akp nin ne oldugunu yazayim ogrensin herkes o zaman islamofasist bir partidir.basindaki ise diktatordur.....bu kadar.....fazla soze gerek kalmadi sanirim..asil bagli olduklari sahsi otelde ziyaret etmislerdir onunde egilmislerdir..oradan yonetiliyorlar...

Azizbey yazdı:bakın ben akp li felan deigilim ustelik sevmedigim bi parti ama bu karar anti demokratik bi karardır...halkın iradesine karsı bir kac masonun atagı gibi geliyor bana....cunku sizin bu gun laiklik Ataturk ilkeleri diye savundugunz laiklik masonlar tarafından zamanında anti dincilik olarak tahrip edilmistir...

Neden anti-demokratik bir karardır¿? Halkın iradesi. kendini kapatacak hareket ve eylemler içerisindeyse, bu ülkenin kendini savunma refleksleri kendini göstermeyecek midir¿? Bu ülkeyi savunan kurumlar, gereğini yerine getirmeyecek midir¿? Laikliği savunmuyorsan bu ülkede işin nedir¿? Laiklik nedir bilir misin mânâsını¿? Biliyorsan söyler misin anlamını¿? Masonik oluşumlar tarafından sadece laiklik değil, din de sömürülür, hem de "amiyane tabirle" Allah'ına kadar... Laiklik anti-dincilik o-la-maz. Laikliğin bazıları tarafından anti-dincilik olarak sunulması ve bu sunuma kananlar var ise, bu da laikliğe gölge dü-şü-re-mez!

Azizbey yazdı:---umalım ki bu da israil yada herhangi bi mason locasından gelen genelge yada kararla ortaya cıkmıs bir kapatma olmasın....cungu 28 subat 97 deki refah partisi kapatma kararları masonlarla ve israil mason locasından gelen genelgeyle baglantılıdır..........AKP Lİ DİİLİM BABAM SAVCIDIR BENDE BİLİRM HUKUKUN NE OLDUGUNU AMA BU HUKUK DEYİL ISMARLAMA Bİ KARARDIR....USTELİK HUKUGA DA UYGUN DEYİL.....SİZ BURDA AKP KARSITI OLARAK HIRSLA BU KARARA ILIMLI YAKLASMISSINZ AMA BU HUKUKİ DEYİLDİR...

Birincisi, 28 Şubat süreci farklıdır, bugünkü mevzu farklıdır.
İkincisi, İsrail ayrıdır, masonik yapılanmalar ayrıdır.
Üçüncüsü, bu söylediğin(iz) iddiaların temeli nedir, belgesi nedir¿?

Babanın ve senin, bu iddianâme hakkındaki, ısmarlama gerekçelerini sıralamanı istiyorum. Ayrıca, hukuka uygun bulmadığın(ız) noktaları, hukuk diliyle yaz ki inceleyelim. Bence sen, bu kapatma mevzusuna hırsla karşı çıkıyorsun. Ve yine bence, sen hiçbir şey bilmiyorsun. E "bence"lerle hareket ediyoruz ya hani, ben de "bence"lerimi sıralayayım dedim.

Azizbey yazdı:AKP KAPATMA GEREKCELERİNİ DE OKUDUM VE AKLIMI KACIRMAMAK İCİN GİTTİM Bİ DUS ALDIM....RESMEN BU ULKEDE DİNSİZ OLMAN GEREK ...28 SUBAT ZAMANINDA BESMELE CEKENİ İRTİCA DİYEREK GOZ ALTINA ALIYORLARDI O MASON GUNLERİ GERİ GELİOR GALİBA....

Gerekçeleri buraya yazarsan sevinirim. Bir de beraber tartışalım, dinsiz olmak gerekiyormuymuş, yoksa gerekmiyormuymuş düzleminde... Erbakan'ı sütten çıkmış ak kaşık mı ki, 28 Şubat da 28 Şubat diyorsun¿? Yahu şu masonik yapılanmanın somut etkilerini göster bakalım bir... Bak etkisi yok demiyorum, lâkin kendinden çok emin konuşuyorsun, bilgini-belgeni sunacaksın bu yönde kesin söylemlerin varsa. Ayrıca nedir bu 28 Şubat ile bu mevzuyu kıyaslama-karşılaştırma çaban¿? Eğer bir masonik yahut zararlı örgüt/gizli örgüt, çeşitli istihbarat servislerinin bir işte parmağı var ise, Akapenin aleyhine olmaz. Bunu görememek için, ancak saf olmak gerekir.

Azizbey yazdı:YABANCI ULKELERDEDE LAİKLİK VAR AMA ORADA LAİKLİK LAİKLİK OLARAK UYGULANIYOR...BİZDEKİ GİBİ SEREFSİZLİK OLARAK DİYİL...ADAMLAR HER YERDE HAC YADA DİNİ MOTİFİ OLAN SEYLERLE DOLASIYOR BİZİMKİLER Bİ TURBAN TAKTI DİYE LAİKLİK ELDEN GİDİYOR İSTE BU ULKEYİ BOLMEK İSTEYENLERİN OYUNLARIDIR BUNLAR....
SON OLARAK BU GUN OKDUGUM VE OLAYA DAHA ESPRİLİ BAKAN BİR YAZI:

Laiklik anlayışının-uygulamasının; hatalı veyahut eksik olması ile düzgün öğretilememesi sonucu sıkıntılar doğumuştur ve doğmaktadır. Sen buna şimdi şerefsizlik mi diyorsun¿? Şeref nedir bilir misin sen, ulu orta hakaret ediyorsun¿? Ağzını topla, terbiyeli ol.

1) Laikliğin "genel ve kesin" evrensel bir tanımı var mıdır¿?
2) Türkiye'nin Laiklik anlayışı nedir¿?
3) Senin Laiklik düşmanlığın var mıdır, varsa bunun sebepleri nelerdir¿?
4) "Haç" boyna kolye şeklinde takılır, giysilerde bulunabilir, dövme olarak yapılabilir, vesaire... Bunun kesin yasal bir yaptırımı yoktur. Ancak dini simgelerin yasak olduğu yerlerde, kişinin gözüne gözüne sokacak bir şekilde simgeyi öne çıkartırsan bir suç olur. Aynı şekilde, "cevşen, muska ve (bu tür) din motifli herhangi bir şey" için de yaptırım yoktur. Türban ayrıdır. Türban ile karşılaştıracaksan eğer bir şeyi, bunlarla; -sarık, papaz kavuğu, Yahudi kipası, rahibe kıyafeti, çarşaf, Yahudi örgüsü saç ve baştaki şapka, papaz-haham-imam cüppeleri gibi şeylerle- karşılaştırmak durumundasın. Senin yaptığın çarpıtmaktır. İslâmiyet dışı olan türbanın, üniversiteye girmesi için savunulması, yukarıda ismi geçenlerin savunulması ile eş değerdir.

---

---

Gelelim alıntıladığın ve çok esprili bulduğun yazıya...

Kusar yazdı:Akp'ye kapatma davası açılmış. En sonunda ulusalcılarımız akp 'ye son darbeyi vurmak için hazırlıklarını tamamlamış anlaşılan. Eh, 'yollar yürümekle aşınmaz' fakat yürü yürü nereye kadar, o kadar cumhuriyet mitingleri yapıldı bir sonuç alınamadı, halk seçimlerde yine akp ye oy verdi. Sonra ordu sanal muhtıra felan verdı, ama yine seçimde halk aynen idade etti. Ee artık ordu öyle sincada tank, pardon at koşturamıyor, demokrasiye alenen balans ayarı felan yapamıyor, tuncay özkan gibi miting sevdalılarının ipiylede kuyuya inilmiyor, bu görüldü. En iyisimi yargı yoluyla yüzde 47 oy alan bir partiyi kapatmak. Böyle düşünmüş olmalı sayın 'hukukçumuz'..

Davayı açan Sayın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, kendini "Ulusalcı" tanımlamakta mıdır¿? Eğer tanımlamadıysa, bu tanımı, kim neresinden uydurmuştur¿? Diyelimki başsavcı ulusalcı olsun, suç mudur¿? Kaldıki, yargı tarafsız olmakla mükelleftir. Boş ve temelsiz iddialarla, sırf görüşleri zıt diye dava açılmaz. Açtı mı, o zaman bu zaten Akapeye yarar, dava reddedilir ve Akape daha da güçlenir. İddialar sağlam ve temeli var ise, o zaman savcının görüşünden kime ne¿?

Gelelim "Cumhuriyet Mitingleri"ne... Orada her görüşten insan ve topluluk vardı. Düzenleyenler ve konuşmacıların, mevzulara soğuk ve basit bakışları, yine bunları besleyen soğuk sloganlar ve Akape medyası ile Akape destekçisi yaygın medya yüzünden bu mitinglerin her türlü sansür ve çarpıtılmaya maruz kalması, mitinglerin Akapenin işine yarar hale gelmesine yol açmıştır. Hatırlatırım, 14 Nisan'da, 3 kanal canlı yayın verdi mitingleri. Bil bakalım hangileri, ya da bil bakalım yayınlamayanlar o sırada ne yapıyordu...

Gelelim "sanal muhtıra" tabirine. Bunu yazan, muhtıra okumamış, incelememiş ve muhtıranın sonuçlarını bilmeyen biri olmalıdırki, buna sanal muhtıra adını vermiş. Eğer muhtıradan kasıt "genel bir uyarıysa", bunda TSK haksız mıdır¿? Haksızsa nedenleri nedir¿? Ayrıca bir genel uyarıda bulunmak TSK'nın görevleri arasında değil midir¿? Yok muhtıradan kasıt; "Akıllı ol iktidar, seni indiriveririz vallahi" mânâsıysa, böyle bir müdehale olmuş mudur ki konuşulmaktadır¿? Ya da böyle bir müdehale olsa, bu şahıs böyle konuşabilir miydi¿?

Sonra sıralamış andaval... Bunları-şunları yapamıyor diye herkesi bir kefeye koymuş (artık nasıl bir andavalsa), ondan sonra da, yargı yoluna başvurdular diyor... "Ulan!" diyorum, ulan! Bir tek demokrat, ülkeyi satan ampûller, diğerleri anti-demokrat mıdır¿? Demokrasi nedir¿? Eşitlik midir, amaç mıdır, yoksa araç mıdır bu "Ampûliyet Cumhuriyeti"nde¿!? Zira Türkiye Cumhuriyeti'nde bunun tanımı açıktır. Yargıya başvurmak, en tarafsız, en demokratik yol değil midir¿? Bu savcı, daha önce bu ampûlleri uyarmamamış mıdır ayrıca¿? %47 alan bir parti kapatılamaz diye bir kanun mu vardır¿? Bir partinin %47 oy alması, o partinin ülkeyi yıkımına götürecek eylemleri, eğilimleri, hareketleri haklı mı kılar¿? Oy vermeyen %53'ün hakkı yok mudur¿? Bu ülkenin değiştirilemez yasa maddeleri vardır. İsterse %99.9 ile gelsin herhangi bir parti. Bunu idrak edecek akıl yok mudur sizlerde kıraathane mandaları, medyanın maymunları¿? En azından hukuçu deyip geçtiğin sayın savcı, Cumhuriyet'in savcısı ve düşünüyor. Fakat beyniyle düşünüyor...

Kusar yazdı:Ülkenin yarısının oyunu alan bir partinin kapatılmasını da geçtim, buna teşebbüs edip böyle absurd bir kapatma davası açmak bile oldukça saçma. Ve/dahi saçma ötesi bir şey..

"Absurd"dan kasıt, "absürt" yani "saçma" olsa gerek... Evet, kendi kustukları (yazısı) için geçerlidir, saçma ötesidir, andavallıktır. Şu yaklaşıma bakın yahu... Şu "bilimselliğe" bakın, gözler yaşarıyor!..

Kusar yazdı:Kapatma davasında neler var bilemiyorum, ama ben değerli hukukçumuza bu konuda bir takım hatırlatmalar yaparak yardımda bulunmak istiyorum. Zamanında genç siviller bir bildiriyle, AKP'yi kapatma gerekçelerini sıralamıştı. Beldi kapatma davası dosyasında eksik kalmış bir şeyler vardır, ben burdan bunu hatırlatarak görevimi yapmış olayım. Varlığım 'kanımlarımıza' armağan olsun NETEKİM. Bir kaçı şöyle;

Bilmediğin şeyler hakkında ne atıp tutuyorsun o zaman sevgi kelebeği¿? Senin haddin midir, koca "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını ve iddialarını" -hayvani bir içgüdüyle- aşağılamak¿? Hay senin Türkçe anlayışına... Kanım değil kanı, kanı değil "hayvani bir içgüdüyüle" yaklaşım. Netekim değil nitekim, nitekim değil, yalan-riya-zırva-andavallık!

Kusar yazdı:AKP’nin gizli anlamı: AKP harflerinin gerçek anlamı ortaya çıktı. AKP’nin kuruluşunda görev almış bir yetkili, elimizde bulunan ses kayıtlarında; harflerin Adalet ve Kalkınma Partisi’ni değil Allah ve Kuran Partisi kelimelerini ifade ettiği, ancak şartlar olgunlaşmadığı için gerçeğin açıklanamadığını itiraf etti..

Ses kaydı diyor bir de utanmaz rezil. Ulan şimdi bir kelâm ederdim de, yeri değil. Akapenin de benim bildiğim birçok açılımı vardır da, yine burası yeri değil. Ama illâ bir açılım istiyorsan; American-Kurdojudaic Party açılımı uygundur.

Kusar yazdı:Doğan Medya Center’da da namaz skandalı: Doğan Medya Center içinde bulunan yoga ve reiki salonunu saat:05.00’de temizlemek için gelen bir grup temizlikçi kadın başörtülülerini takarak salonda namaz kılmaya teşebbüs etmişler, bir cumhuriyet mitingi dönüşü gazeteye gelmiş bulunan Milliyet Gazetesi çalışanları, namaz kılma eylemini henüz kıyam halindeyken bastırmayı başarmışlardır. Temizlikçilerin AKP iktidarı döneminde işe alındıkları, AKP iktidarından cesaret alarak geçtiğimiz Ramazan ayında da oruç tutma eylemi yaptıkları ortaya çıkarıldı.

Paçalarından şerefsizlik, hainlik yahut cahillik aktığı nereden bellidir görüyoruz açıkça... Ulan emperyalist köpeği Doğan Med-yalama Sentır, düne kadar Akape ile beraber kıç yalıyordu. Şimdi, çıkarları doğrultusunda ikiye bölündü. Bir tarafı hâlâ Akape ile kıç yalıyor, bir tarafı da bağımsız bir şekilde kıç yalıyor. (Bazı yazarları ve aklı başında çalışanları tenzih ederim.)

İşte bu andaval, bu kıç yalayıcalarını; ülkenin vatan-millet-sakarya anlayışındaki insanlarıyla, vatan evlâtlarıyla, askeriyle, güvenlik gücüyle, işçisi emekçisiyle, kamu görevlisiyle, üç-beş bağımsız/tasmasız yazılı-işitsel-görsel medya kuruluşuyla ve diğerleriyle bir tutma hainliğinde, haysiyetsizliğinde veyahut cahilliğinde bulunuyor. Ne diyeyim, ampûl hastalığı sıtmadan betermiş, kelebek isen Allah'tan umut kesilmezmiş... Vah malamıne! Vah ki ne vah...

Kusar yazdı:İnsanları inanan ve inanmayan şeklinde kamplara ayırıyorlar: AKP’li Bakan tarafından atanan Mamak Milli Eğitim Müdürü, öSS sınavına girecek öğrencilere yaptığı konuşmada “ Allah hepinize sınavda zihin açıklığı versin” diyerek sadece Allah’ın sevdiği dini bütün öğrencilerin başarılı olmasını istediği, dinle daha limoni bir ilişkisi olan gençlerin ise yerle yeksan olmasını dilediği anlaşıldı.

Şerefsize bak hele... Yok dümbük bey evlâdım, öyle değil. İnsanları ampûl ve ampûl olmayan diye ayırıyorlar. Bunların dindar olmadığını sağır sultan duydu ve idrak etti. Lâkin bunlar anladığımız mânâda dinci de değil. Yılan gibi sinsi bir şekilde sürünerek, sadece bu devletin geleceğini yok etmeye çalışmıyorlar, aynı zamanda yüce İslâmiyet'i kökünden kazımak istiyorlar. Biliriz nursuz Nurcluğu, Nakşiliği, hainliği... Biliriz bunların bazılarının hocaları olduğunu, biliriz Şeyh Sait'leri, Said-i Kürd'leri, ajan Humpher'ları, Lawrence'leri!.. Ama senin ampûl beynin, bunu göremeyecek kadar, ışıl ışıl parıldıyor nitekim.

Kusar yazdı:AKP’li seçmen davranışlarında artan irtica eğilimi: 14 Nisan 2006 günü, AKP seçmeni olduğu tespit edilen 67 yaşındaki Hatice Benli, Gaziosmanpaşa – Bakırköy hattında çalışan belediye otobüsüne sağ ayağıyla bindi ve ayağını atarken içten içe “bissmillahirrahmanirrahimm” dedi.

Bu ampûllerin sözüm ona "mizah" algılamalarının bizzat kendisi mizah, farkında değiller yahu...

Kusar yazdı:Ampul Gavur icadı: CHP’nin amblemi bir Türk savaş aleti olan OK, DP’nin amblemi yine bir Türk taşıma aracı olan AT iken AKP’nin sembol olarak Amerikalı Edison tarafından icat edilmiş AMPüL’ü seçmiş olması Türkiye’yi Batıya peşkeş çekeceğinin en güzel kanıtıdır.

Bak sana ampûlün arkasında yatanı göstereyim.

[img]http://www.hizliresim.com/2008/3/15/3459.png[/img]

Kusar yazdı:Özellikle son madde bence dosya da en sağlam argüman olacaktır. Bu bağlamda son maddenin dosyada bulunmasını ve öldürücü darbenin bu son madde ile gerçekleştirilmesinin doğru olacağı kanaatindeyim. AKP kapatma davasına bu hatırlatma ile katkıda bulunduysam ne mutlu bana. Söz konusu akp'den kurtulmaksa hukuk teferruattır NETEKİM.

Aman be deyyus-u ampûl, sıkılmıştım ben de senin böğürmelerinden. İyi sonunda bitirdin kustuklarını. Yalnız sözü yanlış kullanmışsın. Gerçi deveye sormuşlar, "boynun neden eğeri¿?" diye... Deve şöyle demiş; "ben bir ampûlüm, nerem doğruki be azizim..."

Senin ahmak beyninin algıladığı, kabûl ettiği, her tarafı cehaletten dökülen anlayışa göre, şöyle demen iktiza ediyordu: "Söz konusu Akapeden kurtulmaksa, demokrasi teferruattır." Hani her bir hainliği, pisliği örtmek için arkasına gizlendiğiniz sözde demokrasiden bahsediyorum. Ah ah, harcadığım vakte yazık, lâkin etrafta hain kokusu buram buram...

---

---

Azizbey, ilk uyarıyı aldın. Üslûbuna dikkat et, saçma sapan yazılar alıntılama. Bir dahaki sefer, böyle cevap verme zahmetine girmeyeceğim zira...

bu siteyle nihat genci dinlemek icin tanistim , yazilan bazi yazilari okuyunca seviniyorum , bazi yazilarda da cok ama cok uzuluyorum. kendim ak partili degilim ama ak partiye de cok uzak degilim, yani erdogani sever guvenirim. konumuz kapatilma davasi olunca mecburen biseyler yazmak geldi icimden. arkadaslar ak partiyi seversiniz sevmessiniz, ama ben yurt disinda kalma ma ragmen ak parti den cok memnunum. bence ic veya dis politikasi da cok iyi. yani ekonomi miz duzeldiyse bunlarin sayesinde, dis politikamiz degistiyse yine bunlari sayesinde. bundan onceki donemleri bi dusunun ya. bizim halimiz berbatti. laiklik konusuna gelince once bi laikligin ne oldugunu bilelim. turkiye de maalesef laiklik dinsizlik ile esit tutuluyor ama dunya nin hic bi yerinde boyle degildir. laikligin kurucusu fransa bile anayasasini allah ile baslatiyor. yani din ister istemez politikanin bi parcasidir anlami bu. zaten bu ikiside ayri dusunulemez eger ayri dusunursen o zaman secim yapmak zorunda kalirsin, ya dinci yada dinsiz olarak. demek istedigim din ve politika hayatin gercegi ve bi parcasidir. turkiyedeki turban konusu veya diger dini konularr tekrar acan akparti cok dogal olan bisey yapmistir, cunku turkiye musluman bi ulkedir ve muslumanlar bu ulke hur olmasi lazim. bi kac dinsiz insan boyle istiyor diye ne parti kapanir ne de bu gelisim engellenebilir.

slm herkeze.
AKP zihniyeti artik basda kalmiyacak, nedeni'de milletimizi ayirmasi. Halkimiz artik ayaga kalkti ve bu olanlari kabul etmediyi icin ayaklasiyor. Gercekde bu, AKP türkiye'ye demokrasi denilen sözü kullanip milleti kandiriyor. Dincilik politikaylan hic bir beraberliyi yoktur, bu anca milletimizi ayirir ve huzursuzluk getirir, bunuda erdogan resmen yapti.

DTP gibi bir zihniyet parti nedense daha halem ayakda buda AKP nin sayesinden, nedenide anaysalarda onlarin cikarina yeni kanunlari getirdi, kendi cikarlarina, polisimizin bile elleri baglandi. doguda kürtler resmen dtp nin sayesinden ayaklasiyor, bu milleti ayirmakdir. dtp kürtler icin ne iyilik yapti, okul-hastane-yollar-saglik denilen seyler yaptimi, yaptiklari milleti huzursuz yapmak ve kürtleri bizden ayirmak, akp ne buna karsi birsey yapmiyor, yaptigi arka odada, kendi cikarina. Dinimizi kulaniyorlar.
Türkiyede milletimiz devam sokkaga cikip haklarini istemesi gerek, cünkü devletimizin yükselmesi gerek, daha halem IMF fe bagliyiz, bu tarimi ticaretimizi cökertdi, akp kazanc gösteriyor amma bu firmalar disardan gelenler, haklari bizim yerli firmalardan daha cok, ve akp nin cikarina.
gerceyi bakarsak, aslinda TBMM dokunulmazlik kaksa, asil demokrasi de gelir. inanin bu dokunulmazlik kalkdigi an TBMM ön siralarda kimse göremesiniz cünkü bos olur, hepsi kendi cikarina politika yapiyor, en basdakiler hepsi ticaretci ve sanayici, sirketleri var, ve politika sayesinden dahada zenginlesiyorlar. insallah bu dokunulmaz kalkarsa, ve insan haklarimiz düzelirse, bizim hic bir ülkeye bagimli olmayiz.
herkeze iyi hafta sonu dilerim, ve akp dereye atilsin.
slm
soydan

Memleketimden insan manzaraları...

yamansss, sen Nihat GENÇ'i nerenle dinliyorsun¿? Sen kime dinsiz diyorsun bakalım yobaz veled, biz de istiyoruz partinin kapatılmasını, türbanın girmemesini açık konuş. İslâmiyet'in neresinde türban var, İslâmiyet'in neresinde politikada din olur diye bir şart var¿?

Ekonomi düzgünmüş, iç ve dış politika da iyiymiş ha¿? Neyse... Sabah sabah asabımı bozmayayım. Sen yukarıdaki yazımı oku, kulağına küpe olarak tak bakayım. Sonra sakın uydurup uydurup yazma şunu iyi yaptılar, bunu çok iyi götürdüler diye... Sus ki milleti kendine güldürme...

Azizbey; daha yeni üyesin galiba Şöyle demişsin: "sen akp ye musluman yada dini on planda diyemi dusmansın yoksa izledigi kopeklik siyaseti yuzundenmi ben anlamadım...."

Bu forumu ve yazan kişileri pek tanımıyor olsan gerek.
Ama hadi burayı tanımıyorsun, akapeyidemi tanıyamadın 6 senedir..

kaye, bir de akape'yi savunanlarin "ben akape'li degilim ama...." diye baslayan cümleleri cok ilginc bu American Kurdojudaic Party'nin yaptiklarindan kendileri de utaniyorlar ama gel gör iste huylu huyundan vazgecmiyor

Haklısın Türk-Kan; "değilim ama.." şeklinde başlıyorsa bir insan devamı zaten direkt anlaşılıyor..
İşin kötüsü bir de:
Birileri ucube kıyafetler giyiyorsa ve biz de karşı çıkıyorsak;
Birileri artık ağaç tepelerine çıkıp, deniz dibine inip namaz kılıyorsa ve biz de karşı çıkıyorsak
Hemen "dinsiz" olup çıkıveriyoruz indilerinde..
Herşeyin özelleştirilmesinden yana olanlar, nedense dini tekellerine almak istiyorlar. Tek müslüman kendileri, doğru islam onların ki..
Ram; Azizim, ne yazmışsın öyle ya; gıpta ile okudum vallahi..

AKP'nin kaderi Sezer'in atadığı üyelerde




Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç: 1950 doğumlu. Özal tarafından 1990’da Sayıştay üyeliğinden üyeliğe seçildi. Kalan görev süresi 7 yıl. Kılıç, Refah Partisi ve Fazilet Partisi’nin kapatılmasında karşı oy kullanmıştı.




Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt: 1953 doğumlu. Üst düzey yöneticiler kontenjanından Sezer tarafından atandı. 11 yıl görev yapacak.




Üye Sacit Adalı: 1945 doğumlu. Özal tarafından ’üst düzey yöneticiler ve avukatlar’kontenjanından 1993’te üyeliğe seçildi. Kalan görev süresi 2 yıl. Adalı, Refah Partisi ve Fazilet Partisi’nin kapatılmasında karşı oy kullanmıştı.




Üye Fulya Kantarcıoğlu: 1948 doğumlu. Süleyman Demirel tarafından 1995’te Danıştay kontenjanın seçildi. Kalan görev süresi 5 yıl.

[img]http://img402.imageshack.us/img402/1092/92031102dq4.jpg[/img]

Üye Ahmet Akyalçın: 1949 doğumlu. Sezer tarafından Yargıtay kontenjanından 2000’de üyeliğe seçildi. Kalan görev süresi 6 yıl.

[img]http://img402.imageshack.us/img402/7752/45345224ab7.jpg[/img]

Üye Mehmet Erten: 1949 doğumlu. Ahmet Necdet Sezer tarafından Yargıtay’dan 2002 yılında üyeliğe seçildi. Kalan görev süresi 6 yıl.



Üye Serdar Özgüldür: 1955 doğumlu. Sezer, 2004’te Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kontenjanından üyeliğe atadı. Kalan görev süresi 12 yıl.



Üye Abdullah Necmi Özler: 1945 doğumlu. Sezer tarafından Askeri Yargıtay üyeliğinden 2004’te üyeliğe atadı. Kalan görev süresi 2 yıl.





Üye Şevket Apalak: 1945 doğumlu. Sezer tarafından Danıştay üyeleri arasından 2005 yılında atandı. Apalak’ın kalan görev süresi ise 2 yıl.




Üye Serruh Kaleli: 1954 doğumlu. Sezer tarafından avukatlar kontenjanından 2005 yılında atandı. Eski DSP’li olan Kaleli, 11 yıl görev yapacak.

[img]http://img340.imageshack.us/img340/1756/11mu4.jpg[/img]

Üye Ayla Perktaş: 1949 doğumlu. Ahmet Necdet Sezer tarafından Danıştay’dan 2007 yılında bu göreve atandı. Kalan görev süresi 6 yıl.

Sizlerden bir süredir elimde olmayan nedenlerden dolayı ayrı kaldım.
Öncelikle son haftalarda yaşadığım bazı olaylardan dolayı askerden rejimi koruması yönünde bir beklentim kalmadı.Bunu sonra anlatırım.
Gündemdeki konuya gelirsek,şu an Türkiyenin en delikanlı adamının Abdurrahman Yalçınkaya olduğunu düşünüyorum.ATATÜRKün kurduğu sistemin ne kadar darbe yemiş olsa da sistemi korumak için organlarının var olduğunun ispatıdır yaşananlar.
AKP kapatılmalıdır.RTE ve tüm lider kadro yasaklanmalıdır.Demokrasiyi hedefe ulaşmak için araç olarak gören kişilerin demokrasinin nimetlerinden yararlanmalarını istemek ve savunmak ahmaklıktır.
Son sözüm memleketini seven siz değerli kardeşlerime.Siyasetle ilgilenin,parti üyesi olun.Mücadelenizi bu şekilde yapın.