baragakal yazdı:MansurSah
Konuya donersek, bence Sezer geçmisteki rektor atamalarinda ciddi hatalar yapti,..
Genel teammulu -hakkinda yargi karari ya da açilmis dava olmayan birinci adayi
rektor yapmak olarak oturtmaliydi- varsin bazi muallak isimler bu filtreden
yararlansin, rektor olsun demeliydi. Hukuk ve olusturacagi ictaat
bundan daha onemlidir,.. hukukçu olarak bunu yapmaliydi.
Ben bu yazdığına hiç katılmıyorum baragakal, köşebaşındaki simitçiyi seçmiyorsun ki, bir Yükseköğretim Kurumu'nun başını seçiyorsun, yani gençlerin önünü açacak-kapatacak kişiyi, yani memleketin geleceğini. Daha açıklamaya gerek yok bence..
Şimdi bakalım, Cumhurbaşkanım Necdet Sezer birinci olan kimi seçmemiş:
En fazla oy alan Prof. Dr. Mustafa Safran yerine 2 oy alan Bahri Gökçebay'ı rektör yaptı. Sezer'in tercihini ideolojik bulan Safran, "Kararı Allah'a havale ediyorum." dedi.
Ne demiş rektör olamayan kişi: Kararı Allah'a havale ediyorum!!
Şimdi bunun neresi yanlış diyeceksiniz, böyle düşünmekle haklısınız. Ben de pek çok şeyi Allah'a havale ettim hayatım boyunca. Ama herşeyi de etmedim. Hele hele bazı işlerin tevekkülünü yapmadan Allah'a havale etmeyi hiç düşünmedim bile. Bu tamamıyle "Sır Kapısı" mantığıdır. Bu dizilerde insanlara ne öğretilir:
"Bırakın dünyada hakkınızı aramayı, adalet elbet size Allah tarafından bu dünyada, ya para ya makam ya gün yüzü görme ya da gününü gösterme olarak tecelli edilecektir!!!"Yani demek istediğim bu söz önemli değil aslında, sözün evveliyatı ve çevresi önemli. Yoksa hepimiz inanan ya da inançlara saygılı insanlarız..
Devam edelim, neler denmiş görelim:
Prof. Dr. Mustafa Safran, "Seçimlerde en yüksek oyu aldım. YÖK'teki mülakattan da birinci çıktım. Hiçbir defom yok. Sezer ideolojik bir şekilde takdir yetkisini kullanmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Ya şu söze bakar mısınız: Hiçbir defom yok!! Bu ne demek ya, insan için ilk defa duyuyorum bu kelimeyi, sanki bir maldan bahsediliyor. Değil defo, ben özürlü kelimesinin bile kullanılmasına karşıyım.. Neye, kime karşı özürse!!!
Devam edelim:
Safran, şunları söyledi: "Hiçbir özelliği olmayan, 19 yıldır aynı meslek yüksekokulunda müdürlük yapan, 66,5 yaşındaki biri rektör olarak atandı. YÖK'ün en yaşlı rektörü oldu."
Bu özellik neye göre belirleniyor bir insanda, yoksa yaşa göre mi!!
Çok ayıp bence. Bu kişi bir de rektör olacaktı öyle mi!! Hem de rektör olduktan sonra hiç yaşlanmayacaktı ha!!
Şimdi nerdedir, ne yapar hiç tanımam bu kişiyi, belki rektör bile olmuştur. Adını da ilk defa burada duydum, hiçbir kastım yoktur, yanlış anlamayınız lütfen.. İnsanlar sözleriyle tutulur..
Ah sayın Cumhurbaşkanım ah,
Neredesin şimdi sen!!!
Sana hasret kaldı artık ülkem..
..