Ulu Hakan II.Abdülhamid Han

Devlet-i Aliyye-i Osmaniye

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Şub 28, 2009 20:19

mukanorkan yazdı:Türk-Kan ablanın dediği gibi tartışmayı uzatmak bi fayda sağlamayacak sadece Ram seninle benim aram daki fark ben Abdülhamid'i ''evliya'', "hazret", "diplomasi ustası", "kahraman" vb. sıfatları hak ettiğini düşünüyorum.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Şub 28, 2009 20:20

avrasya yazdı:

mukanorkan yazdı:
Bir günde isgal olmadi bu topraklar, yavas yavas...
Abdülhamitle iktidara geldiler daha sonrasinda heryeri satin aldilar, sonrada ic karisikliklari önleyecegiz diyerek isgal ettiler...


antalyalım böyle demişsin ama belki ben yanlış anladım Abdülhamit dünyanın en kötü zamanın da osmanlıyı 30 yıl yönetmiş ve 1metrekare toprak parçası bile kaybetmemiştir siyonizmin oynuyla tahtan indirilmiş sonra ne olduysa olmuştur.


Yanılıyorsun kardeşim,

Abdülhamit zamanında toprak kaybedilmedi yalanları ile Milleti kandıranlar, Bugün Vatanı satanı da, "Davos Fatihi" ve de III. Abdülhamit han diye parlatıyorlar..

Tarihi Vatan satıcılarından değil, tarihten öğrenelim

II.Abdülhamit Saltanatı ;1876-1908

Ve Abdülhamit döneminde kaybettiğimiz topraklar..

1878
-bosna-hersek imtiyazlı vilayet haline gelmiştir.
-kıbrıs sancağı ingiltere'ye bırakıldı.
-niş sancağı sırbistan'a bırakıldı.
-kars, batum, artvin ve ardahan sancakları rusya'ya bırakıldı.
-dobruca sancağı romanya'ya bırakıldı.
-bunların dışında birkaç kaza karadağ'a bırakıldı.
1881
-fransa tunus'u işgal etti.
-teselya ile narda kazası, yunanistan'a terk edildi.
1882
-ingilizler mısır'ı işgal etti.
1885
-doğu rumeli bulgaristan tarafından işgal edildi.
1897
-girit'e özerklik verildi. (1908 de yunanistan'a bağlandı.)
1901
-fransız donanması midilli'yi işgal etti.
1908
avusturya, bosna-hersek'i işgal etti.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Şub 28, 2009 20:22

[quote="mukanorkan"][/quote]
Oktay Sinanoğlu diyorki ''Biz hem Osmanlı’nın devamıyız, hem Cumhuriyetiz. Bu ayrımı yapmak Türkiye’ye en büyük kötülüktür. Onun için köksüz, ne olduğunu bilmeyen, kendi atasına küfreden bir hale getirilmişizdir. Bugün büyük dedesi Osmanlı paşası olan ama bunu söylemeye utanan insanlar vardır. Hem Atatürk de, Osmanlı eğitiminin, siteminin, Osmanlı devlet anlayışının yetiştirdiği son adamdır ve devamıdır. Mesela Sultan Abdülhamit kötülenmektedir. Kızıl sultan denir falan. Çünkü siyonistlere İsrail’i satmamıştır. Ama Batı sömürgecilerinin coştuğu, en büyük hunharlıkları yaptığı dünyanın en belalı döneminde onun izlediği denge siyaseti sayesinde imparatorluk gücünü korumuştur. Dünyadaki ilk denizaltıyı Haliç’te yaptıran, tüneli yaptıran birine iftiralar atmanın ardında kasıt vardır. II. Abdülhamit ve Atatürk son dönemde yetişen iki önemli şahsiyettir Sultan Abdülhamit 33 sene bir karış toprağı kaybetmemiştir. Atatürk gibi o da bir tarafa yamanmamıştır. Ondan sonra gelen İttihat terakki Almanlar’a yamandığı için imparatorluk elden gitmiştir. Atatürk’ün devamında gelenler de işte Amerika’ya yamanmışlardır. En başta İnönü. Onun zamanında her şeyin Amerika’ya teslim edilmesi gayet doğaldır. Çünkü Kurtuluş Savaşı’ndan önce de, İnönü Amerika mandası deyip duruyordu. Ne zaman birine yamansak bir taraflarımız gitmiştir.''
Sonraki dönemde Türkiye’nin yarısını II. Abdülhamit’e, diğer yarısını da Atatürk’e düşman ettiler''
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Şub 28, 2009 20:23

antalyalim yazdı:

avrasya yazdı:
II.Abdülhamit Saltanatı ;1876-1908

Ve Abdülhamit döneminde kaybettiğimiz topraklar..

1878
-bosna-hersek imtiyazlı vilayet haline gelmiştir.
-kıbrıs sancağı ingiltere'ye bırakıldı.
-niş sancağı sırbistan'a bırakıldı.
-kars, batum, artvin ve ardahan sancakları rusya'ya bırakıldı.
-dobruca sancağı romanya'ya bırakıldı.
-bunların dışında birkaç kaza karadağ'a bırakıldı.
1881
-fransa tunus'u işgal etti.
-teselya ile narda kazası, yunanistan'a terk edildi.
1882
-ingilizler mısır'ı işgal etti.
1885
-doğu rumeli bulgaristan tarafından işgal edildi.
1897
-girit'e özerklik verildi. (1908 de yunanistan'a bağlandı.)
1901
-fransız donanması midilli'yi işgal etti.
1908
avusturya, bosna-hersek'i işgal etti.


Bu ne kadar sanli bir kahramanlik destani ve diplomasi ustaligidir böyle...
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Şub 28, 2009 20:24

Eveet, buyrun II. Abdülhamit'i tartismaya devam edin.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Ram » Cmt Şub 28, 2009 21:39

mukanorkan yazdı:Oktay Sinanoğlu diyorki ''Biz hem Osmanlı’nın devamıyız, hem Cumhuriyetiz. Bu ayrımı yapmak Türkiye’ye en büyük kötülüktür. Onun için köksüz, ne olduğunu bilmeyen, kendi atasına küfreden bir hale getirilmişizdir. Bugün büyük dedesi Osmanlı paşası olan ama bunu söylemeye utanan insanlar vardır. Hem Atatürk de, Osmanlı eğitiminin, siteminin, Osmanlı devlet anlayışının yetiştirdiği son adamdır ve devamıdır. Mesela Sultan Abdülhamit kötülenmektedir. Kızıl sultan denir falan. Çünkü siyonistlere İsrail’i satmamıştır. Ama Batı sömürgecilerinin coştuğu, en büyük hunharlıkları yaptığı dünyanın en belalı döneminde onun izlediği denge siyaseti sayesinde imparatorluk gücünü korumuştur. Dünyadaki ilk denizaltıyı Haliç’te yaptıran, tüneli yaptıran birine iftiralar atmanın ardında kasıt vardır. II. Abdülhamit ve Atatürk son dönemde yetişen iki önemli şahsiyettir Sultan Abdülhamit 33 sene bir karış toprağı kaybetmemiştir. Atatürk gibi o da bir tarafa yamanmamıştır. Ondan sonra gelen İttihat terakki Almanlar’a yamandığı için imparatorluk elden gitmiştir. Atatürk’ün devamında gelenler de işte Amerika’ya yamanmışlardır. En başta İnönü. Onun zamanında her şeyin Amerika’ya teslim edilmesi gayet doğaldır. Çünkü Kurtuluş Savaşı’ndan önce de, İnönü Amerika mandası deyip duruyordu. Ne zaman birine yamansak bir taraflarımız gitmiştir.''
Sonraki dönemde Türkiye’nin yarısını II. Abdülhamit’e, diğer yarısını da Atatürk’e düşman ettiler''


Yazmayayım diyorum, ama olmayacak.

Paşa torunu olan biri her zaman, her dönem bunu gururla söyler. Ancak soyu son padişah ile yönetimine dayananlar ve de İzmir Suikastı'na karışan dedeleri varsa utanabilir ya da sıkılabilirler, söz etmekten kaçınabilirler. İlk mesele dedelerinin bıraktığı kötü bir mirastır. İkinci mesele ise, Gazi'nin tavrına baktığımız vakit zaten unutulabilir, ayrıca çocuklar-torunlar da boş yere sıkılmışlardır bugüne kadar. Şeyh-şıh ya da doğudaki isyanlara karışmış dedesi olanlar zaten utanmıyor, dedelerinin izinden gidiyor bugün, bu da ayrı bir meseledir.

Dün de hatta Gazi'nin ölümünden dört-beş ay sonra "Türküm" demekten utananlar türemeye başlamıştır. Bugün bunun zirve noktasındayız. Esas sorun buradadır. Eğer tek-tük varsa Osmanlı Paşa dedesinden utanan, bu bir sorun teşkil etmez.

Evet, ATATÜRK son Osmanlı'dır diyebiliriz, bununla bizim söylediklerimizin de bir ilgisi yoktur. Abdülhamid'e burada daha "kızıl sultan" denmedi, fakat olur da haklı-haksız gerekçelerle bu tabiri kullanan olursa, bu tüm Osmanlı'ya hakaret mi olur¿? Ya da bu tabiri kullanan İsrail yanlısı mı olur¿? Ayrıca neden Abdülhamid'e "kızıl sultan" denmiştir¿? Nedeni istibdat olmasın¿? Gerçi sen Abdülhamid'i evliyâ olarak görebildiğin için, kutsallığının büyüklüğüne göre "Abdülhamid'e gelen söz=Osmanlı'ya gelen söz" denklemini de kurabilirsin rahatça...

Hâlâ inatla denge siyaseti demektesin. Denge siyaseti dediğin şey herhalde gücü olmadığından yalpalayarak manevralar yapmaya çabalamak, zaman zaman da "kınamak" olsa gerekir. Zira sonuç ortadadır. "İmparatorluğun gücü korumuş", tabii... Hasta adam kimdi bu arada¿?

Haliç'teki filo ne oldu Allah aşkına bir söyle¿? Bu arada Abdülhamid'e atılan iftira nedir, onu da çözemedim. Gerçi hâlâ "bir karış toprak kaybetmedi Abdülhamid" diyorsun. Sen "Mustafa Armağan" denen zâttan mı bilgilendin¿?

Allah Allah, şimdi de Abdülhamid ve Gazi kıyasını görüyoruz. Mustafa Kemâl baskı kurup İttihatçılık mı yaratmış¿? Mustafa Kemâl bir imparatorluk mu yönetmiş¿? Mustafa Kemâl, senin gözündeki Abdülhamid gibi evliyâ da değildir ayrıca. Abdülhamid, çöküşün kırılma noktasında doğrusuyla-yanlışıyla hükmetmiş bir padişahtır; ne bilgi düzeyi, ne dünya görüşü ne de duruşları ile yaptıkları, ne kaşı-gözü birbiriyle örtüşür.

Biz falanca göçmüşün düşmanı değiliz. Abdülhamid'i de her çöküşün baş sorumlusu ya da çöküşü önleyebilecek çok mühim şeyler yapabilecekken bilerek yapmamış bir padişah olarak gördüğümüz de yoktur. Isıtılıp çarpıtılıp yalan-yanlış-eksik olarak öne koyan bazı konular vardır. Yok efendim Vahüdeddin hain değil kahramanmış, yok efendim Abdülhamid "ulu hakan"mış, "evliya" imiş, yok efendim Osmanlı şeriatı gibisi yokmuş, yok efendim Gazi İngilizler'in adamıymış, yok efendim ATATÜRK diktatörmüş, yok efendim ATATÜRK dinsizmiş, yok efendim ATATÜRK Kürtler'i katletmiş, saymakla bitmez bunlar. Fakat, hepsinin ve daha fazlasının birlikte dayatıldığı hiçbir dönem olmadı, ta ki bugüne kadar. Biz de biliriz Osmanlı'nın şatafatlı günleriyle övünüp başarısızlıklarını es geçmeyi. Biliriz de, bu birilerinin ekmeğine yağ süreceği için bunu yapmayız.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Otopsi » Cmt Şub 28, 2009 22:38

2. Abdülhamid hakkında pek çok efsane üretilmiştir. Bir kesim Abdülhamid'i göklere çıkarıp ondan cennet-mekan diye bahsederken bazı kesimler ise 2. Abdülhamid'i yerin dibine sokup kötülerler işin doğrusu döneminde Osmanlı hem çok kötü hem de oldukça güzel olaylar geçirmiştir ancak Cengiz Özakıncı ve Murat Bardakçı'dan öğrendiklerim kadarı ile döneminde toprak kaybedilmediği iddiası çok büyük bir yalandır. hakkında çok fazla bilgim olmasada 2. Abdülhamid hakkında şöyle bir yargıya sahibim: Ne Ulu Hakan olabilmiştir ne de Kızıl Sultandır. Çökmekte olan bir İmparatorluğu kurtarmaya çalışmış dönemin şartları gereği başarısız olmuş bir padişahtır.
Kullanıcı küçük betizi
Otopsi
Üye
Üye
 
İletiler: 251
Kayıt: Sal Ağu 12, 2008 13:55

İletigönderen mukanorkan » Cmt Şub 28, 2009 22:42

medcezir kardeşimin yazısında Abdülhamid Han güzel bir şekilde anlatılmış Oktay Hocanın görüşleride belli. Allah insana akıl vermiş fikir vermiş ben her şeyi iyi bilen dediğim doğru çok iddiacı biri değilim benim gözümde de Abdülhamid Han Ulu Hakan, dönemin şartlarına göre Vatanı çok çok iyi yönetmiş Osmanlının çöküşünü geciktirmiştir.

Bize okullarda osmanlıyı yüzeysel değilde ezberci sisteme göre değilde osmanlı nasıl büyük devlet oldu neden yıklıdı bunu derin,ayrıntılı bir şekilde anlatsalardı bu memlekette osmanlıyı sevmeyen olmaz dı herhalde Atalarımızla gurur duyup son zamanlarındaki düştüğü durumdanda ders çıkarsaydık bugün de bu hallerde olmazdık herhalde. Kurtuluş savaşını verip bu ülkeyi kuranlar bizim atalarımız ise Selçukluyu,Osmanlıyı kurup dünyayı yönetenler de bizim atalarımızdır
Kullanıcı küçük betizi
mukanorkan
Üye
Üye
 
İletiler: 425
Kayıt: Çrş Oca 07, 2009 16:18

Apdulhamit

İletigönderen Urumchi » Pzr Mar 01, 2009 3:21

Apdulhamit Osmanlı imparatorlugunun en buyuk padisahlarindan biridir , yenilikci ve kurnaz bir liderdi ..
Mustafa Kemal Paşada , onun actirdigi okullardan yetismistir . Ama ne gariptir ki , Apdulhamiti sevenlerin buyuk bir kismi Ataturku sevmez; Ataturkü sevenler Apdulhamiti sevmez .. Tabi bunun en buyuk sebebide Yahudilerin Apdulhamiti ve Ataturku sevmemeleri ve ikisini birbirine karsiymis gibi gostermeleridir... Birbirlerine mizac olarak benzemeselerde ikiside yenilikci ve tam bagimsizliktan yanaydi ...

Bilgiyi veren arkadasa tesekkurler ...
Kullanıcı küçük betizi
Urumchi
Üye
Üye
 
İletiler: 259
Kayıt: Çrş Şub 25, 2009 17:46

İletigönderen yahac » Sal Mar 03, 2009 7:46

Oyle goruluyor ki arkadasin post ettigi yazi asagidaki filmden bire bir alintidir.
Oyleyse buyurun size video:



Iyi seyirler!
Kullanıcı küçük betizi
yahac
Üye
Üye
 
İletiler: 154
Kayıt: Pzt Kas 05, 2007 17:05

İletigönderen İlteriş » Sal Mar 03, 2009 13:13

Arkadaslar sakin saygisizlik olarak algilamayin, ancak su gorusumu aktarmaktan kendimi alamadim;

30 yil once de tartisilan konulari simdi hala tartismak size de gereksiz gelmiyor mu?

Ulkemizin yikima goturuldugu, vatanin bolunmez butunlugunun ve anayasamizin ilk 3 maddesinin degistirilmesinin teklif edildigi, memlekette iktidara sahip olanlarin cikarlarini Turk dusmanlarinin siyasi emelleri ile birlestirip milletimize karsi ittifak olusturdugu su donemde siz Abdulhamit'in mezarindan kalkip bizi kurtaracagina mi inaniyorsunuz? Bu donemde bu tartismalar Meleklerin cinsiyeti tartismasindan daha anlamli degildir, sonumuz Dogu Roma'ninki gibi olmasin.
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

İletigönderen kut » Çrş Mar 04, 2009 22:26

Hiçbir zaman bitmeyen bir kavgadır bu...
2.Abdülhamit ve İttihat ve Terakki...
Tarihten herkes kendine göre insanlar çıkartıp, onları yüceltir, rakiplerini de aşağılarlar.
Sultan 2. Abdülhamit'i bugünlerde göklere çıkaran çok... Ama İttihatçıları sahiplenen kimse yok.. Onlar hep dışlandı, hor görüldü , "hain" veya "hayalperest" ilan edildi. Anlatamadık gerçek tarihi kimseye..O hainler ki İstanbul işgal edilince apar topar toplanıp hapislere atıldılar.. Ama yine de milli mücadeleyi örgütlediler..Dışarıdan para yardımları ayarladılar.. O hainler ki 2. Abdülhamit'in okuma yazma bilmeyen yedi sekiz hasanları paşa ilan edip, bir avuç isyancı karşısında hezimete uğrayan orduyu toparlayıp 10 cephede ayrı ayrı destanlar yazdılar. O hainler ki, bugün sayın başbakanın sadece lafla kollamaya çalıştığı Gazze için 2 kez ingilizlere karşı zafer kazandılar ,Bakü'de zafer kazandılar, Çanakkale'de zafer kazandılar, Kut-al Amara'da ingiliz ordusunu yok ettiler. Bugün ki meşhur kandil dağının olduğu zağroslarda ingilizleri ezdiler. o hainler ki 93 harbinde kaybedilen doğuyu tekrar aldılar. Ama adları 75 bin askerin katıldığı bir harekatta 90 bin kişiyi katleden olarak yazıldı. Ne diyelim, hafıza-i beşer nisyan ile malûldur. O hainler ki ateşkes ilan edildiğinde Musul'un güneyinde ordugâhları ile beklediler.
Amacım 2.Abdülhamit'i karalmak değildir..O da o kara günlerin bir devlet adamıdır. Ancak düşünceleri farklı olabilir. Yine de elinden geleni yapmıştır. Tabii kendi siyasi perspektifi dahilinde.. Bir halifenin filistini para ile satmaması tarihte övünülebilecek bir olay diye nitelenmemeli. Zaten satması konu olamaz..
Ne diyelim. şimdilik hepsinin ruhu şâd olsun.
Allah bize o kara günleri tekrar yaşatmasın..
Kullanıcı küçük betizi
kut
Üye
Üye
 
İletiler: 45
Kayıt: Cum Şub 20, 2009 23:50

İletigönderen Ram » Çrş Mar 04, 2009 23:01

kut, bir bakıma haklısın. Bu konuda, içteki baskıları ve yanlış politikaları hep öne çıkmış. Memlekete yararlı oldukları yerler olduğu gibi, memlekete yarar sağlamak için yola çıktıkları da bir gerçektir.

Sarıkamış Harekâtı'na katılanların sayısı birçok kaynakta değişiyor. Kimileri asker sayısında uzlaşamadığı gibi, kimileri de suçlu konusunda uzlaşamıyor. Yalnız, "hain" ile "hayâlperest" tanımlamasını yan yana kullanırsan bu olmaz, ikisi çok farklı tanımlamalardır.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen kaye » Prş Mar 05, 2009 0:36

kut yazdı:Bir halifenin filistini para ile satmaması tarihte övünülebilecek bir olay diye nitelenmemeli. Zaten satması konu olamaz..

Bu yazdığın çok doğru, bu övünülecek bir şey midir! İnsanlar yapmadığı kötü şeylerle anıldığı kadar yaptığı iyi şeylerle de anılsalar :)
Eğer bir memleket bu hale geldiyse, yani mesela:
Memurunun rüşvet almamasıyla övünüyorsa,
İşçisinin bir makinayı bozmamasıyla yetiniyorsa,
Gazetesini, tv'sini sadece eğlence aracı addediyorsa,
İktidar sahiplerini toprak satmıyor diye yere göğe sığdıramıyorsa,
Yani sözün özü anı kurtarmakla yetiniyorsa bir millet, vah o milletin haline!!!
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57

İletigönderen Urumchi » Prş Mar 05, 2009 2:47

kut yazdı:Amacım 2.Abdülhamit'i karalmak değildir..O da o kara günlerin bir devlet adamıdır. Ancak düşünceleri farklı olabilir. Yine de elinden geleni yapmıştır. Tabii kendi siyasi perspektifi dahilinde.. Bir halifenin filistini para ile satmaması tarihte övünülebilecek bir olay diye nitelenmemeli. Zaten satması konu olamaz..
Ne diyelim. şimdilik hepsinin ruhu şâd olsun.
Allah bize o kara günleri tekrar yaşatmasın..


Dediginiz dogru , filistinin satilmamasi zaten olmasi gereken bir uygulamadir. Ama bence Apdulhamit Turkiye Cumhuriyeti olarak cok seyler borcluyuz, unutmayalım ki Mustafa Kemal Paşa , Ismet Paşa hatta bircok hatalarına ragmen Enver paşa onun okullarindan yetişti . Ayrıca

1. Düyun-u Umumiye idaresini kurarak iki yüz elli iki milyon tutan devlet borçlarını yüz altı milyona indirdi
2. Çoğu şahsî parasından olmak üzere cami, mescit, mektep, medrese, hastane, çeşme, köprü vs. gibi toplam 1552 eser yaptırdı
3. Yunanlıların Girit'te isyan çıkarıp, Türkler arasında toplu katliamlar yaptırmaya başlamaları üzerine, Yunanistan'a harp ilan etti. Alman kurmaylarının altı ayda geçilemez dedikleri Termopil geçidini 24 saatte aşan Osmanlı ordusu, Atina önüne vardı. Yunanistan'ın tamamen Osmanlı eline geçeceğini anlayan Avrupalı devletler, sulha zorladılar ve bunda muvaffak oldula

Herşeyi bırakalım ;
Onun tahttan indirilmesinin üzerinden 10 yıl geçmeden imparatorluğun dörtte üçünün elden çıkması, memleketi 33 yıl nasıl idare ettiğine en açık delildir...

Bence cok ama cok buyuk bir hükümdardi .Allah rahmet eylesin , keşke tarih kitaplarimizda sadece yükselme donemi padisahlari degilde , Apdulhamit gibi zor gunlerin büyük liderlerinden de yeterince bahetse !
Kullanıcı küçük betizi
Urumchi
Üye
Üye
 
İletiler: 259
Kayıt: Çrş Şub 25, 2009 17:46

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Osmanlı İmparatorluğu

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x