Yanılmışım Tanrı Varmış

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

Yanılmışım Tanrı Varmış

İletigönderen Efe » Sal Eyl 16, 2008 23:03

“Ünlü Ateist Artık Tanrı’ya İnanıyor: Dünyanın Önde Gelen Ateistlerinden Biri Artık, Büyük Ölçüde, Bilimsel Kanıtlara Dayanarak Tanrı’ya İnanıyor.”

9 Aralık 2004 tarihli bir Associated Press haberinin başlığı böyleydi ve şu şekilde devam ediyordu: “Yarım yüzyıldan fazla bir süredir ateizmin önde gelen savunucusu olan bir İngiliz felsefe profesörü fikrini değiştirdi. Perşembe günü yayınlanan bir programda artık büyük ölçüde bilimsel kanıtlara dayanarak Tanrı’ya inandığını söyledi.”

Bu duyuru, neredeyse hiç zaman kaybetmeden radyo ve televizyonda, gazetelerde ve İnternet sitelerinde dünya genelinde haber ve yorumlara neden olan bir basın olayı haline geldi. Bu açıklama o kadar büyük bir hız kazandı ki AP, orijinal duyuru ile ilgili daha sonra iki yayın daha yaptı. Bu açıklama ve takip eden spekülasyonun konusu, yarım yüzyıl boyunca ateizmin gündemini belirlemeye yardım eden otuzdan fazla profesyonel felsefi çalışmanın yazarı Antony Flew’du. Aslında ilk olarak, C. S. Lewis’in başkanlığında düzenlenen Oxford Üniversitesi Sokratik Kulüp’ün 1950 yılındaki bir toplantısında sunulan makalesi “Teoloji ve Yanlışlama”, son yüzyılın en çok basılan felsefi yayını oldu. Şimdi ilk defa, fikrini değiştirmesine neden olan iddia ve kanıtların bir açıklamasını yapıyor. Bu kitap bir anlamda, hikâyenin geri kalanını tamamlıyor.

Elbette ki Flew’nun kuşağından ateist olan önemli filozoflar da vardı; W. V. O. Quine ve Gilbert Ryle ilk akla gelen örneklerdir. Ama hiçbiri kişisel inançlarını destekleyecek kitap dolusu iddialar geliştirmek gibi bir adım atmadı. Peki neden? Çoğu durumda, o günlerdeki profesyonel filozoflar narin ellerini bu tür popüler, hatta aşağılık tartışmalara bulaştırarak kirletmek istemiyordu. Diğer durumlarda ise bunun nedeni ihtiyatlılıktı.

Flew’nun ateizminin orijinalliği nerede yatıyor? “Teoloji ve Yanlışlama,” God and Philosophy (Tanrı ve Felsefe) ve The Presumption of Atheism’de (Ateizm Varsayımı) teizme karşı bazı açılardan, takip eden din felsefesi için bir yol haritası çizecek yeni iddialar geliştirdi. “Teoloji ve Yanlışlama”da dinî ifadelerin nasıl olup da anlamlı iddialar oluşturabileceği sorusunu sordu (en çok alıntılanan “binlerce nitelik ile bunların son bulması” ifadesi, vurgulamak istediği noktayı çok iyi ortaya çıkarıyor); God and Philosophy’de, her an her yerde olan, her şeyi bilen bir ruh kavramının tutarlılığı oluşturulana kadar Tanrı’nın varlığıyla ilgili bir tartışmanın başlayamayacağını savundu; The Presumption of Atheism’de ise kanıt sorumluluğunun teizmde olduğunu ve ateizmin kanıt sorumluluğu olmayan taraf olduğunu ileri sürdü. Bu sırada da elbette Tanrı’nın varlığına dair geleneksel iddiaları inceledi. Ancak tartışmanın bütün yapısını değiştiren şey düşünce çerçevelerini yenilemesi oldu.

Yukarda anlatılan her şey düşünüldüğünde Flew’nun kısa süre önce ateizmi reddedişinin tarihî bir olay olduğu açıktır. Ancak çok az bilinen bir şey var ki, ateist günlerinde bile Flew bir bakıma, yeni ve güçlendirilen bir teizmin kapısını açıyordu.

Yanılmışım Tanrı Varmış için kim ne dedi?

“Ateist Antony Flew gençliğinde, ‘kanıtın götürdüğü yere gitmesini’ söyleyen Sokratik ilkeye bağlandı. Yıllar süren felsefi sorgulamanın ardından bu güçlü ve cesur fikir adamı şimdi kanıtın kesin olarak Tanrı’ya götürdüğü sonucuna vardı. Aşırı tutucu ateist cemaatten arkadaşları onun açıklamasıyla mahcup olacaklar, ancak inananlar çok cesaretlenecek ve gerçekten arayış içinde olanlar, Flew’nun yolculuğunda, gerçeğe uzanan yolu aydınlatacak çok şey bulacaklar.”
-Francis S. Collins, New York Times, The Language of God adlı çok satan kitabın yazarı

“Yıldız bir felsefi zihin, elde edilen son bilimsel sonuçları düşünüp tartıyor. Vardığı sonuç: Doğanın rasyonelliğinin arkasında bir Tanrı duruyor.”
-Michael Behe, Darwin’s Black Box ve The Edge of Evolution kitaplarının yazarı

“Antony Flew yaşamının büyük bir bölümünde ateizmin bilinen bir felsefi savunucusu olmuştur. Şimdi ise yeni rasyonel iddialarla ilgili tüm açıklığını ortaya koyan, teizme dönüş yolunu takip eden çok açık ve okunmaya değer bir kitap yazdı.”
-Richard Swinburne, The Existence of God kitabının yazarı

“Bu kitap birçok yönden okunmaya değer. Önemli bir düşünürün yanıldığını kabul ettiğini görmek her zaman ilginç olmuştur. Ama bundan daha fazlası var. Bu kitap başı boşluk etmeden geniş bir alanda geziniyor. ‘Yeni Ateizm’ bölümü Dawkins ve Dennett’i, kendilerinden aşağı olduğunu iddia ederek göz ardı edemeyecekleri bir düşünür tarafından hak ettikleri yere koyuyor.”
-Huston Smith, The World’s Religions kitabının yazarı

“Bu, çalışma hayatının büyük bir bölümünde ateşli bir ateist olan ünlü bir filozofun evrenin zekice tasarımına ve dolayısıyla deizme inanmaya başlamasının ilgi çekici ve okunmaya değer bir hikâyesi. Bu kitap, önceki ateist yazıları kadar çok tartışmaya neden olacak.”
-Profesör John Hick, Birmingham Üniversitesi, Sanat ve Sosyal Bilimler İleri Araştırma Enstitüsü Üyesi

“Çok az dinî hikâye bu tür bir etki yaratır. Bu şaşırtıcı kitap, Tony’nin geçirdiği değişimin nedenlerini belgeliyor... ve bu kitabın zevkle okunmasını sağlıyor.”
-Gary Habermas, Liberty Üniversitesi, Felsefe ve Teoloji Bölümü, Seçkin Araştırma Profesörü ve Kürsü Başkanı

“Antony Flew’nun Yanılmışım, Tanrı Varmış kitabı, en ünlü çağdaş ateistlerimizden birinin Tanrı’nın var olduğuna inanmaya başlamasının ilgi çekici bir kaydıdır. Bu hikâye, Flew’nun açık fikirli oluşu, dürüstlüğü ve zihinsel bütünlüğünün etkili bir şahididir. Bir zamanlar arkadaşı olan ateistler için çok rahatsız edici bir sarsıntı olacak.”
-Nicholas Wolterstorff, Yale Üniversitesi, Felsefi Teoloji Noah Porter Emeritüs Profesörü

Kitapla İlgili Detaylar

damnant quod non intelligunt...
Kullanıcı küçük betizi
Efe
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
 
İletiler: 1508
Kayıt: Cmt Şub 17, 2007 22:58

İletigönderen brd » Sal Eyl 16, 2008 23:38

Napalim yani adamin biri önceden ateistse ve sonradan inanmaya baslamissa... Dünya üzerinde bunun tam tersi de milyonlarca örnek var....

Bir de su dini kitaplari, bilgileri lütfen bilimle sinama hastaliginizdan vazgecin... Size göre zaten her türlü bilimsel gelisme tanrinin varligini kanitlamak icin yapiliyor sanki.. bu hastalikli örümcek kafalarinizi degistirin...

Harun Yahyaci zihniyet foruma sizmaya calismasin...


[img]http://upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/c/c9/Richard_Dawkins_Tanri_yanilgisi.jpg[/img]

Tanrı Yanılgısı

Herkesin okuması gereken bir eser.”
-The Economist

Kendimizi, doğaüstü varlığın egemen olduğu yaşamlardan kurtarabileceğimiz, yeni bin yılın kitabi olarak görüyorum.”
-Brian Eno

‘...eğlenceli, oldukça bilgilendirici, görkemli yazılmış ...aldığımız ilk dini eğitimden bu yana başımıza bela olan boş inançlardan kaynaklanan bu zırvalara kapıldığımız için zekice azarlanıyoruz’
Rod Liddle, Sunday Times

‘Heyecanlı ve neşeli bir kitap. Dawkins, kuvvetli tezlerinin tüm gücüyle kükreyerek geliyor…’
Joan Bakewell, Guardian

‘Ateşli, akıllıca, eğlenceli, moral verici ve hepsinin ötesinde ölümcül derecede lüzumlu…’
Daily Express

‘Tanrı Yanılgısı olağanüstü ilginç bir kitap... parıldayan dili ile anlatılmış bu kitap sadece okumayı bir zevk haline getirmekle kalmıyor, aynı zamanda geniş bir yelpazede düşünmemiz için beynimizi uyarıyor’
Financial Times

‘Dawkins, bir gölge süper güç tarafından sarmalanmış, elverişli ve rahat bir ortamda bulunan bir insan dünyasına ihtiyaç duymayan okuyuculara bir parça akıl ve entellektüel bakış ila haz veriyor’
Herald Tribune

‘Dünyayı bir kez daha yıkayan, köpüklü bir boş inanç gelgitine karşı, bütün kariyeri boyunca hayatın kendisinin zor ve muhteşem sebebini kanıtlayan büyük bir bilimadamından, fevkalade savaşçı bir atak’
Johann Hari, Independent

“Yaratılışçılar ile Tanrı’ya inanlar, Dawkins’i kendilerinin bas düşmanı olarak görmekte haklılar. The God Delusion’da kendinin ne müthiş bir hasım olduğunu göstermektedir. Coşkuyla ve heyecanla okunan bir yapıt… Tam da Papa ile İslam’ın birbirinden uzaklaştığı bir ortama denk geldi.”
-The Guardian

Son zamanlarda, Discover dergisi, evrimi sert ve etkili savunduğu için Richard Dawkins’i “Darwin’in Rottweiler”i olarak anmaktadır. Prospect dergisi ise onu, (umberto Eco ve Noam Chomsky ile birlikte) dünyanın ilk üç halk aydınından biri olarak seçti. Bu kez Dawkins keskin zekâsını din üzerine çevirir, dinin hatalı mantığını ve yol açtığı acıları ifşa eder.

Eski Ahit’in cinsiyet takıntılı tiranından, Aydınlanma düşünürlerince müşfik (ama hala mantık dışı) Kutsal Düzenleyici olmasına kadar Tanrı’yı bütün formlarıyla eleştirir. Dine ilişkin bütün önemli argümanları didik didik eder ve doğaüstü bir varlığın olamazlığını açık seçik ortaya koyar. Konuları tarihsel ve çağdaş kanıtlarla destekleyerek, dinin nasıl savaşı ateşlediğini, bağnazlığı kışkırttığını, çocukları istismar ettiğini gösterir. Böyle yaparak, Tanrı inancının sadece akil dişi (irrasyonel) değil, ayni zamanda potansiyel olarak ölümcül olduğu seklinde zorlayıcı bir durum yaratmaktadır.

Dawkins’in dini çürütmeye yönelik ateşli ve şiddetli tarzı, Kutsal Kitap’ı delik deşik eden tutarsızlık ve zalimlikler durmadan dile getiren, “maharetli tasarım”ın anlamsızlığı ya da can çekişen Orta Doğu veya Orta Amerika köktendinciliği karşısında tüyleri diken diken olan herhangi biri tarafından bağrına basılacaktır.



http://www.hurriyet.com.tr/gundem/8552495.asp?m=1

Tanrı Yanılgısı’nı mahkemeye verdiler

Oxford Üniversitesi profesörü ve dünyanın en ünlü genetikçilerinden Richard Dawkins’in ABD ve İngiltere’de bestseller olan "Tanrı Yanılgısı" (The God Delusion) kitabına Türkiye’de dava açıldı.

"İnsanlığın düşünce sistemini değiştiren bilim adamı" olarak tanınan Daawkins’in kitabı, Müslüman ülkelerin hiçbirinde basılmadı. Türkiye’de Temmuz 2007’de Kuzey Yayınları’ndan çıkan kitap için bir okur, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dört sayfalık dilekçeyle suç duyurusunda bulundu. Mahkeme yürüttüğü soruşturma sonucu "Kalisto" adıyla kitabı çeviren, Kuzey Yayınları’nın sahibi Erol Karaaslan hakkında, "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" ve "Mukadesata hakaret" gerekçesiyle dava açtı. İlk duruşma 28 Mart Günü Şişli Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılacak. Dinin, hayatın her alanına nüfuz ettiği günümüzde dışlandığını ve ayrımcılığa uğradığını düşündüğü ateistlere "Ortaya çıkın" çağrısı yapan Dawkins’in kitabında, dinlere ve dinlerin mukaddesatına hakaret niteliğinde ifadeler olduğuna yönelik soruşturma kapsamanda Erol Karaarslan, Aralık 2007’de Şişli Cumhuriyet Savcısı’na ifade vermişti.
Kullanıcı küçük betizi
brd
Üye
Üye
 
İletiler: 179
Kayıt: Pzr Eki 28, 2007 23:53

İletigönderen Efe » Çrş Eyl 17, 2008 0:15

brd, haberde benim yorumumu gördün mü? haberi kaynağından alıp burada yayınladım, beni o şekilde itham etme hakkını nerden buluyorsun? Bu haberi yayımlamamın nedenide bilgisi olan kişiler varsa tartışsın yoksa bende biliyorum Adnan Oktarın ne olup olmadığını.

damnant quod non intelligunt...
Kullanıcı küçük betizi
Efe
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
 
İletiler: 1508
Kayıt: Cmt Şub 17, 2007 22:58

The Richard Dawkins Collection

İletigönderen brd » Çrş Eyl 17, 2008 0:25

The Richard Dawkins Collection (The Genius of Charles Darwin, The Enemies of Reason and The Root of All Evil?)

Resim

This collection includes three fascinating titles featuring evolutionary biologist and best-selling author Richard Dawkins. In THE GENIUS OF CHARLES DARWIN, he explores how his hero's theory of evolution has influenced modern atheism; in THE ENEMIES OF REASON, Dawkins discusses his critical views on alternative medicine, spiritualism and astrology; and in the famously controversial documentary THE ROOT OF ALL EVIL?, he examines the powerful but problematic role religion plays in society, and how the abandoning of critical thought can breed fundamental extremism.
Kullanıcı küçük betizi
brd
Üye
Üye
 
İletiler: 179
Kayıt: Pzr Eki 28, 2007 23:53

bulunmaz nimet

İletigönderen mustafat » Çrş Eyl 17, 2008 1:01

Kurnaz evangelistler ve islamcilar için bulunmaz nimet; kazara böyle birini buldu mu hemen üzerine atlar, "büyük bilim adami...", "büyük filozof... dedi ki" diye propagandaya baslarlar.

yazi dinci propagandanin tipik kurnazliklarini içeriyor.

Dünyanın önde gelen ateistlerinden Flew artık Tanrı'ya inanıyor...

nereden dünyanin önde geleni oluyormus? Ben hiç adini duymadim. Maksat tabi insanlarda otorite hissi uyandirmak; "vay canina, koca adam da bunu diyorsa demek ki bu iste bir sey var"

Aşırı tutucu ateist cemaatten arkadaşları onun açıklamasıyla mahcup olacaklar, ancak inananlar çok cesaretlenecek ve gerçekten arayış içinde olanlar, Flew’nun yolculuğunda, gerçeğe uzanan yolu aydınlatacak çok şey bulacaklar.

buradaki "tutucu ateist" lafi bana bizim islamcilarin "laikçi", "darbeci kemalist" benzeri karsi saldiri sloganlarini hatirlatiyor. Ayni hirsizin çalmayana "sahipçi" demesi gibi. Ben yakin çevremde ateistin tutucusunu hiç görmedim. Hepsi genelde iyi egitimli, elestiren sorusturan, ve islamcilarin yaptigi gibi baskalarini da devsirip ateist yapma tasasinda olmayan insanlar. Fathullah diyor ya "onlari kendi silahlariyla vuracaksin" diye. Mesela ötekiler sana "yobaz" diyorsa sende bulacaksin bir seyler "laikçi", "elitist", "darbeci kemalist" türünden.

Yine de bu büyük adam Flew’in -eger gerçekten samimiyse- düsünerek, sorusturarak bir seylerin derinligine dalarak yaratici bir tanriya inanmasi iyi bir seydir. Adam en azindan düsünüyor.

Fakat bir tanriya inanmakla bir paket program halinde gelen bir dine inanmak, sorgusuz sualsiz haci-hoca safsatasina inanmak tabi ki farkli seyler. Bir insan tanriya inanabilir, ama yine de vahiye, mucizelere, cennet cehenneme falan inanmayabilir.

Bizdeki müslüman geçinen insanlarin çogu sorgusuz sualsiz hoca ne diyorsa koyun gibi inanir. Hoca 5 degil 6 vakit namaz kilacaksiniz dese ona inanir. Hoca türban yetmez, eslerinize çarsaf giydirmezseniz günaha girersiniz dese ona da inanir. Hem elhamdülillah müslümanim der, hem de Islam dininin esasi Kuran'i bile dogru dürüst bilmez. Fakat bizim siyasi islamcilarin bu koyunvari inananlarla nedense hiçbir sorunu yoktur: "Bir dakika kardesim, inaniyorum diyorsun ama sen neyi düsünerek neye inaniyorsun" demezler. Bu da bize islamcilarin esas derdinin inanç falan degil, insanlari kullanip otorite altina almak oldugunu açikça gösteriyor.
Kullanıcı küçük betizi
mustafat
Üye
Üye
 
İletiler: 153
Kayıt: Cmt Ağu 09, 2008 14:06

İletigönderen kaye » Çrş Eyl 17, 2008 1:15

“Ünlü Ateist Artık Tanrı’ya İnanıyor: Dünyanın Önde Gelen Ateistlerinden Biri Artık, Büyük Ölçüde, Bilimsel Kanıtlara Dayanarak Tanrı’ya İnanıyor.”


Allah Allah....

..
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Eyl 17, 2008 1:24

kaye, yaaa :D
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen luzismud » Çrş Eyl 17, 2008 8:56

Ben Filozof falan degilim, din alimi hic degil.

Ama saniyorum bir kavram kargasasi var. Zaten hep öyle olmaz mi.

Felsefenin, filozoflarin isi (bence) Hayati anlayip anlamdirarak kolaylastirmak...
(kimiz, neyiz, amacimiz ne, nerden geldik nereye gidiyoruz vb. sorulari cevapmamak yoluyla)
Ama bu sistem hep ters calismistir. Aciklamak icin cok sevdigim su örnegi veririm hep. Insanlar kolaylik olsun diye bilgisayarlari icad edip sürekli gelistirirler ama bu meretler zaman icinde bizatihi kendileri en büyük sorun heline gelir...
Bilmem meramimi anlatabildim mi?...

Bence bu konu baslibasina bir baslikta da tartisilabilir ama neyse...

Su anda ve belki onlarca yildir felsefe de ayni durumda gerek inanc gerekse teknoloji dünyasindaki herseyi felsefi bazi kaliplara sokarak yada sokmaya calisarak cok yoruldugumuzu düsünüyorum. Ne yapmaliyiz ??? Onu bilsem simdiye coktan yapardim...

Konu nereden nereye geldi... Benim bu mesaji yazmaya baslarken yazmak istedigim sadece birkac cümleydi ki o birkac cümle sunlardi.

Allah'in varligini bilimsel kanitlarla yada görerek yada duyarak bilemezsiniz. bildiginizi sanarsaniz aldanirsiniz. O yüzden bütün dinlerde INANMAK diye bir sistem vardir. BILMEK yoktur.

DIKKAT!!! Burasi cok önemli oldugu icin kücük bir örnek verecegim;

Ben yanimdaki birine desem ki karsi dagin arkasinda deniz var. Yanimdaki kisi bana olan güveninden ya da havadaki martilardan ya da iklimden vb. yüzlerce olasi sebepten dolayi dedigimi kabul etse bu INANMAKtir. orayi görmez ama emarelerden ve söylenenlereden dolayi INANIR... Ikinci ihtimal; Üsenmez, gider, bakar, görür ve denizin varligini bilir ki bu BILMEKtir...

Varin aradaki farki konuyada siz uyarlayin...
Kullanıcı küçük betizi
luzismud
Çeviri Takımı
Çeviri Takımı
 
İletiler: 170
Kayıt: Cum Mar 21, 2008 1:25

İletigönderen Çetin Taş » Çrş Eyl 17, 2008 11:50

Haber için teşekkürler Efe kardeş.

Burada bir yanılgıya düşmemek gerekiyor.Dünün ateistinin bugün teist olduğu haberi verilmiş.Yoksa bu adamın Hristiyan,Müslüman ya da Yahudi dinine inanmaya başladığı şeklinde bir bilgi yok bu haberde.

Teizm,daha önce de birkaç kez bu sayfalarda konuştuğumuz üzere Tanrı tanımak demektir,Tanrının varlığını kabul etmek demektir.Yani Müslüman,Hristiyan ve Musevi ne kadar Teist ise;bu dinlerin hiç birine inanmayan fakat tanrı varlığına inanan kişi de o kadar teisttir.Yani dinsiz bir kişi pekala teist olabilir.

Ama hem dini ve hem de tanrı varlığını reddeden kişi ateisttir.

Ateizm ve Teizm arasındaki fark aslında bu kadar açıktır.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

Ustten devam..

İletigönderen Yusuf Batum » Çrş Eyl 17, 2008 12:55

Sunu biraz daha Turkcelestirelim dilerseniz ve "Yaradanci" diyelim.
Veni Vidi NoN Vici / Poet Valent, Poem Manent

Eskali Cizilmis Tutku: Memleket!

Avrupa'dan kaz gelmez, tavuklarinizi ziyan etmeyin...
Kullanıcı küçük betizi
Yusuf Batum
Üye
Üye
 
İletiler: 192
Kayıt: Çrş Şub 27, 2008 16:18

İletigönderen brd » Çrş Eyl 17, 2008 14:30

Karsi ciktigim 1. nokta:

adamin biri ateistken, teist/müslüman/katolik/protestan/yahudi olmussa bize ne. Istedigi kadar ünlü, istedigi kadar akilli olsun ne farkeder. Einstein da ateistti, napalim simdi Einstein gibi dahi bir insan ateist diye herkes ateist mi olacak? Vice versa.

2. Nokta

Islam felsefi olarak tartisilmaz, din felsefesi falan deniyor ama kesin kurallarla sinirlanmis bir alan icinde nasil felsefe yapilir bir bana anlatsin.

3. Nokta

Harun Yahya lakapli saklabanin adini anmadan da onun propagandasini yapma girisimlerini kiniyorum. Biz salak degiliz.
Kullanıcı küçük betizi
brd
Üye
Üye
 
İletiler: 179
Kayıt: Pzr Eki 28, 2007 23:53

İletigönderen tuba » Çrş Eyl 17, 2008 15:04

3. Nokta

Harun Yahya lakapli saklabanin adini anmadan da onun propagandasini yapma girisimlerini kiniyorum. Biz salak degiliz.


...zira burada kimsenin kimseyi salak yerine koyduğu yok!...çünkü ortada böyle bir propaganda girişimi yok!..Senin bu söylediğinin olması için herşeyden evvel bunun "biliçli" olarak yapılması gerekir...burada böyle bir durum söz konusu değil...Yukarıda Efe de çok güzel açıklamış zaten...Biz bu forumda, kimi zaman kızıp küfrettiğimiz, kimi zaman da dalga geçtiğimiz ne haberler paylaşıyoruz, sen de biliyorsun...
Kullanıcı küçük betizi
tuba
Üye
Üye
 
İletiler: 1113
Kayıt: Cmt Ara 29, 2007 21:09
Konum: Güneşin doğduğu yerden...

İletigönderen AlpereN » Çrş Eyl 17, 2008 17:48

benim düşüncem Ateist bir kişinin Teist olma ihtimalinin zor olacağı yönünde kaldı ki birde Filozof ise,ama Deist veya Pandeist olabilir.
Kullanıcı küçük betizi
AlpereN
Üye
Üye
 
İletiler: 628
Kayıt: Pzr Nis 22, 2007 22:57

Islam tartisilabilir

İletigönderen mustafat » Çrş Eyl 17, 2008 19:51

brd yazdı:Islam felsefi olarak tartisilmaz, din felsefesi falan deniyor ama kesin kurallarla sinirlanmis bir alan icinde nasil felsefe yapilir bir bana anlatsin.


brd, bu dediginize katilmiyorum. Her sey gibi Islam da felsefi açidan tartisilabilir, tartisilmali da. Sorgulamaya kapatilan fikir alanlari zamanla dogmatiklesir ve yobazlasir. Bu sadece din degil, her konu için geçerli.

Islamin aydinlik dönemlerinde, yani Farabiler Ibni Sinalar zamaninda dini dogmalar felsefi düsüncelerle sorgulanmistir. Yunus Emre de örnegin hem siirsel hem de mizahi bir dille cennet, cehennem, ilahi adalet gibi kavramlari sorgulamistir.

Farabilerden sonra Gazali gelmis ve "Islami halka akil yoluyla ögretmeye kalkismayacaksin. Halka sadece hangi sözleri ezberleyecegini, neyi kaç kere tekrarlayacagini, namazda kaç kere yatip kalkacagini söyleyeceksin, o kadar. Sorgusuz sualsiz. Din akil degil iman meselesidir!" demis.

Iste Islam aleminin bugünkü gericiligini ve yobazligini dinin felsefi içerigini tartismaya kapatan Gazali anlayisina borçluyuz. ilericilik derken de bol malzemeli bol tüketimli, dogayi tüketen bir yasam tarzini uygarlik sayan bati anlayisini kastetmiyorum, yanlis anlasilmasin. ilericilik derken Yunus Emre, Mevlana, Einstein, Haci Bektas, Gandhi ve Atatürk gibi insanlarin özgürlük askini, özgür düsünce tarzini, hosgörüsünü ve hümanizmini kastediyorum.
Kullanıcı küçük betizi
mustafat
Üye
Üye
 
İletiler: 153
Kayıt: Cmt Ağu 09, 2008 14:06

İletigönderen brd » Çrş Eyl 17, 2008 21:19

brd, bu dediginize katilmiyorum. Her sey gibi Islam da felsefi açidan tartisilabilir, tartisilmali da. Sorgulamaya kapatilan fikir alanlari zamanla dogmatiklesir ve yobazlasir. Bu sadece din degil, her konu için geçerli


Sanirim biraz yanlis anlasildi. Ne demek istedigimi aciklamaya calisayim.

Islam felsefi acidan tartisilabilir, ancak ben Islam felsefesi denen seyin mümkün olamayacagini düsünüyorum. Tarihten örnekler verilerek, Islam icindeki ve Islam hakkindaki felsefi tartismalar gündeme getirilebilir. Dogrudur, Islam ici bu tip tartismalar yasanmistir, ama belirttigim gibi bu tip tartismalar belli bir alan icinde yürütülebilir, oysa felsefe sinirlari belirlenmis bir alanda -yani bir noktadan sonra din disi sayilacaginiz bir durum ile karsi karsiya iken- icra edilmez.

Örnek vermek gerekirse, Islam ortaya ciktigi kültür ve cografyasi nedeniyle Dogulu degerler sisteminin bir yansimasi iken, bu dinin iddiasi küresel oldugudur. Oysa birakin Batiyi, komsu cografya Cin ve Hindistandaki insanlara seslenmekten fersah fersah uzaktir -simdi birileri cikip 1,5 milyarlik nüfusun icinde %2ye karsilik gelen ve dinden cok kimlik meselesi agir basan Uygurlari örnek vermesin-.

Bu durum felsefi olarak tartisilabilir, ama Islam felsefecileri Islamin evrensel olmadigini kabul edebilirler mi, diyelim ki bu tartismanin sonunda bu dusunce agir bastiginda?

Bence din, bilim ve felsefeden uzak tutulmalidir.
Kullanıcı küçük betizi
brd
Üye
Üye
 
İletiler: 179
Kayıt: Pzr Eki 28, 2007 23:53

Sonraki

Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x