
İspanya’da 10 yıllık devlet tahvillerinin faizi bu hafta yüzde 7.50’nin üstüne çıktı. Bu oran, avro para birliğine geçildiği 1999 yılından beri görülen en yüksek faiz oranıdır. Tarihi bir seviye. Halbuki geçen hafta Cuma günü AB Maliye Bakanları İspanyol bankalarına verilecek 100 milyar avroyu onaylamışlardı. Bu yardıma paralel olarak İspanyol hükümeti dev bir bütçe kesintisi programını parlamentoda onaylatmıştı. Bunlar piyasaların sevdiği kararlar. Ama yine de faizler sürdürülemez seviyeye yükseldi.
Yunanistan bitti
Dün Avrupa Merkez bankası, IMF ve AB uzmanlarından oluşan heyet Yunanistan’a gitti. IMF gitmeden önce istikrar programından umudu kestiğini söyledi. Yunanistan iki yıllık kemer sıkma programını dört yıla yaymak istiyor. Almanya nazikçe; “çıkarsın dışarı” diyerek cevap veriyor. İş sadece kemer sıkma programı değil, Yunanistan ek olarak 30-40 milyar avro civarında bir desteğe ihtiyaç duyduğunu dillendiriyor. Buna karşılık yeni kesinti paketi hazırlamışlar, 3 milyar avroluk!
Görüşmeler hakkında olumsuz haber akışı sürüyor. Bu görüşmenin ardından 130 milyar avroluk yardım paketinin son 31.5 milyar avroluk kısmının ödenip ödenmeyeceği belli olacak. Yunanistan önüne konan hedeflerin çok gerisinde. Samaras’a göre bu yıl ekonomide daralma yüzde 7’nin üstünde olacak. Son üç yıldır küçülen bir ekonomi. Hala kesinti diyorlar, harcamayın diyorlar ve bu durgunlukta vergi gelirlerini arttırmayı dayatıyorlar! Bunlar gerçekten çıldırmış olmalı!
İtalya 10 yıllıklarının faizi ise yüzde 6.5’i buldu. Bu durgunluk ve borç oranları ile bu faizler sürdürülemez. İtalya da sırada. O da yardım ve yeniden yapılandırma için kapıyı çalacak.
Gelelim yardım vereceklerin durumuna
Hafta içinde Moody’s Almanya, Hollanda ve Luksemburg’un görünümünü negatife değiştirdi. Bunun ardından not indirimi gelebilir. Moody’s’in kararları iki temel gerekçeye dayanıyor: İlki, Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkma riskinin artması ve bunun AB’ye etkileri. İkinci olarak ise, İspanya ve İtalya’ya sağlanabilecek bir kredi desteğinin Avrupa’ya yaratacağı maliyetler. Bu maliyetleri karşılayacak ülkelerin başında Almanya geliyor. Daha doğrusu öyle düşünülüyordu.
Almanya da durgunluğa giriyor
Bu hafta içinde AB’nin sanayi devi Almanya’da da PMI İmalat Endeksi’nin 45’ten 43,3’e gerilemesi ve altı ay arka arkaya daralma göstermesi dikkat çekti. Münih merkezli ve Almanya’da yaklaşık 7000 şirkete dayalı endeks yayınlayan ekonomik araştırma kurulu IFO’nun verileri Alman sanayisinde ciddi daralmayı işaret ediyor. Güven ve beklenti endeksleri dip seviyelere gelmiş durumda. Bu sebeple Alman basınında arka arkaya çıkan ve yeni yardım yapılmayacağını belirten haberler hükümetin baskı amacından öte gerçeği yansıtıyor.
Kriz yardımla çözülemez
Bu köşeyi okuyanlar bu krizin yardımla, destekle, kesinti ile kotarılamayacağını yazdığımı biliyorlar. Olayın kritik noktası rekabet gücü kayıplarının dengelenmesinde yatıyor. Yüksek borçlu ve ekonomileri durmuş olan ülkeleri sadece yardımla ayağa kaldırmak mümkün ama yaşatmak mümkün değil. Yardımlarla beraber ya AB’nin ekonomi politikaları tümden değişecek; Birlik içinde rekabet gücü dengelenecek veya bu Birlik sona erecek diyordum. Politikalarda bir değişiklik olmadı. Avrupa Merkez Bankasının verdiği 1 trilyon avroluk yardım ekonomiye hiç bir fayda sağlamadı. Ülke özelinde yapılan kurtarma paketleri, yardımlar ve alınan kararların da bir etkisi olmadığını gördüğümüz günleri yaşıyoruz.
Bu işin unutulan kısmında ise halk var. Örneğin İspanya’da bütçe kesintisi ile beraber yeni vergiler getirildi, elektrik ve doğalgaz zamları yapıldı, emekli ve memur maaşlarında ek kesintilere gidildi, işten çıkartmalara karar verildi. Kısaca İspanyol halkını yeni bir yoksulluk dalgası daha vurdu. Yunan halkı da perişan.
Ne gariptir; bu felaket duruma rağmen geçen hafta köşeye taşıdığım Almanya’da zenginlerden alınması tartışılan “varlık vergisi” İspanya’da, İtalya’da, Yunanistan’da gündeme bile gelmiyor. Bize mi benziyorlar, nasıl olsa alamayız diye mi düşünüyorlar, bilemiyorum.
Dipçe: Bu konunun analizi için 17 Haziran 2012 tarihli “AB nereye koşuyor” başlıklı yazı okunabilir.
İlişim: http://www.guncelmeydan.com/pano/ab-nereye-kosuyor-bartu-soral-t32178.html#p152933
İlişim: http://www.guncelmeydan.com/pano/ab-nereye-kosuyor-bartu-soral-t32178.html#p152933
Bartu SORAL, 26 Temmuz2012
bartu@bartusoral.com.tr