1 Mayıs kutlamalarında Valiliğin ve Polisin tavrı

Genel & Güncel Konular

1 Mayıs kutlamalarında Valiliğin ve Polisin tavrı

İletigönderen Çetin Taş » Sal May 01, 2007 22:52

Olayları televizyondan izledim,gün içinde de trafiğin Arapsaçı olmaya başladığı anda İstanbul dışına çıktım.
Olaylar son derece üzücü.

Valinin tavrını ve polisin uyguladığı şiddeti kesinlikle kınıyorum.Ben Cumhuriyet Mitingi'nin intikamının alınmaya çalışıldığını ve bundan sonra yapılması planlanan mitinglere katılmayı düşünen vatadaşlarımıza gözdağı verildiğini düşünüyorum.

DİSK başkanı sayın Çebi'yi de kınıyorum.Her ne olursa olsun,Taksim'de gösteri yapmak inadı yüzünden bugün yüzlerce kişi tutuklandı.Binlerce kişi dayak yedi.Polisin yaptığı elbette ki yanlış,bana göre hiçbir şekilde savunulamaz.Kendi vatandaşına öldüresiye copla,tüfek dipçiğiyle saldıran polisin ruh halinin kesinlikle psikiyatristler tarafından müşahade edilmesi gerektiğine inanıyorum.Ama sayın Çebi'nin yaptığı hareketin de tamamen gösteri amaçlı olduğunu,geleceğe yönelik siyasi bir yatırım yaptığını düşünüyorum.

İstanbul valisi için ise söyleyecek söz bulamıyorum.Kaç senedir her sene gayet güzel yapılan 1 Mayıs kutlamalarına yine gölge düşürmeyi başarmak ancak onun becerebileceği bir işti.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen |Kuralsız| » Sal May 01, 2007 22:58

Tutuklananlara da , gözaltına alınanlara da , polis jopuyla dayak yeyenlere de , biber gazı yutanlara da ACIMIYORUM!

Akıllı olsunlar , 1 Mayıs madem işçi bayramı , toplasınlar işçi haklarını konuşsunlar , BÖLÜCÜLÜK yapmasınlar !

Ama bi söz var :

''Eskiden neydin ki Şimdi ne olasın!''

1 Mayıs'ta sokakta işçi gören olduysa bana da haber versin...

DTP'nin işçi haklarıyla ne ilgisi olur da DTP 1 Mayıs'ı Kutlamaya(!) gidiyo...

Niyetinin ne olduğunu herkes biliyo...

PKK Paçavrasıyla İşçi Bayramı Kutlayanlar!!! :evil:


konu için tşk.

''Hayattaki yegane üstünlüğüm Türk doğmaktır! Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i asli'yi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin."
Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk

Ruhun Şad, Mekanın Cennet Olsun Türklüğün Yüce Başbuğu ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
|Kuralsız|
Üye
Üye
 
İletiler: 2244
Kayıt: Pzr Şub 25, 2007 13:25
Konum: Gecenin Kıyısından Karanlığın Tam Ortasından |K@yse®ciyes|

İletigönderen Ram » Sal May 01, 2007 23:21

Soru: Yollar neden kapalı, neden bu tavır¿?
Polis: Elimiz kolumuz bağlı.
Soru: Neden açıklama yapılmadı¿? Fenalık geçirenler var!
Polis: İzin gelir, karşıya geçersiniz şimdi.
Soru: 98de emniyetin önüne bomba atıldı, neden o zaman kılınızı kıpırdatmadınız kardeşim¿?
Cevap: Pazar günü çok bağırdı millet. Acısını bir yerden çıkartıyorlar işte. Bize böyle görev verdiler. Emre uymazsak açığa alınırız.
Düşünce: Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâ..................
Yorum: Göstericilerin olmadığı yerde, sıkıntıyı başkaları da çekti. Fazlasıyla...
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Çetin Taş » Çrş May 02, 2007 9:25

Vali ile DİSK omuz omuza...

Dün sabah...
Bir grup "terörist" arkadaşla birlikte, Haydarpaşa'dan vapura bindik, Eminönü'nde indik... Aramızda, kravatlı bankacılar var, öğrenciler var, ev kadınları var, emekliler var...
Bir kısmımız işine giderek, bölücü faaliyette bulunuyor. Bir kısmımız Taksim'de alışveriş yaparak, ihanet etmeyi planlıyor.
Yıkıcaz bu ülkeyi, kararlıyız!
Helâlleştik.
İndik vapurdan.
Otobüs yok, tramvay yok, taksi yok.
Beşiktaş'a doğru yürüyoruz.
Galata Köprüsü'nde durdurulduk.
Silahlı polisler...
Üstümüz aranıyor.
Kadın, çoluk, çocuk... Hepimizin.
Zannedersin, Kudüs.
Biz de Filistinliyiz.
Geçtik, check point'i...
Yedik gazı.
Üstümüze bomba atıyorlar resmen...
Al toz kırmızı biberi, dök gözüne, ne hissedersen, öyle... Göğsün sıkışıyor, nefes alamıyorsun. Astımsan, gittin... Kaçışa kaçışa, İnönü Stadı'nın önüne geldik, tazyikli su... Panzerleri dizmişler, işine gücüne gitmeye çalışan sıradan insanlara püskürtüyorlar. Dolmabahçe'nin duvarının kıyısından kıyısından Çarşı'ya geldik ki... Bi gaz daha.
"Ben vatandaşım, eylemci değilim" diyene, veriyorlar copu... Kadınlar yerlerde.

İşe geldim, bina boş.
Meğer, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerini kesmişler. E5 kilit. Mahalle araları bile tıkanmış. Ambulansta can çekişen, uçağını kaçıran... Protesto kornası çalanların plakasını alıyorlar, ceza yazmak için...
Açtım televizyonu... Vali, " hangi yolların kapatılacağını duyurmuştum" diyor. Nereye duyurdun? Duyurun önümde... Köprülerin kapatılacağı yok, duyurunda... Milletin suratına gaz bombası atılacağı, hiç yok!

Uzatmayayım...
Tandoğan'ın ve Çağlayan'ın rövanşıdır bu... "Çok şımardın sen, ayağını denk al"dır, bir nevi.



Aşırı güç kullanılmasının, 1 Mayıs'la falan alakası olmayan insanlara gaz bombası atılmasının, hiç sebep yokken köprülerin kapatılmasının, yolda perişan edilmesinin, günahsızların coplanmasının başka izahı olabilir mi?

Gözümüzün kulağımızın Anayasa Mahkemesi'nde olacağı bir gün... "Kontrollü şiddet" le "suni kaos" yaratıldı.
Gündem, saptırılmaya çalışıldı.
Bana göre, olan biten budur...

Ve maalesef...
Milletle birlikte Tandoğan'a çıkma cesaretini gösteremeyen DİSK, kahramanlık, özgürlük ayaklarıyla, bu hesaba alet oldu.
Sadece vali yetmez...
"DİSK başkanı da istifa" kardeşim.

-----------

Yazıya noktayı koyduk... Anayasa Mahkemesi'nin kararı açıklandı: 367 şart. "Madem çelik çomak kültüründen geliyoruz, çanak çömlek patladı'ya da hazır olmak lazım" dedik... Anlatamadık. Söylüyorum size, inanmıyorsunuz... Bu yalaka medyanın ipiyle kuyuya inilmez, merdiveniyle Çankaya'ya çıkılmaz!

Kaynak:02.05.2007 tarihli Sabah gazetesindeki Yılmaz Özdil yazısı

Not:Yılmaz Özdil benden kopya çekmiş :mrgreen:
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen Hasta » Çrş May 02, 2007 9:44

İnsan'ın insan'a uyguladığı şiddete onay verilmesini kavramam mümkün değil,o zaman ben de,benimle aynı düşüncede olmayanların eziyete uğramasını isteyeyim bari...Bu beni insanlıktan uzaklaştırır...Efsane_38, bu kin'i anlamam imkansız,kusura bakma...

Resim

Resim

[img]http://img294.imageshack.us/img294/3496/a3tf9.png[/img]

Resim

İşçi mi görmek istemiştiniz?Buyrun...

Resim

İstemediğiniz kadar hem de...

Resim

Üstelikte bölücü...

[img]http://img82.imageshack.us/img82/1549/a7rn3.png[/img]


Herkes bakmak istediği yerde,görmek istediğini görür...
Kullanıcı küçük betizi
Hasta
Satılmıştır
 
İletiler: 1
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 14:52

İletigönderen Berco » Çrş May 02, 2007 12:23

Polis göstericilerin yasak olmayan yerlerde bile toplanmasına bile izin vermedi.Vali ve polisin yaptığı akıl alacak iş değildi.

Gönül isterdi ki her türlü boş eylemin yapılmasına izin verilen Taksim'de işçi bayramına da izin verilsin.Ama hak verilmez,alınır :!:

Her türlü yasaklara rağmen(Karaköy'e bile arama koyacak kadar aciz durumlara düşüldü.) Taksim'e çıkıldı.Bundan sonra 1 Mayıs Taksim'de de olacak.

Bölücülük meselesine gelince polis ayrım falan yapmıyordu.Kim "Yaşasın Bir Mayıs" diye bağırıyorsa dalıyordu.Hatta iş öyle kerteye geldi ki olayla alakasız okula giden gençler bile gözaltına alındı.

Partilerde ise en iyi örnek TKP oldu.

TKP PKK'ya kesin karşı tavrıyla bilinir.Aynı şekilde bölünmeye de...Onlar bile daha Beşiktaş İskelesi'nin önünde dayak yedi.

İnanılmaz bir rezalet yaşandı,medyanın yönlendirmelerinden değil gidenlerden öğrenmeye çalışın biraz da...(Gerçi bu sefer medya bile tam olarak Bir Mayıs'çıları karşısına alamadı.Polise serzeniş vardı.)

Taksim şurda dursun,insanlar Tophane,Kabataş,Beşiktaş'ta gözaltına alındı, meydan dayağı yedi.

Fakat sonuç:

Taksim'e çıkıldı.

Dolayısıyla vali ne meydana çıkılmasını engelleyebildi ne de "insani" bir müdahalede bulundu.

Hak verilmedi,alındı :!:
Kullanıcı küçük betizi
Berco
Üye
Üye
 
İletiler: 166
Kayıt: Pzt Şub 26, 2007 21:37

İletigönderen Ram » Çrş May 02, 2007 17:48

Benim polisim tek taraflı suçlu değildir. Polis mi işçiye saldırdı, yoksa her zamaki gibi işçiler mi¿? Sonrası malûm. Polis emir alır, suçlu emir verenlerdir. Görüntüler ortada, polisin yapacağı başka bir şey yok. Çatışma olmasını isteyenler, işçiyi ve polisi birbirlerine yönlendirdiler. İşçim neden adabıyla yürüyüşünü, eylemini gerçekleştiremiyor. Çünkü polis yolları kapatmış. DİSK Taksim için izin almamış, daha doğrusu kendi beraberindekiler için almış. Peki neden benim işçime haydi hep beraber Taksime yürüyoruz diye direktif veriyor¿? Polis neden göstericilerin olmadığı yerde de yolları kapattı¿? Birileri yine aynı kavgayı en hareretli biçimde hortlatmaya çalışıyor. İşin acı yanı masum insanlar da yara aldı. Bir yandan kendini (sözde) mazlum ilan eden göstericiler, yoldan geçen insanlara saldırdı. Bir yandan da polis, yoldan geçen insanları göz altına alıp tartakladı.

Bir yanda anarşistler, bir yanda faşistler. İşte, yine bu saçma sözü hortlatmaya çalışıyorlar. Neyse, bu kavgayı oluşturanlar bellidir. Keşke bana verseler bunları, güzel cezalar verirdim. :)

Devleti yönettiklerini sananlar, her kesime ceza kestiler...
En son Ram tarafından Çrş May 02, 2007 18:23 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kez düzenlendi.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen AlpereN » Çrş May 02, 2007 18:12

bende tvden canlı canlı izledim adamlar poliste çatışmak için 1000 kişilik grup aralarında ayrı ayrı görev dağıtımı yapmışlar kimisi sapancı,kimisi barikatçı,kimisi molotkof kokteyli, burda adamlar zaten polisle çatışmak için hazırlanmışlar şerefsizlerde sanki ne varsa illaki polisle çatışacaklar,illaki Devlete zarar verecekler illaki bu ülkede isyan gibi ortalığı savaş alanına çevirecekler, ben tvden izledim polis haketmeyen kimseye saldırmadı ama polise saldırmadan edemenler bir güzel dayak yedi masum insanlar dışında bayram günleri provakasyona çevirenlere hiç acımıyorum
En son AlpereN tarafından Çrş May 02, 2007 18:16 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kez düzenlendi.
Kullanıcı küçük betizi
AlpereN
Üye
Üye
 
İletiler: 628
Kayıt: Pzr Nis 22, 2007 22:57

İletigönderen shadow39 » Çrş May 02, 2007 18:13

Her zamanki gibi provakatorler is basindaydi cezasinida masumler cekti
Dağda üç Beş domuz Sürüsü
Tutturmuş Bir kürdistan Türküsü
Eline Almış Bayrak Diye Bir Masa örtüsü
Satsan Beş Para Etmez Ne Dirisi Ne De ölüsü
Soyu Soysuz Olan Sensin Toprak Senin Neyine
İte itlik Yapıp Kafa Tutma Beyine
Anlasa Dediğimi Sokaktaki Köpek Ağlar Haline
Duy Ulan Soysuz
Ne Mutlu TÜRK'üm Diyene!!!
....
Bu da can d..... efendiye olsun. belgeselci.
"Siz Mustafa demeye devam edin, biz de Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk"

Resim
Kullanıcı küçük betizi
shadow39
Üye
Üye
 
İletiler: 2230
Kayıt: Cmt Mar 03, 2007 20:27

İletigönderen Hasta » Çrş May 02, 2007 18:14

Bir grup "terörist" arkadaşla birlikte, Haydarpaşa'dan vapura bindik, Eminönü'nde indik... Aramızda, kravatlı bankacılar var, öğrenciler var, ev kadınları var, emekliler var...
Bir kısmımız işine giderek, bölücü faaliyette bulunuyor. Bir kısmımız Taksim'de alışveriş yaparak, ihanet etmeyi planlıyor.
Yıkıcaz bu ülkeyi, kararlıyız!
Helâlleştik.
İndik vapurdan.
Otobüs yok, tramvay yok, taksi yok.
Beşiktaş'a doğru yürüyoruz.
Galata Köprüsü'nde durdurulduk.
Silahlı polisler...
Üstümüz aranıyor.
Kadın, çoluk, çocuk... Hepimizin.
Zannedersin, Kudüs.
Biz de Filistinliyiz.
Geçtik, check point'i...
Yedik gazı.
Üstümüze bomba atıyorlar resmen...
Al toz kırmızı biberi, dök gözüne, ne hissedersen, öyle... Göğsün sıkışıyor, nefes alamıyorsun. Astımsan, gittin... Kaçışa kaçışa, İnönü Stadı'nın önüne geldik, tazyikli su... Panzerleri dizmişler, işine gücüne gitmeye çalışan sıradan insanlara püskürtüyorlar. Dolmabahçe'nin duvarının kıyısından kıyısından Çarşı'ya geldik ki... Bi gaz daha.
"Ben vatandaşım, eylemci değilim" diyene, veriyorlar copu... Kadınlar yerlerde.

İşe geldim, bina boş.
Meğer, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerini kesmişler. E5 kilit. Mahalle araları bile tıkanmış. Ambulansta can çekişen, uçağını kaçıran... Protesto kornası çalanların plakasını alıyorlar, ceza yazmak için...
Açtım televizyonu... Vali, " hangi yolların kapatılacağını duyurmuştum" diyor. Nereye duyurdun? Duyurun önümde... Köprülerin kapatılacağı yok, duyurunda... Milletin suratına gaz bombası atılacağı, hiç yok!

Uzatmayayım...
Tandoğan'ın ve Çağlayan'ın rövanşıdır bu... "Çok şımardın sen, ayağını denk al"dır, bir nevi.



Aşırı güç kullanılmasının, 1 Mayıs'la falan alakası olmayan insanlara gaz bombası atılmasının, hiç sebep yokken köprülerin kapatılmasının, yolda perişan edilmesinin, günahsızların coplanmasının başka izahı olabilir mi?

Gözümüzün kulağımızın Anayasa Mahkemesi'nde olacağı bir gün... "Kontrollü şiddet" le "suni kaos" yaratıldı.
Gündem, saptırılmaya çalışıldı.
Bana göre, olan biten budur...

Ve maalesef...
Milletle birlikte Tandoğan'a çıkma cesaretini gösteremeyen DİSK, kahramanlık, özgürlük ayaklarıyla, bu hesaba alet oldu.
Sadece vali yetmez...
"DİSK başkanı da istifa" kardeşim.


-----------

Yazıya noktayı koyduk... Anayasa Mahkemesi'nin kararı açıklandı: 367 şart. "Madem çelik çomak kültüründen geliyoruz, çanak çömlek patladı'ya da hazır olmak lazım" dedik... Anlatamadık. Söylüyorum size, inanmıyorsunuz... Bu yalaka medyanın ipiyle kuyuya inilmez, merdiveniyle Çankaya'ya çıkılmaz!

Kaynak:02.05.2007 tarihli Sabah gazetesindeki Yılmaz Özdil yazısı

Dikkatli okuyun arkadaşlar...
Kullanıcı küçük betizi
Hasta
Satılmıştır
 
İletiler: 1
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 14:52

İletigönderen Ram » Çrş May 02, 2007 18:19

Soru: Yollar neden kapalı, neden bu tavır¿?
Polis: Elimiz kolumuz bağlı.
Soru: Neden açıklama yapılmadı¿? Fenalık geçirenler var!
Polis: İzin gelir, karşıya geçersiniz şimdi.
Soru: 98de emniyetin önüne bomba atıldı, neden o zaman kılınızı kıpırdatmadınız kardeşim¿?
Cevap: Pazar günü çok bağırdı millet. Acısını bir yerden çıkartıyorlar işte. Bize böyle görev verdiler. Emre uymazsak açığa alınırız.
Düşünce: Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâ..................
Yorum: Göstericilerin olmadığı yerde, sıkıntıyı başkaları da çekti. Fazlasıyla...


NuNNi, Yılmaz Özdil'e ek olarak, tekrar vereyim.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Veled » Çrş May 02, 2007 18:20

Çetin Taş, haber ve bilgiler için teşekkürler abi insan hakları insan haklarına saygı bu olsa gerek :evil:
Kullanıcı küçük betizi
Veled
Satılmıştır
 
İletiler: 3
Kayıt: Çrş Mar 07, 2007 20:46

İletigönderen AlpereN » Çrş May 02, 2007 18:21

NuNNi yazdı:Bir grup "terörist" arkadaşla birlikte, Haydarpaşa'dan vapura bindik, Eminönü'nde indik... Aramızda, kravatlı bankacılar var, öğrenciler var, ev kadınları var, emekliler var...
Bir kısmımız işine giderek, bölücü faaliyette bulunuyor. Bir kısmımız Taksim'de alışveriş yaparak, ihanet etmeyi planlıyor.
Yıkıcaz bu ülkeyi, kararlıyız!
Helâlleştik.
İndik vapurdan.
Otobüs yok, tramvay yok, taksi yok.
Beşiktaş'a doğru yürüyoruz.
Galata Köprüsü'nde durdurulduk.
Silahlı polisler...
Üstümüz aranıyor.
Kadın, çoluk, çocuk... Hepimizin.
Zannedersin, Kudüs.
Biz de Filistinliyiz.
Geçtik, check point'i...
Yedik gazı.
Üstümüze bomba atıyorlar resmen...
Al toz kırmızı biberi, dök gözüne, ne hissedersen, öyle... Göğsün sıkışıyor, nefes alamıyorsun. Astımsan, gittin... Kaçışa kaçışa, İnönü Stadı'nın önüne geldik, tazyikli su... Panzerleri dizmişler, işine gücüne gitmeye çalışan sıradan insanlara püskürtüyorlar. Dolmabahçe'nin duvarının kıyısından kıyısından Çarşı'ya geldik ki... Bi gaz daha.
"Ben vatandaşım, eylemci değilim" diyene, veriyorlar copu... Kadınlar yerlerde.

İşe geldim, bina boş.
Meğer, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerini kesmişler. E5 kilit. Mahalle araları bile tıkanmış. Ambulansta can çekişen, uçağını kaçıran... Protesto kornası çalanların plakasını alıyorlar, ceza yazmak için...
Açtım televizyonu... Vali, " hangi yolların kapatılacağını duyurmuştum" diyor. Nereye duyurdun? Duyurun önümde... Köprülerin kapatılacağı yok, duyurunda... Milletin suratına gaz bombası atılacağı, hiç yok!

Uzatmayayım...
Tandoğan'ın ve Çağlayan'ın rövanşıdır bu... "Çok şımardın sen, ayağını denk al"dır, bir nevi.



Aşırı güç kullanılmasının, 1 Mayıs'la falan alakası olmayan insanlara gaz bombası atılmasının, hiç sebep yokken köprülerin kapatılmasının, yolda perişan edilmesinin, günahsızların coplanmasının başka izahı olabilir mi?

Gözümüzün kulağımızın Anayasa Mahkemesi'nde olacağı bir gün... "Kontrollü şiddet" le "suni kaos" yaratıldı.
Gündem, saptırılmaya çalışıldı.
Bana göre, olan biten budur...

Ve maalesef...
Milletle birlikte Tandoğan'a çıkma cesaretini gösteremeyen DİSK, kahramanlık, özgürlük ayaklarıyla, bu hesaba alet oldu.
Sadece vali yetmez...
"DİSK başkanı da istifa" kardeşim.


-----------

Yazıya noktayı koyduk... Anayasa Mahkemesi'nin kararı açıklandı: 367 şart. "Madem çelik çomak kültüründen geliyoruz, çanak çömlek patladı'ya da hazır olmak lazım" dedik... Anlatamadık. Söylüyorum size, inanmıyorsunuz... Bu yalaka medyanın ipiyle kuyuya inilmez, merdiveniyle Çankaya'ya çıkılmaz!

Kaynak:02.05.2007 tarihli Sabah gazetesindeki Yılmaz Özdil yazısı

Dikkatli okuyun arkadaşlar...


bu yazıklarınla benim yazdıklarım çok farklı polisle molotkof kokteyli ile çatışanların yaptığı teror değilde nedir,zaten böylelerini iyi hatırlıyoruz gerek Gazi mahallesinde gerek,Üniversitelerde,FTP cezaevi protestolarında insanların arabalarını ateşe veren insanları rehin alıp bilmem onu bunu protesto edenler yine aynı masum insanlar dışında masum olsalar bile polisle çatışanların hiçbirine acımıyorum
Kullanıcı küçük betizi
AlpereN
Üye
Üye
 
İletiler: 628
Kayıt: Pzr Nis 22, 2007 22:57

İletigönderen Hasta » Çrş May 02, 2007 18:25

Yarın,bambaşka nedenle,başka gruplara(Örneğin,Türban yasağını protesto için,camiden çıkarken,protesto gösterisi yapanlara da...) şiddet uygulandığında da aynı şeyleri savunun,sakın 2 yüzlü olmayın arkadaşlar,olur mu?!!!... :twisted: 8)
Kullanıcı küçük betizi
Hasta
Satılmıştır
 
İletiler: 1
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 14:52

İletigönderen Ram » Çrş May 02, 2007 18:29

NuNNi, arkadaşın bahsettiği, sapanlarla, molotoflarla, kiremitlerle, taşlarla/sopalarla, sağa-sola ipini koparmış it gibi saldıran kışkırtıcılar olmalı. Yoksa kendi halinde yürüyen göstericiye, masum insana saldıran polisi savunmak kimin haddine¿? :) Olsa olsa Muammer savunur, Ramazan savunur. :twisted:
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Sonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x