[img]http://www.haberturk.com/images/HTYazarlar/Yasar-Nuri-Ozturk.gif[/img]
Yaşar Nuri Öztürk
'Önsöz' ile 'Sonsöz'ü mutlaka okuyun!
08.09.2009 17:10:01
"ARAPÇILIĞA Karşı Akılcılığın Öncüsü İMAMI ÂZAM EBU HANÎFE (Esas Fikirleri Gölgelenen Önder)" adlı eserimiz, tarihimizin en mübarek günlerinden biri olan 30 Ağustos'ta vitrinlere çıktı ve yaratması beklenen sarsıntı birkaç gün içinde başladı.
Öncekilerden farklı olarak bu eserin yarattığı sarsıntı, daha çok üst düzey ilim ve kültür çevrelerinde görülüyor. Sarsıntının nasıl ifade edildiğini, boyutlarını ileriki günlerde bu köşede yakından izleyeceğiz. Ancak başlangıç olarak bir tanesini hemen aktarmayı anlamlı bulmaktayım.
5 Eylül günü yani kitabın vitrinlere çıkışından 6 gün sonra, devlet, siyaset ve kültür hayatımızın önemli simalarından İlhan Kesici aradı. Kitabı hiç kesintisiz okuyup bitirdiğini ve "gerçekten sarsıldığını" söyleyerek başlayan bir konuşmayla duygu ve düşüncelerini anlattı. Şimdilik birkaç cümlesini vereceğim:
"Eser işte böyle bir şey olmalı. Ben, kitapla eser arasındaki farkı şimdi gördüm. Bu eserde, ihtilal sayılacak tezler var. Bizi gerçekten sarstın, tarihi ve kendimizi yeniden düşünmeye ittin; Allah senden razı olsun! Umarım beklenen aydınlanma, silkinme ve yapılanma bu kez mümkün olur."
İmamı Âzam kitabı, öyle sıradan bir monografi değildir; İslam düşünce ve siyaset tarihinin üstü örtülmüş ama esası bakımından en hayati bölgelerinin gün ışığına çıkarıldığı devrim bir çalışmadır.
Hakka saygı ve bir vicdan borcu olarak söylemek zorundayım ki, bu eser, İslam ümmetine söylenmiş ve dinleştirilmiş yalanları deşifre eden ihtilal bir çalışmadır. Bir ilim ve fikir adamının geneliyle otuz yıllık, özel olarak da on yıllık gayretinin ortaya çıkardığı 550 sayfalık bir "dönüm noktası kitap"tır.
İmamı Âzam kitabı, halkımızın okumaya karşı ilgisinin zayıflığı da dikkate alınarak, biri ÖNSÖZ (tam adıyla, Önsöz veya Bu Kitabın Özeti), diğeri de SONSÖZ (tam adıyla, Sonsöz veya Bu Kitabın Gösterdikleri) başlığını taşıyan iki kısa bölümle özetlenmiştir. Toplamda otuz küsur sayfa tutan bu iki bölüm okunduğunda eserin mahiyeti ve misyonu ana hatlarıyla fark edilebilecektir.
Gerçeği arayan ve İslam tarihinin kırılma noktalarını merak eden herkese hiç değilse bu iki bölümü okumalarını, bir iman ve insanlık borcu olarak tavsiye etmek istiyorum.
YALANA TESLİM OLMA SÜRECİNİ BİTİRMELİYİZ
İlgilenenler, kitabın sadece ÖNSÖZ ve SONSÖZ bölümlerini okuduklarında bile şunu son derece açık şekilde göreceklerdir: "İmamı Âzam'ın gerçek şahsiyeti, dehası, düşünceleri ve mücadelesi ortaya konduğunda İslam tarihinin kırılma noktaları fark edileceği gibi, bugünkü Müslüman dünyanın bunalım ve perişanlığına yol açan problemlerin reçetelerine giden yol da fark edilecektir.
İmamı Âzam'ın, gölgelenen veya saklanan düşünceleri ve mücadelesi tanınmadıkça Müslümanların selametine çıkacak yolun keşfedilmesini mümkün görenlerden değiliz."
Eser okunduğunda görülecektir ki, İslam ümmeti (o arada Türk milleti) dehşet verici yalanlara teslim edilmiş, tarihi tersine okuması dinleştirilmiş, aklı ve idraki prangalanmış ve bütün bunları irdelemesi dindışılık olarak damgalanmış bir camiadır. Böyle bir camianın insanlık kervanında öne geçmesi, mutlu ve özgür olması söz konusu edilemez.
Böyle bir camianın, Kur'an müminlerine yaraşır biçimde "varolması" için bir ba'sü ba'del mevte (ölüm sonrası dirilişe) ihtiyacı vardır.
İmamı Âzam'ın, yalanlardan, baskılardan, hurafelerden oluşan prangaları kırabilmiş özgür çalışmalarla gerçekte olduğu gibi tanıtılması, kurtuluşa giden dirilişi yaratacak bir numaralı değerdir diye düşünmekteyim.
İmamı Âzam kitabında, tarihin ve insanlığın önüne konan üç hayati tez vardır. Bu üç tez, yarınki yazımızda ele alınacaktır.
Yaşar Nuri ÖZTÜRK
Not: Konu ile ilgili izlenceye aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
teke-tek-10-eylul-2009-yasar-nuri-ozturk-t22325.htmlPaylaşımı için Türk-Kan'a teşekkürlerimi sunarım.
Seçenler ile seçilenlerin ortak ihaneti içindeyiz.
İyilerin, kötüler kadar cesur olmadığı bir toplumun sonundan şüphe edilir.
Gökhan Hasret DEDE