
Gazi Mustafa Kemâl, 15 Ekim 1927 Cumartesi günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Nutuk’u (Söylev) okumaya başlar.
Nutuk’un okunması altı gün, 36 saat, 33 dakika sürmüştür.
Nutuk’un son bölümünde Gazi Mustafa Kemâl, “Ey Türk Gençliği!” diye başlayan, “Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi” diye anılan, ama aslında Gazi Mustafa Kemâl’in “Gençliğe Yazılı Görev Emrini”, gözlerinden yaşlar akarak okur.
21 Ekim 1927 günü “Türk Gençliği”, Gazi Mustafa Kemâl’e yanıtını verir.
Ankara Hukuk Fakültesi öğrencileri, hazırladıkları şu yazıyı gazetecilere dağıtırlar.
- “Ey Türklüğün büyük şahsiyeti,
Ey bizim aziz babamız,
Ruhlarına heyecan, dimağlarına ışık saldığın gençlik sana diyor ki:
Senin sevgini gönlünde, gösterdiğin doğru yolu bilinçli adımlarının yönünde bulan gençlik, şüphesiz ki senin dehan ve azminle Türklüğe hediye edilen Cumhuriyeti, hayatından daha aziz ve kutsal tanımıştır.
Onun müdafaası için hiçbir fedakârlıktan çekinmeyecek, onu gözlerken çok kıskanç davranacaktır.
Bugün de seni görmekle bahtiyar olan gençlik, tarihte masum ve asil kalmış olan milletimize her köşede içten ve dıştan tuzaklar hazırlayan bu tarihi nasıl değiştirdiğinizden ve bunların acı sonuçlarından habersiz ve hissiz kalamaz ve kalmayacaktır.
Dedelerinin gafletiyle yuvarlandıkları çukurlara bir daha düşmemek için bugünün dersini pek kara ve karanlık olan dünden, kurtuluş ve uyanışının hassasiyetini ise senin varlığından ve iradenin ateşinden alacaktır.
Milletinin hissiyatı ve sevgisini ondan aldığı saf ve mert kanla damarlarında dolaştıran gençlik, Türk’ün geleceğinin evlatları, milletin varlığına ve onun kalbi olan aziz Cumhuriyetine en ufak yan bakışların hayal ve düşüncelerine uyuşuk ve hareketsiz kalamaz.
Adı Türk, kanı Türk, bütün varlığı Türk olan millet ve onun gençleri, kendisini yokluktan varlığa, ölümden hayata, karanlıkta ışığa ulaştıranların açtıkları kurtarış çığırında her zaman bağımsızlığın ve geleceğin koruyucusu, kan ve candan çizilmiş hudutların bekçisi olacak ve sonsuza dek de öyle kalacaktır.”
85 yıl sonra soruyorlar:
‘İçinde bulunduğumuz durumdan nasıl kurtulacağız, çare nedir?’
Yanıtlıyorum:
Eğer Türk Gençliği, 85 yıl önceki gibi, Cumhuriyeti kendi hayatından daha aziz ve kutsal tanıyorsa, hiç boşuna tasalanmayın, dünyada Türk’ü yenecek hiçbir güç yok, demektir!
Yılmaz DİKBAŞ
8 Şubat 2012
dikbas@kalinka.com.tr
http://www.kalinka.com.tr
http://www.dikbas.tv