HaberCiner'in 5 Atlısı: Kürt Açılımı ABD planı değildir!

Re: HaberCiner'in 5 Atlısı: Kürt Açılımı ABD planı değildir!

İletigönderen Türk-Kan » Pzr Eyl 06, 2009 23:38

Gizli Dışişleri Bakanımız David mi?

PKK’ya af, Barzani “Kürdistanı”nın tanınması ve “Kürt açılımı”ndan sonra “Ermeni açılımı”nı da David L. Phillips hepimizden önce öğrendi(!). Hal böyle olunca insanın, “Bu David, gizli Dışişleri Bakanımız mı, Bakanlıkta odası var mı, maaş veriyor muyuz?” diye sorası geliyor.

Türkiye, “Kürt açılımı”na kilitlenmişken, Ermenistan’la protokol işi gündeme “bomba” gibi düşürüldü. AKP iktidarının bombası mı, yeni açılımı mı, kaçılımı mı, vur-kaçı mı biz tartışa duralım… Ama şu gerçek ki, “panik atak” vaziyette elin oğlunun projelerinin peşinden koşturuluyoruz.

İktidar, “Ermeni açılımı” için de “Bizim projemiz” diyor. Doğrudur, bu protokoller Şubat ayında pişirilmeye başlandı, 2 Nisan’da parafe edildi, Obama’nın “24 Nisan” sözde soykırım ile ilgili konuşmasından hemen önce de ABD ile saat farkı hesaplanarak, gece yarısı Dışişleri Bakanlığı, “Ermenistan’la ilişkilerde somut ilerleme sağlandığını, kapsamlı bir çerçeve üzerinde mutabık kalındığını ve bir yol haritası belirlendiğini” açıkladı.

İyi ama Dışişleri Bakanlığımızdan önce ABD’nin etkili gazetelerinden Wall Street Journal, Türkiye ve Ermenistan’ın üç alanda resmi müzakerelerin açılması konusunda mutabık kaldığını duyurdu, o alanları da şöyle sıraladı:

    -Sınırlarının açılıp ayarlanması

    -Diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması

    -İki ülke arasındaki gergin tarihe ilişkin anlaşmazlık da dahil, anlaşmazlıkları ele alacak komisyonların oluşturulması...

Yine o günlerde Ermenistan Dışişleri Bakanı Nalbantyan, Erivan’ı ziyaret eden Yunan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyani ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Türkiye’nin eskiden Karabağ ve “Ermeni soykırımı”na ilişkin ön koşullar koyduğunu hatırlatıp, “Türkiye ile sınırların koşulsuz olarak açılması yönünde mutabakata vardık. Ankara, varılan anlaşmaları uygulamaya hazır ise Türkiye’den pratik adımları atmasını bekliyoruz” dedi. ( :arrow: http://www.guncelmeydan.com/pano/nalbandyan-sinirlarin-kosulsuz-olarak-acilmasi-yonunde-mutabakata-vardik-t21416.html)


O günlerde Başbakan Erdoğan’ın gerek Ermeni sınır kapısının açılması, gerekse bu protokoller hakkındaki sözlerini hatırlıyor musunuz? Aynen şunları söyledi:

“Yani, Türkiye’de yaşayan benim vatandaşım, kendi Başbakanının yaptığı açıklamaya inanmıyor da, eğer bir başka yerden yapılan açıklamaya inanıyorsa ben ne diyeyim? Çok açık net bazı şeyleri söylüyoruz. Her şey açık, net ortada. Ama bizim de uluslararası camiada yaptığımız bir uluslararası diplomasi var. Bu diplomasiyi de sürdürüyoruz. Bu diplomasiyi de sürdürürken kendi içimizde her şeyi kılı kırk yararak düşünüyor, inceliyoruz ve ona göre adımlarımızı atıyoruz. Kaç kez söylediğimiz şeyler var. Aldılar başka yerlere, farklı yerlere çektiler. Bizler, bir defa hiçbir zaman kardeşlerimizi mağdur edecek, üzecek bir şeyin adımını atmayız. Zaten somutlaştığı zaman imzalar atılır, bu açıklanır. Demek ki böyle bir şey henüz daha somut hala gelmiş değil. Şimdi imza atılmış böyle bir metin yok, paraf edilmiş metin var.

O tarihlerde imzalandığı anlaşılan Protokol metinleri, 4 ay sonra bugünlerde en ince detayına kadar ortaya çıktı. Yani her şey doğruymuş. Peki Erdoğan, şimdi ne diyor; “Dün (31 Ağustos) 17.00’de İsviçre, Türkiye ve Ermenistan tarafından açıklanan, iç istişarelerin başlatılmasına yönelik adım var. Parlamento bunu onaylamadıktan sonra işlerlik kazanmayacak”!..

*Bu durumda iki ihtimal var; Ya Başbakan Erdoğan da, David L. Phillips veya Wall Street Journal’ın bildiği kadarını bile bilmiyor, Baykal, Bahçeli ve biz gibi, bu “açılımları” kucağında buluyor…Ya da TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’i ziyaretinde söylediği, “iç istişarelerin başlatılmasına yönelik adım var” sözlerindeki gizli mesajı, yani kamuoyunu hazırlama görevini yerine getiriyor… Her iki halde de vahim bir durum!..

Biz yine işin aslını David’den öğrenelim. Mart-Nisan aylarında Türk Milleti “Ermeni kapısı açılıyor, açılmıyor” diye oyalanırken, 14 Mayıs’ta ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Avrupa alt komisyonun düzenlediği “ABD ve Türkiye: Bir Model Ortaklık” başlıklı toplantıda ( :arrow: http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-ve-turkiye-bir-ortaklik-modeli-t20968.html) bilgi veren David, protokol ve yol haritasını en ince detayına kadar anlatır, hatta bunun “tarihi bir başarı” olduğunu söyler ve şöyle devam eder:

“Türk ve Ermeni yetkililer arasında 2 Nisan’da parafe edilen iki protokol ile bir komisyon kurulmasını öngören belge, büyük spekülasyona yol açacağı ve muhalefeti tahrik edeceği için henüz imzalanmadı. Paragraftan imzaya, imzadan uygulamaya dolambaçlı (hileli) bir süreç olacağı için zaman alacak ve zor olacak… Türkiye’nin ulusal çıkarları Azerbaycan’ın ipoteğinde olmamalı. Dağlık Karabağ sorunu çözülmeden Türkiye’deki Azeri azınlık Ermenistan’la ilişkilerin normalleştirilmesine karşı. Ayrıca Meclis’te CHP 98 ve MHP 69 sandalyesi ile buna muhalif. AKP’nin 338 sandalyeye rağmen geçmişte önemli oylamalarda gerekli desteği sağlamada başarısız olduğunu hatırlamamız gerekiyor…”


David L. Phillips ABD Temsilciler Meclisi’ndeki sunumunda bir de öneride bulunur. Önerisi, “Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleştirilmesi için bir koordinatörlük oluşturulması”dır. Bu görev için nereyi uygun görür dersiniz; “Amerikan Üniversitesi Global Barış Merkezi” veya bizimkilerin “alt tarafı bir düşünce kuruluşu” diye geçiştirmeye çalıştığı “Atlantik Konseyi”ni… Bakalım David’in bu “fikri” ne zaman gündemimize getirilecek?!..

Evet tüm bunlardan sonra bir kez daha soralım; Kimdir bu David? Kendi Meclis ve milletimizden bile gizlenenlerden nasıl oluyor da haberdar ediliyor, kim veya kimler adına görev yapıyor? ”Kürt açılımı” ile ilgili 13-15 Nisan’da yapılan o meşhur Atlantik Konseyi toplantısından sonra Türkiye’yi geldiğini biliyoruz. Acaba “Ermeni protokollerini” de o zaman mı temin etti?

Ya Başbakan Erdoğan’ın sadece “Kürt açılımı” değil, “Ermeni açılımı”ndaki telaşı ve dahi TBMM Başkanı Şahin’i ziyaretinde, “Azınlıklarla ilgili başlatılan süreci aynı kararlılıkla devam ettiriyoruz… Bir diğer konu, Kıbrıs konusu. Kuzey Kıbrıs’ın sürece ilişkin tavırlarını değerlendirme fırsatı oluyor.…” diyerek yeni açılımları, yani Obama’nın gündemini sıralaması neyin habercisi? ABD ziyareti ve Obama’ya “yüz görümlüğü hazırlığı mı?

İyi de o listesinin tamamı yerine getirilirse, acaba Türkiye, ABD ve Obama’dan ne alacak, ne kazanacak? Alacak-kazanacak bir şeyimiz olmadığı gibi kaybedeceklerimiz bugünden belli…Öyleyse her şey şahsi ikballer uğruna mı?...Ahh, Cüneyt Zapsu piyasaya çıksa da yine bir şeyler söylese!..

Şimdiden haber verelim, iş bu “yüz görümlükleri” ile bitmiyor, arkası var. 14 Mayıs’ta ABD Temsilciler Meclisi’nde yapılan o toplantıdaki konuşmalara bakılırsa, “İncirlik ve Türk limanlarının tam kapasite, Akdeniz’in güvenliğini sağlamak üzere kullanımı, Türkiye’ye füze kalkanı, Karadeniz’le ilgili rezervlerimizin kaldırılması, İran’a karşı uygulanan/uygulanacak havuç-sopa taktiğinde Türkiye’nin ön plana çıkması, Rum kesiminin AB-NATO ortaklığına dahil edilmesi, Kıbrıs, Ege gibi sorunlarda NATO’nun daha etkili şekilde devreye girmesi” gibi daha nice “açılımlar”ımız olacak!..

David’den çok söz ettik, biraz da Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na bakalım; “Bütün büyük barışların önce hayallerle başladığını” belirtip, “Düzen kurma misyonu bizimdir” demiş.

Valla gördüğümüz kadarıyla, “biz hayal kurarken”, elin oğlu, Türkiye ile ilgili hayallerini bir bir gerçekleştiriyor…Hem de bize “model ortak” ilan ederek!..


acikistihbarat.com, Meyyal UYGUR, 2 Eylül 2009
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Önceki

Şu dizine dön: Alkışlıyoruz

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x