Deli Haydar yazdı:"Hoca"nın hocasının da bağlı bulunduğu Şeyh Abdülhakim Arvasi’nin müridi Necip Fazıl Kısakürek’in 1 Aralık 1950 tarihli Büyük[orta]doğu [Projesi] Dergisi’ne lütfen çok dikkatli bir biçimde göz atalım. Aydın toprağının ağası "Millet’in Adamları"nın ilki, Adnan Menderes’in "Küçük Amerika olacağız" düsturuyla iktidara geldiği yıl... Evet, yıl 1950.
1923'ten 27 yıl sonra...
Arka sayfada yer alan "Simyacının Rüyası" adlı yazının altında yer alan "Zikrede Ede Akan Sular, Horlaya Horlaya Uyuyan Biz" başlıklı yazıdan bir bölüm:Namı diğer Necip Fazıl Kısakürek yazdı:27 yıl başımızda hüküm sürmüş küfür saltanatı, Avrupa emperyalizmasından kurtardığını iddia ettiği maddemize karşılık bütün manamızı aynı emperyalizmaya satar ve o emperyalizmanın haçlı ya da altı köşe yıldızlı kahramanlarından daha tesirli bir ajan olarak kullandığı zatı başımıza el ve dil uzatılmaz bir put olarak dikerken, sular yine zikrede ede akıyor ve biz horlaya horlaya uyuyorduk...
... mis gibi patiska kokulu İslam evinin bakirelerini Amerikan gemileri istikametinde birbirini çiğneyen bir fuhuş havası içine aldılar, zeka ve kabiliyeti hırsızlık ve deyyuslukla mümtaz eylediler; hülasa Türk Milleti’nin maddi ve manevi ırzını vatan meydanının ortasında ve bir paspas üstünde alenen ve resmen hetkettiler [ırzına geçtiler] ve bu harekete inkılap tesmiye buyurdular...
Yazının bu kısmını hazmedebildiniz ise, arada da anlamca ve kısaca şöyle diyor:
"İslam alfabesini, kaba-kafir Latin harfleri ile değiştirdiler."
Ne kadar da anlamlı... Hz. Adem de Arapça yazıyordu, he!
Hem sonra düşünsenize, neden "Büyük[orta]doğu"cular hep diyalogcu ve mandacı....
Aynı derginin orta kısmında yer alan "Bütün Sırlarını İfşa Ediyoruz: Türk(!) Masonları" başlıklı yazısını da lütfen dikkatlice okuyalım:Namı diğer Necip Fazıl Kısakürek yazdı:... Demokrat devletler ve milletler; bununla (Komünistlik) amansız bir mücadele ve mütemadi bir harp halindedir. Neticenin, demokrasya zaferi şeklinde tecellisi, medeniyetin devamını ve bilhassa istikbalimizin varlığını korumak bakımından en önde geldiğinden bunun tahakkukuna hem olanca müdafaa gücümüzü kullanmak, hem de Allah’ın havl ve kuvvetine sığınarak muvaffakiyetine dua eylemek borcumuzdur. [Irak'tan dönsünler diye de dua et vatandaş! HB]
İkinci tehlike Masonluktur. Tamamiyle bir Yahudi tesisi, tam manasıyle Yahudi ve putperestlik hurafelerine, esatirine bağlı bu tarikat, görünürde insanları kardeşliğe götürmek iddiasında bir içtimai mezheptir. Hakikatte Komünistlikten daha yıkıcı; dünya nizamlarını korumakta başta gelen dini mesuliyet inancını kaldırarak Allah’a ve dine karşı kıpkızıl bir bağımsızlığı derece derece yayan gizli bir tarikat ve küfür dinidir...
O gün dünyayı tehdit eden iki önemli bulaşıcı toplumsal hastalıktan biri olan komünistliğe karşı, tehdit olarak görülen diğer önemli hastalığa tutulmuş demokrat devletlerle işbirliği öğütlenmekte ve bugün olduğu gibi Vatikan’ın Papa’sı övülmekte... Allah Allah!
Müşrikleri azınlık sayıp locaları kapatan Gazi, haçlıdır! Masondur! Yahudi'dir! Daha doğrusu, bunların tümcesinin ajanıdır!
Mis gibi patiska kokulu İslam evinin bakirelerini Amerikan gemileri istikametinde fuhşa itmiştir. Babası belli değildir!
Mason Amerika'nın yanında "masonik komünizm"e karşı savaşmak ise Allah'ın emridir! He mi! He vallahi!
Şu dizine dön: Burak H. ÖZDEMİR
Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk