ybedirhan yazmis:

"Lütfen ciddi olalım ve somut olan suçlamalara karşı somut ve ciddi cevaplar verelim, yorum yapalım ki, ciddiye alınalım."

Somut olan suclamalar mi? . ???

Yani eger bu iftira firtinasi, senin icin somut bulgularsa; sana soyleyecek soz yok. Sen bizi begenmiyorsan, sen kendi fikirlerini urette biz gorelim. Seni taktir ederim.

Ornegin Tekel Iscileri yapiyor yapmasi gerekeni, burada fikir uretsen ne olacak sanal ortam. Artik somut adimlar gerekiyor .

Ustelik bu konu fikir uretmeyi gerektirmiyor.

Olaya iyi niyetle bakarsak; yani dalton ve yazdiklarini ciddiye alirsak 5000 sayfa uydurmak gerekecek.

Atatürkün soysuzluk ile ilgili sözü aşağıdaki gibidir:

"Cumhuriyet, düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz.
Cumhuriyet düşüncede, bilgide, sağlıkta güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister.
Cumhuriyet, demokratik idarenin tam ve mükemmel bir ifadesidir. Bu rejim, halkın gelişimini ve yükselişini sağlayan, onlardan esirlik, soysuzluk, dalkavukluk hislerini uzaklaştıran bir yoldur. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Cumhuriyet, fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz. Cumhuriyet fazilettir."

Burada Atatürk herhangi birisini soysuzluk ile suçlamamıştır. Ayrıca Cumhuriyetin koruyucularının özelliklerinide tek tek saymıştır. Bana göre kendisini Atatürkçü olarak gören herkes kendini bu söz ile sınamalıdır.

En iyi dileklerimle

Bahsedilen soysuzlasmak buradadir:

Milleti ve memleketi I. Dünya Savaşı'na sürükleyenler, kendi hayatlarını kurtarma kaygısına düşerek memleketten kaçmışlar. Saltanat ve hilâfet makamında oturan Vahdettin soysuzlaşmış, şahsını ve bir de tahtını koruyabileceğini hayal ettiği alçakça tedbirler araştırmakta. Damat Ferit Paşa 'nın başkanlığındaki hükûmet âciz, haysiyetsiz ve korkak. Yalnız padişahın iradesine boyun eğmekte ve onunla birlikte kendilerini koruyabilecekleri herhangi bir duruma razı.

.....

Gerçekten, hangi nedenle ve nasıl olursa olsun, Vahdettin gibi, özgürlüğünü ve canını kendi ulusu içinde tehlikede görebilecek kertede aşağılık bir yaratığın, bir dakika bile olsa, bir ulusun başında bulunduğunu düşünmek ne acıklıdır! Şuna kıvanabiliriz ki, bu alçak, atalarından kalma Padişahlık orunundan Türk Ulusunca atıldıktan sonra alçaklığını tamamlamış bulunuyor. Türk Ulusunun daha önce davranmış olması elbette övülmeye değer.

Beceriksiz, aşağılık, duygu ve anlayıştan yoksun bir yaratık, kendisini kabul eden herhangi bir yabancının kanadı altına sığınabilir; ama, böyle bir yaratığın, bütün Müslümanların Halifesi kimliğini taşıdığını söylemek elbette doğru değildir. Böyle bir görüşün doğru olabilmesi, her şeyden önce, bütün Müslüman toplumların tutsak olmaları koşuluna bağlıdır. Oysa, dünyadaki gerçek böyle midir? Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca özgürlüğe ve bağımsızlığa bayrak olmuş bir ulusuz.

Simdi lütfen uyariyi dikkate aliniz ve varsa konu ile ilgili fikirlerinizi belirtiniz. Yoksa, gölge etmeyiniz!

Simdi lütfen uyariyi dikkate aliniz ve varsa konu ile ilgili fikirlerinizi belirtiniz. Yoksa, gölge etmeyiniz![/quote]

Türk - Kan rumuzlu arkadaşım

Ben küfür edilmeyen ve hakaret edilmeyen bir ortamda fikirlerimi ifade etmeyi tercih ederim. Birde "uyarı yapma" ve "gölge etme" diye olan ifadelerin size düşmediğini düşünüyorum.

Yanlis düsünüyorsunuz, tam da bana düsüyor. Güle güle!

gulerım anca ben bu adama cok hayal kuruyo hayal dunyasında nerden nasıl dolar alırım dıye onların hesabını cok yapıyor galıba nese

sayın haydar bey.(bedirhan yazısına istinaden)) ben cevap olarak size yazmak anlamında kastetmiştim. zaten dikkat ederseniz yazıda balyoz la ilgili bi şey yok. sadece kurulan tüm tezgahların ana sebeplerini anlatmaya çalıştım. olanların temelinde kanımca bunlar yatıyor. yoksa balyoz, kafes gibi isimler üzerinden konuşmak, muhattap almaktır gibi düşünüyorum. diğer yazdıklarınızın tümüne katılıyorum. saygılarımla.

Daltan söylemis Nagehan yazdı: bunları bir iki adamın işi, münferit bir iş olarak görüyordum. “Çürük elmalar” diyordum ama Balyoz sayesinde düşüncemin yanlış olduğunu, tüm TSK’nın darbe virüsüyle rahatsızlandığını düşünmeye başladım. Bugüne kadar hep “Cuntacıları, darbecileri alın” diyordum ama artık fikrimi değiştirdim.

Simdi bütün TSK cürük demek istiyorsun da bi tarafin yemiyor...

Daltan söylemis Nagehan yazdı:
sürekli darbe düşünen bu kadar çok adam çıkmaz.

sürekli darbe düsünen sen degilsin de kim? TSKnin olaylardan haberi bile yok. Sürekli Taraf'dan cikiyor bu haberler nedense Hem de bavulla gelmis belgeler

Daltan söylemis Nagehan yazdı:ordunun ... konumu, anlayışı AB standartlarına indirgenmedikçe bu darbe işi sürecektir.

Sonunda bu isi kimin istedigini itiraf ettin. Sen de onlarin kulu ve elcisi mi oluyorsun?

Daltan söylemis Nagehan yazdı:
-Bu kadar gelişmiş bir orduya sahibiz de neden Kıbrıs’ta kendi gemimizi batırdık ve bunu 16 yıl sakladık? Ya da üç-beş çapulcu dediğimiz PKK neden 25 yıldır bitmiyor? Biz

Komik bir anlayis bicimi. Kibrista kendi gemimizi batirdik.
25yildir PKKnin bitmedigini TSKya degil onlara izin vermeyen Bosbakanina sor. TSK kendi kafasina göre siniri gecip serefsiz avlayamaz. Bunun icin bosbakanin izin vermesi gerekmektedir.

Daltan söylemis Nagehan yazdı:Karlofça’dan beri toprak kazanmayan bir milletiz.

AB-D ye o kadar adapte olmuslar ki; Türkiye'de olduklarinin farkinda bile degiller. Biz oraya buraya gidip sömürmüyoruz, yanlis ülkede yanlis bir cümle olmus.

Daltan söylemis Nagehan yazdı:I. Dünya Savaşı’na girdiğimizde topraklarımız 5 milyon kilometrekareydi. Yani bunların hepsi propaganda.

Savasi kaybettikten sonra topraklarimizin azalmasi, normal olmayan birsey midir?
Yoksa bunu algilayamamak daha mi zordur?

Daltan söylemis Nagehan yazdı:I. Dünya Savaşı’na girdiğimizde topraklarımız 5 milyon kilometrekareydi. Yani bunların hepsi propaganda.

Savasi kaybettikten sonra topraklarimizin azalmasi, normal olmayan birsey midir?
Yoksa bunu algilayamamak daha mi zordur?

5.7'nin 5'ini kaybettik belki ama 0.7'sini kurtarabildik ya, Altanlar'ın derdi de tam olarak bu işte. Nasıl oldu da Mustafa Kemal Paşa gibi biri çıktı, bizi kendimize getirdi de Milli Kuvvetler ile, Sevr'i paçavra edip o "büyük", o tek dişi kalmış "medeniyetler"in suratına fırlatıverdik. Ve bu -tek bir taşı cümle Acem mülküne değer- İstanbul'u, efendileri Büyük Britanya Krallık'ından, Anadolu'yu da İtalya-Fransa ve onların maşaları Yunan, ayrılıkçı Kürt ve Ermeni çetelerinden kurtarabildik.

Onlar hala, Kurtuluş Savaşı'nın, sömürge aydını beyinlerinde yarattığı travmadan kurtulabilmiş değiller.

Hala şaşkınlar ve bağımsızlığımıza, cumhuriyetimize, kurtarıcımıza, saldırganlıkları, işte bu şaşkınlıkla ve travmatik histeri krizleriyle devam etmekte.

"Bu hafta, Kemalizm'in kökünü kazıyoruz" diye manşet atmıştı, hangisi olduğunu hatırlama zahmetine girmediğim, -velev ki- Avarel Dalton.

Bir de "kaybettiğimiz topraklar" edebiyatı mı yapıyor, "Kıbrıs'ı verip kurtulalım", "Güneydoğu Anadolu'yu verelim" diyen varlıklar?

MansurSah yazdı:
Bir de "kaybettiğimiz topraklar" edebiyatı mı yapıyor, "Kıbrıs'ı verip kurtulalım", "Güneydoğu Anadolu'yu verelim" diyen varlıklar?

Al benden de o kadar MansurSah. Adam Karlofcadan beri toprak kazanamadigimiz icin bizi sucluyor ama KKTCyi ingiliz devsirmesi EOKAcilara verelim diyen kendisi,DoguAnadolu'da Ermeni sözü gecsin diyen yine kendisi ve hatta GüneyDoguAnadolu'da Barzani sevdaliligi yapan yine kendisi. Empati-Sempati ikilemini vatansizliga tercih eden dalton soyu kendi hazirladiklari sorulara bile alakasiz cevaplar vermisler.
Bu tarz gazeteleri alip okuyanlarin, bunlara gazeteci diyenlerin gece rahat uyuyamadiklarina eminim.

ybedirhan, umarim baska bir kullanici adiyla girer ve kendisine yanitimi okur.

Demissin ki ybedirhan, "mucadele fikirle olur"

Bizim Ugur Mumcu'larimiz, Bizim Necip Hablemitoglu, Bahriye Ucok, Ahmet Taner Kislalilarimiz! Muammer Aksoy'larimiz mi kaldi ybedirhan? Oldurmediler mi? Katletmediler mi?

Hangi hukuki ve demokratik tartisma zemininden bahsediyorsun? "AB'nin ipine sarilin" diyen bir Anil Cecen'in guya Kemalist diye sunularak liboslarla tartismak ve maglup olmak uzere gorevlendirildigi TV programlarinin yapildigi, her turden satinalinabilir aydina evrensel hukuk, kemalizm ve Turkiye Cumhuriyetinin karsi karsiya kaldigi tehditler konusunda sapasaglam bilgi ve belgelerle cevap verebilecek ve fikirleriyle karsisindakileri hezimete ugratabilecek olan aydinlarimizin beyinlerini parcaladiklari Turkiye'de mi demokratik tartisma zemini var ybedirhan!

Ama sunu bil ki, biz olumden korkmuyoruz! Kursunlar yetmiyor! Simdi bu sitenin mudavimi olan yurtsever arkadaslarimizdan herhangi birini bile bu programlara, o koltuklara oturtmazlar arkadasim! Biz burada kendi kendimizi zaten aydinlattik, butun tertiplerin tertip olduklarina iliskin bilgi ve verilere sahibiz. Bunlari da sitemizde yayinladik, yayinliyoruz. Sen, bizi cevap vermemekle elestirecegine gitde duymak istemeyen kulaklara, algilamak istemeyen beyinlere fikirlerimizi ulastir.

Senin elestirilerin Turkiye'mizin son 30 yilinda takipci aydinlari soykirima ugratilmis Kemalizm dusuncesinin savunucularina yoneltilebilecek en haksiz ve dayanaksiz elestirilerdir.

ölüyoruz! Katlediliyoruz! Biz öldükce "Niye anlatmiyorsunuz" diyorlar! Cem Yilmaz'in dedigi gibi: öldügümüzden olmasin sakin?