Abdullah Gül, Çevik Bir’i Ayakta Alkışladı Mı? / Yılmaz POLAT

Abdullah Gül, Çevik Bir’i Ayakta Alkışladı Mı? / Yılmaz POLAT

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Nis 21, 2012 19:33

Abdullah Gül, Çevik Bir’i Ayakta Alkışladı Mı? / Yılmaz POLAT

1997 yılı 28 Şubat'tan 6 gün önce Washington.

Amerikan-Türk Konseyi'nin (ATC) Grand Hyatt Oteli'nde 19-22 Şubat tarihlerinde yıllık konferansı yapılıyor.

Konferansa Refah Partili Devlet Bakanı Abdullah Gül, DYP'li Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Onur Öymen de katılıyor.

Gül'ün yanında Murat Mercan ve gazete sahibi İlnur Çevik var.

Konferansı Türkiye'den gelen gazeteciler Sami Kohen ve Fehmi Koru da izliyor.

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Mark Grossman ve Adana Konsolosu Elizabeth Shelton hem konferansı izlemek hem de siyasi gelişmeleri aktarmak için Washington'a gelmişti..

Konferansın son gecesi büyük bir kapanış balosu düzenlendi.

Washington'daki kapanış baloları her zaman konferans kadar ilgi çeker.

Yıllık toplantıların asıl şovu baloya saklanır.

Türk ve Amerikan tarafına verilen ödüller ile ödül sahiplerinin mesajlarının haber değeri büyük olur.

Konferansı ve bine yakın davetlinin katıldığı baloyu gazeteci olarak ben de izledim.

Clinton Yönetiminin bölgeyle ilgilenen her biriminden temsilciler vardı.

ATC'nin Savunma ödülüne Orgeneral Çevik Bir, üstün vatandaşlık ödülüne de Dışişleri eski Bakan Yardımcısı Richard Holbrooke layık görülmüştü.

ABD'nın en güvenilir gazeticisi CBS televizyonunun ünlü haber sunucusu Walter Cronkite ile Şevket Sabancı'ya da birer ödül verilecekti.

Protokol masasında Abdullah Gül, Çevik Bir, Turhan Tayan, Onur Öymen, Washington Büyükelçisi Nüzhet Kandemir, Richard Holbrooke ve ABD Elçisi Mark Grossman oturuyordu.

ATC Başkanı emekli general Fred Haynes'den ödülünü alan Bir, kısa konuşmasında laikliğe, Atatürk'e vurgu yaptı.

Çevik Bir'i salonun hemen tamamı ayakta alkışladı.

Gözler haliyle protokol masasındaki Gül'e odaklandı.

Masayı göremeyenler alkışladı mı diye birbirine soruyordu.

Bir'i alkışlayanlar arasında Gül de vardı.

Önce oturarak alkışlayan protokol masası sonra salona uyup kısa bir süre ayağa kalkınca Gül de masaya uydu.

Gül ertesi gün otelden ayrılmadan önce lobide bekleyen Bir'le tokalaşıp New York'a hareket etti.

Gül, protokol masasındaki alkış süresinin salona nazaran farklı olacağını söyledi, bir Türk generalinin büyük alkış almasından ancak gurur duyacağını kaydetti.

Bir de yaptığı açıklamada, alkışlamayanın elleri kırılır şeklinde basına yansıyan sözlerle ilgili olarak da kesinlikle böyle bir şey demediğini, her şeyin diyalogla hallonacağını söyledi.

Bir'e "buzlar eridi mi" diye soruldu, "buz niye olsun ki" dedi.

Washington'dan ayrılırken, Gül'ü asıl düşündüren Clinton Yönetimi'nden umduğunu bulamayışıydı.

Yılmaz POLAT, 21 Nisan 2012
ypolat1950@gmail.com
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Yılmaz POLAT

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x