20 TEMMUZ 1974 “Ayşe Tatile Çıksın”

Kıbrıs Meselesi

20 TEMMUZ 1974 “Ayşe Tatile Çıksın”

İletigönderen Başkomutan » Sal Tem 20, 2010 1:56

20 TEMMUZ 1974


1959 yılında Türkiye, İngiltere ve Yunanistan arasında imzalanan Zürih (11 Şubat 1959) ve Londra Anlaşmaları (19 Şubat 1959) ile bu ülkelerin garantörlüğünde Türk ve Rum halklarının ortak eşitliğine dayalı olarak kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nde, Rum toplumu lideri Makarios Cumhurbaşkanı, Türk toplumu lideri Dr. Fazıl Küçük ise Cumhurbaşkanı Yardımcısı seçilmiştir. Ancak, 1963 yılından itibaren Rumların silahlı saldırıları sonucu Kıbrıs Türkleri ülke yönetiminden baskı ile uzaklaştırılmıştır. Rumların, adayı Yunanistan’a bağlama hedefine ulaşmak yani Enosis'i gerçekleştirmek üzere yürüttükleri saldırılar ve ambargolar 1963-1974 yılları arasında artarak devam etmiş, Kıbrıs Türk halkı adanın %3’lük bir bölümüne sıkıştırılmıştır.


[img]http://www.tsk.tr/8_TARIHTEN_KESITLER/8_8_Turk_Tarihinde_Onemli_Gunler/kibris_baris_harekati/1.jpg[/img]



1974’e gelindiğinde Yunan Cunta Hükûmeti, adanın ilhak edilme zamanının geldiğine inanmış, fakat Makarios’u da bu ilhak için engel olarak görmüştür. Bu sebeple Atina, adadaki Yunan subayları vasıtasıyla Makarios’u iktidardan düşürmeye çalışmıştır.




[img]http://www.tsk.tr/8_TARIHTEN_KESITLER/8_8_Turk_Tarihinde_Onemli_Gunler/kibris_baris_harekati/2.jpg[/img]





Nihayet 15 Temmuz 1974 tarihinde Yunanistan’da iktidarda bulunan cuntanın desteğiyle Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios’a karşı darbe yapan Nicos Sampson, adayı Yunanistan’a bağlamayı amaçlayan süreci başlatmıştır. Sampson darbesinden sonra Cunta, hem kendine karşıt olan soydaşı Kıbrıslı Rumları hem de Türkleri katletmeye başlamıştır.





[img]http://www.tsk.tr/8_TARIHTEN_KESITLER/8_8_Turk_Tarihinde_Onemli_Gunler/kibris_baris_harekati/3.jpg[/img]





Gelişen bu olaylar üzerine Kıbrıs’ta garantör olan Türkiye, 20 Temmuz 1974 günü, adaya müdahale ederek uzun süredir devam eden çatışmalara, kan dökülmesine ve çekilen acılara son vermek üzere harekete geçmiştir. Türkiye, 1959 yılında hazırlanan ve 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla uluslararası geçerlilik kazanan Garanti Anlaşması’ndan doğan haklarını kullanarak söz konusu müdahaleyi gerçekleştirmiştir.


20 Temmuz 1974 sabahı başlayan Birinci Barış Harekâtı, Türk birliklerinin Lefkoşa-Hamitköy-Gönyeli ve Pınarbaşı bölgelerine hava indirme, Yavuz plajına da çıkarma yapmasıyla başlamıştır. 21 Temmuzda Türk uçakları Rum mevzilerine karşı harekete geçmiş; 4’üncü Paraşüt Taburu ile birleşen Kıbrıs Türk Kuvvetleri, Lefkoşa Havalimanı ve Kaymaklı bölgesine taarruza başlamıştır.


[img]http://www.tsk.tr/8_TARIHTEN_KESITLER/8_8_Turk_Tarihinde_Onemli_Gunler/kibris_baris_harekati/4.jpg[/img]



Bu arada 2’nci ve 3’üncü Komando Taburları da Zeytinli istikametinde ilerlemişlerdir. 22 Temmuz günü 3’üncü Paraşüt Taburunun taarruzu sonucu, Deliktepe düşerken Türk birlikleri önce Girne’ye girmiş, daha sonra Lefkoşa’ya yönelmiştir. Böylece Girne-Lefkoşa hattı birleştirilmiştir.





[img]http://www.tsk.tr/8_TARIHTEN_KESITLER/8_8_Turk_Tarihinde_Onemli_Gunler/kibris_baris_harekati/5.jpg[/img]






Gerek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin çağrısı gerek Kıbrıs'taki çıkarmanın askerî durumu nedeniyle; Türkiye, 22 Temmuz günü saat 17.00’den itibaren harekâta son vermiştir. Ancak bu ilk Barış Harekâtı, Kıbrıs Türk toplumunun güvenliğinin sağlanabilmesi için yeterli olmaktan uzaktır.




[img]http://www.tsk.tr/8_TARIHTEN_KESITLER/8_8_Turk_Tarihinde_Onemli_Gunler/kibris_baris_harekati/6.jpg[/img]



Lefkoşa-Girne yolunun denetim altına alınmasıyla, Lefkoşa’nın Türk kesiminin denizle bağlantısı sağlanmıştır. Bunun dışında kalan yerleşim bölgelerinde ise, başta Magosa olmak üzere çok sayıda Türk güvenlikten yoksun kalmış; Rum ve Yunan kuvvetlerinin merhametine bırakılmıştır.



[img]http://www.tsk.tr/8_TARIHTEN_KESITLER/8_8_Turk_Tarihinde_Onemli_Gunler/kibris_baris_harekati/7.jpg[/img]



Kıbrıs’ta ateşkes sağlanması ile birlikte Yunan Hükûmeti istifa etmiş, Karamanlis Fransa’dan Atina’ya dönerek ulusal birlik hükûmeti kurmuş, Kıbrıs’ta ise Sampson iktidardan çekilerek yerine eski Temsilciler Meclisi Başkanı Glafkos Klerides geçmiştir.


[img]http://www.tsk.tr/8_TARIHTEN_KESITLER/8_8_Turk_Tarihinde_Onemli_Gunler/kibris_baris_harekati/8.jpg[/img]

Kıbrıs konusunda garantör devlet olan İngiltere, Türkiye ve Yunanistan’ın Dışişleri Bakanları Cenevre’de bir araya gelerek, 25-30 Temmuz ve 8-13 Ağustos tarihleri arasında iki aşamada barış koşullarını görüşmüşlerdir. Burada Kıbrıs Türklerini temsil eden heyet, adanın yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu, iki kesimli bir federasyon kurularak Türk tarafına %34 toprak bırakılması gerektiğini belirtmiş, Rumlar ve Yunanistan buna yanaşmamıştır.




[img]http://www.tsk.tr/8_TARIHTEN_KESITLER/8_8_Turk_Tarihinde_Onemli_Gunler/kibris_baris_harekati/9.jpg[/img]



Tüm bu gelişmeler üzerine Türkiye, 14 Ağustos sabahı “İkinci Barış Harekâtı”nı başlatmıştır.



[img]http://www.tsk.tr/8_TARIHTEN_KESITLER/8_8_Turk_Tarihinde_Onemli_Gunler/kibris_baris_harekati/10.jpg[/img]


Harekâtın amacı, doğuda Magosa ve batıda da Lefke’ye kadar olan bölgelerin Rum işgalinden kurtarılmasıydı. Plan dâhilinde hareket eden Türk Ordusu, 15 Ağustos günü Magosa’yı, 16 Ağustos günü de Lefke’yi ele geçirmiştir.



[img]http://www.tsk.tr/8_TARIHTEN_KESITLER/8_8_Turk_Tarihinde_Onemli_Gunler/kibris_baris_harekati/11.jpg[/img]



Türkiye’nin 16 Ağustos 1974 tarihinde ateşkes ilan etmesini müteakip, yıllardır ekonomik ve toplumsal zorluklar içinde yaşayan Kıbrıslı Türkler özgürlüklerine kavuşmuşlardır. Türk Ordusunun o tarihten bugüne kadar Kıbrıs'ta devam eden varlığı, adadaki barışın ve her iki tarafın güvenliklerinin teminatı olmuştur.


www.tsk.tr







'TSK, KKTC'de huzur ve barışın, bağımsızlığın teminatı'


KKTC'de 20 Temmuz kutlaması

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC), Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları kapsamında, devlet protokolünün katılımı ile Lefkoşa Atatürk Anıtı, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük'ün Anıttepe'deki kabrinde ve Girne Boğaz Şehitliği'nde törenler düzenlendi.


Anıt özel defterine yazılanlar

Dr. Küçük'ün Anıttepe'deki kabri başında düzenlenen törende, özel deftere, sırasıyla KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri İsen, TBMM Başkan Vekili Ömer Faruk Öz, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve Oramiral Murat Bilgel düşüncelerini yazdılar. KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, anıt özel defterine şunları yazdı:

''Aziz Lider Dr. Küçük; 20 Temmuz Barış ve Özgürlük bayramının 36. yıl dönümünde huzurundayız. Rumların Kıbrıs adasında Türk halkını eritme politikasını görerek, Rumların varmaya çalıştığı Enosis hedefine karşı halkı bilinçlendirmekle Kıbrıs Türk kimliği oluşturulması yönünde üstün çabalar sarf ettiniz. Gayretleriniz sonucunda Türklük bilinciyle yetişen yeni nesiller kendi diline, dinine ve anavatanına sahip çıkmış ve 20 Temmuz Barış Harekatı'nın başarıyla gerçekleştirilmesinde büyük rol oynamıştır. Bu anlamlı günde sizi minnet ve şükranla anıyor, manevi huzurunuzda saygı ile eğiliyorum.''


'TSK, KKTC'de huzur ve barışın, bağımsızlığın teminatı'

Oramiral Murat Bilgel'in deftere yazdıkları ise şöyle: ''Kıbrıs Türkünün varoluş mücadelesinin müstesna Lideri Sayın Dr. Fazıl Küçük; Emsalsiz onur ve bağımsızlık mücadelenize duyduğumuz tükenmeyecek sevgi ve saygıyla huzurunuzdayız.

Eşsiz önderliğiniz ve değerli fikirleriniz ışığında mücahit Kıbrıs Türkü dünyada hiçbir halka reva görülmeyen zulüm ve haksızlıklara olağanüstü bir fedakarlık ve azimle direnmiş ve mücadelesini bir devlet kurarak taçlandırmıştır.

Kahraman Kıbrıs Türkü bugün de canı pahasına var ettiği vatanına ve cumhuriyetine yönelecek her tehdidi bertaraf etme kararlılığına ve gücüne sahiptir.

Vefakarlığın en güçlü ve en anlamlısına sahip olan Kıbrıs Türkü sizi ve kıyas kabul etmez fedakarlığınızı asla unutmayacaktır ve sonsuza kadar kalbinde yaşatacaktır. Türk Silahlı Kuvvetleri yavru vatan KKTC'de huzur ve barışın, bağımsızlığın teminatı olmaya devam edecektir. Aziz hatıranız önünde saygıyla eğiliyoruz. Ruhunuz şad olsun.''




cumhuriyet.com.tr
En son Başkomutan tarafından Sal Tem 20, 2010 19:55 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kez düzenlendi.
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: 20 TEMMUZ 1974

İletigönderen Başkomutan » Sal Tem 20, 2010 1:57

Resim

Rumlardan 36 yıl sonra katliam itirafı geldi...


1974’teki Barış Harekâtı’nın yıldönümünde Yunan TA NEA gazetesi açıkladı: 1973 öncesinde Rumlar Türk köylerini bastı. Türkler müdahaleye mecbur kaldı.

Yunanlardan Kıbrıs zulmü itirafı
Kıbrıs harekatından sonra yapılan araştırmalar Rum vahşetini bütün çıplaklığıyla ortaya koydu.

20 Temmuz 1974’teki Kıbrıs Barış Harekâtı’nın yıldönümü arifesinde Yunan TA NEA gazetesi çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin garantörlüğünü kullanarak gerçekleştirdiği askeri operasyonlardan önce meydana gelen kritik olaylar TA NEA tarafından şöyle sıralandı:

Köylere kanlı baskın

Ocak 1973 EOKA lideri Yorgo Grivas başkanlığındaki yasadışı askeri örgütün, Kıbrıs’taki polis karakollarına, kamu sektörü ve adadaki Türk köylerine düzenlediği baskınlar Kıbrıs’ta bir iç savaş tehlikesini doğurmaya başladı.

8 Şubat 1973 Türk toplumunun hiç beğenmediği Başpiskopos Makarios, seçim olmadan yeniden cumhurbaşkanı seçildi. 25 Kasım 1973 Atina’da 1967 askeri cunta yönetiminin mimarı diktatör Yorgos Papadopulos, Binbaşı Dimitris Yuanides tarafından askeri darbe ile yönetimden indirildi.

Türkiye’ye yeşil ışık

Haziran 1974 Yuanides, Makarios’u devirme planını ABD’ye iletti, ancak inandırıcı olamadı.15 Temmuz 1974 Yuanides, Makarios’u devirmek için hazırladığı darbe planını hayata geçirdi. Makarios son anda ölümden kurtuldu.

Türk düşmanlığı ile ünlü olan çeteci Nikos Samson, Atina cuntası tarafından Kıbrıs’ın yeni cumhurbaşkanı tayin edildi. Samson’un cumhurbaşkanlığına tayin edilmesiyle, Türkiye’nin Ada’ya müdahale etmesine yeşil ışık yakılmış oldu. 20 temmuz 1974 Türkiye, Kıbrıs’a askeri operasyonu düzenledi. 22 Temmuz 1974 Silahlı çatışmaların sona ermesi amacıyla İngiltere ve ABD’nin aracılığıyla Ada’da ateşkes ilan edildi.

23 Temmuz 1974 Ada’daki çatışmaların sürdüğü bir sırada akşam saatlerinde Atina’daki askeri yönetim çöktü. Konstantin Karamanlis apar topar Paris’ten Atina’ya geldi. 24 Temmuz 1974 Karamanlis, Başbakanlık görevi için and içti. Nikos Samson’un yönetimi çöktü. Kıbrıs cumhurbaşkanlığına ılımlı siyaset adamı Glafkos Klerides tayin edildi. 14-15 Ağustos 1974 Türkiye, Kıbrıs’taki ikinci operasyonunu düzenledi. Bu operasyonla Türkiye, Ada’nın yüzde 40’ını ele geçirdi.



YENİÇAĞ


KKTC Kurucu Cumhurbaşkan Rauf Denktaş, Kıbrıs Barış Harekatının 36'ncı yıldönümünde bu tarihin Kıbrıs Türkünün doğum günü olduğunu söyledi.

KKTC'de başlayan 20 Temmuz Kıbrıs barış harekatının 36'ncı yıl dönümü nedeni ile adaya gelen İstanbul Gazeteciler Derneği heyeti, kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı ziyaret etti. Denktaş,"Evvela bizi mutlak yok edilmekten kurtarmak için 20 Temmuz'da başlayan harekatta hayatlarını kaybetmiş olan şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi şükranla anıyoruz. 20 Temmuz, Kıbrıs Türkünün doğum günüdür, bunu her genç böyle bilsin...
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: 20 TEMMUZ 1974

İletigönderen Urunguj » Sal Tem 20, 2010 2:04

Nihayet Başkomutan !

Teşekkürler, Kıbrıs Türkiye için hayati bir konu, bu sebeple candan teşekkürler.

kktc-yasayacak-mi-erol-manisali-t25858.html
Kullanıcı küçük betizi
Urunguj
Üye
Üye
 
İletiler: 222
Kayıt: Cmt Ara 05, 2009 0:44

Re: 20 TEMMUZ 1974

İletigönderen Başkomutan » Sal Tem 20, 2010 3:00

Bugün Kıbrıs Türklerinin gözyaşlarını ve askerine nasıl sarıldıklarını izledim...Belgeselin sonuna doğru müzakere süresi anlatılıyordu. "Denktaş Gitsin Barış Gelsin" pankartları dikkat çekiciydi.Ölümlü dünya herkes gidicidir.
Urunguj dediğiniz gibi Kıbrıs hayati bir konu.Zaten Türkiye'nin hayati konuları önüne sorun olarak getiriliyor.Ermeni,Kürt,Ruhban Okulu ve Kıbrıs!..Dünyanın ölümlü olması sayın Denktaş'ın bugün söylediği ve Kıbrıs'ın hayati bir konu olmasını değiştirmiyor.Sağolsunlar Avrupalılar ve hizmetçileri bunu hatırlatıyor Tasfiye edilen Denktaş tam burada ne diyor!..

"20 Temmuz, Kıbrıs Türkünün doğum günüdür "

Öldürülmeye,yok edilmeye,tarihten silinmeye,katlima,soykırıma,sömürülmeye mahkumiyetinin son günüdür.

Emanetlerine ihanet etmemek dileği ile ruhları şad olsun...Unutmayanlara selam olsun.
Ben teşekkür ederim.
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: 20 TEMMUZ 1974

İletigönderen İrfan Tuna » Sal Tem 20, 2010 19:04

Bir devlet politikası olan, KKTC'yi dünyaya kabul ettirme politikasını 'çözümsüzlük' olarak görenler... 'Çözümsüzlük çözüm değildir' zırvalarıyla KKTC'yi ortadan kaldırmayı amaçlayan emperyalist dayatmaların peşine takılanlar... Türk askerini Kıbrıs'tan çıkarmayı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmayı amaçlayan Annan Planı'nı Analarının Planı sananlar... ABD ve AB fonlarıyla beslenip Milli Kahraman Rauf Denktaş'a saldıranlar... Karen Fogg'un üniformasız askerleri, medyadaki satılık kalemleri...

GÜCÜNÜZ NE KKTC'Yİ ORTADAN KALDIRMAYA, NE DE ÜLKEMİZİ SONSUZA DEK ABD EMPERYALİZMİNİN YÖRÜNGESİNDE TUTMAYA YETMEYECEKTİR.
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Re: 20 TEMMUZ 1974

İletigönderen Mustafa Recep » Sal Tem 20, 2010 19:37

Kıbrıs Barış Harekatı'nın 36'ncı yıldönümünü kutluyoruz. Dünyayı çalkalayan bu harekatta üstün başarılara imza atan genç bir teğmen var. Gazetelere çıkan o kahraman teğmen kim mi? Ergenekon tertibiyle 21 Haziran 2007'de tutuklanan Muzaffer Tekin, Ada'ya atlayan ilk paraşütçü birliğin komutanı olarak birçok başarıya imza attı. Kahramanlıkları nedeniyle adı bir tepeye verildi. O tepenin adı o gün bu gündür Zafer Tepe.

Tarih 20 Temmuz 1974 sabaha karşı... Türk paraşütçü komando birlikleri Kıbrıs semalarında... Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in deyimiyle, "sadece Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için" iniyorlar...

Kıbrıs'a atlayan ilk birlik olan Bolu Komando Tugayı 2. Tabur, 2. Takım Komutanı Teğmen Muzaffer, takımının başında havadan süzülerek Ada'ya iniyor...

Muzaffer teğmenin komutasındak birlik, bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırlarında yer alan Lapta ile Karapa arasındaki tepeyi EOKA-B milislerinden ele geçirir. Gösterdiği kahramanlı nedeniyle Piyade Komando Teğmen Muzaffer Tekin'in ismi tepeye verilir. Bu tepe, o günden sonra "Zafer Tepe" adını alır.

Milliyet Gazetesi Yazarı Hasan Pulur, 3 Eylül 1974 tarihli ve "Biz Bu İşi İşte Böyle Yaptık" başlıklı köşesinde, Genç Teğmen Muzaffer Tekin'in, Kıbrıs'tan babasına yazdığı mektubu aktarır... O yazıda, Teğmen Tekin'in şu ifadelerine yer verir...

"Burun buruna olduğumuz düşman bizlerin ağırlığını kaldıracak güçte değil. Üzerine gitmede tereddüt etmediğimiz bu yaratıklar Türk askerinin gücünü bir kere daha anladılar."

Ölümü hiç düşünmedim. Şayet ölümü düşünseydim o beni çoktan bulmuştu bile...

Bu an çok mutluyum. Allah'ım bana bu günleri gösterdiği için O'na sonsuz şükran borcum var.

Piyade Komando Teğmen Muzaffer Tekin'in canı pahasına gösterdiği bir diğer başarı ise 20 Temmuz 1974'te St. Hillarion'da, Rum Milli Muhafız Alayı askerlerinin kuşatmasının yarılması ve ardından Türk mücahit taburununun kurtarılması.

6 Türk subayı St. Hilarion Kalesi yakınlarında sıkışmış durumda bulunan Mücahit Taburu'na ulaşmak için bir sızma teşebbüsünde bulunur. Bu altı subaydan dördü Piyade Komando Yüzbaşı Osman Baykurt, Piyade Komando Üsteğmen Fazıl Müniroğlu, Piyade Komando Teğmen Muzaffer Tekin ve Piyade Komando Asteğmen Mehmet Manga'dır...

Altı subay, kalenin yamaçlarında pusuya düşer ve sabaha kadar süren sıcak temas başlar. Kayalık arazide sabaha kadar süren çatışmanın ardından Muzaffer Tekin'in de aralarında bulunduğu subaylar şafakla beraber taarruza geçer ve Rum çemberini yararak St. Hilarion'a ulaşır.

Kıbrıs Kahramanı Muzaffer Tekin'in fotoğrafları dönemin gazetelerinde yayınlanır...

Ardından devran döner ve birileri, telefon görüşmelerinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin altını oyarken, Kıbrıs'ın kurtarılmasında hayatını hiçe sayan kahramanlar, cezaevinde atılır.

Kıbrıs Barış Harekatı'nın adı tepelere verilen Kahraman Teğmeni Muzaffer Tekin, 21 Haziran 2007'de cezaevine girer. Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin o günden bu yana Silivri Cezaevi'nde tutuluyor. Muzaffer Tekin, Ergenekon Davası'nın 44'üncü duruşmasında Mahkeme Heyeti önünde İşçi Partisi'ne üye oldu. Tekin, Doğu Perinçek'e yazdığı mektupta "İşçi Partisi saflarında bir nefer olmanın yurttaşlık görevi olduğunu" söyledi





http://www.ulusalkanal.com.tr/index.php ... Itemid=174
AMERİKANCI GENERALLER DEĞİL KEMALİST PAŞALAR İSTİYORUZ!
Kullanıcı küçük betizi
Mustafa Recep
Üye
Üye
 
İletiler: 417
Kayıt: Çrş Tem 09, 2008 13:11
Konum: sakarya

Re: 20 TEMMUZ 1974

İletigönderen Başkomutan » Sal Tem 20, 2010 19:56

36. Yılında Kıbrıs Barış Harekâtı


Bugün 20 Temmuz 2010. Türk milletinin, ordusunun, devletinin şaha kalktığı, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın yapıldığı 20 Temmuz 1974 tarihinin üzerinden 36 yıl geçti. O gün doğanlar bugün orta yaşlı oldular.

[img]http://www.haberiniz.com/images/stories/Yeni_Resimler/Guncel/kibris_1974.jpg[/img]















Kıbrıs Barış Harekâtı, 20 Temmuz 1974 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Garanti Anlaşması’nın III. maddesine istinaden gerçekleştirdiği askerî harekâtın adıdır.

1571′de Osmanlı yönetimi Kıbrıs’ta yer aldı. Daha önce Ada’da Venedikliler egemendiler. Osmanlı yönetimi, Venedikliler’in elindeki mülkü Rum Ortodoks Kilisesi’ne aktardı. Kiliseye geniş yetkiler verdi. Böylece Rum kilisesine ve toplumuna güç geldi. Giderek bu güç Türkiye’den gelip yerleşen Türkler’e karşı kullanılacaktı.

1878’de Rusya karşısında zor durumda kalan Osmanlı, Kıbrıs’ın yönetimini geçici olarak İngiltere’ye verdi. Birinci Dünya Savaşı’nda da İngiltere, Kıbrıs’a el koydu.

Kıbrıs adası resmen 1924′ de Türkiye’nin kuruluş anlaşmaları olan Lozan antlaşmasında Büyük Britanya toprağı olmuştur. Türkiye o günün şartları gereği Kıbrıs adasının üstündeki İngiliz egemenliğini resmen kabul edip altına imza atmıştır.

1950’lerin sonlarında bağımsızlık hareketi başladı ve uluslararası anlaşmalara dayanan bir Türk-Rum Ortak Devleti kuruldu. Fakat Rumlar böyle bir Ortak Devlet’e razı olmadılar. Kıbrıs’ın tüm yönetimine kendileri el koyma yoluna gittiler; anlaşmaları, uluslararası anlaşmaları çiğneyerek ve Anayasayı çiğneyerek ve soykırımla Türkler’e saldırılarda bulunarak, Rumlar, 1963 yılında Ortak Devlet’i yıktılar.

Zürih Antlaşması (11 Şubat 1959)

Madde 3: Bu Antlaşma hükümlerinin herhangi birinin ihlali (çiğnenmesi) halinde Yunanistan, Türkiye ve İngiltere bu hükümlere saygıyı sağlamak için gerekli girişimlerin yapılması ve önlemlerin alınması maksadıyla aralarında danışmalarda bulunmayı üstlenirler. Üç garantör devletten biri, birlikte veya birbirlerine danışarak (işbirliği halinde) hareket etmek olanağı bulunmadığı takdirde, bu antlaşmanın oluşturduğu durumu (state of affairs) münhasıran yeniden oluşturmak gayesi ile hareket etmek hakkını korumaktadırlar.

Atina Yüksek Mahkemesi 21 Mart 1979 tarihinde aldığı kararla Türkiye’nin müdahalesinin, Garanti Anlaşması’nın IV. maddesine göre yasal olduğunu onaylamıştır. Avrupa Konseyi de 29 Temmuz 1974 tarihinde almış olduğu 873 sayılı karar ile Türk müdahalesinin yerinde olduğunu kabul etmiştir.

Birinci Barış Harekâtı

5 Temmuz 1974′te Türkiye, Yunanistan ve İngiltere dışişleri bakanları I. Cenevre Konferansı çalışmalarına başladı. 30 Temmuz’da sona eren konferansta Türk tarafının istekleri doğrultusunda: ‘Ada’da bir güvenlik bölgesinin kurulması, Rum ve Yunan işgalindeki Türk bölgelerin derhal boşaltılması, esir durumda olan asker ve sivillerin mübâdele edilmeleri veya serbest bırakılmaları, barışın sağlanması ile birlikte anayasaya uygun bir hükûmetin yeniden kurulmasının temini, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Kıbrıs Türk Toplumu ile Kıbrıs Rum Toplumu olmak üzere iki otonom idarenin mevcûdiyeti’ kabul ve ilan edildi.

Başbakan Bülent Ecevit, adada gelişmelerin kötüye gitmesi sebebi ile diplomatik görüşmeler yapmak üzere Londra’ya gitti. Acil olarak toplanan TBMM, Hükümete genel savaş açma yetkisi verdi. 14 ilde sıkıyönetim ilan edildi.



20 Temmuz 1974 sabahı uçakların bombardımanından sonra Türk ordusu 6:15′ten itibaren havadan indirme ve denizden çıkarma başladı. Denizden çıkarma Karaoğlanoğlu plajına yapılmıştır. Rumlar, Türkiye’nin 1963 ve 1967′deki gibi adaya müdahale edemeyeceğini düşünmüş bu yüzden ilk başta etkili müdahale edememişlerdir. Ancak akşama doğru karşı harekâta başlamışlardır.

Bu karar, İngiltere ve Yunanistan Büyükelçilerine bildirildiği gibi Ankara’da bulunan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Sisco’ya da iletildi. Pakistan, Afganistan ve İran Türkiye’ye yardım sözü verdi. Libya Devlet Başkanı Kaddafi ihtiyaç duyulan tüm askerî mühimmatların kullanılabileceğini bildirdi. Bunun yanında Suudi Arabistan da 1.5 milyar dolarlık petrol ile 1 milyar dolar nakit para hibe etmiştir.

Türk kuvvetleri 22 Temmuz’da Girne’yi ele geçirdi. Türk paraşütçüleri Kıbrıs’ın başkenti Lefkoşa’nın Türk kesimine indi. Yunan birliklerinin Ada’da garantör olarak bulunan Türk birliğine saldırması ise, çarpışmaların Ada geneline yayılmasına neden oldu. 22 Temmuz akşamı Türkiye, BM Güvenlik Konseyi’nin ateşkes kararını kabul etti. Türk müdâhalesi sonucu Yunanistan’daki cunta idaresi ve Kıbrıs Nikos Sampson Hükûmeti de yıkılmıştır.

İkinci Barış Harekâtı; “Ayşe Tatile Çıksın”

Ancak 8 Ağustos’ta II. Cenevre Konferansı’nın yapılmakta olduğu zamanda Türklerin ‘iyi niyet jesti’ olarak Limasol ve Larnaka civarında bir miktar köyü boşaltmış olmalarına rağmen, Millî Muhâfız Alayı ve EOKA-B işgal ettikleri yerleri tahliye etmedikleri gibi ellerindeki esirleri de serbest bırakmamışlardır.

Cenevre konferansına katılan Dışileri Bakanı Turan Güneş anlaşmanın mümkün olmadığı anlamına gelen “Ayşe Tatile Çıksın” parolasını Başbakan Bülent Ecevit’e bildirmiştir. ‘Ayşe’ Turan Güneş’in kızı (sonraki Ayşe Güneş-Ayata)’nın adıdır.

Bunun üzerine 13 Ağustos’ta Türk birlikleri tekrar ilerlemeye başlamış ve 16 Ağustos’ta Lefke ve Magosa’nın kurtarılmasıyla sona eren üç günlük II. Barış Harekâtı’nı gerçekleştirdi.

Apar topar ülkeye dönen Başbakan Bülent Ecevit, Milli Selamet Partisi kanadına ateşkesi kabul etmemeleri halinde hükümetin bozulacağını ifade etti. Bu ateşkes ile Erbakan’ın planı hayata geçmemiş oldu. Harekât neticesinde bir taraftan Magosa’ya diğer taraftan Lefke’ye varılarak Türk tarafının sınırları çizildi. İki harekâtta toplam 498 Türk askeri, 70 Kıbrıslı Mücahit ve 270 Kıbrıs Türk’ü şehit oldu.


haberiniz.com
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: 20 TEMMUZ 1974 “Ayşe Tatile Çıksın”

İletigönderen Başkomutan » Prş Tem 24, 2014 4:19

Resim
Kıbrıs Barış Harekatı 40 yaşında

"Ayşe tatile çıktı" parolasıyla başlatılan ve adadaki Türklerin uğradığı baskı ve zulmü ortadan kaldırmak amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerince gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı 40'ıncı yılında. Adada akan kanı durduran harekat, TSK'nın zorlu şartlarda gerçekleştirdiği önemli bir başarı olarak da dikkat çekiyor.

TSK Foto Film Merkezi Komutanlığı, Kıbrıs Barış Harekatı'nın bilinmeyen fotoğraflarını Anadolu Ajansı ile paylaştı.

Fotoğraflar arasında Türklerin bulunduğu toplu mezarlardaki cenazelere ulaşmaya çalışan askerlerden çıkarma gemilerine, sokaklardaki zırhlı araçlardan elleri tetikte Mehmetçiğe kadar birçok kare yer alıyor.

Harekata giden süreç

Türkiye, İngiltere ve Yunanistan'ın 1959'da imzaladığı Zürih ve Londra anlaşmalarıyla bu ülkelerin garantörlüğünde Türk ve Rum halklarının ortak eşitliğine dayalı olarak Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. Ancak 1963'ten itibaren Rumlara ait silahlı grupların saldırıları sonucu Kıbrıs Türkleri ülke yönetiminden baskı ve zulümle uzaklaştırıldı. Adayı Yunanistan'a bağlama hedefine ulaşmak isteyen Rumların yürüttükleri saldırılar ve ambargolar 1963-1974 yılları arasında artarak devam etti.

EOKA-B liderlerinden Nikos Sampson, Yunanistan'da iktidarda bulunan cuntanın desteğiyle gerçekleştirdiği darbeyle 15 Temmuz 1974'te Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios'u devirdi.

Türkiye, İngiltere'ye iki garantör devlet olarak müdahaleyi önerdi. Londra'ya giden dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in teklifi İngiltere Başbakanı'nca kabul görmedi. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırdı. 18 Temmuzda Ecevit, Londra'da ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissenger'in özel temsilcisi Joseph Sisco ile görüştü. Bu arada Kıbrıs'ta "Yeşil Hat"ta hava gerginleşti. TBMM olağanüstü toplantıda Kıbrıs'ta darbe sonucu ortaya çıkan durumu görüştü. 19 Temmuz'da Sisco Atina'dan Ankara'ya geldi. Sisco'nun Atina nezdindeki girişimlerinden sonuç alınamayacağı anlaşıldı.

Parola: "Ayşe tatile çıktı"

Aynı gün Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ait bir filo çıkarma gemileriyle Akdeniz'e açıldı. Kıbrıs Barış Harekatı, Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı birliklerin Lefkoşa-Hamitköy-Gönyeli ve Pınarbaşı bölgelerine hava indirme, Yavuz Plajı'na denizden çıkarma yapmasıyla 20 Temmuz'da başladı. Harekatın parolası ise "Ayşe tatile çıktı" olarak belirlendi.

Türk uçakları 21 Temmuz'da Rum mevzilerine karşı harekete geçti. 4'üncü Paraşüt Taburu ile birleşenKıbrıs Türk Kuvvetleri, Lefkoşa Havalimanı ile Kaymaklı bölgesine taarruza başladı. 2'nci ve 3'üncü komando taburları Zeytinli istikametinde ilerledi. Kocatepe muhribi ise haberleşme ve koordinasyon eksikliğinden dolayı Türk uçaklarınca batırıldı.

Harekatın ikinci günü, 22 Temmuz'da 3'üncü Paraşüt Taburu'nun taarruzu sonucu Deliktepe düştü. Girne'ye giren Türk birlikleri Lefkoşa'ya yöneldi. Bu sayede Lefkoşa-Girne hattı birleştirildi.

Bazı illerde sıkıyönetim

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin çağrısı üzerine Türkiye 22 Temmuz saat 17.00'den itibaren harekata son verdi. ABD ve İngiltere dışişleri bakanlıklarının yetkilileri aracılığıyla Türkiye ile Yunanistan arasında ateşkes anlaşmasına varıldı. Yapılan harekatla Lefkoşa-Girne kara yolunun denetim altına alınmasıyla Lefkoşa'nın Türk kesiminin denizle bağlantısı sağlandı. Bunun dışında kalan başta Magosa olmak üzere diğer yerleşim bölgelerinde ise Türklerin güvenliği tam olarak sağlanamadı. Bu arada harekatın başlamasıyla İstanbul, Ankara, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Çanakkale, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Adana, İçel ve Hatay'da sıkıyönetim ilan edildi. 20 Ağustos'tan itibaren bu illere Antalya da eklendi. Yunan cuntasının işbaşına getirdiği Nikos Sampson 22 Temmuz'da cumhurbaşkanlığından istifa etti. Harekatta 3 gün içinde 57 şehit verildi, 184 asker yaralandı.

Yunanistan'da kurulan sivil yönetimin ardından 25 Temmuz 1974'te Kıbrıs barış görüşmeleri Cenevre'de başladı. Türkiye, Yunanistan'a Kıbrıs'ta federasyon sistemini önerirken Türk Silahlı Kuvvetleri de 26 Temmuz'da Girne'nin 5 Mil Plajı'na asker ve malzeme yardımı için çıkarma yaptı.

Rumlar ateşkesi ihlal etti

Türk birliklerinin Kıbrıs'ta yerleşim alanları genişlerken 30 Temmuz'da Cenevre'deki görüşmeler sona erdi. Taraflar ateşkesin sürmesini istemesine rağmen 6 Ağustos'ta takviyeli Rum birlikleri Girne'nin batı kesiminde saldırı başlattı. Saldırıyı püskürten TSK birlikleri, Rumların ateşkese uymaması sonucu Lapta'yı ele geçirdi.

Taraflar barış koşullarını tekrar görüşmek üzere Cenevre'de ikinci defa bir araya geldi. GörüşmelereKıbrıs Türk Halkı Lideri Rauf Denktaş ile Kıbrıs Rum Halkı Lideri Glafkos Klerides katıldı. Kıbrıs Türklerini temsil eden heyet adanın yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu, iki kesimli bir federasyon kurularak Türk tarafına yüzde 34 toprak bırakılması gerektiğini belirtti. Rumların ve Yunanistan'ın buna yanaşmaması üzerine 8-13 Ağustos tarihlerindeki konferans sona erdi.

İkinci harekat başladı

Takvimler 14 Ağustos'u gösterdiğinde Kıbrıs'ta ikinci harekat başladı. Harekatın amacını ise doğuda Magosa ve batıda Lefke'ye kadar olan bölgelerin Rum işgalinden kurtarılması oluşturuyordu. Türk birlikleri 15 Ağustos'ta Magosa'ya girdi. Batıda ise Lefke yönünde Mitri alındı.
Harekatın son günü olan 16 Ağustos'ta Lefke ve Omorfo alındı, Lefkoşa bombalandı. Sonrasında ilan edilen ateşkes sadece 6 saat sürdü. Rumların açtığı ateşe Türk birlikleri karşılık verdi.

Rum katliamı ortaya çıkarıldı

Magosa'ya 15 kilometre uzaklıktaki Türklere ait Atlılar Köyü'nde Rumlar tarafından yapılan katliam ortaya çıkarıldı. Bir çukura gömülü 57 Türk'ün cesedi bulundu. 22 Ağustos'ta Yeşil Hat üzerinde esir değişimi yapılırken 29 Ağustos'ta Yeşilırmak Köyü tamamen Türklerin kontrolüne geçti. 1 Eylül'de ise Magosa'ya bağlı Muratağa ve Sandallar köylerinde 88 kişinin yakılarak çukura gömüldüğü anlaşıldı. 16 Eylül'den itibaren Rum ve Türk tutsakların değiştirilmesi işlemlerine başlandı. Harekatın başarıyla sonuçlanması sonrasında 13 Şubat 1975'te Kıbrıs Türk Federe Devleti kuruldu, devlet başkanlığına Rauf Denktaş getirildi. 15 Kasım 1983'te ise Meclis'te alınan kararla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu.

Türk askerleri toplu mezarı ortaya çıkarıyor

TSK Foto Film Merkezi Komutanlığı arşivlerinden çıkan fotoğraflarda harekata katılan askerler yer aldı. Rumlar tarafından öldürülen Türklerin bulunduğu toplu mezarlardaki cenazelere ulaşmaya çalışan askerlerin bulunduğu fotoğraflar dikkat çekerken harekatın sıcak anları da fotoğraf karelerine yansıdı. Çıkarma gemilerinden paraşüt birliklerine kadar harekata katılan birçok unsurun yer aldığı fotoğraflar arasında elleri tetikte Mehmetçik, çıkarma gemileri ve birliklerdeki denetlemeler de yer alıyor.

Harekata katılanlar

Türkiye Muharip Gaziler Derneği Genel Başkanı, harekata üsteğmen rütbesiyle bulunan Şükrü Tandoğan yaptığı açıklamada, Kahramanmaraş'taki birliğiyle ikinci harekata katıldığını belirtti.

Mersin'de bindikleri gemilerle adaya ulaştıklarını anlatan Tandoğan, "Lefkoşa'nın doğusuna yönelik yapılan taarruza katıldık. Hedeflerimiz kritik hedeflerdi. Onları aldıktan sonra Magosa yolu açıldı ve zırhlı birliklerimiz o yoldan giderek Magosa'ya ulaştı" diye konuştu.

Adaya çıktıklarında Kıbrıs Türklerinden genellikle kadınları, yaşlıları ve çocukları gördüklerini ifade eden Tandoğan, erkeklerin büyük bölümünün Rumlar tarafından esir alındığını söyledi. Türk askerinin ulaşmasıyla adaya huzurun geldiğini söyleyen Tandoğan, "Rumların yaptığı katliamlara tanıklık ettik. Rumlar yenildikleri için intikamlarını masum sivillerden almaya çalışmışlardı" ifadesini kullandı.

Hava indirme tugayında askerliğini yaptığı sırada harekata katılan Mehmet Gemici de Kayseri'de 20 Temmuz sabahı alarmla uyandıklarını söyledi.

Paraşütleri ve mühimmatlarıyla uçağa bindiklerini ifade eden Gemici, Gönyeli bölgesine paraşütle indiklerini anlattı. Birinci ve ikinci harekata katıldığını ifade eden Gemici, Rumlarla yapılan çatışmalarda da görev aldığını kaydetti. Beşparmak Dağları'ndan Kocatepe muhribinin batışını gördüğünü anlatan Gemici, "Batanın Türk gemisi olduğunu öğrenince çok üzüldük" diye konuştu. İkinci harekat sırasında rahatsızlanması üzerine helikopterle Adana'daki askeri hastaneye götürüldüğünü belirten Gemici, daha sonra terhis olduğunu kaydetti.

trtturk.com
19 Temmuz 2014

TSK Foto Film Merkezi Komutanlığı
Genelkurmay’dan 40. yıla özel fotoğraflar

http://www.trthaber.com/foto-galeri/kib ... yfa-1.html

http://www.trtturk.com///foto-galeri/ki ... i.html?p=1
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: 20 TEMMUZ 1974 “Ayşe Tatile Çıksın”

İletigönderen PUTDREAD » Pzt Mar 16, 2015 19:04

kıbrıs kazandık
Kullanıcı küçük betizi
PUTDREAD
Üye
Üye
 
İletiler: 1
Kayıt: Cum Ağu 26, 2011 14:14


Şu dizine dön: Kıbrıs Mücadelesi

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x