Cumhuriyet boyunca süren "kültürel bölünme" artık iyice kesinleşti.
Şimdi bir yanda, ayakkabılarını sokak kapısının önüne çıkaran, kadınların başını örttüğü, erkeklerini sokağa pijamayla da çıkabildiği, erkek çocuklarının kahveye gittiği, kızlarının tam bir baskı altında yaşadığı, türküyle arabesk arası bir müzikten hoşlanan, belki de hiç kitap okumamış, hiç dans etmemiş, hiç karı koca birlikte lokantaya gitmemiş, hiç tiyatro seyretmemiş, evlerinde floresan lamba yakan, iyi eğitim alamamış, dini inançları kuvvetli kalabalık bir kitle var.
Diğer yanda ise kız lisesiyle Robert Kolej yelpazesinde eğitim görmüş, bir düğün salonunda yada kolej partisinde dans etmiş, sinemaya giden, çok fazla olmasa da kitap okumuş, müzik zevki pop şarkılarla klasik müzik arasında dolaşan, evi nispeten daha zevkli döşenmiş, kızların flörtüne izin verilmesine bile göz yumulan, Allah'a inanan ama ibadete pek aldırmayan, kadınlarının başını örtmediği, şarabın kalitesinden pek anlamasa da kadın erkek bir arada gidilen bir gezmede içki de içmiş, gazetelere bakan, magazin haberlerini izleyen, kendini birinci gruba kıyasla çok gelişmiş hisseden, entelektüel düzeyi çok yüksek olmasa da okumuş yazmış, Bati standartlarına yakın bir grup var. Bu iki grubun yaşam tarzı birbirinden kopuk. Onları, Batıdaki sınıflar arasında ortak bir zevk yaratan kilise müziği, dini resimler, İncil'in sinemalara bile yansımış hikayeleri gibi birleştirecek kültürel bir zemin yok. Hayatları, zevkleri, inanışları birbirinden çok farklı. Hatta birbirine düşmanca
konya dev yazdı:Cumhuriyet boyunca süren "kültürel bölünme" artık iyice kesinleşti.
Şimdi bir yanda, ayakkabılarını sokak kapısının önüne çıkaran, kadınların başını örttüğü, erkeklerini sokağa pijamayla da çıkabildiği, erkek çocuklarının kahveye gittiği, kızlarının tam bir baskı altında yaşadığı, türküyle arabesk arası bir müzikten hoşlanan, belki de hiç kitap okumamış, hiç dans etmemiş, hiç karı koca birlikte lokantaya gitmemiş, hiç tiyatro seyretmemiş, evlerinde floresan lamba yakan, iyi eğitim alamamış, dini inançları kuvvetli kalabalık bir kitle var.
Diğer yanda ise kız lisesiyle Robert Kolej yelpazesinde eğitim görmüş, bir düğün salonunda yada kolej partisinde dans etmiş, sinemaya giden, çok fazla olmasa da kitap okumuş, müzik zevki pop şarkılarla klasik müzik arasında dolaşan, evi nispeten daha zevkli döşenmiş, kızların flörtüne izin verilmesine bile göz yumulan, Allah'a inanan ama ibadete pek aldırmayan, kadınlarının başını örtmediği, şarabın kalitesinden pek anlamasa da kadın erkek bir arada gidilen bir gezmede içki de içmiş, gazetelere bakan, magazin haberlerini izleyen, kendini birinci gruba kıyasla çok gelişmiş hisseden, entelektüel düzeyi çok yüksek olmasa da okumuş yazmış, Bati standartlarına yakın bir grup var. Bu iki grubun yaşam tarzı birbirinden kopuk. Onları, Batıdaki sınıflar arasında ortak bir zevk yaratan kilise müziği, dini resimler, İncil'in sinemalara bile yansımış hikayeleri gibi birleştirecek kültürel bir zemin yok. Hayatları, zevkleri, inanışları birbirinden çok farklı. Hatta birbirine düşmanca
adamlar bizim örfümüz<ü adetimizi,kültürümüzü nasıl sallamış,nasaıl çarpıtmışlar,halkımıza küfr eden biyazıya,dalga geçen ,hor gören bi yazıya bu ANTİEMPERYALİST FORUMDA nasıl izin verilior anlamak mümkün değil..
Ram yazdı:Türkiye'nin kabuğunu çizmiş. İç bu kadar basit tanımlanamaz. Ayrıntı ister, araştırma ister, tarih ister. Görünüm böyle olsa da, öz böyle değildir. Kutuplaşma vardır, büyümüştür, lâkin bu bizim milletin saflığını-temizliğini götürecek kadar ayrışmamıştır daha. Fakat yine de, kabuk özü sıkıca sarmıştır. Kurtulmak için hem beyin, hem yürek ister...
bilinçsiz bu kesimin siyasi iradelerini bu şekilde kullanmalarına daha ne kadar izin vermek doğrudur?
Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular
Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk