
Askeri Operasyonlar Çözüm Değildir!
Askere Gitme!
Savaş Karşıtları / 21 Haziran 2010
"Türk ve Kürt anneleri oğullarının bu savaşta ölmesini, kardeş kanı dökmesini istemiyor. Halklarımız barış istiyor. Barış İçin Vicdani Ret Platformu olarak bizler de savaşın ve militarizmin diline değil, barışın ve dialoğun sesine kulak vermenin gerekli olduğunu dile getiriyor ve buradan bir kez daha gençlere sesleniyoruz "askere gitmeyin, kardeş kanı dökmeyin"
Cumartesi günü, saat 13.30'da, Harbiye Orduevi önünde biraraya gelen Barış İçin Vicdani Ret Platformu üyeleri adına Ersin Sedefoğlu tarafından okunan basın açıklamasında askeri operasyonların çözüm olamayacağı, Kürt halkının demokratik taleplerinin kabul edilmesi gerektiği vurgulandı.

Kürt Vicdani Ret İnisiyatifi:
Askere Gitmeyin!
Savaş Karşıtları / 21 Haziran 2010
Askere Gitmeyin.
Türkiye ve Kürdistan'da otuz yılı bir aşkın süredir devam eden savaşta 40 bini aşkın Kürt ve Türk genci öldürüldü. Ölen her iki taraftaki gençler de "bizim" gençlerimizdi. Ama bu savaş bizim savaşımız değildi.
Kurulduğu günden-bügüne inkarcı ve tek tipçi söylemlerden vazgeçmeyen militarist T.C, savaşın sürdürülmesinin ve gençlerin öldürülmesinden birinci dereceden sorumludurlar. Sivil ve askeri apoletlilerinin bügüne kadar ağızlarından öldürmekten-ölmekten başka sözler çıkmadı. Halen sürmekte olan Kürt sorununun çözümü noktasında, kansız hiçbir çözümleri olmadı.
Bügün daha iyi anladık ki savaş olmazsa onların varlık nedenleride ortadan kalkacaktır. O zaman neden ve ne için bu sistemin sahiplerine asker olalım? Emir ve komuta zincirinde küçükte olsa bir halka olalım.
Benliğimizi yok sayan, insani erdemlerimizden bizi uzaklaştıran, adate öldüren canlı bir robota dönüştüren TSK içinde neden yer alalım? Bizleri kışlalarına aldıkları ilk andan itibaren inkarçı marşlar söyletip, varlığımızı yok sayan, onurumuzu rencide eden bir orduda neden asker olalım? Bize yedi cihanı düşman belleten, paranoyaklaşmış ve çürümeyle yüzyüze olan bir ordunun neden bir ferdi olalım? Eğer bize dayatıyorlarsa yirmili yaşlarımızda asker olmayı, kendi igrenç çıkarları için birilerini öldürmeyi "red" etmeliyiz. Çünkü o ordunun, bize asker ol diyen ordunun sahipleri, düne kadar köylerimizi yaktılar. O ordunun sahipleri gençlerimizi sokak ortalarında yargısız infaz ettiler. O ordunun sahipleri dilimizi-kültürümüzü yok saydılar, en insanı taleplerimizi dahi görmezden geldiler. Bügünde elimize silah tutuşturup kardeşlerimizle savaştırmak istiyorlar. "red" etmemiz için birçok sebebimiz var. Fakat tsk da askerlik yapmak için hiçbir nedenimiz yok.
İnsiyatifimizin aktivisti vicdani redçi Metin Aydın tarafından yapılan, kışlalarda öldürülen Kürt gençleriyle ilgili "Kışlalarda etnik ayrımcılık ve intiharlar" adlı bir çalışma yürütmüştü. Ve bazı sonuçlara ulaşmıştık. Bu sonuçları kamooyu vasıtasıyla sizlerle paylaşmıştık. Araştırma sonuçunda askerlik yapan Kürt gençlerinin neredeyse hepsi Kürt kimliğinden dolayı ayrımcılığa uğramıştı. Çoğu Kürt gençi askerlik ardından ciddi psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalmıştı. Bunlar yetmezmiş gibi bir de kaza kurşunu yada girdiği bunalım sonucunda öldü denilerek ailelerine teslim edilen askerler vardı. En son Kenan Ekinci ve Hamza Deniz adındaki kürt gençleri kışlalarda öldürüldü.
Evet biliyoruz "vicdani redçi" olmak demek ağır bedeller vermek demek. Fakat bu savaşında son bulmasını istiyorsak red etmek dışında hiçbir alternatifimiz yok. Savaşkarşıtı duruşumuzu örgütleyemezsek, Halklarımız üzerinde oyanan oyunlara karşı durup red seçenegimizi ortaya koyamazsak, gençler ölmeye devam edecek.
Askere gitmeyin, red edin.
Kürt Viçdani Red İnsiyatifi
İletişim: kurd.vicdani.red.insiyatifi@gmail.com