Üzmez: Benimle yatan fahişe olmaz

Genel & Güncel Konular

İletigönderen creative » Cmt Kas 01, 2008 17:19

bide şerefden haysiyetten söz ederler :evil:
acaba bu olay onların beğenmedikleri hep karşısında oldukları birisi yapsaydı durum ne olurdu ?
TERÖRÜN BEYNİ BARZANİ
YÖNETİMİ KANDİL
DESTEKÇİSİ BÖLÜCÜLER
MİHMANDARI AKP'DİR
Kullanıcı küçük betizi
creative
Üye
Üye
 
İletiler: 855
Kayıt: Pzr Şub 25, 2007 20:27
Konum: Başkent'den

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Kas 01, 2008 17:21

creative, Döngel Vadisi'nden biliyoruz neler diyeceklerini! Hem baksana, Üzmez'in yatagindan gecen türban takiyormus. Ne mutlu!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Çetin Taş » Cmt Kas 01, 2008 17:44

Acaba adalet bakanlığına başvursam ve desem ki bu Hüseyin Üzmez cinsi adamlarla beni teke tek 1 saat bir odada hapsedin.Böyle bir şeyi kabul ederler mi
? :twisted: :wink: :mrgreen:
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen creative » Cmt Kas 01, 2008 18:18

Türk-Kan yazdı:creative, Döngel Vadisi'nden biliyoruz neler diyeceklerini! Hem baksana, Üzmez'in yatagindan gecen türban takiyormus. Ne mutlu!


evet birde o sözü vardı. nasıl birşey bu ben anlayamadım :lol:
TERÖRÜN BEYNİ BARZANİ
YÖNETİMİ KANDİL
DESTEKÇİSİ BÖLÜCÜLER
MİHMANDARI AKP'DİR
Kullanıcı küçük betizi
creative
Üye
Üye
 
İletiler: 855
Kayıt: Pzr Şub 25, 2007 20:27
Konum: Başkent'den

İletigönderen Gilda » Cmt Kas 01, 2008 19:56

Bütün gün düsündüm bu adamin igrenc cümlesini "benimle yatan fahise olmaz! " peki ne olurdu...
Ve bunu okuyup da günlük islerine bakip gecen tüm o kadinlar ne simdi???
yalakalar cok oldukca aydinlik tabiki los isikta nazli kiz gibi olur....
Kullanıcı küçük betizi
Gilda
Üye
Üye
 
İletiler: 1078
Kayıt: Pzt Mar 12, 2007 12:58
Konum: kendimden...

İletigönderen Egeli » Cmt Kas 01, 2008 23:05

Hüseyin

Üzmez...Düzer!

Paylaşım için teşekkürler.
Kullanıcı küçük betizi
Egeli
Üye
Üye
 
İletiler: 1724
Kayıt: Cum Mar 09, 2007 17:40

İletigönderen Pınar » Cmt Kas 08, 2008 8:29

Hüseyin Üzmez internet geyiği oldu

14 yaşındaki B.Ç'ye taciz suçundan tutukluyken, küçük kız için verilen adli tıp raporuyla serbest kalan yazar Hüseyin Üzmez'e tepki gösterenlerce hazırlanan ve internete düşen "Teşekkür" yazısı bir hayli ilginç.





Vakit Yazarı 76 yaşındaki Hüseyin Üzmez'in 14 yaşındaki B.Ç'ye taciz suçundan tutuklanmasının ardından serbest bırakılmasına kadar giden süreçte ihmaller birbirini kovalamış, küçük kız savunmasız bırakılırken, raporlar dahil Hüseyin Üzmez'in cezaevinden çıkmasına neden olmuştu.

Olaya tepki gösteren vatandaşların kimi sokaklara dökülüp protesto gösterisi yaparken, kimileri de Hüseyin Üzmez ile ilgili bir "Teşekkür" yazısı hazırlayıp interet ortamına koydu. Yazı, küçük B.Ç'ye tanınmayan, ancak Hüseyin Üzmez'in özgürlüğüne kavuşmasına vesile olan yanlışları sıralayarak hem güldürüyor, hem düşündürüyor.

İşte Hüseyin Üzmez'in internet geyiği olan "TEŞEKKÜR" yazısı




"Beni 3 avukat savunurken, çocuk için avukat tutmayan SHÇEK yetkililerine. ..

"İntihar etmeyi düşünüyorum" diyen çocuk için "Psikolojisinde bozulma yok" diyen İstanbul Adli Tıp Kurumu'na ve Adalet Bakanı'na...

Çoluk-çocuk sahibi olduğu halde sessiz kalarak benden yana tavır koyan Sağlık Bakanı'na....

Kadının saçının teli görünecek diye ortalığı birbirine katarken benim olayda kıllarını kıpırdatmayan din kardeşlerime. ..

Türban için İnsan Hakları Mahkemesi'ne giderken bu olayı görmezden gelen First Lady'ye...

"Din tüccarı yazar" olduğum için benden desteğini esirgemeyen F-Tipi medya organlarına...

Toplumsal sorumluluğu "Ermeni ve Kürt sorunuyla" sınırlı yazar ve aydınlara..

Beni almaya geldiğinde gururlu şekilde sırıtan eşime...

Teşekkürü borç bilirim.

Hüseyin ÜZMEZ




Kaynak
Halk tarafından devlete "Sen bana hizmet etmek için varsın, bunun ötesinde senin bir anlamın yok" dendiğinde herşey yoluna girecektir...

(Osman Pamukoğlu)
Kullanıcı küçük betizi
Pınar
Üye
Üye
 
İletiler: 1380
Kayıt: Çrş Haz 06, 2007 7:47

göktürk mehmet in önerisi

İletigönderen mordeniz » Cmt Kas 08, 2008 9:14

Bu söylediğin güzel ama çok zor değil mi? Bu kadar geri bırakılmış,cahilleştirilmiş,yobazlaştırılmış,asaletsizleştirilmiş bir halk 200 yılda bile Atatürk ün istediği o eğitimli,bilinçli,kaliteli,uygar insanlar haline gelebilir mi?

İnsanlar bilerek isteyerek cahil bırakıldı,yobazlaştırıldı.Köy enstitüleri kaldırılarak bu yolda ilk adım atıldı.Köy enstitülerini bitirmiş yaşlı insanlarla bizzat tanıştım konuştum onların ağızlarından dinledim.Köyünde koca bekleyen cahil kızlar ya da çoban ya da büyük şehire gelip kapıcı olmaktan başka seçeneği olmayan gençler,o enstitülere gidip öğretmen oluyorlardı.Görgülü,bilgili,hem kendilerine hem de topluma yararlı eğitimli insanlar haline dönüşüyorlardı.Ama köy enstitüleri sudan bahanelerle kapatıldı,köylerdeki halk cahil kalmaya cahil yaşamaya mahkum edildi.Cahil bir insan ne yapar?Dinle ilgili bütün yalanlara inanır,Atatürk gibi bir liderin yolundan gitmeyi dinsizlik sayar,Atatürk ü sevmeyi saymayı puşlaştırma ve dinsizlik zanneder,kendine bir efendi hazretleri bulur onun yolundan gider.Türk edebiyatının yazarlarını,dünya klasiklerini okuyacağına marifetnamelerle büyür,beyni bu şekilde gelişir.

Sokağa çıktığımda gördüğüm manzara 200 yılda değişmez değişemez,o yere tüküren,sokakta pantolununn önünü kaşıyan,bir kadın gördüğünde öküz gibi bakan,13 15 yaşındaki kızları çoluk çocuğa karıştıran,yeşil ışığı beklemeyi enayilik sayan cahil yobaz ilkel çoğunluk ve o çoğunluğun ayakta tuttuğu büyüttüğü zengin yobaz takımının yerini Atatürk ün hayalindeki Türkiye alacak öyle mi? Doğrusu benim umudum yok,kalmadı..
Kullanıcı küçük betizi
mordeniz
Üye
Üye
 
İletiler: 9
Kayıt: Cmt Kas 08, 2008 7:54

Re: göktürk mehmet in önerisi

İletigönderen mustafat » Cmt Kas 08, 2008 13:31

mordeniz yazdı:Bu söylediğin güzel ama çok zor değil mi? Bu kadar geri bırakılmış,cahilleştirilmiş,yobazlaştırılmış,asaletsizleştirilmiş bir halk 200 yılda bile Atatürk ün istediği o eğitimli,bilinçli,kaliteli,uygar insanlar haline gelebilir mi?

İnsanlar bilerek isteyerek cahil bırakıldı,yobazlaştırıldı.Köy enstitüleri kaldırılarak bu yolda ilk adım atıldı.Köy enstitülerini bitirmiş yaşlı insanlarla bizzat tanıştım konuştum onların ağızlarından dinledim.Köyünde koca bekleyen cahil kızlar ya da çoban ya da büyük şehire gelip kapıcı olmaktan başka seçeneği olmayan gençler,o enstitülere gidip öğretmen oluyorlardı.Görgülü,bilgili,hem kendilerine hem de topluma yararlı eğitimli insanlar haline dönüşüyorlardı.Ama köy enstitüleri sudan bahanelerle kapatıldı,köylerdeki halk cahil kalmaya cahil yaşamaya mahkum edildi.Cahil bir insan ne yapar?Dinle ilgili bütün yalanlara inanır,Atatürk gibi bir liderin yolundan gitmeyi dinsizlik sayar,Atatürk ü sevmeyi saymayı puşlaştırma ve dinsizlik zanneder,kendine bir efendi hazretleri bulur onun yolundan gider.Türk edebiyatının yazarlarını,dünya klasiklerini okuyacağına marifetnamelerle büyür,beyni bu şekilde gelişir.

Sokağa çıktığımda gördüğüm manzara 200 yılda değişmez değişemez,o yere tüküren,sokakta pantolununn önünü kaşıyan,bir kadın gördüğünde öküz gibi bakan,13 15 yaşındaki kızları çoluk çocuğa karıştıran,yeşil ışığı beklemeyi enayilik sayan cahil yobaz ilkel çoğunluk ve o çoğunluğun ayakta tuttuğu büyüttüğü zengin yobaz takımının yerini Atatürk ün hayalindeki Türkiye alacak öyle mi? Doğrusu benim umudum yok,kalmadı..


Mordeniz haklisiniz, ama unutmayin ki Atatürk ve arkadaslari bugünkinden çok daha ümitsiz bir durumda ümitlerini kaybetmemisler ve mücadele etmislerdi. Bir mücadele verirken kim basarinin garanti oldugunu bilebilir ki? Kurtulus savasinin kazanilacagini bastan Atatük bile bilemezdi.

ümidimizi kaybeder ve mücadeleden vazgeçersek yenilmisiz demektir.

Cumhuriyet döneminin basinda kurulan Köy Enstitüleri insanimizdaki gizli cevherin bir kanitidir. Bu dönemde bu enstitülerden ne sanatçilar, ne yazarlar, ne düsünürler yetisti.

Her insan içinde bulundugu sartlarin bir ürünüdür. Biz de o bakimsiz, her türlü estetikten yoksun, ihmal edilmis köylerde ve gecekondu semtlerinde büyümüs olsaydik biz de gelen geçen kadinlara aval aval bakacak, yere tükürecek, topluluk içinde osuracak, göbegimizi ve (affola) çükümüzü kasiyacaktik.

Verdigimiz mücadele sartlari degistirmek için.
Sen içmiyorsan içenleri kınama bari;
Bırak aldatmacayı, iki yüzlülükleri;
Şarap içmem diye övünüyorsun, ama,
Yediğin haltlar yanında şarap nedir ki?

Ömer Hayyam
Kullanıcı küçük betizi
mustafat
Üye
Üye
 
İletiler: 153
Kayıt: Cmt Ağu 09, 2008 14:06

İletigönderen bezgin » Cmt Kas 08, 2008 16:01

"Evet, hovardayım; geçmişte birçok kadın hayatıma girdi. İyi ki girdiler; yoksa fahişe olurlardı. Başlarını örtüp hayatlarını düzelttiler. Bunlardan birisi de şu an İsviçre’de yaşıyor."


Kadinlari kurtarayim derken kendisi fahiselesen amca.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

İletigönderen kaye » Cmt Kas 08, 2008 18:33

Ya niye adamın üzerine gidiyorsunuz, yanlış anlamışsınız adamcağızın dediğini. Ne demişti:
"Benimle yatan fahişe olmaz!!!
E haklı işte adamcağız,
Bununla, para karşılığı olsa bile, yatacak fahişe olmaz...
Yok öyle biri dünyada... :lol: :lol: :D
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57

İletigönderen Turk_1923 » Pzr Kas 09, 2008 1:29

Bir de kendini aşırı dinci ve radikal bir gazete olarak gösteren vakit bu adamı savunuyor.Böylelikle -gerçi bilen biliyordu ama- ne tipte bir gazete olduğunu ortaya çıkardı.Yazarlarından birinin savunmasına bakın "Belki nikah yapmıştır."
İlhan Selçuku fashion tv izliyor diye iftiralar atan vakit,buna da kesin ergenekon komplosu der.Demeye kalmadı dedi zaten:).Buyrun:
"Kartel medyasının başını çektiği bu kampanya nın, dikkatleri gündemdeki Ergenekon davasından başka noktalara çekme ve Üzmezin şahsında mütedeyyin insanlara saldırma maksatlı bir organizasyon olduğuna inanıyoruz" 02.11.2008 / Vakit
Ne de olsa onların dünyası bu ülkede komplodan ibaret.Acıyorum hallerine...
"Bir Temmuz Akşamı Allah Şahit Ki...Şaha Kalkmış Vatan İdi Mehmedim...!"[b]
Kullanıcı küçük betizi
Turk_1923
Üye
Üye
 
İletiler: 8
Kayıt: Pzr Kas 09, 2008 0:44

İletigönderen Pınar » Çrş Kas 12, 2008 12:21

Üzmez'in taciz ettiği kızın babası konuştu

Yazar Hüseyin Üzmez'in cinsel istismarına maruz kaldığı iddia edilen 14 yaşındaki B.Ç'nin babası Bekir Ç, olayın meydana geldiği günden bu yana maddi ve manevi yönden çok büyük sıkıntılar çektiklerini söyledi.

Bursa'nın İnegöl ilçesindeki bir mobilya atölyesinde boyacılık yaparak geçimini sağlayan Bekir Ç. (40), Hüseyin Üzmez'in kızına cinsel istismarda bulunduğu iddiasının gündeme gelmesinden bugüne kadar geçen süreçte yaşadıklarını anlattı.

Bekir Ç, halen devlet koruması altında bulunan ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı Bursa'daki bir yurtta barınan kızını elinden geldiğince ziyaret ettiğini söyledi.

“İNEGÖL'ÜN İÇİNDE GEZEMEZ OLDUM”

Bekir, Ç, “Yaşanan süreçte ne tür sıkıntılar çektiğine” ilişkin soruyu şöyle cevapladı:

“Her türlü sıkıntıyı çektim. Maddi-manevi her türlü sıkıntıyı çektim. Açıkçası gezemez oldum yani. İnegöl'ün içinde gezemez oldum. Çalışamıyorum. '4 ay hiç çalışmadım' desem yeri var. Şu iki aydır çalışıyorum. Haftanın 3-4 günü çalışıyorum. Mobilya boyacısıyım. Bu olay olmadan önce ayda 1 milyar para geliyordu elime. Şimdi bu iş oldu, aynı hafta işimden oldum. Çalışamadım. Ben 2 hafta işe gidemediğim için patronum yerime adam almış. Orada olmadı, boş kaldım. Haftada bir gün çalıştım, bazen hiç çalışamadım.”


“Herkes başka bir gözle baktı. İyi söyleyen de oldu, kötü söyleyen de” diyen Bekir Ç, “Kızınız devlet tarafından koruma altına alındı. Çocuk yurduna yerleştirildi. Psikolojik durumu nedir? En son ne zaman gördünüz, 6 aylık süreçte ona yaptığınız ziyaretlerde hangi duyguları hissettiniz. Sağlık ve psikolojik durumu nasıl?” sorusuna şu cevabı verdi: “Sağlık durumunda bir sorunu yok. Ama psikolojik olarak iyi değil. 'İyi değil' derken, kızım alışkın değil. Kendi evininin dışında başka bir yerde kalmaya alışık değil. İster istemez o psikoloji onu bozdu orada. Açıkçası kızım evini istiyor. Ben gittiğim zaman 'Baba beni kurtar, al, yani götür' diyor.”

“BENİM KIZIM İÇİNE KAPANIK BİR ÇOCUK”

Bekir Ç, “Kızınız için Uludağ Üniversitesince verilen raporda, psikolojik durumunun iyi olmadığı belirtiliyordu. İstanbul Adli Tıp Kurumunun verdiği raporda ise kızınızın ruh ve beden sağlığının yerinde olduğuna dair görüş vardı. Sizin gözlemleriniz hangi yönde oldu?” yönündeki soru üzerine ise şöyle konuştu:

“Benim kızım zaten içine kapanık bir çocuk. Okulda da aynıydı. Okulda da ben kendim iki sefer Bursa'ya rehberlik merkezine götürdüm. Bir sefer İnegöl'de götürdüm. Okulda raporları var zaten. Okulun verdiği rapor var yani. İçine kapanık. O şekilde rehberlik merkezinin verdiği rapor olmasaydı, kızım okulu bitiremezdi zaten. O raporla ilkokulu bitirdi. Okulda öğretmen çağırıyordu. Yanına gidiyordum. Öğretmen bana söylüyor ki 'Çocuğun ağzından bir kelime alamıyorum. Konuşmuyor. Sınıfta en akıllı oturan o. En iyi ders dinleyen o, ama hiç kafası çalışmayan yine o'. Ama evde öyle değildi. Evde konuşuyor, kardeşleriyle beraber oynuyor. Herhangi bir sorunu yoktu evde, ama dışarıda içine kapanıktı. Şimdi yabancı yere gitti zaten çocuk korkuyor, çekiniyor. Oradaki gözlemleri belki ondandır yani. Onlar öyle değerlendirdi, psikolojisi bozuldu bu olaydan.”

“EV KİRAMI ÖDEYEMİYORUM”

“Olayın bu noktaya ulaşabileceğini tahmin ediyor muydunuz?” yönündeki soruya, “Hayır” yanıtını veren Bekir Ç, sürecin aile yaşantısında huzursuzluğa yol açıp açmadığının sorulması üzerine, “Çalıştığım zaman bir şey olmayacak ama çalışmadığım için oluyor. Şu anda ev kiramı ödeyemiyorum. Şu anda ev sahibim beni götürmüş avukata vermiş. Bugün yarın belki de dışarı atacaklar” dedi.

Bekir Ç, Hüseyin Üzmez'in, kendisine kira yardımında bulunduğuna dair iddiaların doğru olmadığını, olaydan sonra Üzmez'den herhangi bir yardım almadığını iddia etti.

Hüseyin Üzmez'i 20 yıldır tanıdığını söyleyen Bekir Ç, şöyle devam etti:

“Hüseyin Üzmez, benim ev kiramı ödemedi. Daha öncesinde zaten ben bunu, ilk bu olay olduğunda emniyette de söyledim. Emniyette bana sordular, bizzat kendime, 'Hüseyin Üzmez size yardım ediyor mu, herhangi maddi bir destek sağlıyor mu?' diye. Hüseyin Üzmez bize devamlı maddi destek sağladı. Devamlı yardım etti. 20 yıldır tanıyorum. Devamlı yardım etti. Şimdi ben 'yardım etmedi' dersem, yalan olur. Ama şimdi kimisi bunu başka türlü algılıyor, başka yerlere çekmeye uğraşıyor. O olaydan sonra Hüseyin Üzmez'den en ufak bir yardım almadım. Bütün gazeteler yazıyor yani, 'Kirasını ödemişler, bilmem şunu yapmışlar' Ben kimseden bir kuruş almadım, kimse de benim kiramı ödemedi. Buyursunlar, ev sahibi burada. İnanmıyorlarsa gitsinler, sorsunlar.”

“BİRİSİ İHBAR ETMİŞ”

Başka bir soru üzerine, haklarında bir soruşturma yürütüldüğünü hissetmediğini anlatan Bekir Ç, “Size operasyonla ilgili ne söylendi?” yönündeki soruya, “İhbar etmiş birisi. Kim yapmış bilmiyorum. Bana söylenen öyle. Ama işin aslı nedir bilmiyorum” yanıtını verdi.


Bekir Ç, “Kaldığı yurtta kızınızın durumu nasıl?” yönündeki soruyu ise şöyle yanıtladı:

“Yurt yönetimi ona iyi davranıyor. 'Kötü davranıyorlar' dersem yalan söylemiş olurum. Ben gidiyorum, görüyorum. Son 1 haftadır göremedim. Daha öncesinde 15 günde bir gidiyordum. Gayet rahat. Çocuğuma kendim de soruyorum, 'Memnun musun, nasıl davranıyorlar, iyiler mi?' diye. Hep 'İyi' diyor, 'Kötü' demedi. Arkadaşlarıyla iyi geçiniyor.'


“Kızınız, bu süreçte yaşadığı sıkıntıları sizinle paylaştı mı?” yönündeki soru üzerine, “Ben evime gelmek istiyorum, beni buradan alın, başka bir şey istemiyorum diyor. Yeter ki beni buradan çıkarın diyor” diyen Bekir Ç, kızını yurttan çıkarmak için girişimde bulunduğunu bildirdi.

KIZINI YURTTAN ALMAK İSTİYOR

Bekir Ç, kızını yurttan çıkarmak için dilekçe verdiğini, savcılığa başvurduğunu belirterek, şöyle konuştu:

“İki sefer dilekçe verdim. Kendi adıma verdim. Daha sonra teyzesinin adına verdik. O dilekçeler işleme koyuldu. Ankara Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne gönderildi. Oradan gidip teyzesinin evini kontrol etmişler. 'Olumlu, ama şu anda bir şey yapamayacağız' demişler. 'Mahkemeden sonra' demişler. Teslim edilmedi yani daha doğrusu.”

Böyle bir sürecin neden yaşanmış olabileceğine dair bir fikri olmadığına değinen Bekir Ç, şunları söyledi:

“Ben yalnız şunu diyorum, istiyorum. Bizi bıraksınlar artık, uğraşmasın kimse. Ben çocuğumu, ailemi bir araya toplamaya uğraşıyorum. Kim ne derse desin, her şeyi yukardaki Allah biliyor. Ben bir an önce ailemi bir araya toplamaya uğraşıyorum. Başka da kimseden bir şey istemiyorum.”

Bekir Ç, olayın diğer iki çocuğunu nasıl etkilediğine ilişkin soruya ise “Tahribat yarattı tabii. Akılları yetiyor, her şeyi biliyorlar yani. Birisi ilkokul 3. sınıfa gidiyor. Birisi 7. sınıfta. Her şeyi biliyorlar. İlk dönemlerde okula gitmek istemedi çocuklar. Ama sağolsun öğretmenler onlara yardımcı oldu. Onların şeyine devam ettiler yani” dedi.

Hüseyin Üzmez hakkındaki iddiaların doğru olabileceğine dair kafasında bir soru işareti uyanmadığını söyleyen Bekir Ç, böyle bir şeyin zaten olamayacağını öne sürdü.

Artık ailesiyle uğraşılmamasını istediğini, bu konuda yeterince üzüldüklerini vurgulayan Bekir Ç, “Ben evimden çıkıyorum işe gidiyorum, işten çıkıp eve gidiyorum. Doğru düzgün hiçbir yere gidemiyorum. Herkes bana başka türlü bakıyor. Bu belli bir şey. Herkesten iyi laf da duydum, kötü laf da duydum. Her şeyi söylediler” diye konuştu.

Tahliye olduktan sonra Hüseyin Üzmez ile herhangi bir görüşme yapmadığını anlatan Bekir Ç, “Eşinizle herhangi bir sıkıntınız var mı?” yönündeki soruya, şu yanıtı verdi:

“Şu anda yok. Tek sıkıntı çocuğu almak. Ben kendi evime gece 11.30'da girip, sabah 07.30'da çıkıyorum. Eşimle oturup doğru düzgün konuşamadık. Çünkü kendi evimizde olmadığımız için. Yani kayınvalidemin evinde oturuyoruz ama herkesin yanında her şey konuşulmuyor. Ben kendisine sordum, 'Bunlar doğru mu, söylenenler neyin nesi. Benim bilmediğim bir şey var mı?' diye. Yemin ediyor, 'öyle bir şey yok' diyor. 'Çünkü sen yanımızdaydın zaten' diyor. Ben gerçekten yanlarındaydım, olayın olduğu gün.”

Bekir Ç, olay günü Hüseyin Üzmez ile eşi Livaze Ç. ve kızı B.Ç'yi İnegöl'den Mudanya'ya uğurladığını ifade ederek, şöyle konuştu:

“Biz orada kapıcı dairesi bulmuştuk. Oraya gidecektik yani, taşınacaktık doğrusu. Ben çocuklar akşam okuldan gelecek, dışarda kalmasınlar diye gitmedim. Bursa Emniyetinden geldiler, beni buradan aldılar. Bana sordukları soru şuydu; 'Hüseyin Üzmez hakkında böyle böyle bir iddia var. Doğru mu, Böyle bir şey olabilir mi?'. 'Böyle bir şey olamaz' dedim. 'Olmazdı zaten' dedim. Ben orada öğrendim, emniyette öğrendim yani olayın olduğunu.”

Hüseyin Üzmez'i çok iyi tanıdığını, o tür bir düşünceye sahip olması halinde anlayacağını belirten Bekir Ç, “20 yıldır görüşüyorum. 3-5 ayda bir yolu düştüğünde mutlaka uğrar. En ufak bir hareketinden insan anlar, böyle bir şeyin olup olmayacağını. Böyle bir hareket de yok. Benim çocuklarım Hüseyin Üzmez'e 'Dede' diyor hepsi. Bir insan torunu yaşındaki çocukla olabilir mi?” dedi.

“BİRAZ UZAK KALIRIM GİBİ GELİYOR”

Bekir Ç, dava süreci bittiğinde Hüseyin Üzmez ile eski dostluklarının devam edip etmeyeceği yönündeki soru üzerine, şunları kaydetti:

“Biraz uzak kalırım gibi geliyor. Uzak kalırız yani. Olan olaylardan dolayı, söylenenlerden dolayı. Bugün tamam, belki görüşürüz. Ama eskisi gibi olmaz. İnsanlarda bir soğukluk ortaya girdiği zaman, her şey değişiyor. Bizim ona karşı, onun da bize karşı aynı şekilde olur yani. Kim olsa aynı olur. Kim olsa aynı şekilde mesafe bırakmak lazım.”

Hürriyet
Halk tarafından devlete "Sen bana hizmet etmek için varsın, bunun ötesinde senin bir anlamın yok" dendiğinde herşey yoluna girecektir...

(Osman Pamukoğlu)
Kullanıcı küçük betizi
Pınar
Üye
Üye
 
İletiler: 1380
Kayıt: Çrş Haz 06, 2007 7:47

Önceki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x