PKK’nın gerçek kurucusu Kenan Evren!

PKK’nın gerçek kurucusu Kenan Evren!

İletigönderen MansurSah » Pzt Eyl 14, 2009 11:32

PKK’nın gerçek kurucusu Kenan Evren!

Özgür Erdem, Türksolu


12 Eylül kimi ezdi
kime “yürü ya kulum” dedi?

12 Eylül’ün yeni bir yıldönümüyle karşı karşıyayız... Darbenin üzerinden neredeyse 30 yıl geçmiş durumda ve 12 Eylül’ün öncesiyle sonrasında yaratılan Türkiye’yi karşılaştırarak sağduyulu analizler yapma şansımız var…

12 Eylül yandaşları, günde 20-30 kişinin öldürüldüğü terör ortamını göstererek Amerikancı faşist darbenin gerekli olduğunu savunurlar. Yanlış bir görüş. Ama en azından yöntemleri doğru. 12 Eylül’ün neden yapıldığının, amacının ne olduğunun anlaşılması için yapılması gereken öncesiyle sonrasını karşılaştırmaktır.

Herkesin diline doladığı bir klasik bir değerlendirme vardır: “12 Eylül üzerimizden bir silindir gibi geçti.”

Gerçekten de doğru. Ancak aynı zamanda eksik. Çünkü 12 Eylül tüm Türkiye’nin üzerinden “silindir” gibi geçmedi. 12 Eylül kimilerini ezerken, kimilerine de “yürü ya kulum” dedi.

12 Eylül solcuları ezdi, Şeriatçıların önünü açtı

12 Eylül lise ve üniversitelerdeki her tür örgütlenme alanını ortadan kaldırdı. Öğrenci eylemlerine katılan herkesi içeri aldı. Ya işkenceden geçirdi ya da tutukladı. İlerici bütün öğretim üyeleri üniversitelerden atıldı. Bir yandan da eğitim sistemi yeniden düzenlendi. İmam Hatip mezunlarının üniversitelerde diledikleri her bölüme girmelerine olanak tanındı. Din dersleri zorunlu hale getilirdi. Bu, Şeriatçı hareketlere taban oluşturmak için inanılmaz güzel bir fırsat sunmuştur. O kadar ki Fethullah Gülen Kenan Evren hakkında şöyle demiştir: “Kenan Evren sadece din derslerini zorunlu hale getirdiği için bile cennetliktir.”

12 Eylül işçiyi ezdi, sermayenin önünü açtı

DİSK’i bütün üye ve yöneticileriyle perişan etti. Ama TİSK (İşverenler Sendikası) el üstünde tutuldu. Özelleştirmelerin önü 1982 Anayasasıyla açıldı. Devlet DİSK’in malvarlığına el koyuyordu, sermaye ise devletin... 12 Eylül Anayasasıyla işçilerin grev ve örgütlenme hakları kırpılırken, TİSK Genel Başkanı Halit Narin şöyle diyordu: “Bugüne kadar biz ağladık, onlar güldü. Şimdi sıra bizde.”

12 Eylül solu ezdi Özal’ın önünü açtı:

12 Eylül, 70’lerin sonlarında sol örgütlenmelere bulaşmış bütün memurları işten attı. Dönemin hesabı bir yandan da Ecevit’ler ve Demirel’lerden soruldu. Ama Demirel’in Başbakanlık ve DPT Müsteşarı Özal’a dokunulmadı. Üstelik Özal, darbeden 8-9 ay önce açıklanan 24 Ocak kararlarının yaratıcısıydı. “Silindir” 70’li yılların bütün siyasi aktörlerinin üstünden geçiyordu, ama Özal’ı da zarar görmesin diye şöyle bir kenara koyuyordu. O kadar ki Özal, 12 Eylül hükümetlerinde Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcılığı yaptı. İlk genel seçimlerde de iktidara geldi... Kısaca, Özal’ın yarattığı Türkiye’nin bir numaralı sorumlusu, hatta planlayıcısı bizzat 12 Eylül’dür. Bütün rakipleri içeri alınırken birileri Özal’a “yürü ya kulum” demiştir.

12 Eylül sol dernekleri ezdi, tarikatların önünü açtı

12 Eylül’de pek çok sendika, dernek ve meslek odası kapatıldı. Türkiye’de her tür demokratik örgütlenme yasaklandı. Ama bir yandan da tarikatlara sınırsız özgürlük sağlandı. Fethullahçılar en büyük atılımlarını 12 Eylül’ün ardından yaşadı. 12 Eylül-tarikat bağının en güzel kanıtı Fethullah Gülen’in 12 Eyll’den hemen sonra yayınladığı darbeyi destekleyen şu yazısıdır:

“Karakol, sükunet’in, huzur’un ve emniyetin remzidir. Orada düzen, orada huzur ve onda gözlerin uyanık oluşu, umumi emniyet ve muvazenenin en büyük teminatıdır. Orada kargaşa ve bunalımlar ise, arkasındaki topluluklar için en büyük felakettir. (...) Ve, işte şimdi, binbir ümit ve sevinç içinde, asırlık bekleyişin tuluû saydığımız, bu son dirilişi, son karakolun varlık ve bekasına alamet sayıyor; ümidimizin tükendiği yerde, Hızır gibi imdadımıza yetişen Mehmetçiğe bir kere daha selam duruyoruz.” (Sızıntı, Ekim 1980)

12 Eylül sol örgütleri ezdi,
sağın önünü açtı

12 Eylül, esas olarak solun üzerinden bir “silindir” gibi geçti. Solun 12 Eylül’le yaşadığı yıkımı rakamlarla ortaya koyalım.

CHP’yle başlayalım. Solun toplam gücünü CHP’nin oyları yansıtabilir. CHP’nin yarı yarıya düşen oy oranı, 12 Eylül’ün Türk toplumunu nasıl sağcılaştırdığının güzel bir kanıtı.

Tabii 70’lerin radikal sağ partileri MSP ve MHP’nin 80 sonrasında yaşadığı sıçrama da bu sağcılaşmanın sonucudur. Şeriatçılar güçlerini 6 kat, MHP’liler ise 3-4 kart artırmış durumda.

Solun bu çöküşü, “sosyalist sol örgütler” incelendiğinde daha da çarpıcı bir şekilde görülebiliyor.

70’lerin ünlü solcu işçi sendikası DİSK’in gücü 20 kat azalmış.

70’lerin anlı şanlı Dev-Yol’un gücü 12 Eylül’le birlikte 10 kat azalmış. Bugünkü EMEP’in dayandığı Halkın Kurtuluşu ise 30 kat zayıflamış. 1977’de Taksim’deki 500 bin kişilik ünlü 1 Mayıs’ı düzenleyen TKP ise tam anlamıyla çökmüş: Tamamen bitmiş.

12 Eylül sol örgütleri ezdi, PKK’nın önünü açtı

12 Eylül’le ilgili yapılan analizlerde unutulan çok önemli bir gerçeği de burada ortaya koyalım: PKK.

12 Eylül öncesindeki gücüyle bugünkü gücü karşılaştırıldığında en çarpıcı, en büyük gelişimi PKK’nın gösterdiğini görüyoruz. PKK, 12 Eylül öncesinde 100-200 kişilik çok küçük bir gruptu. Bugün yasal partisi DTP, 2009 yerel seçimlerinde toplam 2 milyon 200 bin oy alıyor. Artış 10.000 kat!

Şimdi eğri oturup doğru konuşmak gerekiyor. 12 Eylül’ün sağın önünü nasıl açtığı ortada. Bir yandan sol örgütler bastırılırken, bir yandan da her tür ilerici örgütlenmenin yasaklanması 70’lerin solcu toplumunu hızla sağcılaştırmıştı. Tarikatlar ve aşiretler de işte bu “Türk toplumunu sağcılaştırma” programında çok önemli bir yere sahipti. MHP’nin, RP’nin, şimdi de AKP’nin bunca büyümesinin ardında bu yatıyor.

Zaten 30 yıl öncesiyle günümüzü karşılaştırdığımızda, sokaklardaki türbanlı-çarşaflı kadın ve sarıklı-şalvarlı-çember sakallı erkek sayısının yüzlerce kat arttığını görebiliyoruz. Bu dönüşüm, onbinlerce kişinin işkenceden geçirilerek solun gücünün yüzlerce kat azaltılmasının sonucudur.

Ancak son 30 yılda yaşanan bir dönüşüm daha var: Kürtleşme.

Örneğin sokakta konuşulan Kürtçe 30 yıl öncesine göre milyonlarca kez arttı. Çünkü 70’lerde bu ülkede Kürtçe konuşan yoktu.

Aynı şekilde 12 Eylül’den önce bu ülkede Kürt mafyası yoktu. Uyuşturucu ticareti Kürtlerin elinde değildi. Otoparklarda Kürt değnekçiler beklemezdi... Kıyı şeridi Kürtler tarafından istila edilmemişti. Zaten 30 yıl önce ben Kürdüm diyenlerin sayısı da son derece düşüktü.

Yani 30 yılda Türkiye’de sağcılık ve Şeriatçılıkla birlikte artan bir başka siyasi kimlik de Kürtlük ve bölücülüktür. Bu değişimi 12 Eylül’den bağımsız ele almak doğru olamaz. Sağın gelişiminin sorumlusunun 12 Eylül olduğunu tespit ediyorsak, Kürtçülüğün ve PKK’nın gelişiminde de 12 Eylül’ün payı olduğunu görmemiz gerekir.

PKK: Doğunun MHP’si

Peki PKK’nın 12 Eylül sonrası gelişimi nasıl sağlandı? Öncelikle PKK’nın 12 Eylül öncesi misyonuyla 12 Eylül’ün misyonunun birebir aynı olduğunun altını çizelim: Solu bitirmek!

PKK’nın 78-80 arası yaptığı eylemlerin büyük çoğunluğu Doğu ve Güneydoğu’daki sol örgütlere karşıdır. Bölücü örgüt, o dönem “doğuyu Türk örgütlerden temizlemek” gibi bir strateji izliyordu. Bunu da açık açık ifade ediyordu. 78-80 arası, PKK sol örgütlere defalarca saldırı düzenledi. Yüzlerce devrimciyi öldürdü.

MHP Türkiye’nin batısında ve İç Anadolu’da ne yapıyorsa, aynısını PKK da doğuda yapıyordu. PKK adeta doğunun MHP’siydi. Üstelik bunu biz söylemiyoruz. Bugün PKK kuyrukçuluğu yapan Dev-Yol ve EMEP çevreleri o dönem böyle diyordu. 80 öncesinde PKK “Doğunun MHP’si” olarak görülürdü. Haksız da sayılmazlardı, çünkü sola batıda saldıran MHP’ydi, doğuda saldıran ise PKK!

PKK’nın bu “doğuyu Türk sol örgütlerinden temizleme” stratejisi, 12 Eylül’den sonra da devam etti. Daha doğrusu 12 Eylül yönetimi tarafından devam ettirildi. Faşist darbe Türkiye’deki bütün solu cezaevine tıkınca meydan da doğuda PKK’ya kaldı.

PKK’lılar en rahat taban örgütlenmesi fırsatını 12 Eylül döneminde, 80’ler boyunca buldu. Aynı dönemde Türkiye’nin solcuları cezaevindeydi. Çoğu işkence görüyordu. Hakim karşısına çıkmayı başaranlar onlarca yıllık cezalarını çekiyordu. Tutuklanmaktan kurtulanlar bir yolunu bulup yurtdışına kaçmak zorundaydı. 90’lara gelindiğinde cezaevinden çıkanların ise her tür siyaset hakkı ellerinden alınmıştı. PKK’nın en çok örgütlendiği o 80’lerde Türk Solu’nun eli kolu işte böyle bağlanmıştı.

Türk Solu cezaevlerinde işkence görürken, yapabileceği tek eylem açlık greviyken, PKK eylemlerini rahatlıkla yapıyordu. O kadar ki, ilk silahlı eylemlerini 15 Ağustos 1984’te, yani onbinlerce solcunun zindanlarda hâlâ işkence gördüğü, çoğunun hakim karşısına bile çıkmadığı bir dönemde gerçekleştirebilmişti.

Şimdi sormak istiyoruz, “silindir” bütün solu ezmiş, hepsini tutuklamış işkenceden geçirirken, PKK nasıl oluyor da eylem yapabiliyordu? Bütün sol 1.000 kata varan bir güç kaybına ulaşırken, 12 Eylül öncesinde 100-200 kişilik küçük bir grup olan PKK, nasıl oluyor da bugün 2.5 milyonluk oy potansiyeline ulaştı?

12 Eylül PKK’ya da “yürü ya kulum” dedi

Bunun tek bir açıklaması olabilir: 12 Eylül’ün Atatürkçülüğü, solculuğu, her tür örgütlülüğü sindirdiği bir ortamda Kürtçülüğün daha kolay örgütlenme fırsatı yakalaması.

Ayrıca 12 Eylül, bütün örgütlere darbe vururken, PKK’yı es geçmiş, hatta faaliyetlerine göz yummuştu. 650 bin kişiyi gözaltına alan, 230 bin kişiyi işkenceden geçiren bir rejimin PKK’nın eylemlerini durduramadığını kimse iddia etmesin. 12 Eylül’ün çökerttiği Dev-Yol, TKP, Halkın Kurtuluşu gibi sol örgütler o dönem PKK’dan yüzlerce kat güçlüydü. Çok yaygın militan ağları, çok geniş tabanları vardı. “12 Eylül silindiri” tümünü ezebilirken, PKK’ya dokunmamıştı. Anlayacağınız birileri PKK’ya “yürü ya kulum” demişti.

Tüm bunlara ilave olarak, 12 Eylül’ün yarattığı Türk toplumu da, yani sağcılaştırılan, tarikatlara ve doğuda aşiretlere teslim edilen toplum da Kürtçülüğün doğal tabanı halihe gelmişti. 12 Eylül Solu bitirmek adına doğudaki aşiretlerle uzlaşmıştı. Tarikat ve aşiret yapısı ise Doğu ve Güneydoğudaki Kürtleşmeyi hızlandırmış ve PKK’nın buralarda daha kolay örgütlenmesini sağlamıştı.

Bugün 12 Eylül’ün Amerikancılığı konusunda herkes hemfikir. ABD’nin Ortadoğu’daki en önemli “destekçisinin” Kürtler olduğunu da herkes kabul ediyor. ABD’nin bu kadar desteklediği bir darbenin, ABD’nin çok sevdiği Kürtlerin önünü açması da bu nedenle doğal karşılanmalı.

Diyarbakır Cezaevi Auschwitz mi?

Her 12 Eylül yıldönümünde Kürtçüler tarafından son derece hain bir propaganda yürütülür: “PKK’yı yaratan Diyarbakır Cezaevi’ndeki baskılardır.” Bu propaganda Türkiye dışında çok daha tehlikeli bir hal alır. Örneğin İngiliz Times gazetesi geçtiğimiz 12 Eylül’de yaptığı bir haberde Diyarbakır Cezaevi’nden “Türkiye’nin Auschwitz’i” olarak bahsetmişti.

İşte propagandanın hainliği burada gizli. Auschwitz neresi? Hitler’in onbinlerce Yahudiyi öldürdüğü toplama kampı. Yani Diyarbakır Cezaevi’ni Auschwitz’e benzetmek 12 Eylül’ün bir Kürt katliamı yaptığını öne sürmektir.

Halbuki bu çok yanlış bir görüş ve gerçeklerle örtüşmüyor. Zaten yazımızın başından bire anlattığımız üzere, 12 Eylül PKK’ya baskı uygulamak bir yana onun önünü açmıştır. İddia edildiği gibi büyük bir zulüm de görmemiştir PKK. Örneğin 12 Eylül’ün idam ettiği insan sayısı 50’dir. Bunların arasında MHP’li bile vardır. Hatta Esenboğa’da katliam yapan ASALA militanı vardır. Ama tek bir PKK’lı yoktur.

12 Eylül’de 650 bin kişi gözaltına alınmış, 230 bini yargılanmıştır. PKK’nın toplam gücü ise o günlerde birkaç yüzdür. Yani bütün PKK’lılar yakalanmış bile olsa 12 Eylül terörünün çok küçük bir oranıyla karşı karşıya kalmış olabilirler.

Peki Diyarbakır Cezaevi’nde yaşananlar? Öyle bir efsane yaratılıyor ki, gören de PKK’nın Diyarbakır’daki baskılar sayesinde örgütlendiğini sanacak. Mesela açık açık şöyle deniyor: “12 Eylül, akıldışı uygulamalarıyla Kürt meselesini müzminleştirdi. Kürt milliyetçiliğini kışkırtıp azdırdı. Öcalan’ı bu noktaya taşıyan da 12 Eylül’dür.”

Hatta bu düşüncenin benzerlerini kimi komutanlar da savunabiliyor.

Ancak unutulan bir şey var. Madem zulüm, baskı ve işkence PKK’nın büyümesine neden olmuş, bu mantıkla PKK’dan çok daha fazla zulme uğramış sol örgütlerin 12 Eylül’den sonra iktidar olması gerekirdi! Halbuki solun nasıl çöktüğünü biliyoruz...

Doğru, 12 Eylül Diyarbakır’da da işkence yaptı. Ancak Mamak’ta da yaptı, Bayrampaşa’da da... Bugün Kürtçülerin bir tek Diyarbakır’ı öne çıkarmaları Türkiye’nin dört bir tarafından tutuklanan, işkence gören yüzbinlerce devrimciye hakarettir.

Diyarbakır’da 34 kişinin işkencede öldürülmesini örnek olarak veriyorlar. Gören de, işkenceden yalnızca Diyarbakır’da insan öldüğünü sanacak. Halbuki 12 Eylül’de işkenceden ölenlerin toplam sayısı en az 800. Diyarbakır’da değil de İstanbul’da, Ankara’da ölen yüzlerce devrimcinin kemiklerini sızlatıyorsunuz...

Üstelik, Diyarbakır’da tutuklu bulanan herkes PKK’lı da değildi. Çoğu 12 Eylül öncesinde PKK’yla çatışmış sol örgüt militanlarıydı. Yani içerideki PKK’lıların içerideki MHP’lilerden çok da farkı yoktu.

Diyarbakır efsaneleri bir kenara bırakılsın. Diyarbakır’da işkence görenlerin çoğu PKK’lı değil, aksine 80 öncesinde PKK’nın da öldürmek için çabaladığı Türk devrimcilerdi. Diyarbakır’da ölen 34 kişinin büyük çoğunluğu da 12 Eylül olmasa PKK tarafından öldürülecekti.

Şu bir gerçek: 12 Eylül’de bütün zindanlarda işkence vardı. Baskı vardı. Zulüm vardı. Ölüm vardı. Bunu bugün herkes kabul ediyor. Ama ısrarla üzerinden atlanan bir gerçek var: 12 Eylül döneminde güçlenebilen ve örgütlenebilen tek bir hareket vardı: PKK...

Bu trajik durum sanırız 12 Eylül’de içeri giren ama 12 Eylül’den sonra güçlenen başka bir siyasi hareketin liderinin şu veciz sözleriyle açıklanabilir: “Biz içerideyiz ama fikirlerimiz iktidarda.” Bu sözleri söyleyen Türkeş içerideydi. Darbeyi önceden haber alan PKK lideri Apo ise, Türkeş’in bile başaramadığını yapmış, yurtdışına kaçmıştı. Hatta bütün sol zindanlarda inlerken PKK’nın lider kadrosunu Suriye’ye toplamış, silahlı eğitim kampları kurmuştu.

DTP’liler Kenan Evren’i ziyaret etsin

DTP’lilere tavsiyemiz şu. Ağır hasta olan Evren’i 12 Eylül’ün bu yıldönümünde mutlaka ziyaret etsinler. Bu son şansları olabilir. Evren’i 12 Eylül’de yaptıkları için olmasa bile şu açıklamaları için kutlamaları gerekir:

“Seçim barajının %7’ye inmesi lazım. O zaman, DTP Meclise girer diye karşı çıkanlar var. Girsinler.”

[img]http://www.turksolu.org/253/foto/sol-tablo-12-eylul-b.png[/img]

---
Kaynak: Türksolu, Sayı:253
Fatih "Mansur Şah" Özaydın

Hem Cemaat hem Cumhuriyet olunmaz,
Ters mıknatıslanma yapar!!!
Kullanıcı küçük betizi
MansurSah
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 611
Kayıt: Cum Ara 07, 2007 18:04
Konum: Osaka, JP

Re: PKK’nın gerçek kurucusu Kenan Evren!

İletigönderen Sonturk » Pzt Eyl 14, 2009 12:24

Bu nasil militanca bir bakis acisi?

resmen boluculuk!

asagdaki tablo tuyler urpertici, pkk'nin siyasal hareketlerinin yaninda ne isi var, nasil ayni tabloya, kiyaslamaya girer?


bir dusunun boyle bir militan kafa yapisi hala varsa "turksolu" da 12 eylul oncesi nasildi acaba? "Allah" bizi boylelerinden korusun. bir de ne bu 12 eylul zivanasi? hic kimse darbecileri mudafaa etmez ama sagcilik solculuk oynayip da ulkenin icine edenlerde cikip kendilerini savunmasinlar. Her konu da devleti sucluyamasiniz. Nasil simdi sadece AKP yi sucluyamadigimiz gibi.
Turk,strong, stark,..., bir tesaduf mu?
Kullanıcı küçük betizi
Sonturk
Üye
Üye
 
İletiler: 68
Kayıt: Sal Mar 24, 2009 15:10

Re: PKK’nın gerçek kurucusu Kenan Evren!

İletigönderen bezgin » Pzt Eyl 14, 2009 12:40

Sonturk yazdı:Bu nasil militanca bir bakis acisi?

resmen boluculuk!

asagdaki tablo tuyler urpertici, pkk'nin siyasal hareketlerinin yaninda ne isi var, nasil ayni tabloya, kiyaslamaya girer?


bir dusunun boyle bir militan kafa yapisi hala varsa "turksolu" da 12 eylul oncesi nasildi acaba? "Allah" bizi boylelerinden korusun. bir de ne bu 12 eylul zivanasi? hic kimse darbecileri mudafaa etmez ama sagcilik solculuk oynayip da ulkenin icine edenlerde cikip kendilerini savunmasinlar. Her konu da devleti sucluyamasiniz. Nasil simdi sadece AKP yi sucluyamadigimiz gibi.


Dombililik yapmaya gerek yok. Tarih bilgin zayif, okuyacagin yerde bos bos lakirdilar. 12 Eylül darbecileri hem sagdan hem soldan vatanseverleri ezmistir. Yaklasik 1 milyon insan iskence tezgahindan gecirilmistir.

Darbecilerin onayladigi hükümet zamaninda yolsuzluk, hayali ihracat artmistir, PKK terör eylemlerine baslamistir, Cumhuriyet'in en hizli imam-hatip ve tarikatlasma hamleleri yapilmistir.

12 Eylül bölücüdür. Solu suclayan militanin daniskasidir.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: PKK’nın gerçek kurucusu Kenan Evren!

İletigönderen eskibirdost » Pzt Eyl 14, 2009 13:37

Sonturk yazdı:Bu nasil militanca bir bakis acisi?

resmen boluculuk!

asagdaki tablo tuyler urpertici, pkk'nin siyasal hareketlerinin yaninda ne isi var, nasil ayni tabloya, kiyaslamaya girer?


bir dusunun boyle bir militan kafa yapisi hala varsa "turksolu" da 12 eylul oncesi nasildi acaba? "Allah" bizi boylelerinden korusun. bir de ne bu 12 eylul zivanasi? hic kimse darbecileri mudafaa etmez ama sagcilik solculuk oynayip da ulkenin icine edenlerde cikip kendilerini savunmasinlar. Her konu da devleti sucluyamasiniz. Nasil simdi sadece AKP yi sucluyamadigimiz gibi.



Aynen katılıyorum dostum sana, her konuda devleti suçlamak da ne oluyor? Bu komünist ve sapkın zihniyetler yarattı 12 Eylül'ü. Sağcı yada solcu hiç farketmez ama bu militan kafa yapısı, bu zihniyetteki insanlar olduğu sürece darbeciler aklanıyor.
Kullanıcı küçük betizi
eskibirdost
Üye
Üye
 
İletiler: 33
Kayıt: Pzr Eyl 13, 2009 22:24

Re: PKK’nın gerçek kurucusu Kenan Evren!

İletigönderen Sonturk » Pzt Eyl 14, 2009 13:42

Bezgin, tarih bilgin zayif denebilecek bir konuya hic girmedim, yazinin zihniyetini elestirdim.

ben ne militani oluyorum acaba?

Ben senin dediklerine itiraz etmiyorum!, Pkk'dan once kim silahli eylem yapiyordu? sagcilar solcular, dikkat edersen ben sadece solculari suclamiyorum, "iki taraf" ta aynisi.

lakirdi deyip dombilik deyip gecistiremesin. Darbeden once ki vaziyet neydi? 12 eyul darbesi sadece askeri suclama piskinligini kimse yapamaz, hele sagcilar , solcular.
Turk,strong, stark,..., bir tesaduf mu?
Kullanıcı küçük betizi
Sonturk
Üye
Üye
 
İletiler: 68
Kayıt: Sal Mar 24, 2009 15:10

Re: PKK’nın gerçek kurucusu Kenan Evren!

İletigönderen bezgin » Pzt Eyl 14, 2009 14:22

12 Eylül'de elestirilen asker degil, Amerikanci ve Natocu kadrodur. Kontr-gerilla'ya egitimlerini kim verdi? 77-78-79 boyunca neden seyrettiler?

Bu sorularin cevabini bilmeyenler hic tartismasin. Ordu, halkin ordusudur. Türksolu da halkin ordusunu savunur. Nato'nun degil!
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: PKK’nın gerçek kurucusu Kenan Evren!

İletigönderen maydonos » Pzt Eyl 14, 2009 16:19

Mukemmel bir arastirma ve yerinde bir tesbitte bulunmuslar. Turk soluna yakisir bir calisma olmus. Tam bir muhendislik calismasi, tebrikler. Ayrica Mansurah, sana da tesekkurler. Okuma yazma bilmeyenlere "elem tera fis kem gozlere sis olmus"...

Bu arada Sonturk cok yazik yakin tarihini ogren diyorum ya da cok genc olmalisin biraz bilgilen olur mu? Sonra yaz buraya. Sag sol yaklasiminda cok yanlis. Devleti yoneten hukumetler bizzati militanlari halkin ustune salmisti o donemde de akepe gibi davranan mc donemleri var. Gun gectikce askeri kadrolarda da siyasi bozulmalar olmustur ama tum ordu tabiki bundan sorumlu tutulamaz. Ama solun talan edildigi ve sagin ve gericiligin ne denli koruklendigi de asikardir. Bunu goz ardi edemeyiz. Turk solu cok dogru bir tesbitte bulunmustur. Dp dahi daha yeni toparlaniyor. Ufuk soylemez' i ve Cindoruk'u takip et anlarsin.
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

Re: PKK’nın gerçek kurucusu Kenan Evren!

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Eyl 14, 2009 16:34

eskibirdost yazdı:
Sonturk yazdı:Bu nasil militanca bir bakis acisi?

resmen boluculuk!

asagdaki tablo tuyler urpertici, pkk'nin siyasal hareketlerinin yaninda ne isi var, nasil ayni tabloya, kiyaslamaya girer?


bir dusunun boyle bir militan kafa yapisi hala varsa "turksolu" da 12 eylul oncesi nasildi acaba? "Allah" bizi boylelerinden korusun. bir de ne bu 12 eylul zivanasi? hic kimse darbecileri mudafaa etmez ama sagcilik solculuk oynayip da ulkenin icine edenlerde cikip kendilerini savunmasinlar. Her konu da devleti sucluyamasiniz. Nasil simdi sadece AKP yi sucluyamadigimiz gibi.



Aynen katılıyorum dostum sana, her konuda devleti suçlamak da ne oluyor? Bu komünist ve sapkın zihniyetler yarattı 12 Eylül'ü. Sağcı yada solcu hiç farketmez ama bu militan kafa yapısı, bu zihniyetteki insanlar olduğu sürece darbeciler aklanıyor.

Körler sagirlar, birbirini agirlar!

ABD oglani, nü ustasi Evren ne zamandan beri DEVLET oldu? Devleti ele geciren ceteler bugün hâlâ is basinda!

Gladyo sizin gibi beyinleri örgütleyerek, Bu komünist ve sapkın zihniyetler'i sindirmek, ama esasen 24 Ocak kararlari ile Türkiye Cumhuriyeti'ni vahsi kapitalizmin kucagina oturtmak, irticaya, din simsarlarina yol acmak icin bugün hâlâ is basinda!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: PKK’nın gerçek kurucusu Kenan Evren!

İletigönderen eskibirdost » Pzt Eyl 14, 2009 17:59

Türk-Kan yazdı:
eskibirdost yazdı:
Sonturk yazdı:Bu nasil militanca bir bakis acisi?

resmen boluculuk!

asagdaki tablo tuyler urpertici, pkk'nin siyasal hareketlerinin yaninda ne isi var, nasil ayni tabloya, kiyaslamaya girer?


bir dusunun boyle bir militan kafa yapisi hala varsa "turksolu" da 12 eylul oncesi nasildi acaba? "Allah" bizi boylelerinden korusun. bir de ne bu 12 eylul zivanasi? hic kimse darbecileri mudafaa etmez ama sagcilik solculuk oynayip da ulkenin icine edenlerde cikip kendilerini savunmasinlar. Her konu da devleti sucluyamasiniz. Nasil simdi sadece AKP yi sucluyamadigimiz gibi.



Aynen katılıyorum dostum sana, her konuda devleti suçlamak da ne oluyor? Bu komünist ve sapkın zihniyetler yarattı 12 Eylül'ü. Sağcı yada solcu hiç farketmez ama bu militan kafa yapısı, bu zihniyetteki insanlar olduğu sürece darbeciler aklanıyor.

Körler sagirlar, birbirini agirlar!

ABD oglani, nü ustasi Evren ne zamandan beri DEVLET oldu? Devleti ele geciren ceteler bugün hâlâ is basinda!

Gladyo sizin gibi beyinleri örgütleyerek, Bu komünist ve sapkın zihniyetler'i sindirmek, ama esasen 24 Ocak kararlari ile Türkiye Cumhuriyeti'ni vahsi kapitalizmin kucagina oturtmak, irticaya, din simsarlarina yol acmak icin bugün hâlâ is basinda!


Kenan Evren, Türkiye Cumhuriyeti'nin yedinci cumhurbaşkanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 17. Genelkurmay Başkanıdır. Ne zamandan beri Kenan Evren Devlet oldu diyorsun ya 12 Eylül'de DEVLET oldu.

Ben darbe yanlısı, taraftarı, biri değilim; darbelere karşıyım.

AMA yukarıdaki yazıda ve Türk-Kan nickli kişinin yazısındaki gibi siz-biz, sağ-sol ayrımı yapanlara; solcu, sağcı, faşist, komünist bölücülere karşıyım.

Bu ülkedeki insanlara hayvan muamelesi yapıp "siz-biz", sağcı-solcu diye ayıran bölücüler darbenin asıl sorumlusudur.

Kenan Evren ise beceriksiz bir yöneticidir. Yönetemedi ülkeyi o yüzden böyle oldu. O dönemdeki yönetim hataları, din sömürüsü yapması bugün ülkeyi bu hale getirdi.

1980 darbesini yaşayanlara sorun öğrenin M. Ali Birand belgeselinden öğrenirseniz, Türk-Kan gibi gladyo dersiniz.

Kenan Evren düşmanı komünistler devlet karşıtıdır bunlar anarşi istiyorlar, bunlar devlet düşmanıdır bunları bilin bunları. Özgür Erdem denen kişi komünisttir, TÜRK-solcusu değildir bu yazının ve de bu yazıyı yayımlayan derginin Türk-sol'la ilgisi yoktur. Bunlar komünisttirler ama ben komünistim demezler.
Kullanıcı küçük betizi
eskibirdost
Üye
Üye
 
İletiler: 33
Kayıt: Pzr Eyl 13, 2009 22:24

Re: PKK’nın gerçek kurucusu Kenan Evren!

İletigönderen alamancı » Pzt Eyl 14, 2009 18:06

yazilanlara tam olarak katilamasam da 12 eylülün amerikanci bir darbe oldugu kesin. içinde komunist rusyaya karsi dinci yesil kusak, isçi haklarinin törpülenmesi, toplumun sindirilmesi, ulusal ekonomi ezilirken pazarin disari açilmasi falan... bunlar klasik vahsi kapitalist sagci amerikanci darbelerin özellikleri. amerikada nasil asiri sagcilar vahsi kapitalistler ve evanjelistler yani oranin dincileri isbirligi yapiyorsa benzerini herhalde türkiye için düsündüler. yani islamcilarla asiri sagcilarin ve ekonomide liberal yönetimde fasist olanlarin isbirligi. temelde bush gibilerinin kafasi yani. erdogan da zaten daha basbakan olmadan önce gidip bushla anlasmisti kimbilir o olmayan ingilizcesiyle nelerin sözünü verdi. üstelik söylendigine göre ergenekonu yani türkiyede askeri ve kemalistleri çöklertme projesini ta o zamanlardan konusmuslar. türkiye kendini yönetemeyen zavalli bir ülke
Kullanıcı küçük betizi
alamancı
Üye
Üye
 
İletiler: 241
Kayıt: Pzt Mar 02, 2009 13:45

Re: PKK’nın gerçek kurucusu Kenan Evren!

İletigönderen bezgin » Pzt Eyl 14, 2009 18:26

eskibirdost yazdı:Kenan Evren, Türkiye Cumhuriyeti'nin yedinci cumhurbaşkanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 17. Genelkurmay Başkanıdır. Ne zamandan beri Kenan Evren Devlet oldu diyorsun ya 12 Eylül'de DEVLET oldu.


Kenan Evren hicbir zaman devlet olmadi, Amerikan seckinleri tarafindan darbeyle görevlendirilmis birisi devlet olamaz.

eskibirdost yazdı:Ben darbe yanlısı, taraftarı, biri değilim; darbelere karşıyım.

AMA yukarıdaki yazıda ve Türk-Kan nickli kişinin yazısındaki gibi siz-biz, sağ-sol ayrımı yapanlara; solcu, sağcı, faşist, komünist bölücülere karşıyım.


Kenan Evren de karsiydi. O yüzden Erdal Eren isimli bir genci islemedigi bir suctan mahkum ettirdi, sonra da yasini büyüttürerek astirdi. Sen suna buna karsi olabilirsin ama bu bilgisiz tavrin senin ne oldugunu ele veriyor. Bir örümcek gördüm sanki.

eskibirdost yazdı:Bu ülkedeki insanlara hayvan muamelesi yapıp "siz-biz", sağcı-solcu diye ayıran bölücüler darbenin asıl sorumlusudur.


Bu ülkedeki insanlara hayvan muamelesi degil, hayvanlara bile yapilmamasi gereken insan disiliklar yapilmistir. Cok sevdigin Evren Pasan da yaptigi hayvanliklari bugün de savunmaktadir.

eskibirdost yazdı:Kenan Evren ise beceriksiz bir yöneticidir. Yönetemedi ülkeyi o yüzden böyle oldu. O dönemdeki yönetim hataları, din sömürüsü yapması bugün ülkeyi bu hale getirdi.


Kenan Pasan yönetici degil, sadist bir cuntacidir, beceriksiz degil aptaldir. Nato'nun kursun askeridir. Savunduguna göre, sanirim sen de öylesin.

eskibirdost yazdı:1980 darbesini yaşayanlara sorun öğrenin M. Ali Birand belgeselinden öğrenirseniz, Türk-Kan gibi gladyo dersiniz.


Darbeden sonra sakat kalan pek cok insanla tanistim ve darbenin kimin tarafindan yurtseverleri yok etmek amaciyla yapildigini ögrendim. Tanismasam bile beyninde ufacik zeka kirintisi olan bir insanin 12 Eylül'ün hangi hedeflere hizmet ettigini anlamasi gerekir. Biz sizin gibi belgesellerden dünya görüsü insa edenlerden degiliz, kendinle karistirma.

eskibirdost yazdı:Kenan Evren düşmanı komünistler devlet karşıtıdır bunlar anarşi istiyorlar, bunlar devlet düşmanıdır bunları bilin bunları. Özgür Erdem denen kişi komünisttir, TÜRK-solcusu değildir bu yazının ve de bu yazıyı yayımlayan derginin Türk-sol'la ilgisi yoktur. Bunlar komünisttirler ama ben komünistim demezler.


Sanirim gominisler cok canini yakmis. Dök icini rahatla. Ve beni eglendirmeye devam et.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: PKK’nın gerçek kurucusu Kenan Evren!

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Eyl 14, 2009 18:55



eskibirdost yazdı:Kenan Evren, Türkiye Cumhuriyeti'nin yedinci cumhurbaşkanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 17. Genelkurmay Başkanıdır. Ne zamandan beri Kenan Evren Devlet oldu diyorsun ya 12 Eylül'de DEVLET oldu.

Ben darbe yanlısı, taraftarı, biri değilim; darbelere karşıyım.

Öylesine darbe karsitisin ki, darbe ile ülke yönetimini ele geciren, sag sol demeden asan, kitap yakan, Kürtlere 'kart-kurt' diyerek bölücülügü fisekleyen, binlerce insani iskenceden geciren bir bunagi devlet adami sayiyorsun. Sen simdi, su an makamlarinda gayr-i mesru oturan isbirlikcileri, gizli anlasmacilari, BOP Esbaskanlari'ni da Devlet'ten sayarsin!

eskibirdost yazdı:AMA yukarıdaki yazıda ve Türk-Kan nickli kişinin yazısındaki gibi siz-biz, sağ-sol ayrımı yapanlara; solcu, sağcı, faşist, komünist bölücülere karşıyım.

Bir daha oku! Ben senin gibi kus beyinlileri desifre ediyorum. Ne dedigini bilmeyen, kulaktan dolma bilgilerle bos bos konusanlari gösteriyorum.

eskibirdost yazdı:Kenan Evren ise beceriksiz bir yöneticidir. Yönetemedi ülkeyi o yüzden böyle oldu. O dönemdeki yönetim hataları, din sömürüsü yapması bugün ülkeyi bu hale getirdi.

ABD oglani Evren görevini layiki ile yerine getirmistir. O sebepten bugün hâlâ kösklerde agirlanmaktadir.


eskibirdost yazdı:1980 darbesini yaşayanlara sorun öğrenin M. Ali Birand belgeselinden öğrenirseniz, Türk-Kan gibi gladyo dersiniz.

Kenan Evren düşmanı komünistler devlet karşıtıdır bunlar anarşi istiyorlar, bunlar devlet düşmanıdır bunları bilin bunları. Özgür Erdem denen kişi komünisttir, TÜRK-solcusu değildir bu yazının ve de bu yazıyı yayımlayan derginin Türk-sol'la ilgisi yoktur. Bunlar komünisttirler ama ben komünistim demezler.

Sana Gladyo diye bugün Ergenekon tertibi ile iceri alinan vatanseverler anlatiyor oysa degil mi?

Seni Marmaris'e gönderelim. Hazir acilim furyasi var memlekette, sen de darbeci Evren'e acilirsin, o da biraz cizer seni. :)
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: PKK’nın gerçek kurucusu Kenan Evren!

İletigönderen Yargan Kam » Pzt Eyl 14, 2009 19:26

Kenan Evren beceriksiz bir yönetici miydi???

Kulaklarımdaki tüycükler dahi güldü buna!

''İdam kararlarını onaylayan belgeleri imzalarken elim dahi titremedi'' diyebilen kimdir?

''Ankara'daki çocuklar halletti'' gibi bir lafı sarf eden kimdi ve ne için demişti?

Ben burada beceriksizlik değil, art niyet görüyorum sadece!

O dönemler idam ya da saldırılara hedef olan sağcılar ve solcular yurtsever olanlardı kanımca, gazlanmış, tahrik edilmiş ve farkında olarak ya da olmayarak tetikçi maşa görevini üstlenmiş bölücülerin dışında.

O dönemde sol = anarşi idi de, sağ farklı mıydı?

Sağ-Sol, Alevi-Sünni, Türk-Kürt, İslamcı-Laik bozuşturmalarını üreten ve bunu uygulatıp, uygulayanlar terörist değillerdi de nedir?

Bu saydığım ikili farklılıklardan birine suç bulmak, halen dahi o zamanlardaki oyunun işe yarayabildiğini gösterir!

Herşeyin aşırısı tehlikelidir ve Türkiye içerisindeki her olgunun aşırıcısı, bu topraklar dışındaki memleketleri zengin ve tecrübeli yapmıştır.

Şu anda bile kullandıkları ön silah bilgi kirliliğidir ve bu tuzağa malesef ki halen daha düşüyoruz.

Tıpkı Maraş Katliamı'ndan önceki Sünnilerin yalan ve dolan ile kışkırtılmaları gibi...

Peki ya sonuç:

Genel olarak halen daha Sünniler ile Aleviler birbirini sevmezler ama bazı kızlar ''Humeyni'yi seviyorum'' diyebiliyorlar...

Durumun özürlülüğünü görebiliyor muyuz?
...Umut Samimiyettir...

Resim ''Üze Tenri Basmasar, Asra Yir Telinmeser''
''Yukarıda Gökyüzü Çökmedikçe, Aşağıda Yer Delinmedikçe''

...Cumhuriyet Fazilettir.
Kullanıcı küçük betizi
Yargan Kam
Üye
Üye
 
İletiler: 199
Kayıt: Prş Şub 12, 2009 15:28
Konum: Türkiye Cumhuriyeti/Akdeniz Bölgesi

Re: PKK’nın gerçek kurucusu Kenan Evren!

İletigönderen UnıversaL » Pzt Eyl 14, 2009 19:45

PKK terör örgütünün asıl çıkış nedeni 80 darbesi değil vatana ihanet kanunun kaldırılmasından sonra musul ve kerkük meselesinde ingilizlerim ima ettiği gibi kürdistan hayali vaad edilerek, haklar vaad edilerek, tamamı dış güçlerin güdümüyle, kanun boşluğundanda yararlanılmasıyla hareket edilmesidir.
Kullanıcı küçük betizi
UnıversaL
Üye
Üye
 
İletiler: 6
Kayıt: Cum Ağu 14, 2009 1:12

Re: PKK’nın gerçek kurucusu Kenan Evren!

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Eyl 14, 2009 20:03

UnıversaL yazdı:PKK terör örgütünün asıl çıkış nedeni 80 darbesi değil vatana ihanet kanunun kaldırılmasından sonra musul ve kerkük meselesinde ingilizlerim ima ettiği gibi kürdistan hayali vaad edilerek, haklar vaad edilerek, tamamı dış güçlerin güdümüyle, kanun boşluğundanda yararlanılmasıyla hareket edilmesidir.

E vatana ihanet kanunu kaldiran Özal da 12 Eylül'ün ürünü degil mi? :) Tesadüf eseri, 24 Ocak kararlarinin mimari da Özal. Yalniz, kanun 1991'de kaldirilmistir. Terör örgütünün kurulusu cok daha eskidir.

Ingilizler vaad ederler, 100 yildir kürtleri de ermenleri de ayni masallarla uyutuyorlar.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Sonraki

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 6 konuk

x