Üzmez: Benimle yatan fahişe olmaz

Genel & Güncel Konular

Üzmez: Benimle yatan fahişe olmaz

İletigönderen creative » Sal Eki 28, 2008 15:03

Cinsel istismar suçundan yargılanan Vakit gazetesi yazarı tahliye edildi.

Üzmez tarafından “cinsel istismara” uğradığı iddia edilen 14 yaşındaki kızın “beden ve ruh sağlığının bozulmadığı” yönünde rapor verilmişti.

Bursa'nın Mudanya ilçesinde 26 Nisanda düzenlenen operasyon kapsamında ''çocuğun cinsel istismarı'' suçundan Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuklu yargılanan Yazar Hüseyin Üzmez (76) ve 14 yaşındaki mağdure B.Ç'nin annesi olan Livaze Ç'nin tahliye edilmeleri kararlaştırıldı.

Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü duruşmasında, İstanbul Adli Tıp Kurumunca hazırlanan B.Ç'nin ''beden ve ruh sağlığının bozulmadığı'' yönündeki rapor doğrultusunda iki sanığın tutukluluk halinin kaldırılmasına karar veren mahkeme heyeti, Üzmez hakkında yurt dışına çıkış yasağı koydu.

Tutuklu sanıklar Üzmez ve Livaze Ç. ile Üzmez'in üç avukatının hazır bulunduğu duruşmada, Üzmez'in eşi Ayşe Üzmez ile akrabası olduğu bildirilen Şerif Aykız ve Mudanya'daki komşusu Ali Ersoy tanık olarak dinlendi.

Ayşe Üzmez'in ''suçla ilgili bilgim yok. B.Ç'nin teyzesiyle de görüştüm. O da bana böyle bir suçun olmadığını söyledi. Başka bilgim yok'' derken, diğer tanıklar da olayla ilgili bilgilerinin olmadığını söylediler.

Üzmez'in avukatları ise Bursa Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesindeki bir yurda yerleştirilen ilköğretim 8. sınıf öğrencisi B.Ç. için İstanbul Adli Tıp Kurumundan gönderilen raporda ''çocuğun beden ve ruh sağlığının bozulmadığı''nın anlaşıldığını belirterek müvekkillerinin tahliye edilmesini istedi.

Livaze Ç. ise ''Okula giden çocuklarım var. Evime gitmek istiyorum'' diyerek tahliye edilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, İstanbul Adli Tıp Kurumunca hazırlanan ve mahkemeye dün ulaşan ''B.Ç'nin beden ve ruh sağlığının bozulmadığına oy birliği karar verilmiştir'' ibaresinin yer aldığı rapor doğrultusunda ''suç vasfının değiştiğini'' dikkate alarak sanıkların tahliye taleplerini kabul etti.

Üzmez hakkında ''yurt dışına çıkış yasağı'' koyan mahkeme heyeti, 1994 yılında İnegöl Devlet Hastanesinde dünyaya geldiği bildirilen mağdure B.Ç'nin doğumuyla ilgili kayıtların bulunaması nedeniyle, B.Ç'nin tam teşekküllü bir hastanede kemik ölçümü yapılarak gerçek yaşanın tespit edilmesine de karar verdi.

Üzmez, tahliye kararı üzerine mahkeme heyeti başkanı Kadir Ünal'a hitaben, ''Allah sizden razı olsun. Adaletin yerini bulacağına inanıyorum. Şöhretli bir insanım, bunun cezasını çekiyorum'' dedi.

OLAY

Bursa'nın Mudanya ilçesinde 26 Nisanda düzenlenen operasyonda, ilköğretim 8. sınıf öğrencisi B.Ç'ye (14) cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınan Yazar Hüseyin Üzmez, Mudanya Asliye Ceza Mahkemesince tutuklanmıştı.

B.Ç, annesi Livaze Ç'nin de tutuklandığı operasyonun ardından devlet tarafından koruma altına alınmış, Bursa Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesindeki bir yurda yerleştirilmişti.

Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 17 Eylülde görülmeye başlanan, Üzmez'in TCK'nın ''Çocukların cinsel istismarı'' suçunu içeren ilgili maddelerince, Livaze Ç'nin de Üzmez'e addedilen suçların yanı sıra TCK'nın ''Suça yardım etme'' hükmünü içeren ilgili maddesince 20 ile 25 yıl arasında hapis cezası talebiyle yargılandığı davanın ilk duruşmasında, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmişti.

Üzmez'in dilekçeyle tahliye talebi de Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi ve bir üst mahkeme olan Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesince reddedilmişti.

Dva kapsamında B.Ç. için İstanbul Adli Tıp Kurumundan istenen rapor, Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesine ulaşmış, 17 sayfalık raporda çocuğun ''Beden ve ruh sağlığının bozulmadığı''nın belirtildiği bildirilmişti.

etikhaber
TERÖRÜN BEYNİ BARZANİ
YÖNETİMİ KANDİL
DESTEKÇİSİ BÖLÜCÜLER
MİHMANDARI AKP'DİR
Kullanıcı küçük betizi
creative
Üye
Üye
 
İletiler: 855
Kayıt: Pzr Şub 25, 2007 20:27
Konum: Başkent'den

İletigönderen maydonos » Sal Eki 28, 2008 15:46

Turkiye Cumhuriyeti adaletine guveniyorum.diyebilecek bir babayigit varsa buyursun artik evet guveniyorum desin.yaziklar olsun ...hicbirseye guven kalmadi artik...bayanlar dikkat edin korumasiz gezmeyin..
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

İletigönderen MansurSah » Sal Eki 28, 2008 16:44

Yuh artık. Telefon kayıtlarını ne yapacaklar ya?
Fatih "Mansur Şah" Özaydın

Hem Cemaat hem Cumhuriyet olunmaz,
Ters mıknatıslanma yapar!!!
Kullanıcı küçük betizi
MansurSah
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 611
Kayıt: Cum Ara 07, 2007 18:04
Konum: Osaka, JP

İletigönderen Türk-Kan » Sal Eki 28, 2008 18:48

''beden ve ruh sağlığının bozulmadığı'' yönünde rapor veren kisinin 14 yasinda bir kiz cocugu var miymis?
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen kaye » Sal Eki 28, 2008 19:35

Artık dayanılacak gibi değil, sabrım kalmıyor, sanki boğazıma çöküyorlar. Hukuku anlayamıyorum. Bir tarafta vatan-millet aşklarını doruklarda yaşayan insanları çeteci-terörist diye hapse tıkıyorlar, içerde öldürüyorlar, senelerce mahkeme bile etmiyorlar; diğer tarafta yapyaşlı, dindar olduğunu sürekli lanse eden, tecavüz suçuyla içeri tıkılan bir adamı 6 ay bekletemiyorlar. Dışarıda da uğraş veriyorlar, bu adamı nasıl çıkartırız hesapları yapıyorlar, hatta kanun değiştirmeye çalışıyorlar. Kanunda 14 yaşında tecavüze uğrayanları temelli mağdur ediyorlar; kim için, bu adam için..
Zaten belliydi bu adamı içeride fazla tutmayacakları, her yolu denediler çıkartmak için. En son bu tuttu demek ki. Neymiş: çocuğun beden ve ruh sağlığı bozulmamış... Daha ne yapılması gerekiyormuş bu çocuğa, boğazını kesip, bacaklarını ortadan ikiye ayırmak mı lazımmış beden sağlığını bozmak için. Ruh sağlığı nasıl bozuluyormuş, eğer bu yaşadıklarıyla bir insanın, bir çocuğun hatta, ruh sağlığı bozulmuyorsa benim aklıma bundan gayrı bir şey gelmiyor kıt akıllı olduğum için. O raporu verenler ve bu adamı hapisten çıkaranlar bir zahmet söyleyiversinler ruh sağlığını bozmak için daha ne yapmak gerekiyormuş??

Bu memlekette dinci olacaksın, o zaman her şeyi yapabilirsin, toprakta satabilirsin, papazlarla kucak kucağa da oturabilirsin, devlet kazanımlarını gavura peşkeşte çekebilirsin, tecavüzde yapabilirsin, trilyonda çalabilirsin, ermeniler-kürtler kesilmiştir de diyebilirsin, haham da olabilirsin, sülaleni dünyanın sayılı zenginlerinin listesine de sokabilirsin.. Millette senin peşinden koşmaya devam eder, seni savunur sütten çıkmış ak kaşık olduğun için, neden çünkü dincisin, türban diyorsun, kul hakkı diyorsun habire, sana her yol mubah...


...
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57

İletigönderen sessiz sedasız » Sal Eki 28, 2008 19:39

adamlar bu işi artık o kadar umarsızca yapıyor ki kendilerinden olanın suçu ne kadar aşşağılıkça alçkça olsa dahi kurtarmaya çalışıyorlar.çok fazla bilgim yok ama bildiğim kadarıyla böyle bir olay 14 yaşındaki bir kızın başından geçiyorsa bu davada taraf devlet olur kamu olur.ve devlet amme davası açar.bu yüzden bu beraatin temyizden bozulması ve tekrar yargılama yapılması gerekir.eğer yine 14 yaşındaki kıza verilen ruh sağlığı bozulmamıştır tesbitiyle bu kararı verirse bu adalete yazıklar olsun
Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı küçük betizi
sessiz sedasız
Üye
Üye
 
İletiler: 988
Kayıt: Cum Mar 28, 2008 1:55
Konum: istanbul

İletigönderen Tsigalko » Çrş Eki 29, 2008 0:44

''Sözün bittiği yer'' derler ya o an bu andır artık.
Bu kepazelikden şerefsizlikden başka birşey değildir.
Bunlar müslüman ya bunlara göre biz değiliz ya.Kuran-ı Kerim ne buyurmuş;
''Ne ile gelirsen gel yalnız kul hakkıyla gelme''
Baklava çalan çocuğa bu memlekette ceza var taciz, tecavüze ceza yok.Bunu gören magandalar cesaret almaz mı?Bir de bu dava tüm Türkiye'nin gözlerinin önündeki bir dava.
Bir de ALLAH razı olsun diyor Şerefsiz.
Resim
"Tarihi isimler değil; "zaman" lar belirler! Ve zamanlar hep Atatürk'ü haklı çıkarıyor."
Ahmet Taner Kışlalı
Kullanıcı küçük betizi
Tsigalko
Üye
Üye
 
İletiler: 346
Kayıt: Pzr Şub 18, 2007 23:17

İletigönderen İlteriş » Çrş Eki 29, 2008 2:41

"Adliye’de, Mülkiye’de veya başka bir hayati müessesede bizim arkadaşlarımızın mevcudiyeti, öyle ferdi mevcudiyetler şeklinde ele alınıp öyle değerlendirilmemelidir. Yani bunlar gelecek adına bizim o ünitelerde garantimizdir." Bkz: Fethullah Gulen

Basariyorlar.

Sira bizde, simdi bizler de 30 sene ugrasacagiz, dershaneler kurarak insanimiza Ataturk'u ve gercek Islamin ne olup ne olmadigini anlatacagiz, birbirimize sahip cikacagiz, iyi orgutlenecegiz ve Ilimli Fethullahci Cumhuriyeti fiilen icten ele gecirip yerine Turkiye Cumhuriyetini yeniden kuracagiz.

Durum budur.

Itirazi olan?
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

İletigönderen taironas » Çrş Eki 29, 2008 14:16

gokturkmehmet yazdı:"Adliye’de, Mülkiye’de veya başka bir hayati müessesede bizim arkadaşlarımızın mevcudiyeti, öyle ferdi mevcudiyetler şeklinde ele alınıp öyle değerlendirilmemelidir. Yani bunlar gelecek adına bizim o ünitelerde garantimizdir." Bkz: Fethullah Gulen

Basariyorlar.

Sira bizde, simdi bizler de 30 sene ugrasacagiz, dershaneler kurarak insanimiza Ataturk'u ve gercek Islamin ne olup ne olmadigini anlatacagiz, birbirimize sahip cikacagiz, iyi orgutlenecegiz ve Ilimli Fethullahci Cumhuriyeti fiilen icten ele gecirip yerine Turkiye Cumhuriyetini yeniden kuracagiz.

Durum budur.

Itirazi olan?


Söylediklerine katılmak ile birlikte iki noktada itirazım var

1- Futullah Gülen kim allah aşkına 85 yıllık Cumhuriyetten daha mı büyük Atatmızın bize bıraktığı Değerlerden daha mı büyük ? Atatürk bu ülkede idam fermanına karşı kaldı savaştı mücadale etti ve Cumhuriyeti kurup bu ülkeyi şehitlerimiz ile beraber bize hediye etti ..Öbür zat ne yapıyor Amerikadan direktifler veriyor sözde davasına Ülkesinde gelip çabalıyamıyor bile yani USA güdümünde bir adam parası var (bakınız deniz feneri vs...) okadarDava inancı yok zaten halkımızın içinden yada başka halkların içinden bu türler çıkar ve belli kesimler peşlerine takılırlar kendinize bakın Ailelerinize bakın aklı başında her insan gibi bu adamı ciddiye almadıklarını görürüsünüz

2- 14 yaşında kıza karşı yapılan sapkın eğlem ve verilen dehşet rapor bana şunu düşündürdü : Sapkınlar herşeyi yaparlar ve yanlarına kar kalır 2 seçeneğimiz kaldı : a- Allah korusun kendi adaletini uygulayan bir toplum (belki amaç budur çatışmayı körüklemek) 2- Annelerimiz, bacılarımızı, kızlarımızı dışarı çıkarmayacağız çünkü sapkınlar şu aşamada 1-0 önde ama unutmayın maç 90 dakika biz daha son sözlerimizi söylemedik elbet birgün açık verecek bu zihniyettekiler ve şuan herşeyi halletik sanıp dönüşüm tamamlandı sanıp radikal adımları deneyecekler ozamanda bu ASİL TÜRK MİLLETİ gereken şamarı bunlara indirecek Cumhuriyet , Atatürk,İstiklalimiz ve Bayrağımız ve Namusumuz Kimseye emanet edilemeyecek kadar Kutsal Şeylerdir denesinler dokunmayı bakalım neler olacak bu Milleten umut kesmeyin arkadaşalr

Bizim 30 seneye değil onların milyonlarca seneyi ihtiyacı var Bu ASİL halkı yobaz ve bölünmüş hale getirmek ve bayrağı indirmek için ama Hiçbir Türk Evladı ecdadını unutacak kadar adi olamaz bu gerçek bile bunların uykularını kaçırmaya yetiyor

Fetullah Gülene ne ihtiyaç var %99.9 Müslüman olan bu ülkede kimsenin din elden gidiyor safsatasına inanmaması gerek allah muhafaza daha fazla saçma yollara saparsak

ABD nin IRAK demokrasisini isteyen satılmış uşak aydınalrın tuzağına düşeriz ***

Saygılar

*** Nedir ABD ve IRAK demokrasisi
1.500.000 Müslüman Katletmek
125.000 Müslüman Kadına tecavüz
20 ile 40bin arası Kayıp çocuk (Satılmak için, Seks kölesi olması için ve Organ için)

Alın size ABD ve AB müslümanları nasıl görüyor hadi sıkıyorsa AB veya ABD den 10 tane çocuk kaçırsın bir müslüman ülke bakın bakalım o ülkede sağ kalan kaç kişi kalır ??????????? Bu cumhuriyete bu ülkeye sahip çıkmayı istemeyen ABD ve AB uşakları Damat feriti ve Ali KEmali hatırlayın bu halk onları ve sizleri unutmadı unutmayacak bu gün belki güç sizde sanabilirsiniz ama dediğim gibi deneyin bu ülkenin Bayrağı Toprağı ve Namusu ile oynamayı ve hep beraber görelim bu 73 milyon +/- %10 size nasıl bir cevap verecek 3.000.000 Şehidi siz bazı satılık uşak yazarlar ve aydınlar heba edin diye vermedik her evde bir şehit var allahtan korkmaz değil bu millet Atasına Ecdadına rağmen Vermez bu vatanı o yüzden vakit varken yanlıştan dönün Bu Asil Milletten af dileyin
TÜRKİ CUMHURİYETLERİ DEMEYELİM : TÜRK CUMHURİYETLERİ DİYELİM

ORTA ASYA DEMEYELİM : TÜRKİSTAN DİYELİM
Kullanıcı küçük betizi
taironas
Üye
Üye
 
İletiler: 142
Kayıt: Pzt Nis 28, 2008 3:21
Konum: TÜRKİSTAN

İletigönderen Türk-Kan » Cum Eki 31, 2008 9:53

Üzmez tahliyesinde skandal

Raporu veren doktor daha önce "gerçeğe aykırı rapor" düzenlemekten ceza almış.


Vakit yazarı Hüseyin Üzmez, 14 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla cezaevine girdi. Küçük kız savcılıkta her şeyi anlattı, annesi de bildiğini söyledi. Ancak kız, sürekli ağladığı ilk duruşmada ifade değiştirdi, 2. duruşmada ise ‘Kızın ruh ve beden sağlığı bozulmamıştır’ raporu Üzmez’i kurtardı.

Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez, hemen her dönem adının karıştığı olaylar nedeniyle kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim oldu. “silahlı ilk sağ görüşlü eylemci” olarak bilinen Üzmez, daha liseli bir gençken Allah düşmanı olarak gördüğü Vatan gazetesi sahibi ve başyazarı Ahmet Emin Yalman’ı 1952 yılında kurşun yağmuruna tutup yaralamış, sonra da öldü diye bırakmış, yakalanınca da 10 yıl hapis yatmıştı.

6 ayda özgürlüğüne kavuştu


Çıktıktan sonra hukuk fakültesini bitiren, Özal hükümetinde Sağlık Bakanı Mehmet Aydın’ın özel müşaviri olan, daha sonra da Vakit gazetesinde köşe yazmaya başlayan Üzmez’in adı 2003’te kendisinden 39 yaş küçük genç bir kadınla evlenince bir kez daha gündeme geldi. Ardından kamuoyunun yakından tanık olduğu cinsel istismar iddiası ortaya çıktı.

Üzmez, 14 yaşındaki küçük bir kıza cinsel istismar suçlamasıyla cezaevine girdi ancak bu defa 6 ayda özgürlüğüne kavuştu. Üzmez’in adının karıştığı ve kamuoyunun yakından takip ettiği olaylar zinciri şöyle gelişti:

Üzmez, İnegöl’de oturan 14 yaşındaki B.Ç.’ye tecavüz ettiği ihbarıyla 26 Nisan 2007 gecesi Mudanya’da gözaltına alındı. Üzmez’in, Bursa Emniyeti’nin yürüttüğü bir fuhuş takibi sırasında dinlemeye takıldığı ortaya çıktı. Üzmez’le birlikte küçük kızın anne ve babası da gözaltına alındı. Üzmez tutuklanarak cezaevine gönderildi. Anne Livaze Ç. de “kızını fuhuşa zorlamak” suçundan tutuklanırken, baba Bekir Ç. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

‘Nikâhıma alacaktım’

TCK’nın 103. maddesi uyarınca “çocuğun cinsel istismarı” suçuyla hakkında 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Üzmez’in savcılığa verdiği ifadede, “Biraz çapkın ve hovardayım”, küçük kızla ilişkisi için de, “Anne babasının da bilgisi vardı. Nikâhıma alacaktım” dediği öğrenildi. Üzmez, iddianamede yer alan ifadesinde de, cinsel saldırı olmadığını, Mudanya’daki yakınlaşmanın 14 yaşındaki B.Ç.’nin de rızasıyla yaşandığını söyledi.

14 yaşındaki küçük kız ile annesinin polis ifadelerinde de ilginç ayrıntılar ortaya çıktı.
Anne Livaze Ç. bir dönem babasının patronu olan Üzmez’i Ankara’da müteahhitlik yaptığı yıllardan tanıdığını belirterek, şunları söyledi:

“Hüseyin Üzmez bizi yaşadığımız İnegöl’de buldu. Sık sık ziyarete başladı. Durumumuzun kötü olduğunu öğrenince gerek benim, gerek eşim adına yardım maksatlı para yollamaya başladı. Eşim ve kızımla kendisini İstanbul’da ziyaret ettik.

Üzmez ile birkaç kez cinsellik yaşadık. Ancak yaşından dolayı herhangi bir birleşme olmadı. Bir gün Mudanya’ya gelerek Üzmez’in evine gittik. Bir süre oturduktan sonra Üzmez para çekmem için kartını verdi. Ben de kızımı Üzmez ile evde yalnız bırakıp dışarı çıktım. Erkekliğinin uyanmadığını, kızıma bir zarar veremeyeceğini bildiğimden Üzmez’in kızımla birlikte kalıp kendini tatmin etmesine bir nevi göz yumdum.”

Taciz sonrası abdest

Üzmez’in kendisini fiziksel olarak taciz ettiğini ve annesine bu durumu anlattığını söyleyen B.Ç. ise, “Annemi bazen markete yollamak, bazen de para çekmek bahanesiyle bankaya gönderirdi. Evde kaldığımızda sarkıntılığa devam etti. Anneme söylediğimde sabretmemi, Üzmez’in bize Mudanya’da ev tutacağını söyleyerek ikna etmeye çalıştı. Üzmez, edep yerlerimi defalarca öpüyordu” diye konuştu.

Cinsel taciz sonrası Üzmez’in abdest alıp yattığını da anlatan B.Ç., “‘Başkaları çağırdığı zaman gitme, sana kötü bir şey yapmasınlar. Benim yaptıklarım sana ders olsun’ diyordu” dedi.

‘Gazozuna ilaç atmışlar’

Kamuoyu, olayı şaşkınlıkla takip ederken, Vakit gazetesi, yazarına sahip çıktı. Vakit yazarlarından Abdurrahman Dilipak ise, “Üzmez, olaydan önceki gece Mudanya sahilinde buluştuğu kişiler tarafından ilaçlı gazoz içirildiğini ve bu gazozu içtikten sonra şuurunu yitirdiğini, olayları hatırlamadığını yakınlarına söylemiş” diye yazdı.

Üzmez’in yargılanmasına, Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 17 Eylül’de başlandı. Duruşmad, Üzmez “Cinsel istismar suçunu kabul etmiyorum” dedi.

14. yaşındaki B.Ç. ise pedagog eşliğinde katıldığı ve sürekli ağladığı duruşmada ifade değiştirerek, “Üzmez’in bir cinsel istismarı, annemin de yardımı söz konusu değildir” dedi. Anne Livaze Ç. de emnniyetteki ifadelerini reddetti.

27 Ekim günü görüşülen ikinci duruşmaya İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gönderilen rapor damgasını vurdu. Raporda, “B.Ç.’nin cinsel taciz sonrası beden ve ruh sağlığının bozulmadığı” belirtildi ve Üzmez’in tahliyesinin yolu açıldı. Aynı duruşmada anne de özgürlüğüne kavuştu.

Şimdi B.Ç. ne olacak?

Yaşanan olaylardan sonra gelinen son noktada, özgürlüğüne kavuşan Üzmez kendisini almaya gelen genç eşiyle mutlu bir şekilde evine döndü. Kızının tacizine göz yumduğunu önce itiraf sonra reddeden anne evinin yolunu tuttu.

Uğradığı taciz sonrası bir süre okulunu bırakmak zorunda kalan, “devlet” tarafından psikolojik destek sağlanan, ancak yine devlet raporuyla “psikolojisi zarar görmediği” tescillenen B.Ç. ise şimdi devlet koruması altında kaldığı yurtta hayatına devam edecek.

Tecavüz filmine götürmüş

Hüseyin Üzmez’in, B.Ç.’yi, ailesiyle birlikte İstanbul’a geldiğinde, Zülfü Livaneli’nin kitabından uyarlanan ve öz amcasının tecavüzüne uğrayınca töre gereği öldürülmesine karar verilen 17 yaşındaki Meryem’in öyküsünün anlatıldığı “Mutluluk” adlı filme götürdüğü de Adli Tıp Raporu’nda yer aldı.

B.Ç. ayrıca Üzmez’in hediye olarak kendisine kitaplarından verdiğini, okuma saatlerinde bunları okula götürdüğünde öğretmeninin kitapların büyüklere göre olduğunu söyleyerek kendisine okuması için çocuk kitabı verdiğini de belirtti.

Üzmez, B.Ç.’ye verdiği “Can Pazarı” adlı kitabında, kendisinden 40 yaş küçük bir üniversite öğrencisine âşık oluşunu anlatıyordu.


Kaynak





Her sey bir yana da, bu serefsizin yaninda oturan kadin müsveddesinin pismis kelle gibi siritmasi midemi iyice bulandirdi.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Üzmez: Benimle yatan fahişe olmaz

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Kas 01, 2008 11:32

Resim

Ben olmasam fahişe olurlardı

14 yaşında bir kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla yargılanan ve Adli Tıp Kurumu’nun raporu üzerine tahliye edilen Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez, önceki gece Habertürk’te Fatih Altaylı’nın "Teke Tek" programında aynen şu ifadeleri kullandı: "Evet, hovardayım; geçmişte birçok kadın hayatıma girdi. İyi ki girdiler; yoksa fahişe olurlardı. Başlarını örtüp hayatlarını düzelttiler. Bunlardan birisi de şu an İsviçre’de yaşıyor."


Başına gelenleri "şöhretine" bağlayan Üzmez, "Sokakta, caddede rahat yürüyemem. Lise talebesi geliyor. Orta yaşlı kadınlar geliyor, beni şapır şupur öpüyor. Ben,’Çıkar cüzdanını 18 yaşında mısın, değil misin?’ diyemem ki" dedive şunları söyledi: "İlişkimiz olduğunu söylemiyor. Kıza, onun kudreti yok, ben denedim ondan korkma, sana birşey ederse huylanma diyor. Alıştırmak istiyor, kızı benim kucağıma itmek istiyor. Anne o kızı kendisi ile ilişkisi olanlara gönderiyor, onlardan para alıyor. Gönderdiği de hacı değil ya, bir takım kart zamparalardır, beni de onların arasına almak istiyor. Bunu söyleyince, hakime dedim ki; hakim bey, hálá da güzel, 20 sene evvel de güzeldi bu."



Kaynak
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Çetin Taş » Cmt Kas 01, 2008 11:57

Ahlaksız,terbiyesiz,namussuz.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen Ram » Cmt Kas 01, 2008 12:22

Bu sapık ÜZMEZ'in cezası bellidir: İbret-i âlem için Recm! Kendi inandığının usûlünü beğenmezse, Türk usûlü kökten çözüm seçeneği de geçerlidir.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen AlpereN » Cmt Kas 01, 2008 14:45

Hüseyin Üzmez'in ne kadar Dindar ve İmanlı olduğunu bide şu videodan izlemenizi tavsiye ederim,

http://www12.gazetevatan.com/video/video.asp?vid=5605
Kullanıcı küçük betizi
AlpereN
Üye
Üye
 
İletiler: 628
Kayıt: Pzr Nis 22, 2007 22:57

İletigönderen tuba » Cmt Kas 01, 2008 16:38

Midem kaldırmıyor artık bu şahsı görmeye ya da onunla ilgili bir haber daha okumaya...

Demek fahişe olmasın diye koynuna alıyor 14 yaşındaki çocuğu....

Vay anasını be....devletimizin koruyamadığı kız çocuğunu Üzmez Efendi koruyormuş...

Nasıl?? .....Yatarak...
Kullanıcı küçük betizi
tuba
Üye
Üye
 
İletiler: 1113
Kayıt: Cmt Ara 29, 2007 21:09
Konum: Güneşin doğduğu yerden...

Sonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x