geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybetti.

Silivri Cezaevi’nde kalan Kozinoğlu dün sabah saatlerinde nefes almakta güçlük çektiğini belirterek revire başvurdu. Savcılık izniyle Silivri Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Kozinoğlu, bir süre gözlem altında tutulduktan sonra taburcu edilerek tekrar cezaevine gönderildi. Kozinoğlu cezaevindeki hücresine konulduktan birkaç saat sonra kalp krizi geçirdi. Cezaevinin revirine kaldırılan Kozinoğlu burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Cezaevi yönetimi Kozinoğlu’nun ölümünü önce savcılığa ardından Adalet Bakanlığı’na bildirdi.

Kozinoğlu’nun cenazesi otopsi yapıldıktan sonra ailesine teslim edilecek. MİT’te yurtiçi ve yurtdışı birçok görevde bulunan Kozinoğlu’nun, Odatv’ye yapılan baskında ele geçirilen ve devlete ait çok gizli olduğu ileri sürülen belgeleri sızdırdığı iddia edilmişti.

İlk duruşması 9 gün sonraydı

Ankara’daki evinde arama yapılan Kaşif Kozinoğlu, yurt dışında olduğu için gözaltına alınamamış, görevden dönmesi beklenmişti. Eski Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz’e ifade veren Kozinoğlu, 10 Mart 2011’de tutuklanarak cezaevine konulmuştu. “Terör örgütü üyeliği ve gizli belgeleri temin etmek”le suçlanan Kozinoğlu için 38-69 yıl arası hapis cezası istendi. Odatv davasının ilk duruşması 22 Kasım Salı günü yapılacaktı.

Hürriyet, 13 Kasım 2011

---

Kaşif Kozinoğlu'nun Vefatı Sonrası "Yeşil" Gündeme Gelir mi?

Kaşif Kozinoğlu ile aynı koğuşta yatan Atilla Uğur'un oğlu Oğuzhan Uğur'un twitter hesabından duyurduğu habere göre OdaTV operasyonunun tutuklusu olarak bulunan MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu cezaevinde geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti.

Haberin ulusal medyada yayınlanış şeklinde bir farklılık dikkat çekiyor. Vatan gazetesi Kozinoğlu'nun rahatsızlık geçirmesi üzerine hastaneye kaldırılıp sonra tekrar cezaevine gönderildiğini belirtirken, Hürriyet Kozinoğlu'nun tüm çabalara rağmen kurtarılmadığını yazdı.

Kozinoğlu, "Ergenekon" sürecinin son kurbanlarından.

Kozinoğlu'nun vefatı ile ilgili dikkat çeken bir diğer tesadüf ise, "derin devletin" dizisi Kurtlar Vadisi'nde Kaşif Kozinoğlu'na denk düşen Kaşif karakterinin son bölümde başına gelenler.

Son bölümde Kaşif karakteri , devletin mafya oğlanı Polat Alemdar ve adamları tarafından kaçırılıp, öldürülmesi için hasmı "Yaşar Ağa'ya" teslim edildikten hemen sonra yine devletin resmi güçleri tarafından kurtarılıyor ve "gizli tanık" olduğu için öldürülemeyeceği "Yaşar Ağa"'ya tebliğ ediliyor. Kurtlar Vadisi'ndeki Kaşif son anda yırtıyor.

Kaşif karakterini , Polat Alemdar'a teslim eden ise, onun yakınında bulunan "Kara" karakteri. Yıllardır öldü zannedilen Kara, son olaylarla birlikte "mezarından" çıkıp, Polat Alemdar'ın emrine giriyor. Tahmin ettiğiniz gibi "Kara" karakteri meşhur "Yeşil"

Dizide; "Kara" karakteri (Yeşil) , Kaşif'i öldürülmek üzere teslim etmesi ile birlikte tekrar sahaya iniyor.

Kurtlar Vadisi'nin karakterleri tabiki "hayal" ürünü. Senaryoda "hayali" güçler tarafından kaleme alınıp, hayali güçlerin kontrolünden geçiyor hali ile.

Hayat sanatı taklit eder derler. Sanat da hayatı.

Kaşif Kozinoğlu'nun vefatının zamanlaması Kurtlar Vadisi'ni taklit etmişe benziyor. İlahi tesadüf gereği, yakında "Yeşil" 'le ilgili bir ifşaat duyarsanız şaşmayın.

"Ergenekon" sürecinde Kuddusi Okkır ile başlayan zincirin son halkasında Kozinoğlu'na rahmet, ailesi ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.

Açık İstihbarat, 12 Kasım 2011

'Babamın kalp rahatsızlığı yoktu'

Kalp krizinden öldüğü açıklanan Oda TV tutuklusu MİT’çi Kaşif Kozinoğlu'nun oğlu Özel Kozinoğlu babasının kalp rahatsızlığını bulunmadığını belirtti. Kozinoğlu, Adalet Bakanlığı'nın "Ölüm, uzun süreli ve ağır spordan" açıklaması için ise "Yok öyle bir şey" dedi.

Kozinoğlu'nun ölüm sebebi ve sonrasında yaşananlarla gelişmelerle ilgili önemli bilgilere ulaşıldı. Aydınlık gazetesinin haberine göre, Kozinoğlu'nun ailesi ve devre arkadaşlarından edinilen bilgiler, "kalp krizi" diye açıklanan ölümle ilgili kuşkuları artırdı. MİT'çi Kozinoğlu'nun oğlu Özel Kozinoğlu, babasının daha önceden kalbiyle ilgili hiçbir rahatsızlığı bulunmadığını ve böyle bir rahatsızlık gerekçesiyle herhangi bir tedavi de görmediğini açıkladı.

Şu ana kadar, ailesine Kozinoğlu'nun kalp krizi geçirdiğine dair dilekçeli bir doktor raporu da ulaşmış değil. Özel Kozinoğlu Adalet Bakanlığı'nın Kaşif Kozinoğlu'nun ölüm sebebinin "uzun süreli ve ağır spor" olduğu yönündeki açıklamasını da yalanladı.

ÖZEL SİLİVRİ'DE

Öte yandan Kaşif Kozinoğlu'nun oğlu Özel Kozinoğlu sabah saatlerinde Silivri Cezaevi'ne de bir ziyaret yaparak babasının devre arkadaşlarıyla görüştü.


VATAN, 14 Kasım 2011

Bir Yiğit Ölmüş Diyeler!...

İstihbaratçılara tedbîrli yaklaşır, tedbîrli yazarım! Bir de istihbaratçı millî ise, Milli İstihbarat Teşkilatı'ndansa özelliklerini, görevlerini ve sadâkatlerini takdîr ve gıpta ile izlerim.

Sâdık ve başarılı bir istihbaratçının görevi her yerde, her zaman devam eder. O yurt içinde, yurt dışında, camide, meyhânede, uç örgütlerin içinde, hatta şeytanla masa başında olabilir! O, cezaevinde; o, işkencehânede; o, nezârethânede olabilir! O, ileri demokrat işkenceciler deri yüzerken özel makyajla işkenceden çıkacak antidemokratı hücrede bekleyecek kadar demokrat olabilir! Yani istihbaratçı, her yerde, her şekilde, her an, herkesin yanıbaşında bitebilir! Bu da ileri demokrasi gereği(!)dir!

İleri Demokrasi Havarileri'nin cumhuriyetten daha fazla özümsedikleri, özledikleri meşrûtiyetin en başarılı uygulayıcı(!)larından Ulu Hakan Abdulhamid'i en iyi taklit ettikleri yönleri de Teknik Tele-Takip ve istibdatçılıklarıdır! Her yerde muhbîrleri vardır! Her yerdeki muhbîrlerini takip eden muhbîrleri vardır! Teknik tele-takipçiler, fert fert herkesin ve birbirlerinin peşindedir!

Söze nasıl gireceğim bilmiyorum ama bir istihbaratçının ölüm haberini paylaşmam gerek!

21.yy. Maltası'ndan bir ölüm haberi var! Kâşif KOZİNOĞLU geçirdiği kalp kriziyle ölmüş! Yurtdışındaki görevinden nasıl getirildiğini, Yurda gelişini ân-be-ân nasıl takip ettiğimizi, attığı her adımın şiddet veya yavaşlığından nasıl Ergenekoncu tavırlar çıkarıldığını hatırladım!

Kâşif KOZİNOĞLU'nun ölümünde de istihbaratçı şanssızlığı var! Kalp krizi geçirdiği 21.yy. Maltası koğuşunda Alb. Atilla UĞUR ve Ataman YILDIRIM ile kalırmış! 21.yy. Maltası koğuşundaki kamp arkadaşları da millî özellikleri olan kişiler!

Alb. Atilla UĞUR, bebek katili alçağı İmralı'da sorgulayan kişi! Bu sorgulama ve öncesini "Abdullah Öcalan'ı Nasıl Sorguladım- İşte Gerçekler" adıyla kitaplaştırarak tarihe emânet eden ve İleri Demokratlarla PKK'nın intikam listesindeki bir Türk Subayı!

Ataman YILDIRIM ise Deniz Önyüzbaşılığı'ndan istifa etmiş ve DKK'dan burslu olarak ABD'de "Computer Science" eğitimi almış bir bilgisayar mühendisi. "Ergenekon Davası" tutuklularından bir AKP muhalifi! 7 Ocak 2009'dan beri tutuklulukla cezalandırılmışlardan!


Peki; 21.yy Maltası'nda hayatını kaybeden Kaşif KOZİNOĞLU kim?

Yurtdışı görevinden çağırılarak gözaltına alındığında MİT Dış Operasyonlar Daire Başkan Yardımcısı. Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı kuran bordo berelilerden. Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın bir kolu olan MAK (Muharebe Arama Kurtarma Birliği)'ın kurucusu. Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde, PKK'ya karşı başarılı operasyonlarda "Kahraman" sıfatını kazanmış özel savaşçılardan. Özetle;

PKK'nın, bölücü hâinlere İnsan Hakları talep eden İleri Demokratların, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni asıl kurucuları ve bağımsızlık karakterli Türklerden arındırmak hayalinde olan Haçlı'nın, Haçlı Müslümanlar'ın, İşbirlikçi-Karen Fogg Çocuğu-Dolma Kalemler'in intikam için listebaşı ettikleri başarılı bir
Millî Görev Adamı!

Kâşif KOZİNOĞLU, yurtdışında görevli ve görev yeri bilinmesine rağmen aranırken, kendisi gelip Savcı'ya çıkmasına rağmen gözaltına alınışı müthîş bir başarı olarak çarşaf çarşaf haber edilmişken, Açılım adlı ayrıştırmacı-bölücü-parçalayıcı ileri demokratik uygulamaya görev ve karakteriyle karşı durabilecek kapasitede olduğu için tehlikeli görülen ve 21.yy. Maltası'na sürgüne gönderilmiş bir Vatansever, Milliyetperver!

Kâşif KOZİNOĞLU nâmlı Türk Subayı, 21. yy. Maltası'nda geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmiş ve yandaş-yaygın basın ve medyanın umurunda değil!

Olsun! Tarihte kıyametlere denk badireler atlatmış Türk Milleti'nin; Van Depremi'yle sarsılan Açılımcı-İleri Demokrat AKP Hükümeti'ni, uyku mahmurluğu kaşıntısıyla geçiştireceğinden o kadar emînimki!

Kâşif KOZİNOĞLU'na rahmet, ailesi ve yakınlarına, silah ve görev arkadaşlarına baş sağlığı dilerim. Kahramanı olmayan ve kahramanı ölmeyen topluluğa millet denilemez! YİĞİT CAN VERİR Kİ MİLLET YAŞASIN vesselâm.

Selâm, sevgi, dua...

MUSTAFA ASLAN
13 Kasım 2011, haberiniz.com

Kozinoğlu zehirlendi mi?

MİT'çi Kaşif Kozinoğlu'nun ölüm nedeni henüz netleşmedi. Adli Tıp, Kozinoğlu'nun vücudunda zehirli madde araştırması yapacak.

Odatv davası sanığı MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu 22 Kasım'da hakim karşısına çıkacaktı. Ancak Kozinoğlu 10 Mart’tan bu yana tutuklu kaldığı Silivri Cezaevi’nde hayatını kaybetti.

Ölüm nedeni olarak kalp krizi ihtimali ağır basıyor ancak duruşma öncesi ölüm çeşitli şüpheleri de beraberinde getirdi.

Kesin ölüm nedeni Adli Tıp Kurumu’nun otopsi raporuyla belirlenecek. Kozinoğlu'nun kan, idrar, göz sıvısı gibi vücut sıvılarında ilaç veya zehirli madde olup olmadığı araştırılacak.

Kaşif Kozinoğlu’nun eşi Yeşim Kozinoğlu ile oğlu Özel Kozinoğlu dün Silivri Cezaevi’ne gitti. Aile Kozinoğlu’nun koğuş arkadaşları, ikinci Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından emekli Albay Hasan Atilla Uğur ve emekli Yüzbaşı Hasan Ataman Yıldırım ile görüştü.

Eşi Yeşim Kozinoğlu ile oğlu Özel Kozinoğlu’nun da Kaşif Kozinoğlu’nun ani ölümüne şüpheyle yaklaştığı öğrenildi. Yeşim Kozinoğlu, avukatı aracılığıyla Adli Tıp'a ölümle ilgili şüphelerinin bulunduğunu ve cenazenin detaylı bir incelemeye tabi tutulması isteğini iletti. Özel Kozinoğlu da, "Babamın kalp rahatsızlığı yoktu, bu konuda hiç hastaneye gitmedi" dedi.

Bir dönem Milli İstihbarat Teşkilatı Dış Operasyonlar Daire Başkanlığı görevini yürüten Kozinoğlu, terör örgütü üyeliği ve devletin gizli belgelerinin sızdırmakla suçlanıyordu.

İddianameye göre, Soner Yalçın'ın ofisinde bulunan 'koz' isimli dosyada MİT'e ait bilgi ve belgeler ile bazı AKP'liler hakkında istihbarat notları bulundu ve bu bilgilerin MİT mensubu Kozinoğlu tarafından sızdırıldığına inanılıyordu .

İSTANBUL'DA TOPRAĞA VERİLDİ

Odatv’de yapılan aramalara ilişkin davada yargılanırken, cezaevinde rahatsızlanan ve daha sonra vefat eden Kaşif Kozinoğlu’nun cenazesi Ümraniye Hekimbaşı’ndaki Kocatepe Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Kozinoğlu için, öğle vakti Üsküdar’daki Selimiye Camisi’nde askeri tören düzenlendi. Tören öncesi Kozinoğlu’nun eşi Yeşim, oğlu Özel, annesi Belgin Kozinoğlu ile kız kardeşi Figen Bıçakçıoğlu, cami avlusunda taziyeleri kabul etti.

Anne Belgin Kozinoğlu, oğlunun Türk Bayrağı’na sarılı tabutunun başına giderek, "Kahraman oğlum, güle güle git. Türkiye’nin kahramanı benim oğlum. Gül kokulu oğlum, nasıl ayrılacağım senden? Güle güle git kahraman oğlum" dedi.

Cenaze törenine, Kozinoğlu’nun aile yakınlarının yanı sıra, Eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, "Balyoz Planı Davası"nın tutuklu sanığı eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgün Doğan, oyuncu Perran Kutman ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Bu arada, cenaze törenine MİT Müsteşarlığı ile ikinci "Ergenekon" davasının tutuklu sanığı Tuncay Özkan da çelenk gönderdi.

Öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Kozinoğlu’nun Türk bayrağına sarılı tabutu, merasim mangasınca bir süre omuzlarda taşındıktan sonra cenaze arabasına konuldu.

Daha sonra Kozinoğlu’nun cenazesi götürüldüğü Ümraniye Hekimbaşı’ndaki Kocatepe Mezarlığı’nda toprağa verildi.

VATAN, 15 Kasım 2011

---

Kozinoğlu neden 57 dakika bekletildi?

MİT’çi Kozinoğlu’nun yakın dostları ‘’Grip bile olmazdı, kalp krizinden nasıl ölür?’’ diye soruyor. Cezaevi revirinde kalp krizine müdahale için ‘’Defibrilatör’’ cihazı olmamasına rağmen, Kozinoğlu hastaneye 57 dakika sonra götürüldü.

Silivri Cezaevinde fenalaşarak hayatını kaybeden MİT Orta Asya Ülkeleri Daire Başkanvekili Kaşif Kozinoğlu’nun ölümü büyük kuşku yarattı. Kozinoğlu’nun 18.18’de rahatsızlık geçirdiği, cezaevi revirinde kalp krizine müdahale için ‘’Defibrilatör’’ cihazı olmamasına rağmen, hastaneye 57 dakika sonra ve 19.15’de götürüldüğü ortaya çıktı.

Kozinoğlu’nun hem ailesi hem de yakın dostları, hiçbir kalp rahatsızlığının olmadığını belirtirken, Adalet Bakanlığının ‘’Hastanede öldü’’ Silivri Devlet Hastanesinin ise ‘’Hastaneye getirildiğinde ölüydü’’ açıklaması kafaları karıştırdı.

Kozinoğlu’nun cezaevinde her gün spor yaptığı belirtilirken, oğlu da babasının kalp rahatsızlığı olmadığını ve tutukluluk döneminde de bu yönde şikayeti bulunmadığını belirtti. Kozinoğlu’nun yakından tanıyan bir dostu da ‘’Yıllarca Özel kuvvetlerde görev yaptı, MAK timlerine grip olan bile kabul edilemez. Afganistan’da 45 derece sıcaklıkta, senelerce görev yaptı, tutuklanmadan önce de bu ülkeden yurda döndü. Sağlığıyla ilgili şikayeti yoktu’’ dedi.

57 DAKİKA NEDEN BEKLENDİ?

Kozinoğlu’nun ölümündeki kuşku Adalet Bakanlığının açıklamasıyla daha da arttı. Açıklamada ‘’Uzun süreli ve ağır spor yaptıktan sonra 18.18’de fenalaşmış, 18.24’de cezaevi revirine getirilmiş, saat 18.47’de ise ambulansa konularak Silivri Devlet Hastanesi’ne sevk edilmiştir. Ambulans saat 19.15’te hastaneye giriş yapmış, tüm müdahalelerine rağmen Kozinoğlu saat 19.30’da yaşamını yitirmiştir.” denildi.

Ancak Silivri Devlet Hastanesinden yapılan açıklamada Kozinoğlu’nun hastaneye geldiğinde ölü olduğu belirtildi. Silivri Cezaevi revirinde kalp krizine müdahale edilebilecek uzman doktor olmadığı, kalp durması halinde kullanılması gereken "Defibrilatör cihazı" da bulunmadığı buna rağmen saat 18.24 ile 18.47 arasında cezaevi revirinde müdahale edilmeye çalışıldığı, hastaneye ise olaydan yaklaşık bir saat sonra ulaştırıldığı da ortaya çıktı.(Gazeteport)

VATAN, 15 Kasım 2011

Katline çıkarılan fermanı eline aldıysa, üstüdeki Ay-yıldızlı antete de uzun uzun bakmıştır. Sonrasını biliyoruz, binip uçağa gelmiş; celladı olacak kansızların, şerefsizlerin karşısına çıkmış, 21.yy Malta'sına sürüklemişler, onları en iyi tanıyanlardan olduğu halde ve başına geleceği bile bile...


Vatandan başka sığınacak yer aramayanlardan olduğunu da öğrendik...


Düne kadar doğru düzgün tanımıyorduk, uçmağa uğurladık, gayri adını biliyoruz, giderken verdiği dersi de unutmayız...



-

MİT Kozinoğlu'nu aklamış

MİT Hukuk Müşaviri'nin geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden MİT Başmüşaviri Kaşif Kozinoğlu hakkındaki suçlamaları 4 madde ile çürüten bir rapor düzenleyip avukatlarına verdiği anlaşıldı.

İhsan DEMİR / GAZETEPORT - MİT Müsteşarı adına Hukuk MÜşaviri imzası ile 15 Mart 2011 tarihinde avukatlarına verilen raporda Kozinoğlu'nun tutuklanmasına dayanak teşkil eden suçlamaların tek tek yanıtlandığı kaydedildi.

TUTUKLAMADAKİ AĞIR GEREKÇELER

MİT Başmüşaviri Kaşif Kozinoğlu 10 Mart 2011 tarihinde İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından "silahlı terör örgütüne üye olma, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amaç dışıda kullanma, hile ile alma ve çalma" iddiası ile tutuklandı.

Kozinoğlu'nun mahkeme ve savcılıkta verdiği ifadenin örneğini alan avukatları Taner Serim ve Duygu Köksal burada iddia edilen suçlamalara dayanak olan delillerin doğruluğnu ve Kaşif Kozinoğlu tarafından MİT içerisinden elde edilip edilemeyeceğini MİT Müsteşarlığına sordu.

MİT müsteşarlığı da verdiği yanıtta MİT Başmüşaviri Kaşif Kozinoğlu'nun kendilerine verilen bilgiler doğrultusunda iddia edilen delilleri MİT içerisinden temin edip edemeyeceğini 4 madde halinde belirtti. Avukatların Kaşif Kozinoğlu'nun serbest bırakılması için 17 Mart 2011 tarihinde yaptıkları başvuru Özel Yetkili Savcılığın bildirdiği görüş doğrultusunda 30.03.2011 tarihinde reddedildi.

KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ VE DELİL KARARTMA TEHLİKESİ

Mahkeme ret gerekçesinde; TCK'daki öngörülen ceza miktarları, dosya kapsamındaki mevcut delil durumuna göre, şüpheli hakkında kuvvetli suç şüphesinin devam etmekte oluşu, şüphelinin tutuklulukta geçirdiği süre, delil karartma tehlikesinin devam etmekte oluşunu gösterdi.

Yine avukatların Nisan ve Mayıs aylarında verdiği iki tahliye talebi de aynı gerekçe ile reddedildi.

İşte MİT'in Kozinoğlu hakkında verdiği rapor

İlgi; 04.03.2011 tarihli dilekçe.
Müsteşarlığımız personeli Kaşif Kozinoğl hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (CMK. 250. Maddesi İle Yetkili) yürütülmekte olan 2010/857 sayılı soruşturma kapsamında, Müsteşarlığımızca 14/03/2011 tarihinde intikal eden dilekçe ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 2 nci maddesi uyarınca talep edilen hususlarda gerekli bilgi aşağıda sunulmuştur.

1. İlgi dilekçeden ve 10/03/2011 tarihli ifade tutanağında Kaşif Kozinoğlu tarafından teleon görüşmesi yapıldığı belirtilen şahıslardan;

- 25/08/2009 tarihinde görüşme yapılan Aydın isimli şahıs,

-10/10/2009 tarihinde görüşme yapılan Ferruh isimli şahıs,

- 08/01/2010 tarihinde görüşme yapılan Gökhan isimli şahıs,
Müsteşarlık personelidir.

Yapılan araştırmada, söz konusu görüşmelerin iş kapsamında ve koordine amaçlı yapıldığı anlaşılmaktadır.

2. 2008-2010 tarihleri arasında yurtdışında görevli olan Kaşif Kozinoğlu, bu süreçte sık sık istişare amacıyla Türkiye'ye çağrılmış olup, anılan tarihlerde de istişare amacayla Ankara'ya çağrılmıştır.

3. Müsteşarlığımız bilgi sistemlerinde kullanıcılar bulunduğu hiyerarşi ile çalıştığı birim kapsamında sadece iş kuralları dahilinde yetkili oldukları yazılar ile dosyalar içerisindeki dökümanlara erişebilmektedirler. Söz konusu sistemlerdeki erişim kayıt altına alınmaktadır.

Bu kapsamda, Güvenlik İstihbaratı Başkanlığı emrinde görevli olmayan Kaşif Kozinoğlu'nun bu başkanlığa ait yetkili olmadığı herhangi bir dökümana Müsteşarlık bilgi sistemlerinden erişim imkanı bulunmamaktadır.

4. Müsteşarlığımız personeli Kaşif Kozinoğlu'nun 10/03/2011 tarihli ifade tutanağında belirtilen ve Teşkilatımıza ait olduğu iddia edilen dökümanların örnekleri halihazırda tarafımıza intikal etmemiştir.

Bu itibarla, sözkonusu dökümanların Müsteşarlığımıza ait olup olmadığı ve bu dökümanların resmi kanaldan dış makamlara dağıtımlarının yapılıp yapılmadığı konularında herhangi bir değerlendirme yapılamamaktadır.





GAZETEPORT, 28 Kasım 2011

İşte Kozinoğlu’nun ölüm sırrı!

Meğer ünlü MİT’çi Kaşif Kozinoğlu intihar etmişmiş!

Nasıl mı?

Silivri’nin şartlarına dayanamayan Kozinoğlu hapishaneden kurtulayım diye kalp krizi geçirmek için bilinçli bir şekilde ısrarla çok ağır sporlar yapmış ve kendini teamüden adım adım ölüme taşımış!

İçinizden Önkibar saçmalama dediğinizi duyar gibiyim de durun bir dakika bu değerlendirme bana ait değil!

Peki, kime mi ait!

Kendini mukaddesatçı (!) diye satan çok bilen ünlü bir gazeteciye!

Üstelik bu sözler geyik muhabbeti ortamında değil, Kanal 7 televizyonunun haber bülteninde ediliyor ki isteyen bu ifadeleri internetten görüntülü olarak izleyebilir.

Fehmi Koru’yu kastettiğimi anlamışsınızdır!



Evet, yılların gazetecisi Fehmi kardeş aynen böyle söylüyor!

Fehmi’yi 1988’den beri çok yakın tanırım ki doğrusu bu sözleri ile beni dehşete düşürdü!

Yahu birini hedef almanın da bir ahlakı ve raconu olmalı! Adam hakkın rahmetine kavuşmuş, buna rağmen bel altı vuruyorsun!

Sadece bu fotoğraf bile bu malum güruhun sevmedikleri ve kendilerine engel gördükleri için neleri yapabileceğini ortaya koymuyor mu?

Kozinoğlu Aydınlık Gazetesi’ne mektup gönderip tarihe not düşecek biçimde müthiş açıklamalar yaptı ya, onun için kara çalıyorlar!

Aradılar taradılar Kaşif Bey için hırsız-soysuz, vatanı sattı diyemediler, hemen başka şeyler icat ettiler!

Ne imiş efendim hapishane şartları bu insanlar için çok zor imiş ve onun için intiharı seçiyorlarmış! İyi de intihara karar veren bunu niye sporla yapsın, başka yol mu yok? Sporla ile intihar etme kavramı Fehmi sayesinde literatüre girmiş oluyor!

Ayrıca bunlar yatılı askeri mekteplerde yetişti, ömürleri arazi veya mevzilerde geçiyor ki oraların şartları ortada yani ortamları adeta hapishaneyi andırıyor dolayısı ile alışkınlar!

Dahası bu mantığa göre Silivri ve Hasdal’da pek çok intiharın olması lazım zira tutukluların beşte dördü asker kökenli lakin bunun gibi başka vakıa yok! Dramatik olan şey bu yapılana, medyadan bir kişinin bile “Komiklik yapma Fehmi” diyememesidir.

Kozinoğlu’na atılan çamur sadece Fehmi’nin yaptığı ile sınırlı olsa iyi, baksanıza Mehmet Eymür’e bile Kaşif Bey’in Akın Birdal’a suikast düzenlettiğini söyletiyorlar! İyi de bu iddia neden Kozinoğlu’nun vefatı sonrasında dillendirildi, imaj vurgunu için mi?

Sabahattin ÖNKİBAR, 9 Aralık 2011