Aa… Bakın Çekiliyorlar…

Muhalefet, Amerika’nın emrettiği, Anayasa Uzlaşma masasında kalmaya kararlı.

İktidar ile muhalefetin birlikte anayasa yapması demek; iktidarın işlediği suçları meşrulaştırmak demektir.

Zaten hükümetin, bir anayasaya falan da ihtiyacı yoktur.

Eğer gerekirse, ileride kendisi bir anayasa yapar.

Şimdiye dek, yaptıkları işlerin çoğu Anayasada mevcut değil.

Kaldı ki bunların kendileri bir anayasa yapsa dahi, o anayasaya da uymazlar.

Bunların ne yaptıklarına bakarak, ileride ne yapacaklarını anlamak, o kadar zor bir durum değildir.

Anayasa Uzlaşma masasında bunlarla birlikte oturmak bile, bunlara meşruiyet kazandırmaktır.

Kılıçdaroğlu diyor ki, “gördünüz mü, bize uzlaşma masasından kalkın diyorlardı. AKP uzlaşma masasından kaçmak için fırsat arıyor.”

Ne yaptığını, hangi kuvvetle mücadele içinde olduğunu (mücadele ettiğine de inanmıyorum ya…)anlamayan bir durum.

Düzen içinde muhalefet yapıyormuş gibi yaparsan, buna benzer polemiklerden başka söyleyeceğin olmaz.

Sanki karşısındaki iktidar yasal davranıyor, siz de onu daha demokratik çizgiye getireceksiniz de, masada kalmayı büyük marifet sayıyorsunuz.

RTE’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı yok.

Ancak ABD, bölünmenin resmi bir metne dayandırılmasını istiyor.

RTE’nin, bir maddelik Anayasaya, bu sebepten ihtiyacı olabilir.

“Türkiye; Kürt ve Türk federasyonundan kurulmuştur.”

Bunların siyasi ortağı Altan Tan’ın “bırakın MHP’yi, CHP’yi, gelin birlikte, keyfimize göre bir anayasa yapalım” çağrısı bundandır.

ABD ve AKP’nin isteği budur.

Ha bunun içine muhalefeti de alarak yaparlarsa, ne ala…

“Ben yaptım oldu” diyebileceği bir ortam olsun gerisi kolay anlayışıdır.

Zaten şimdiye kadar ortaya koydukları da budur.

ABD, yeni bir anayasa istememiş olsa, RTE’nin Anayasaya falan ihtiyacı yoktur.

Anayasa’sız daha kolay yönetebileceği düşüncesindedir.

Ama…

İşte bir aması var.

RTE ülkeyi anayasasız yönetebileceğini düşünebilir.

Ama dünya seni böylece kabul etmez.

Batı, işlerini halklara sindire sindire yapar.

Kazançlarının kalıcı olmasını, günlük kazanımlarına yeğler.

Seni, Anayasası olmayan bir sömürge olarak bile kabul etmez.

ABD ve Avrupa’nın yöneticileri kabul etse bile, Avrupa halkları kabul etmez.

Meşruiyet kazanmak, halkın tümünün rızasını almak her zaman önemlidir.

İktidar mevcut düzen içinde, bir anayasa içinde hareket etmeyerek, uzun süre belli bir zümrenin desteği ile ayakta kalamaz.

Halkı bir yere kadar, PKK için “a bakın çekiliyorlar” diye kandırabilirler.

Anayasa uzlaşma süreci sahte bir süreçtir.

Ne RTE’nin ne de halkın yeni bir anayasaya ihtiyacı vardır.

Anayasa ihtiyacı; bölünmeyi dünya kamuoyunda resmileştirmekten kaynaklanmaktadır.

Bülent ESİNOĞLU, 9 Mayıs 2013
bulentesinoglu@gmail.com