30 Ağustos ve Taksim Zafer Anıtından Özel Manzaralar

Eğitimci Yazar

30 Ağustos ve Taksim Zafer Anıtından Özel Manzaralar

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Ağu 30, 2010 21:14

Taksim Zafer Anıtından Özel Manzaralar

30 Ağustos 1922’den bugüne bir tarih sıçraması yapsak, İstiklâlimizi kazandığımız o günü abideleştirdiğimiz Taksim Zafer Anıtına bir uğrasak, ne görürüz acaba?

Dün evime bayrak asarken, komşu çocuklar avluya doluştu, “Davul çalalım mı?” diye sordular. Hemen davulları, defleri avluya çıkardım, bildiğimiz Cumhuriyet marşlarını çalıp söyledik. Bana şiirler okudular. Nazım’ın Afyon Cephesini anlatan “Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu” diye başlayan, “Sarışın bir kurda benziyordu ve mavi gözleri çakmak çakmaktı…” şiirini de ben onlara okudum.

Ne güzel değil mi? Okullar tatilde, ama mahallemin çocuklarıyla biz kutlama yapıyoruz.

Önce bu hoş anıyı anlatayım ki az sonra anlatacağım Taksim Zafer Anıtında gördüklerimden moraliniz bozulmasın.

Ocak ayından beri anıtın etrafı kapalıydı. Açılınca ne çıkacak diye merak ediyordum. Önceki hafta yolum düştü, açılmış, gördüm. Doğu ve batı cephesinde bulunan sancak tutan iki askerin altındaki sekiz yeşil taşla yapılmış Şems motifi kirletilmiş haldeydi. Üzerine beyaz badana yapılmış, yeşil parlak taşların üzeri dalga dalga badana izleriyle kaplanmış halde ve aşağıya gelen iki yeşil taşın etrafında kirlilik toplanmış, uzaktan AKP sembolü olan ampul gibi duruyordu.

Anıtın etrafı ayrıca sorun; izmaritler anıtın dibinde, çiçekler artık yok, çevresine kaygan mermer taşlardan çok geniş avlu ve sırtını anıta dayayıp oturma yeri yapmışlar. Karşısına geçip saygıyla anıta bakmayı ortadan kaldırmışlar.

Bu kadarı da olamaz diyor insan. Ulusal Kanal’ın Sanat Hayatı program yapımcısı Zafer Bilgin’e gittim anlattım. Çoktandır Oğuz ata sembollerimiz üzerine bir program yapalım diyorduk, işte tam sırasıydı.

Hafta sonu “Silivri’ye Özgürlük” yürüyüşü için tekrar İstanbul’da olacaktım, randevulaştık. Galatasaray’da basın açıklamasının çekimini yaptıktan sonra, konuştuğumuz gibi kamerayla Taksim’e gittik, çekimi yaptık. Bindallı Sanat Galerisine döndük, Bedri Rahmi sergisinin görüntüleri arasında program konuşmalarımızı yaptık. Bir terslik olmazsa 4 Eylül Cumartesi günü saat 15.00-16.00 arasında Ulusal Kanal’da yayınlanacak. (Yayını izleyemeyenler, bilgisayardan “sanathayati.tv”den izleyebilir.)

15 Ağustos sabahı 9.00 da çektiğim resimleri okurlarım için buraya alıyorum.

Resim

Resim


İşte, 12 Eylül Anayasa referandumuna bütün gücüyle evet dedirtmeye çalışan AKP hükümetinin Zafer Anıtına ve oradaki İslam sembolüne olan saygısı bu kadar.

Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın ihaleye verdiği Bilintur Bilkent Turizm AŞ’nin yaptığı iş bu. Özelleştirilen kamu hizmetlerinin sonu budur. İstiklâl ve İslâm sembollerimiz piyasaya teslim edilirse böyle olur. Bunlar, Kültürü de GATS Sözleşmesiyle yabancı piyasaya açmayı taahhüt ettiğimizin sonuçlarıdır.

Yeri gelmişken belirteyim. Eğer Anayasaya evet çıkar da, AKP’nin eli kuvvetlenirse, artık alacağı kararları durduracak Anayasa Mahkemesi de Danıştay da olmayacak ve Nisan’dan sonra Kültür Bakanlığı tümüyle piyasaya devredilerek kapatılacak! Opera, bale, senfoni, AKM, devlet tiyatroları, TRT Radyo ve TV kanalları, hepsi satılacak.

Bir kültür eseri, serbest piyasaya neden devredilmemelidir, bunu en iyi anlatacak örnek Taksim Zafer Anıtına yapılanlardır. Serbest piyasanın bir ucu Dünya Tefeci Bankasındadır, halkımız bir bilse...

Anlıyorum ki, 1926 öncesine döndürülmekteyiz ve İslam sembollerimiz de eritiliyor. Üstelik en İslamcı söylemle oy toplamış bir iktidar partisi eliyle. 2005’de madeni Türk Lirasından buğday başağını kaldıran da onlardı. Buğday, ki Ramazan’da Pide/Buda ile oruç açmak da odur, ekmek-kuran üzerine yemin ettiğimiz kutsalımızdır, “Allah bereket versin” duamızdır… Duamızdı. Artık değil, Tayyip Erdoğan tarafından yok edildi.

Zafer Anıtının en yukarısında, iki yanda ikişer tane Davut Yıldızı var. Onlarda hiçbir kirlilik yoktu, tam tersine parlatılmış gibiler. Zafer anıtını bir Yahudi heykeltıraş mı yaptı acaba diye merak ederdim. Bu fırsatla araştırdım, öğrendim ki, onun da bir öyküsü var.

1926’dan önce, paranın Pera’sında, İngiliz tefecilerin kurduğu Osmanlı Bankasında hiç Türk çalıştırılmazmış, Musevilerinmiş, içerde hiç Türkçe konuşulmazmış. Yani Türk Devrimi Beyoğlu’na hâlâ girememişti, tefeciler devrime direniyordu. İstanbul halkı, “Yahudileri istemiyoruz” demeye başlamış. İstanbul Üniversitesinin öğrencileri, başta kız öğrenciler, Beyoğlu’na yürümüşler, Osmanlı Bankasının camını çerçevesini indirmişler, “Biz burada çalışmak, burada Türkçe konuşmak istiyoruz” demişler. Banka sahipleri panik halinde isteklerini kabul etmişler. O gün Beyoğlu’nun ortasındaki caddenin adı “İstiklâl Caddesi” olmuş. İstiklâl, yani Türk Devrimi, Pera’ya 1926’da böyle girmiş!

Bu kadar değil. İstanbul’un ve Gelibolu’nun Musevileri Türk devrimine bağlılıklarını ifade olarak Taksim’e bir anıt yaptırmaya karar vermişler, dileklerini Mustafa Kemal’e iletmişler. Sembollerini kendisinin belirlemesi koşuluyla Atatürk bu öneriyi kabul etmiş.

İşte, bugün tahrif edilen o İSLAM Sembolü, SEKİZ YEŞİL TAŞLI ŞEMS Motifi, Mustafa Kemal’in Zafer Anıtına koyduğu semboldür. Oğuz atalarımızın da sembolüdür; Selçuklu ve Osmanlı nişanları böyledir.

Resim........Resim

Bağdat Halifesinin sembolü olan sekiz köşeli yoncanın üzerinde sekiz tane de buğday tanesi vardır. Halifeliği İstanbul’a getiren Yavuz Sultan Selim’in serpuşunda sekiz yeşil taşlı olarak resmedilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Forsunun ortasındaki SEKİZLİ sarı yıldız da Şems’tir.

Taksim Anıtında, en yukarıya yerleştirilen Davut yıldızlarının oraya Atatürk’ten sonra ilave edilmiş olabileceğini düşünmeye başladım.

3.bin yılın Haçlı seferi yineleniyor, bütün tarihimiz ve sembollerimiz hafızalardan ve görsellerden silinmeye çalışılıyor. Ülkemiz üzerinde bir yeni Milat oynanıyor, hem Türk hem İslam değerlerimiz hızla sıfırlanıyor sanki. Bütün bunlar AKP adlı İslami söylemli bir parti tarafından yapılıyor.

1.yüzyıldaki gibi Anadolu yeniden Hıristiyanlaştırılmak isteniyor diye endişe ediyorum. Bu endişemi bir AKP’liye söylediğimde aldığım yanıt çok daha vahim, “Hıristiyanlardan neden korkuyorsun” diyor. Oysa ben onlardan değil, onlara kulluk edenlerden korkuyorum, ne kadar acımasız (Allahsız) olacaklarını Şems suresinden biliyorum.

TV’de bir AKP yandaşı dedi ki, “Şimdi alacağımız evet oyuna göre Nisan ayında erken seçime hazırlanıyoruz. Asıl anayasa değişikliğini o zaman yapacağız. Cumhurbaşkanı olmayacak, başkanlık sistemi gelecek, şimdi yapmakta zorlandığımız her şeyi o zaman yapacağız.”

Neden korkuyorum anlatabildim mi? Kendileri adına değil, Amerika adına, gavurun kılıcını sallayacaklar, çok zalimleşecekler, iktidardan düştükleri gün yaptıklarının hesabını veremeyecekleri için, iktidarda kalmak için gittikçe zalimleşecekler, bütün çocuklarımız için endişe ediyorum.

Referandumda bunlara HAYIR oyu vermek için daha başka ne delil gerekiyor sizce?

30 Ağustos Zafer Bayramınız Kutlu Olsun!





Eğitimci Yazar Mahiye MORGÜL, 30 Ağustos 2010
mahiye@gmail.com
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: 30 Ağustos ve Taksim Zafer Anıtından Özel Manzaralar

İletigönderen İrfan Tuna » Sal Ağu 31, 2010 17:55

Mahiye Morgül yazdı: TV’de bir AKP yandaşı dedi ki, “Şimdi alacağımız evet oyuna göre Nisan ayında erken seçime hazırlanıyoruz. Asıl anayasa değişikliğini o zaman yapacağız. Cumhurbaşkanı olmayacak, başkanlık sistemi gelecek, şimdi yapmakta zorlandığımız her şeyi o zaman yapacağız.”

Neden korkuyorum anlatabildim mi? Kendileri adına değil, Amerika adına, gavurun kılıcını sallayacaklar, çok zalimleşecekler, iktidardan düştükleri gün yaptıklarının hesabını veremeyecekleri için, iktidarda kalmak için gittikçe zalimleşecekler, bütün çocuklarımız için endişe ediyorum.

Referandumda bunlara HAYIR oyu vermek için daha başka ne delil gerekiyor sizce?

30 Ağustos Zafer Bayramınız Kutlu Olsun!


Güzel ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için, emperyalistlere ve uşaklarına karşı kazandığımız ve kazanacağımız zaferler kutlu olsun...
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23


Şu dizine dön: Mahiye MORGÜL

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x