Rabia Kadir Kimdir? Doğu Türkistan Halkını Temsil Edebilir Mi?! / Banu AVAR

Banu AVAR haftalık yazıları ile yaşanan gelişmelere, gündeme ışık tutuyor.

Rabia Kadir Kimdir? Doğu Türkistan Halkını Temsil Edebilir Mi?! / Banu AVAR

İletigönderen Güncel Meydan » Pzt Oca 28, 2013 21:48

Rabia Kadir Kimdir?
Doğu Türkistan Halkını Temsil Edebilir Mi?!


Emperyalizm girdiği her ülkede kendi çıkarlarına hizmet edecek odaklar yaratır ve bu odakları halkın ya da etnik grupların sevip benimseyeceği maskelerle donatır. Türkiye’de 100 yıldan fazla zamandır, Emperyal odaklara göbekten bağlı ‘Türkçüler’, ‘Solcular’ ve ‘Dinci’ler vardır.

Bunlar GERÇEK Türkçüleri, gerçek solcuları, mütedeyyin dindarları safdışı etmek için görev başındadır.

‘Türkçüyüm’ diye dolaşan bir grup, kendi ülkesinden çok İran ve Çin’deki Türklerin durumunu kendine bayrak etti.. ABD’nin o ülkeleri bölmek için görevlendirdiği bazı isimleri ‘Türk Büyüğü’ olarak tanıtanlar bile oldu.

PKK, El Kaide, İhvan-ı Müslimin gibi örgütler, Amerikan istihbaratının maşa örgütleridir, ABD, etnik kalkışmayı kaşımak için dünyanın çeşitli bölgelerinde, Afrika, Asya, Güney Amerika’da, çeşitli örgütler oluşturmuş, kişiler görevlendirmiştir. İÇTEN YIKMA faaliyeti bu şekilde gerçekleşecektir....

Bu iş için ABD bir fonlama teşkilatı kurmuştur: Milli Demokrasi Vakfı (National Endowment for Democracy – NED) bunlardan biri ve en önemlisidir.

ABD bu vakfın fonladığı yüzlerce örgütle hedef aldığı ülkeleri zayıflatmaktadır. ABD hedef aldığı Çin’e karşı geniş çaplı fonladığı Washington D.C. merkezli Dünya Uygur Kongresini (DUK) kullanmaktadır.

William Engdahl 2009’da Global Research’de bu konuda geniş bir belge yazı yayınlamıştır. Dünya Uygur Kongresi Uygurları temsil etmemekte, ama onların ‘temsilci’ olarak ‘Uluslararası Camia’nın operasyonlarına zemin hazırlamaktadır.

Dünya Uygur Kongresi “insan hakları araştırmaları ve savunma projeleri” için Milli Demokrasi vakfı (NED) den büyük fonlar almaktadır. Birçok yan örgüt, Uygur adı altında ABD çıkarlarına hizmet ederler. Mesela Uygur Amerikan Derneği NED’den büyük çapta fonlanmaktadır ve başkanı Rabia Kadir’dir.

ABD ve küresel şirketler, uzun zamandır Çin ve çevre coğrafyayı operasyon merkezi ilan etmişlerdir. ‘Uygur’ adı verilen operasyon odakları gibi, İran’ın bölünmesini hedefleyen GAMOH’ teşkilatı da, PKK ve benzer örgütler de ABD istihbaratı, CIA, NED, IRI, Freedom House gibi ağlar tarafından fonlamakta, yönlendirilmekte, adam satn alınmakta, istihbari ve medya faaliyeti yürütülmektedir..

Bu bağlamda kurulan sayısız teşkilat Birleşmiş Milletler, AB ve NATO bağlantılı çalışma yapmaktadırlar. Bunlardan biri ‘Temsil Edilmeyen Uluslar ve Halklar Örgütü’ (Unrepresented Nations and Peoples Organisation – UNPO) dür. UNPO’yu kuran ve geliştiren Erkin Alptekin adlı kişidir.

Amaçları mikro milliyetçilikle hedef ülkelerde etnik ve mezhepsel kışkırtıcılıktır. Engdahl açıklamıştır:

    ‘UNPO’nun onursal başkanı ve kurucusu Erkin Alptekin’dir. ABD Enformasyon Ajansı’nın (USIA) resmi propaganda kurumu olan Hür Avrupa Radyosu/ (Radio Free Europe/Radio Liberty) için Uygur Dairesi Müdürü ve Milliyetler Bölümü Müdür Yardımcısı olarak çalışırken UNPO’yu kurmakla görevlendirilmiştir.’

    ABD Enformasyon Ajansı ile çalıştığı sırada 1991’de Dünya Uygur Kongresi’ni örgütlemiştir. ABD Enformasyon Ajansı görev tanımını resmi sitesinde şöyle belirlemiştir: “ABD ulusal çıkarlarının desteklenmesi için yabancı kamuoyunu anlamak, bilgilendirmek ve etkilemek ana amacımızdır”.

    İşte böylesi bir kurumun emrinde etnik ve mezhepsel konularda ‘uzman’ olan Alptekin aynı zamanda Dünya uygur Kongresi’nin ilk başkanı ve DUK web sitesine göre, “Dalai Lama’nın yakın arkadaşı”dır..’

UNPO, Amerikan çıkarlarına göre sınıflandırılmış çeşitli etnik azınlıkları, vakti gelince sahneye sürmek üzere hazırlamakta, fonlamakta, akademisyenlerini, tarihçilerini, aktivistlerini eğitmekte ve her grubu ‘kendi kaderini tayin hakkı’ çerçevesinde ayaklanmak üzere hazırlamaktadır. PKK ve benzer terör örgütleri de bu ve benzer Amerikan ve AB teşkilatlarının rahleyi tedrisinden geçmişlerdir.. yol haritalarını emperyalist mercilerden alırlar.

Kosova 1991’de daha Yugoslavya’nın içinde yeralırken UNPO üyesi olmuştur... Haşim Taci ve benzeri terör örgütü mensupları ABD Dışişleri Bakanı Madelen Albright’dan, Pentagon generallerine kadar açılan bir yelpazede ilişkiler kurarak, dolgun fonlama ve silah yardımlarıyla bulundukları yere gelmişlerdir. Kosova bugün kendini ‘bağımsız’ zanneden bir Amerikan sömürgesidir .

UNPO, Belucistan’dan Irak Türkmenlerine, Kürtlerden Tatarlara, Çerkeslere kadar tüm etnisitelere el atmakta, ABD çıkarlarına ‘faydalı’ olacak zevat bulunmakta , Washington’la örümcek ağları kurularak, hedefe yürünmektedir. Birilerinin ‘Türk anası’ olarak zikrettiği rabia Kadir de bu ağın en iç halkalarındaki zevattan biridir.

Kadir’in Washington’la DERİN ilişkisini ne zaman zikretsek kendine ‘Türkçü’ süsü veren birileri ağzından köpükler saçmaya başlamaktadırlar. Çünkü bu açıklamalar, ‘derin oyunu’ bozmaktadır. Birileri sahte Türkçülük maskesiyle Amerikan emperyalizminin goygoycusu olacak, samimi Türkçüleri arkasına takıp felç edecek, ‘Uygurların, Güney Azerbaycanlıların hakkı derken kendi ülkesinde yokedilecek, ‘Türküm’ demek yasaklanırken bakacak, yasalardan ‘TÜRK’ sözünün kaldırılması konuşulurken seyirci kalacak, TÜRKİYE’nin bölünmesi için Anayasa hazırlanırken eli kolu bağlı kalacak , ama Uygur, Güney AZERBAYCAN diye ayağa fırlayacak, Türklük ‘gazı’ da bu yolla alınmış olacaktır..

Bir kez daha söyleyelim: Rabia Kadir iyi bir ‘sivil örümcek’ örneğidir: Bir zamanlar Çin Ulusal Kongresi üyesiydi ve Çin’in en zengin 7. Kişisiydi.

Tutuklanma nedeni ABD’ye ajanlık gerekçesi iledir. Hapishaneden ABD yönetimi girişimiyle çıkarılmış ve Washington’da görevlendirilmiştir.

Maaşını ABD Kongresinden almaktadır. Amerikan istihbaratının ve Milli Demokrasi Vakfı’nın milyonlarca dolarla desteklediği kurumların başındadır. 2004’de Uygur İnsan Hakları Projesini başlatmış ve Emperyal ödüllere layık görülmüştür..

Peki ya Uygurlar. Onlar büyük zulüm altında değiller mi? Diyenlere sözüm şu: Evet Çin iktidarları Doğu Türkistan’da zulüm yapmış, uygurlara baskı uygulamıştır. Oradaki soydaşlarımız kanımız canımızdır. Ben Urumçi’de Turfan’da onların ellerini tutmuş, gözlerine bakmış, dertleşmiş kucaklaşmış binlerce kilometre ötede TÜRKÇE konuşmuş bu mutluluğu yaşamış biriyim.. Hiçbir şekilde ‘Denize düşenin yılana sarılacağını’ kabul etmeyenlerdenim. Atatürk kurtuluş için yılana mı sarılmıştı?!

Amerikan istihbaratının maşalarının adları TÜRK kelimesiyle birlikte anılamaz.. Onlar tarihe emperyal oyunda yer alan küçük maşalar olarak geçerler. Milletleri onları kahırla anar!

Banu AVAR, 28 Ocak 2013
banuavar@superonline.com
Kullanıcı küçük betizi
Güncel Meydan
Üye
Üye
 
İletiler: 584
Kayıt: Pzr Eki 12, 2008 23:12

Re: Rabia Kadir Kimdir? Doğu Türkistan Halkını Temsil Edebilir Mi?! / Banu AVAR

İletigönderen Erhan Sandıkçı » Pzt Oca 28, 2013 23:34

Diyaspora Uygur’u Nasıl Satıyor / Ender ERDEMİL

“Washington Sincan sorununu basit bir güvenlik sorunu olarak değil Çinin politikalarının liberalleştirilmesi, ve Çin halkının uyandırılması ihtiyacını da kapsayan geniş bir açıdan ele almalıdır.” (The XINJIANG PROBLEM, PDF, S:77, Graham E. Fuller, S. Frederic Starr, 2003, Central Asia-Caucasus Institude)

Yukarıdaki kısa paragraf, ABD’nin Sincan sorununa nasıl baktığının CIA Ulusal İstihbarat Konseyi eski Başkan Yardımcısı Graham Fuller tarafından açık ifade edilişidir. Sincan Uygur Özerk Bölgesinde yaşanan son olayları anlamamızda bize ışık tutacaktır.

Sincan Uygur Özerk Bölgesinde şiddet olayları başladığında, aynı olay üzerine dünyaya iki değişik haber duyuruldu. Bunlardan birincisi Han Çinlilerinin Uygur Türklerine karşı saldırıya geçtikleri, 140 kişinin öldüğü yolundaydı. Haberin kaynağı Dünya Uygur Kurultayı idi. Çok geçmeden Fransız kaynakları da Çin polisinin Uygur Türkleri üzerine hedef gözetmeksizin ateş açtıkları yolunda bir haberi dünyaya duyurdu..

Çin Halk Cumhuriyeti kaynaklı haberlere göre, Uygur Türkleri ayaklanma başlatarak Han Çinlilerine saldırarak can ve mal kaybına yol açtılar. Ölenler içinde Han Çinlilerinin sayısı Uygur Türklerinin sayısından fazla.

Televizyonlarda izlediğim görüntülerde, olayları bastırmaya giden Çin polisinin jop dışında silah kuşanmadığını gördüm. Polisin olayları bastırmada yetersiz kalması üzerine, silahlı askeri birlikler bölgeye geldi, ve duruma hakim oldu.

Öldürülen Uygur Türklerini gösterdiği iddia elden görüntülerin de trafik kazasında ölenlerin görüntüleri olduğu ortaya çıktı. Haberi yayınlayan gazetemiz, fotoğrafa ikinci kez sayfalarında yer vererek trafik kazası olduğunu yazdı. Al Jazeera Televizyonundan Rebia Kadeer tarafından dünyaya gösterilen fotoğrafın da olaylarla ilgisi olmadığı kanıtlandı. ABD ve Uygur diyasporası kaynaklı haberler güvenilirliğini yitirmişti.

Sincan’da bütün bu olaylarda onca insan ölürken, Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan, hiçbir Türk Cumhuriyetinden ses çıkmamıştı. Belliydi ki, işin içinde iş vardı.

Bizim Türkçü, Türk-İslam sentezcisi, İslamcı ve birçok siyasi gruptan arkadaşlarımız dışında olaya gözü kapalı tepki gösteren yoktu dünyada. Herkes olaya tepki göstermekten kaçınıyor, temkinli yaklaşıyordu.. Dünyada bizden başka Türk kalmamıştı sanki.

Pek çok haber portalında yer alan habere göre, 26 haziran’da İki Uygur’un dövülmesi olayına tepki gösteren Dünya Uygur Kongresi, Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçilikleri önünde dünya çapında protesto kampanyası başlattı. Bu arada da, dünyanın çeşitli ülkelerinde faaliyet gösteren 50’den fazla kuruluş ve bu kuruluşların web siteleri aracılığıyla Uygur Türkü Kardeşlerimiz ayaklanmaya çağırıldılar. Bu internet ağı aracılığıyla Uygurların anası(!) Rebia Kadeer, “cesur olun” , “daha büyük işler yapın” telkinlerinde bulundu. Önce yurtdışından, sonra da Çin içinde bazı kişiler aracılığıyla yoğun bir e-posta trafiği başlattılar. Olayların başladığı sabah da şifreli mesajlar gönderdikleri kişileri bir araya toplayıp ayaklanma başlattılar.

Rebia Kadeer, şimdi de “Artık Çinlilerle birlikte yaşayamayız.” diyor.

Rebia Kadeer

Rebia Kadeer 1951 doğumlu. 1999 yılında Çin Halk Cumhuriyetini ziyarete gelen ABD Kongre üyeleriyle buluşmaya giderken göz altına alındı. 2001 yılında devlete karşı cürüm işlemekten hüküm giydi. 2005 yılında cezası daha bitmeden, zamanın ABD Dışişleri Bakanı Condellissa Rice’nin gayretiyle serbest bırakıldı. Başkan Bush’la görüştü. Bush, bir konuşmasında kendisinden övgüyle söz etti.

Kadeer Dolar milyoneri. Servetini Çinde 10 yıl içinde yapmış. Çin, Srilanka ve ABD’de yayın yapan çeşitli haber portallarında servetini vergi kaçakçılığı ve sahtekarlıktan yaptığı yazılı. Behiç Çelik’de Bill Gates’in Kadeer’in elinden Microsoftla iş yapmasını sağladığını; Kadeer’in bu yolla zengin olduğunu yazdı.

Rebia Kadeer Uygurları kışkırtarak ayaklandırmakla suçlanıyor. Bazı portallarda yer alan habere göre, kardeşiyle olaylardan kısa süre önce yaptığı telefon görüşmesi dinlendi. Haber portallarına göre olay günü görüştüğü kardeşine Kadeer; “şimdiye kadar pek çok şey oldu. Bu akşam büyük şeyler olacak.” dedi.

Rebia Kadeer, Dünya Uygur Kurultayı’nın ve Uygur Amerikan Derneğinin başkanıdır.

Dünya Uygur Kurultayı

Dünya Uygur Kurultayı, dünyanın pek çok yerinde kurulmuş Uygur dernek ve vakıflarını bir araya getiren bir kuruluştur. Dünya Uygur Kurultayının Türkiye’deki üye kuruluşları şunlardır:

İstanbul’daki Doğu Türkistan vakfı, başkanı Mehmet Rıza Bekin (Dünya Uygur Kurultayı Onursal Başkanı);

İstanbul’da bulunan Doğu Türkistan Dayanışma Derneği, başkanı M. Seyit Tarancı;

Kayseri’de bulunan Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği, başkanı Ebubekir Türksoy.

Dünya Uygur Kurutlayı NED (National Endowment for Democracy) den yılda 215 bin Dolar almaktadır.

NED, Reagan’ın direktifiyle Demokrat Parti tarafından kurulan, ABD Kongresi ve savunma bakanlığı ile iç içe olan bir sivil toplum kuruluşudur. Ukrayna’da turuncu devrimin, Gürcistan’da Saakaşvili’nin iktidarını sağlayan gül devriminin ve daha pek çok renkli ve yumuşak devrimin hazırlayıcısıdır. Dünya ülkelerinde kurdurduğu sivil toplum kuruluşları aracılığıyla faaliyetlerini yürütür. Bu kuruluşlara ve üyelerine, işine yaradıkları sürece para dağıtır.

NED’le ilgili daha fazla bilgiyi Mustafa Yıldırım’ın “Sivil Örümceğin Ağı” kitabında bulabilirsiniz.

UAA Uygur Amerikan Derneği

Fazla söze gerek yok. Neler yaptıklarını kendi web sitelerinde anlatıyorlar:

Uygur Amerikan Derneği’nin 2004 yılında yapılan kongresine, NED Başkanı Carl Greesman’ın da katıldığını, Dünya Uygur Kurultayı (dönem) Başkanı Erkin Alptekin, Başkan Yardımcısı Mehmet Tohti, Alim Seydoff, Türkiye’den Seyit Tümtürk ve Nuri Türkel’in: NED’in Uygur Amerikan Derneğine açıktan 75 bin Dolar vermesi dolayısıyla Greesman’a teşekkür ettiklerini Gökbayrak Degisinin web sitesinden öğreniyoruz. Ayrıca web sitesinden, “İhtiyaç sahibi” Uygurlara adam başı 1500 Dolar verildiğini de öğreniyoruz. İhtiyaç sahiplerinin, ayaklanmayı başlatanlar olduğunu tahmin etmek güç değil.

Uygur Amerikan Derneği de Dünya Uygur Kurultayı gibi, NED’den her yıl 215 bin Dolar alıyor.

Sürgündeki Doğu Türkistan Cumhuriyeti Devleti


Uygur Amerikan Derneğinin 2004 yılında yaptığı kongreden sonra sürgündeki hükümet kuruldu. Sürgündeki hükümetin Başbakanı Enver Yusuf Turani ABD Bayrağını yanından eksik etmiyor. Ayrıca, sürgün hükümetinin kuruluşu dahil, Amerikancı Uygur Diyasporasının her işinde Fetullah Gülen ilişkisi de var. Parasal Kaynakları CIA ve NED’den. Bu konuyu Adnan Akfırat 31 Ekim 2004 tarihli Aydınlık’ta yazmış. Ben yeniden yazmayacağım. Yazıyı http://www.demokratmersin.com sitemizde yayınlıyoruz. Okumanızı öneririm. Başka kaynaktan okumak isteyenler için de başka bir link veriyorum:

http://washingtonhaber.blogspot.com/200 ... chive.html

Sonuç

ABD’nin Obama’nın Başkan oluşuyla birlikte hedeflerini büyüttüğü anlaşılıyor. Afganistan’da işgali genişleterek Sincan Uygur Özerk Bölgesine de komşu olacak. Sürgündeki hükümetin, ABD başkanından kendilerine Afganistan sınırları içinde toprak verilmesini istediğini de biliyoruz. Bu bile diyasporanın “Her işin başı ABD” dediğinin göstergesidir. Afganistan’ın toprak bütünlüğüne saygılarının olmamasının ayıbı da namuslu insanların taşıyamayacağı bir yüktür.

Çin ekonomisine zarar vermek için Sincan en uygun bölgedir. Bunun iki nedeni var. Birincisi, Türkmenistan’dan Çin’e petrol ve doğal gaz taşıyan boru hattı Sincan’dan geçiyor. İkincisi de, Çin’in petrol ve doğalgaz rezervlerinin yüzde 30’u Sincan bölgesinde. CIA raporunda rezerv miktarı 21 milyon ton olarak saptanmış.

ABD’de ve dünyanın çeşitli ülkelerinde NED’den ve daha bilmediğimiz pek çok kuruluştan aldıkları parayla rahat politika yapan Uygur diyasporası, kendi soydaşlarını ABD çıkarları için ateşe atmaktan, kırdırmaktan çekinmiyor.

Uygur Türkü kardeşlerimizi, Çine karşı ABD’nin kılıcı haline getirirken gözlerini bile kırpmıyorlar.

Afganistan halkına ve toprak bütünlüğüne saygı göstermemeleri de Amerikancılığın bir gereği olsa gerek.


Ender ERDEMİL, 13.07.2009

Güncel Mersin
İki Mustafa Kemâl vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemâl... İkinci Mustafa Kemâl, onu “ben” kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemâl sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemâl odur!
Kullanıcı küçük betizi
Erhan Sandıkçı
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 142
Kayıt: Cmt Şub 19, 2011 21:34

Re: Rabia Kadir Kimdir? Doğu Türkistan Halkını Temsil Edebilir Mi?! / Banu AVAR

İletigönderen Türk-Kan » Sal Oca 29, 2013 14:07

Güncel Meydan yazdı:Resim

Bir Feysbuk Soytarısı yazdı:GAMOH'un İran'da gerçekleştirdiği toplantıda PJAK'ın bulunmasına dair yayınladığınız resim için de şunu ifade edebiliriz; Toplantı 2007 yılında Belçika'nın başkenti Brüksel'de yapılıyor ve konusu "Fars Olmayan Milletler Toplantısı". Bu toplantıya da doğal olarak Güney Azerbaycan Milli Oyanış Herekatı - GAMOH (Azerbaycan Türkü), Demokratik Dünya Azerbaycanlılar Kongresi DDAK (Azerbaycan Türkü), Güney Azerbaycan İstiklal Partıyası - GAİP (Azerbaycan Türkü), GünAz TV (Azerbaycan Türkü), Güney Türkmenistan Milli Harekatı (Türkmen Türkü), Güney Türkmenistan Kültür Ocağı (Türkmen Türkü), Ahvaz Demokratik Cephesi (Arap), Ahvaz Azatlık Arap Cebhesi (Arap), Kürt İstiklal Partisi (İran Kürtleri), Kürt İstiklalçılar Partisi (İran Kürtleri) ve Beluçistan Azatlık Teşkilatı (Beluç) teşkilatları katılmıştır. Bu teşkilatlar İran'da sözü geçen ve etkin olan örgütler. Mahmutali Çehreganlı'nın liderliğini yaptığı GAMOH bu toplantıya katılmasında sakınca asla olamaz. Irkının müdafaası için ululslararasında faaliyet göstermek suç olarak adlandırmak bizce çok kısır bir siyasi bilgi ürünü olabilir.


Küresel çetenin ev sahipliğinde Brüksel'de bölücü terör örgütü PKK'nın İran kolu PJAK ile aynı paçavranın altında buluşan, toplantı yapan kenarımın Türk milliyetçileri :lol:
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Rabia Kadir Kimdir? Doğu Türkistan Halkını Temsil Edebilir Mi?! / Banu AVAR

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Oca 30, 2013 12:44

Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!


Şu dizine dön: Banu AVAR

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x