Ayniyle vaki III / "Postal'ın tabanı gözüktü ve/veya "Acem kredisi"nin vadesi dolarken!?(ya da Kürede "Ulusal Güvenlik" 1 numara ise güvenliği tehdit eden AKP & Gülen gibi toksik / zehirli yapılar kaç numara ve/veya Balıklar ve Karıncalar için yer değiştirme zaman'ı?!)
“Bu demokratik rejim istikametinden ayrılıp baskı rejimi haline götürmek tehlikeli bir şeydir. Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam. Şartlar tamam olduğu zaman milletler için ihtilal meşru bir haktır.”
İsmet İnönü (Neo İsmet İnönü)
........................
Quo vadis?!2012 güz yangını?!
BOP!?
Neo Sevr!?
Arap baharı?!
Siyasal kürt kalkışması?!
Bu kapsamda basit bir soru:
"İnşallah & Maşallah" ile işler nerede yürür?!
http://ultra-turkler.blogspot.com/2011/ ... rihte.htmlŞark sofrasında yani Ortadoğu'da!
Peki, ünlü matematikçiler hangi coğrafyadan çıkma!?
Yine bu coğrafyadan değil mi?!
İslam coğrafyası neden geri kaldı?
Doğanın iletişim dili matematikten uzaklaştığı, lafla peynir gemisini yürütmeye çalıştığı, Allah'ın verdiği akıl ile işgörmeyi reddettiği için...
Değil mi?!
http://www.gavurege.com/webroot/home.php?op=ege&action=outview&article_id=7841http://www.facebook.com/photo.php?fbid=366079350140971&set=a.133831326699109.34721.128171523931756&type=1&theaterhttp://ultra-turkler.blogspot.com/2012/09/ayniyle-vaki-ii-siz-hic-ucan-okuz.htmlhttp://ultra-turkler.blogspot.com/2012/09/ayniyle-vaki.htmlhttp://ultra-turkler.blogspot.com/2012/09/anka-veveya-13un-kokusu.htmlhttp://www.gavurege.com/webroot/home.php?op=ege&action=outview&article_id=7841http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/07/durum-analiz-veveya-altnlar-nerede.htmlBu kapsamda, "İnşallah & Maşallah"ı karıştırmadan, Allah'ın verdiği akıl ile yakın gelecekte yaşanması kuvvetle muhtemel gelişmelere dair kısa bir ufuk turu...
..............................
Öncelikle...
http://ultra-turkler.blogspot.com/2011/ ... -kaos.htmlUsta gazeteci Melih Aşık'ın, 29 Temmuz 2011 tarihli Milliyet'te yayınlanan yazısından bir pasaj:
Sığırcık fıkrası!?
Fıkra halen Antalya Temsilcimiz olan Oktay Pirim’e aittir...
Bir ağacın dallarına yerleşmiş olan sığırcık ailesi, etrafın fena halde kirlenmesi üzerine kokudan ve pislikten duramaz olmuş. Çocukların ısrarı üzerine ana ile baba yuvayı bir evin damına taşımışlar.
Kısa bir süre sonra o yuva da pislik içinde kalmış... Yavru sığırcıklar başlamış:
- Baba başka yere taşınalım, burada da pislikten ve kokudan duramıyoruz, demeye...
Baba dayanamamış:
- Sizde bu kıç varken, demiş, hangi yuvaya gitsek etrafı aynen böyle pislik götürür...
Fıkrayı yeni anayasa ile özgürlükçü demokrat düzen kurulacağını iddia edenler için anlattık...
Siz demokrat değilseniz hangi anayasayı elinize versek fark etmez...
Mevcut anayasa askerlerce hazırlanmış da... Darbe anayasasıymış da... Onun yerine sivil ve özgürlükçü anayasa yapılacakmış...
Bilir misiniz Japon anayasasını kim hazırlamış? 1947’de Amerikan işgal kuvvetleri... Hâlâ aynı anayasa yürürlükte.
Onur Öymen’in “Demokrasiden Diktatörlüğe” adlı kitabında çarpıcı örnekler bulabilirsiniz...
Diyor ki Onur Öymen:
- Alman Anayasası 1948 yılında Londra’da Müttefik ülkelerin temsilcileri tarafından hazırlandı ve âdeta Almanya’ya tebliğ edildi. Peki Bavyera anayasasını kim hazırladı? İşgal kuvvetlerinin subayları hazırladı...”
Bu anayasalar hâlâ yürürlükte... Ve kimse işgalcilerin hazırladığı anayasalar deyip değiştirmeye kalkmıyor. Çünkü anayasalar tılsımlı metinler değil ... Kötü bir anayasa ile iyi bir yönetim mümkündür. Ülke anayasasız bile yönetilir. Yeter ki demokrat olmaya niyetiniz olsun... Yeter ki demokrasiye amaca varmak için bir araç diye bakmayalım...
.............................
Bu anlamda, zihni bulanıklar için "Komplo Teorisi"!?Nedir, ne değildir?!
http://www.guncelmeydan.com/pano/komplo-teorisi-t25353.htmlİngilizcesi ile “Conspiracy Theory”!
Türkçesi ile “Komplo Teorisi!”
“Kaos”!
“Kontrollü Kaos”!
“Kaosun dili”!
“Kaosun mesajı!”
Bu ve benzeri sorulara cevap olabilecek, birkaç satır...
“Kaos Teorisi”nde şunlar yazar:
Düzen, düzensizliği yaratır. Düzenin anlayamadığımız hali (kaos) varsa ki -illa ki olmalıdır- bundan dolayı düzensiz diyemeyiz. Yani düzenin dışına çıkmak imkânsızdır. Düzensizliğin içinde de bir düzen vardır. Düzen düzensizlikten doğar. Yeni düzende uzlaşma ve bağlılık değişimin ardından çok kısa süreli olarak kendini gösterir. Ulaşılan yeni düzen, kendiliğinden örgütlenen bir süreç vasıtasıyla kestirilemez bir yöne doğru gelişir.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Kaos_kuram%C4%B1http://tr.wikipedia.org/wiki/Komplo_teorisihttp://tr.wikipedia.org/wiki/Kategori:Komplo_teorileri_filmlerihttp://www.sinemalar.com/film/1210/Komplo-Teorisi/http://www.gencsinema.com/film/2674/pelikan-dosyasiBu kapsamda "zaman tüneli"nden başarıya ulaşmış birkaç “komplo” örneği:
(...)
FİNANSAL KOMPLO!3 Ağustos 2003 tarihli The Washington Post Gazetesi'nde yayınlanan 'Arjantin kendi kendine çökmedi!' başlıklı makaleden, birkaç pasaj:
“Yatırım bankacıları, analistler ve Hazine kağıdı alıp satanlar, ülkenin geleceğine dair coşkuyu pompaladılar ve sonuç felaket oldu. Büyük menkul kıymet şirketleri, 1991-2001 arasında, Arjantin Hazine kağıtlarından 1 milyar dolar civarında komisyon kazandı. Ülke ekonomisiyle ilgili en iyimser ve en etkili raporları yazanlar da aynı şirketlerdi!..”
(...)
'Wall Street'in; ortak fon ve emeklilik fonu yöneticilerinin performansına dair değerlendirme sistemi, tuhaf bir biçimde, en büyük borca sahip olan yükselen piyasalara yatırımı özendiriyordu. Ve 90'lar boyunca Arjantin, bu listede bir numaraydı. Wall Street'ten yayılan iyimserlik ve para akışı, Arjantin hükümetini daha fazla Hazine kağıdını piyasaya sürmeye teşvik etti. Böylece borçlar, felakete sebep olacak bir düzeye ulaştı!..'
Kaldı ki, Citibank, Arjantin'den en büyük kârı elde eden ABD tekellerinden biriydi!..
Bankaya bağlı Goldman&Sachs tarafından 1996'da hazırlanan raporda, Arjantin ve diğer Latin Amerika ülkeleri 'Bravo Yeni Dünya' başlığı altında yer alıyordu...
Raporda; emekçileri sefalete sürükleyen Başbakan Carlos Menem'in politikaları destekleniyor, '1 dolar eşittir 1 pezo' sistemini getiren konvertibilite göklere çıkarılıyordu.
Ama adına 'piyasalar' denilen soygun mekanizması, büyük fırtınayı koparmak için bir bahane bekliyordu...
O bahaneyi bulmakta da gecikmediler!..
Aranan fırsat, Kasım 2000'de, Fernando de la Rua Hükümeti içindeki bir anlaşmazlık sonucu ortaya çıktı!..
Sıcak para hızla ülkeden çekildi, faizler tavana vurdu!..
IMF'nin 'yardım' olarak verdiği 14 milyar dolar borç, gidişatı değiştirmedi...
Birkaç ay sonra yabancı kreditörler, Arjantin kağıdı almak için ABD Hazinesi'nin verdiğinden 10.5 puan daha fazla faiz talep ediyorlardı.
Ülke çok riskli hale gelmişti!..
Bu talep, borç ve faiz yükünün daha da artmasından başka bir anlama gelmiyordu...
Arjantin Ekonomi Bakanı Roberto Lavagna, fırtına öncesi sessizliği şu kelimelerle dile getiriyor:
'Gelişmekte olan ülkeler için en kötü dönem, mali piyasaların en çok likiditeye sahip olduğu dönemdir!..'
Ya Türkiye için benzer şeyler söylenebilir mi?!
Neden olmasın?!
Türkiye de 'ortak aklı' üretememenin ve satılık bir medyaya sahip olmanın bedeli olarak, hızla Arjantin'deki gibi bir krize sürükleniyor!..
Arjantin'de de o dönemde 'sistem içinde kaynağı belli olmayan 6 milyar dolar' para vardı!.. Enflasyon oranı da eksi 2 idi!
(...)
Sözün özü:
Bu satırları neden burada yeniden tekrarlama ihtiyacı hissettim?!
Elcevap:
Tamamen dışarıdan yönlendirilen MİT'in aklı üzerinden TSK, Atatürk Türkiyesi, mayın'a bastırılmaya çalışılıyor.
Medya üzerinden yapılan "dezenformatif" yayınların tek amacı bu!
AKP & Gülen iktidarında oluşan ve ödenmesi mümkün olmayan faturayı, TSK'yı gaza getirerek üstüne yıkmak, bulanık suda, suyu daha da bulandırarak bataklıktan "kar"la çıkmak!
2012 güz sancısı bağlamında gaza gelen var mı?!
F'MİT neden cıyaklıyor?!
Geçiniz!
Bu soruların cevabını burada defaatle yazdık, anlamak istemeyeni hiçbir mantık ikna edemez.
Nokta.
........................
Bir diğer enstantane...
Literatüre geçmiş örnek bir "siyasi komplo" vakası!
Talleyrand kazığı!?
1800'lü yılların Fransası...
1814'teki Viyana Kongresi'nde Avrupa'nın en büyük güçleri, Napoleon'un yıkılmış imparatorluğundan geriye kalanı bölüşmek için bir araya gelir.
Şehirde şenlik vardır ve art arda düzenlenen balolar belleklerde kalan muhteşem eğlencelerdendir.
Fakat, bütün bunların üzerine Napolyon'un gölgesi düşmüştür.
İdam ya da uzaklara sürülmek yerine İtalya'dan pek uzak olmayan Elba Adası'na gönderilmiştir.
Napoleon Bonaparte gibi cesur ve yaratıcı bir adam, bir adada tutuklu olmasına rağmen herkesi endişelendirmektedir.
Bir Avusturyalı onu Elba Adası'nda öldürmeyi planlamış, çok riskli olduğuna karar vermişti.
Rusya'nın geçici çarı I. Alexander, Polonya'nın bir bölümü kendisini tanımayınca, Kongre'de 'Dikkat edin, canavarı serbest bırakırım!' diye tehdit etmişti.
Herkes Napoleon'u kast ettiğini biliyordu.
Viyana'da toplanan devlet adamları içinde tek Talleyrand, yani Napoleon'un eski dışişleri bakanı sakin ve endişesiz görünüyordu.
Sanki o diğerlerinin bilmediği bir şeyi biliyor gibiydi!..
Bu arada Elba Adası'nda Napoleon'un hayatı önceki şanını devam ettiren, bunu alaya alan bir taklitten ibaretti.
'Elba'nın Kralı' olarak bir saray kurmasına izin verilmişti.
Aşçı, hizmetçi, piyanist ve bir avuç dolusu saray mensubu vardı. Tüm bunlar Napoleon'u aşağılamak için hazırlanmıştı ve işe yaramış görünüyordu. Bununla birlikte o kış, bir tiyatro oyununda görülebilecek kadar garip ve dramatik olaylar dizisi gerçekleşmişti.
Elba, İngiliz gemileriyle çevrilmiş, toplar bütün çıkış noktalarını hedef almıştı. Ancak her nasılsa 26 Şubat 1815'te güpegündüz, 900 adamın bulunduğu bir gemi Napoleon'u alarak denize açıldı.
İngilizler takip etti ama gemi kaçmayı başardı. Bu neredeyse olanaksız kaçış Avrupa'daki tüm halkı şaşırttı ve Viyana Kongresi'ndeki devlet adamlarını korkuttu.
Avrupa'dan ayrılmak daha güvenli olsa da Napoleon, Fransa'ya dönmekle kalmadı, tahtı ele geçirmeki için ufak bir orduyla Paris'e yürüdü. Stratejisi işe yaramıştı, her sınıftan insan ayaklarına kapandı.
Marshal Ney komutası altında bir ordu onu yakalamak üzere Paris'e saldırdı, ama askerler eski liderlerini görünce taraf değiştirdi.
'Napoleon yeniden imparator ilan edilmişti!..'
Gönüllüler bu yeni ordunun saflarını doldurdular. Ülkede çılgınlık hüküm sürüyordu. Paris'te kalabalıklar çıldırmıştı. Napoleon'un yerini alan kral ülkeden kaçtı.
Yüz gün boyunca Napoleon ülkeyi yönetti. Fakat kısa süre sonra, sersemlik havası azalmıştı. Fransa iflas etmiş, kaynakları neredeyse tükenmişti ve Napoleon'un bu konuda yapabileceği çok az şey vardı.
O yılın haziran ayındaki Waterloo Savaşı'nda kesin yenilgiye uğradı. Bu kez düşmanları derslerini iyi çalışmışlardı; O'nu Afrika'nın batı sahillerinin açıklarındaki boş Saint Helena Adası'na sürdüler.
Oradan hiç kaçış ümidi yoktu!..
Yalnız, Napoleon'un Elba Adası'ndan çarpıcı kaçışı ancak yıllar sonra gün ışığına çıktı. Napoleon'u, bu gözüpek kaçış hareketinden önce sarayını ziyaret edenler, O'nun Fransa'da her zamankinden daha fazla sevildiğini, ülkenin onu yine bağrına basacağını söylemişlerdi.
Bu ziyaretçilerden biri Avusturyalı general Koller'di...
Napoleon'u eğer kaçarsa İngiltere dahil bütün Avrupa güçlerinin onu tekrar iktidara kabul edeceğine inandırmıştı.
Napoleon'a İngiltere'nin kaçmasına izin vereceği haberi gelmişti ve gerçekten kaçışı gün ortasında ve 'İngiliz dürbünleri'nin önünde gerçekleşmişti...
Napoleon'un bilmediği şey, tüm bunların ardında bir adamın olduğu ve bütün dizginleri elinde tuttuğuydu. Bu adam eski Dışişleri Bakanı Talleyrand'dı!..
Talleyrand bunu eski güzel günleri geri getirmek için değil, Napoleon'u temelli olarak yok etmek için yapmıştı...
İmparatorun hırsının Avrupa'nın dengesini bozduğunu görerek, uzun zaman önce onun aleyhine dönmüştü. Napoleon, Elba'ya gönderildiğinde Talleyrand buna karşı çıkmıştı. Napoleon’un çok daha uzağa gönderilmesi gerektiğini, yoksa Avrupa’nın hiçbir zaman huzur bulmayacağını iddia etmişti.
Ama kimse dinlememişti onu!
Talleyrand fikrini zorla kabul ettirmeye çalışmak yerine, zamanı kollamıştı.
Sessizce çalışarak İngiliz ve Avusturya dışişleri bakanları Castlereagh’ı ve Metternich’i kazanmıştı.
Bu adamlar Napoleon’a kaçması için yem atmışlardı.
Koller’in ziyareti ve eski güzel günler vaadi bile planın bir parçasıydı. Talleyrand usta bir poker oyuncusu gibi her şeyi önceden görmüştü. Napoleon’un kurduğu tuzağa düşeceğini biliyordu.
Napoleon’un ülkeyi savaşa sokacağını, ülkenin zayıflamış haliyle savaşın yalnızca birkaç ay süreceğini de öngörmüştü. Talleyrand’ın bunların ardında olduğunu anlayan Viyana’daki bir diplomat, “Vebadan kurtulmak için bütün evi alevler içinde bıraktı” demişti.
Bu senaryo tarihte kim bilir kaç kez tekrarlanmıştır?!
(...)
Sözün özü:
Ki, 2012 güz sancısı bağlamında bu topraklarda yeniden tekrarlanmak isteniyor!
F'Eymür!
F'MİT!
Güz Fidan'ı?!
MİT'in "güz gülleri"nin TSK'ya çekmeye çalıştığı "numara" benzer numara!
Bu bağlamda soruların en zalimi olan o en basit soru:
Ekonomi, Kemal Derviş'in Türkiye'ye gelmesine ve paraşütle kabineye sorgusuz sualsiz girmesine neden olan şartlardan farklı mıdır?!
Dünya, ABD, Avrupa nereye sürükleniyor?!
Ekonomi iyi gidiyor ise üretim nerede, tüketim var ise AVM'ler neden kapanıyor, vatandaş niçin kredi kartı, tüketici kredisi vb batık listesinde kümeleniyor?!
PKK üzerinden artan terör olaylarında AKP'nin, Gülen'in, MİT'in ne kadar katkısı var?!
AKP'nin mecburiyetleri pansuman tedbirlerle atlatılabilecek tedbirler midir, yoksa yeni bir kalp krizi kaçınılmaz mıdır?!
MİT'e, TSK'dan güz busesi ve/veya derinleşen kaos ortamında, üstünüze rahat bir şeyler giyin, rahatlayın, relax, suni teneffüs için "ak dudaklar" hazır olsun mesajı!
Derinden öpülüp hayata döndürüleceksiniz!:))
Daha önce burada ne yazmıştık!?
İkinci bir emre kadar size ölmek dahi yasak, makinaya bağlı olarak da olsa yaşayacak ve ibreti alem için hesap vereceksiniz!
Vs.
Netice:
“Büyük Resim”de “İran” var!
AKP’nin ‘üç artı bir’e verdiği sözler var!
Kaydırılan "Eksen" bağlamında "Kelebek etkisi" var.
“Kelebek etkisi” kavramı ya da teorisi, “Bir sistemin başlangıç verilerindeki ufak değişikliklerin, büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesi” esasına dayanır.
Amerika’da çıkan bir iç savaş neticesinde Orta Asya’yı Rusya işgal ederken Doğu Hindistan’ı da İngiltere işgal etmiştir.
Menderes’in ABD’ye, NATO’dan çıkıp Varşova Paktı’na geçeceği şantajını yapması 27 Mayıs İhtilali ile son bulmuştur.
İran’da Humeyni’nin iktidara geliş süreci, Türkiye’de 12 Eylül restorasyonunu mecburi kılmıştır.
İşte “Kelebek Etkisi” ya da “Kaos Teorisi” buna denir.
İçinden geçmekte olduğumuz "süreç", işte bu süreç'tir.
(...)
WSJ: Türkiye’de askeri darbe olabilir!
http://www.hurriyet.com.tr/planet/14689071.asp?gid=286(...)
Çakalarla dans!
http://www.toplumsalbilinc.org/forum/index.php?topic=13516.0(...)
Full stop!
...................................
Durum Analiz?!Alev alev yanan gündeme dair derinliği olan birkaç bakış açısı daha...
Söz uçar yazı kalır.
Bu kapsamda "2012 güz realitesi"?!
"RAP... LARP... RAP..."Metre?!
AKP & Gülen iktidarı "İran sözü"nü tutmayı reddederse, Türkiye'de "28 Şubat parantezi" kapanır mı?!
Yeni bir ihtilal için şartlar ne kadar olgunlaştı?!
2012 "güz acem sürgüsü" kapsamında, küresel aksta, toksik / zehirli AKP & Gülen iktidarını, yakın gelecekte nasıl bir pembe gelecek bekliyor?!
Fetullahçı, Abdullahçı "Karşı devrim" yangınını, Hayrullahçı itfaiye birlikleri ne zaman, nasıl söndürecek, şartlar olgunlaştı mı?!
Elcevap: ?!
"Güz yangını" sonrası "Şita"...
Donacaksınız!
Nokta.
......................
SEVİYE I:ABD, Süper NATO, Suriye üzerinden AKP'ye "İran savaşı" için bastırıyor!
Ne var ki, AKP & Gülen iktidarı 1 Mart Tezkeresi'nde olduğu gibi yine spin attırıyor!
Mızmızlanıyor.
"Neo 1 Mart Tezkeresi"nin hemen ardından "Balıklar ve Karıncalar" yer değiştirecek!
Derin ABD, Derin AB, AKP'nin üstünü çizdi!
Gülen'i Türkiye'ye yollamaya hazırlanıyor!
AKP & Gülen'e "deliğe süpürmeyip İran operasyonu"na katkı bağlamında verdiği destekten dolayı, hem bu coğrafyadaki hem de Avrupa'daki çıkarları tehdit altında!
Derin ABD, Başkanlık seçimleri sonrasında, Laik Türkiye'ye büyük bir jest yapmak için hazırlanıyor!
Çöken AB süreci, eşzamanlı olarak enerji koridorunun güvenliğini de tehdit ediyor!
İran üzerinden gelen suikast ve PKK üzerinden artan terör olayları Türkiye'yi yönetilemez kılıyor.
Çanlar, AKP & Gülen için çalıyor!
(...)
SEVİYE II:2012 güz vakti, elinde davetiye, Başbakanlık, Çankaya kapısında bekleyen paşa kalmadı!
Oğulları üzerinden AKP ile iş tutan ne kadar paşa, maşa var ise bu süreçte kaybetti!
Silivri'deki kurulu mahkeme, Taraf üzerinden düzenlenen asimetrik saldırı, esir alınan generaller, Ordu'yu tek yürek yaptı!
TSK içinde, AKP & Gülen'in niyet'i hakkında kafalarda herhangi bir soru işareti kalmadı!
Ordu içinde kariyerist Özel ve birkaç fani dışında AKP'ye sıcak bakan faça kaldı mı?!
Haki rengin hakim olduğu tepelerde, yeni bir askeri müdahale için "Acem dilemması" ve/veya "Güz yangını" operasyonunun tamamlanması bekleniyor!
AKP & Gülen toplayacak ise İngiliz, ABD, NATO istihbaratını da Silivri'ye toplayabilir.
Ne de olsa Türkiye'de yeni bir ihtilal'in şartlarını MİT'in yönlendirmesi, AKP & Gülen'in eli ile üç artı bir hazırladı.
İronik!
Tirajikomik.
AKP & Gülen isterse, bir sabah kendi kendini evlerden toplayıp, darbe'ye yardım ve yataklıktan içeri alabilir!:))
Kürede yeni realite "güvenlik" ise otomatik olarak "iktidar" o güvenliği sağlayacak olanların eline geçer değil mi?!
Güvenliği tehdit edenler de tasfiye!
(...)
SEVİYE III:"Biz işimize bakarız, ulusal güvenlik bizi ilgilendirmez" diyen sermayeden kaç kişi kaldı!?
Hepsi şimdilerde tavşan gibi mabad'larından nefes almakta!
Para tek başına güç değil!
Siyasi iktidar beslediği şişman, obez kedileri daha sonra çıkardığı yasalar ve bürokrasideki hakimiyeti üzerinden köşeye sıkıştırıp tek tek avlamadı mı?!
Aydın Doğan, parasını ödeyip dosya satın aldığı halde, "Deniz Feneri" dava dosyası üzerinden neden başarılı olamadı, niçin netice alamadı?!
Elcevap: ?!
Hazırladığınız dosya ve/veya yaptığınız yayınla arka planda "senkron" bir duruş ve/veya çalışan bir program yok ise medya, sermaye kağıttan kaplan'a dönüşür.
Yani?!
Bindiğiniz dalı kesmeyeceksiniz, yoksa düşersiniz!
"Stratejik akıl"dan yoksun Aydın Doğan hem Atatürk Türkiyesi'ne, laik link'e ihanet etti, hem de kendi başına AKP'ye gem vurabilir, durdurabilir zannetme hatasına düştü!?
Vurduğunuzda ses gelmesi için arka planda da, sizinle birlikte yürüyenlerin olması şart!
Siz onları, onlar da sizi koruyacak!
Devlet olmak için en başta devlet denilen aygıtın nasıl çalıştığını bilmek şart!
Devlet ağacı ve derin kökler?!
Sermaye, 2012 güz sancısı bağlamında AKP & Gülen'den rahatsız mı?!
"Güz yangını"ndan çıkışta, hazırolda bekliyor olacaklar mı?!
Elcevap:
Daha şimdiden hazırlar!
Büyük sermaye içinde 2006'daki kafa karışıklığı kalmamış, aradan geçen süre içinde herkes, güvenlik olmadan ticaret olamayacağı gerçeğine bir kez daha ayıkmış!
27 Nisan'ın ayırdına varmış!
Aynı zamanda AKP & Gülen'in kendi mallarına göz diktiğinin, kendilerine yaşam alanı bırakmadığının, bundan sonra da bırakmaya niyetli olmadıklarının ayırdında!
Vehbi Koç'un torunu Mustafa Koç dahi bugünlerde dedesinin öğüdünü tekrarlamakta!
Sermaye de, 2012 güz vakti, Fetullah'ı, Abdullah'ı terk edip Hayrullahçı olmuş!
(...)
SEVİYE IV:Avanak demokrat'ların hakim olduğu medyada son kaybeden liberaller!
Sıra onlara gelmiş!
AKP & Gülen karşı devrimcileri, şimdi de onları tek tek avlamaya başlamış.
Çöken AB sürecinin ardından, medyaya tek ses hakim olmaya başlamış.
Malum basın Erdoğan'dan şikayet ederken, Gül'den, Gülen'den bu kesimi korumaya yönelik tek bir açıklama çıkmamış.
Medyatik açıklamalara rağmen, Odatv'cilerin hali ortada, işini kaybeden kaybedene!
Oluşan büyük korku iklimi üzerinden "demokrat" (!) gazeteciler cıyaklamaya başlamış.
Ne var ki, onların da sesini duyan kimse kalmamış!
Sahte laik, sahte demokrat, sahte ulusalcılar dahi köşeye sıkışmış.
Netice, onlar da "güz sancısı" bağlamında AKP'den korkuyor!
Direkt söyleyemeseler de, şartlar 12 Eylül'den farksız, asker neden müdahale etmiyor diye kendi aralarında özeleştiri yapan çok!
Yani?!
Onlar da, Fetullah'tan kopup, "Hayrullah realitesi"ni kucaklamaya hazır!
Dua eden çok, "Asker gelse de şunların üzerinden bir geçse, dümdüz etse" diye.
(...)
SEVİYE V:Vatandaş üretmeyen, tüketime dayalı ekonomide bankalara ipotekli, bunalımda!
Kent yoksulluğu yaşanıyor hem Türkiye, hem de Batı'da!
Artan terör olaylarında dolayı mutsuz, huzursuz!
İçten içe kaynıyor, askere kızıyor, neden bir şey yapmıyor diye!
Silivri'de kurulan mahkemenin adalet aramadığı, PKK'nın işini kolaylaştırdığının farkında!
Bastırılan dolar, artan benzin fiyatları, gizli enflasyon, cepte kalmayan para, evdeki huzursuzluk!
Depresyon!
Toplum patlamaya hazır saatli bomba gibi!
(Neo Patrona Halil İsyanı!)
Lüks tüketme ya da milyon dolarlık hayat sürme illüzyonunda yavaş yavaş uyanmaya başladı kentsoylu vatandaş!
Parası olan da güvenlik kalmadığı için büyük korku içinde!
Prof Dr. Hüsnü Erkan'ın tespitiyle, "Kişisel sosyal patlama yaşanıyor", medyaya yansıyan cinnet, eş öldürme, intihar haberleri bunun en belirgin yansıması!
Merkez medyanın salt tüketime yönelik yayınları ve algıda seçicilik bağlamında "salt seks"e yaptığı gönderme, öfke yaratmaya devam ediyor.
Çürüyen aile bağları, toplumu derinden sarsıyor!
Patlamaya hazır bir yanardağ gibi yaklaşmakta olan büyük patlama hakkında ilk sinyalleri veriyor.
Çevre ülkelerde yaşanan gelişmeler ve AKP'nin Türkiye'yi bataklığa itme gayretleri "ciddi endişe" kaynağı!
Netice; Cumhuriyet Mitingleri'nde eline bayrağını alıp meydanları dolduran vatandaş bu defa kazma küreklerle, sopalarla meydanlara akabilir, demedi demeyin!
Linç psikolojisi yükselişte!
Yani?!
AKP & Gülen'in yüksek demokrasi üzerinden oynadığı illüzyon, karşı devrim sürecine sade vatandaş da uyandı, Hayrullah realitesini kucaklamaya hazır!
Sözün özü:
Basınç altında sakin kalanların, buz gibi akılla masaya vuranların bildiği bir şey olsa gerek!
Post modern zamanlarda, maşallahla inşallahla işler yürümüyor!
Her şey matematik!
Statik hesabını doğru yapmaz ise 28 Şubat'ın Çevik Bir'i gibi mayına basar, tuzağa düşersiniz!
Bir çuval inciri de berbat edersiniz.
MİT'in cıyaklaması ve/veya gazlaması işte bu gazlama!
Asker çoktan gaza gelip mayına basması lazımdı ama canı yansa da beklemeye devam ediyor.
Bakar'lar geçen trenleri görmese de bu tren son trendir!
Öç takvimi, 2012 güz karması bağlamında daha da sertleşiyor.
Nokta.
.................................
Ve...
Son olarak...
Özel başarısız ise neden istifa etmiyor?!
MİT, AKP & Gülen Özel'den rahatsız ise niçin görevden almıyor?!
2012 güz realitesi bağlamında AKP & Gülen küresel aksta hızla meşruiyetini yitiriyor!
Hasta!
AIDS ve/veya ölüm kokteyli!?
1 numaralı gündem güvenlik ise güvenliği sağlayacak olanlar ile AKP & Gülen'in yer değiştirme zaman'ı yaklaşıyor!
RAP... LARP... RAP...
Ayniyle vaki?!http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1342158&title=org-necdet-ozel-konusmayacagim-her-sey-ortadahttp://www.sabah.com.tr/Gundem/2012/09/08/neden-gece-mesaisihttp://www.sabah.com.tr/Gundem/2012/09/08/alaboyun-zorunlu-askerlik-kalkmalihttp://www.takvim.com.tr/Ekonomi/2012/09/08/harciyorushttp://www.turktime.com/haber/Amerikan-Ruyasinin-Cokusu-/191123http://haber.stargazete.com/yazarlar/om-mani-padme-hum/haber-687184http://haber.stargazete.com/yazar/suriye-konusunda-algi-ve-gercek/yazi-687178,http://haber.stargazete.com/yazar/bdp-kapatilsa-ne-olur/yazi-687177http://haber.gazetevatan.com/patlamanin-nedeni-ortaya-cikti/479644/1/G%C3%BCndem#.UEqmH7IaMqghttp://fotogaleri.gazetevatan.com/gunun-renkli-kareleri/19163/14/Yasamhttp://fotogaleri.gazetevatan.com/gunun-renkli-kareleri/19163/25/Yasamhttp://haber.gazetevatan.com/Haber/479618/1/Gundemhttp://haber.gazetevatan.com/ciplak-harryye-afganistan-nobeti/479658/30/D%C3%BCnya#.UEqnS7IaMqghttp://gundem.milliyet.com.tr/afyonkarahisar-hatirasi/gundem/gundemdetay/08.09.2012/1593090/default.htmhttp://siyaset.milliyet.com.tr/abd-suriye-ye-nicin-mudahale-etmiyor-/siyaset/siyasetyazardetay/08.09.2012/1593105/default.htmhttp://gundem.milliyet.com.tr/28-subat-haberleri/gundem/gundemyazardetay/08.09.2012/1593043/default.htmhttp://dunya.milliyet.com.tr/obama-dan-daha-olmedim-mesaji/dunya/dunyadetay/08.09.2012/1593134/default.htmhttp://dunya.milliyet.com.tr/bavyera-yeni-katalonya-mi-/dunya/dunyadetay/08.09.2012/1593121/default.htmhttp://dunya.milliyet.com.tr/farc-in-ateskes-teklifi-reddedildi/dunya/dunyadetay/08.09.2012/1593130/default.htmhttp://dunya.milliyet.com.tr/barak-tan-sasirtan-u-donusu/dunya/dunyadetay/08.09.2012/1593115/default.htmhttp://www.hurriyet.com.tr/gundem/21409975.asphttp://www.hurriyet.com.tr/gundem/21410102.asphttp://www.turktime.com/yazar/Tarihimizde-ilk-rusveti-alan-kim/12109http://www.gazeteport.com.tr/haber/110144/komutan-da-5-gunlukhttp://www.gazeteport.com.tr/haber/110147/celik,Küresel aksta, "Derin U dönüşü"!?
Londra üzerinden attırılan güz spin'i?!
Bumerang zamanlar?!
AKP & Gülen için yol'un sonu!
Devletlerin dostu yoktur, yüksek çıkarları vardır!
2012 "Son'baharında, küresel aksta ortak çıkar:
“Yeniden Atatürk, yeniden Laik Türkiye, yeniden çağdaş Türkiye!”Sözün özü:
“Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi Bir Duvar Süsü Değildir, Erken Uyarı Sistemidir!”Netice:
RAP… ULTRA… RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… İMECE… RAP… RAP…
RAP… RAP… GHOST… RAP… RAP…
RAP… RAP… HERO… RAP… RAP…
RAP… LARP… RAP… RAP… RAP…
http://www.youtube.com/watch?v=BcVXjzD6nGwhttp://www.youtube.com/watch?v=1gfoxDOPXfohttp://ultra-turkler.blogspot.com/2012/04/ultra-laik-ofke.htmlhttp://www.youtube.com/watch?v=Xa3I9mhRAtUNokta.
8 Eylül 2012
Hayrullah Mahmud Özgürhttp://ultra-turkler.blogspot.com/2012/09/ayniyle-vaki-iii-postaln-taban-gozuktu.html