
(ya da Suriye üzerinden AKP & İran Savaşı senaryosu vizyonda?!)
“Post scriptum (P.S.)!”
“Sonradan yazıldı (ek metin).”
http://tr.wikipedia.org/wiki/Latince_deyi%C5%9Fler_listesi_%28P-Z%29
http://haber.gazetevatan.com/iranin-olum-timleri-turkiyeye-sizdi/440363/30/Dunya
………………………
Suriye üzerinden “kreşendo ritmi”nde tırmandırılan Şia İran ve Sünni AKP gerilimi bağlamında, en sonda söyleyeceğimizi, en başta söyleyelim:
1- Mars’ta deprem oldu, bu planette kaçacak yeriniz, saklanacak deliğiniz kalmadı!
2- Tüm yurtdışı çıkışlar iptal olmuştur, şu saatten sonra sizi kürede misafir edecek devlet bulmanız da zor / imkansız!
3- “İran Dilemması” ortada: Ya verdiği söz üzerine AKP, İran’ı vurur ya da İran üzerinden “28 Şubat parantezi” çok sert bir şekilde bu güruhun suratına kapanır!
4- Kaptan Pilot’unuz konuşuyor: Anavatan’a hoşgeldiniz çocuklar! Şimdi çıkartın gözlerinden at gözlüklerini, nasıl bir BOP’a batmışlar, daha da bir güzel görsünler!
Nokta!
……………………..
“Arap Baharı”, “AKP Baharı”na dönüşmek üzere!
Suriye üzerinden operasyona uğrayanın Esad değil, AKP & Gülen iktidarı olduğu ortaya çıktı.
Gülen panikte ve kendini AKP’den ayırma derdinde; ama şu saatten sonra ne fayda?!
Görünen ve anlaşılan o ki; AKP’nin iktidar borçlu olduğu güç merkezleri çok öfkeli!
Erdoğan’ın söz verip tutmadığı için “eksen kaydıran”, Gül’ün zamana oynayan, Gülen’in İncil’deki “7 büyük günahı” işleyen açgözlü müritlerinin günahlarına ortak olmak istemiyorlar.
Yine anlaşılan ve ortaya çıkan o ki; Kürecik’teki “Füze Kalkanı” Abdullah Gül ne derse desin, İran için kurulmuş!
Birileri bizi kandırmak istemiş!
Öte yandan, “İran’ın vurulması” ile ilgili geri sayım tamamlanmak üzere!
Nitekim…
Burada birçok defa yazdığımız üzere AKP & Gülen iktidarı, küresel aksta “toksik varlık”!
Haliyle de, 2012 “Bahar” itibariyle “eksen”ler arasında “menfaat uzlaşması” yaratması imkansız!
Ki…
“Doğu Roma & Batı Roma” kamplaşması bağlamında, AKP’nin “iktidar borçlu” olduğu küresel güç olanakları tarafından “net eksen tercihi” yapması bekleniyor!
İsteniyor!
Dibine kadar kanırtarak, bu tercihi yapmaya zorlanıyor!
Sözün özü:
Herkesin öve öve bitiremediği, yalakalıkta sınır tanımadığı Allah’tan korkmayıp kuldan utanmayıp önünde gerdan kırdığı büyük, güçlü, çağ açıp çağ kapatan iktidar işte bu iktidar.
Eskiler boşuna “Dinsizin hakkından amansız gelir” dememişler.
Netice:
Relax; “zero / sıfır sorun”?!
Nokta!
…………………….
Yüce insan, Doğu Roma’nın Fatihi Potamyalı Recep Tayip Erdoğan açıklamış olduğu yeni teşvik paketi ile çok güçlü mesajlar verdi:
1- Türkiye artık 7 bölge değildir, 6 bölgedir! Doğu & Güneydoğu bundan böyle tek bölgedir! Bölgenin adı da El Cezire olarak değiştirilmiştir.
2- Açıklanan teşvik paketinden en büyük pay, Barzani’nin ilan etmek için doğru zamanı beklediği, o “şirk devlet”e eklemlenmesi beklenen coğrafyada yaşayan “bölge insanımız” üzerinden PKK’ya ayrılmış.
3- 2012 Mayıs’ta taslağı ortaya çıkacak yeni Anayasa’nın hangi amaca hizmet ettiğinin ilk ipuçları da “bakar kör”ler için böylece verilmiş oldu! AKP & Gülen iktidarı üzerinden Türkiye parçalanmaya gidiyor!
Sözün özü:
Bakalım sertleşen konjonktür, AKP & Gülen’i mi vuracak ve/veya ilk olarak parçalayacak, yoksa Türkiye’yi mi?!
Nokta!
…………………………..
Bir zamanlar “yazar” olmak demek “fikir adamı”, belli bir “Duruş”a sahip “söylem adam”ı olmak demekti.
Özü sözü bir olmak demekti.
“Mütevazı” olmak demekti.
Yeri gelince kalem kırmak demekti.
Ama asla eğilmemek, inandığı, savunduğu davadan vazgeçmemek demekti.
Özetle; “Adam” olmak demekti.
Ne var ki “cilalı imaj devri”nde ve/veya BOP sürecinde her şey değiştiği gibi yazarlık tipolojisi de değişti.
Ciddi konulardan bahsedenler banal, demode; renkli, alternatif gündemle uğraşanlar “in” ve/veya talep gören idi.
Çünkü bu tarz yazarlar ve yazılar, iktidar ile patronun başını belaya sokmayı önlüyordu.
Ne var ki, buna rağmen hem iktidarın hem de patronların başı belada!
Hazcı yazarlar ise büyük korku ve panik içinde!
Neden acaba?!
Yoksa davetli oldukları konserde ön koltuktan arka sıraya mı atmışlar kendilerini ya da yedi yıldızlı otelde içtikleri şarabın kalitesi mi bozuk veyahut sata sata gelinen son noktada sıra kendilerinin satılmasına mı gelmiş?!
Sözün özü:
Konjonktür ortada!
Bu kapsamda, yüksek gusto yazarları, ‘İran Şarabı’nın tadına bakmayı ihmal etmemeliler!
Görünen ve anlaşılan o ki, onlar istese de istemese de ‘Acem Şarabı’nın tadına tek tek ve de alfabetik sıraya göre baktıracaklar.
Netice:
Yaradan’ın kurduğu bu “ilahi düzen”de her şey aslına rücu eder!
Her kim ne ekti ise onu biçer!
Nokta!
……………………………….
STAR WIN ve/veya GLOKAL İMECE?!
(…)
Haf 2012 ve/veya Oyunun Sonu?!
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/03/oyunun-sonu.html
(…)
Acta est fabula ve/veya Oyun bitti?!
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/03/acta-est-fabula-veveya-oyun-bitti.html
(…)
Netice:
“Sadelik; karmaşanın en son noktasıdır
(…)
“2012 Kıyamet”, Final?!
‘Neo Roma’da iç savaş!?
Enerji bazlı “Post modern” Dünyalar Savaşı?!
I. Dünya Savaşı, rövanş HAARP’i?!
Çankaya Savaşları?!
İsrail & İran Savaşı ve/veya III. Dünya Savaşı?!
“Erdoğan’ı deliğe süpürmeyin kullanın”, Final?!
“Erdoğan’ı Saddam’laştırma operasyonu”, Final?!
“28 Şubat & AKP & Gülen Koalisyonu”, Final?!
“Gordion Düğümü”, Final?!
(…)
Sözün özü:
RAP… ULTRA… RAP… RAP… RAP…
RAP… RAP… İMECE… RAP… RAP…
RAP… RAP… GHOST… RAP… RAP…
RAP… RAP… HERO… RAP… RAP…
RAP… LARP… RAP… RAP… RAP…
Nokta!
……………………………….
Filler ve Eşekler rekabeti?!
http://www.gazeteport.com.tr/yazar/11/cevher_kantarci/2217/evren_ve_o_vazo_
http://www.gazetevatanemek.com/index.php/bariszezen-diger-yazlar/4524-the-economistin-arlman.html
http://www.turkcelil.com/?p=67951
http://www.hurriyet.com.tr/planet/20281914.asp
http://haber.gazetevatan.com/her-turlu-olumsuz-senaryoya-hazir-olalim/441631/1/Gundem
http://haber.gazetevatan.com/iran-durust-olmadigi-icin-itibar-kaybediyor/441659/9/Siyaset
http://haber.gazetevatan.com/gulenden-iktidar-savasi-iddialarina-yanit/441633/1/Gundem
http://haber.gazetevatan.com/iranin-olum-timleri-turkiyeye-sizdi/440363/30/Dunya
………………………………
Ve…
Son olarak…
“Kader Manifestosu”?!
http://ultra-turkler.blogspot.com/2011/ ... lolar.html
http://ultra-turkler.blogspot.com/2011/ ... -2011.html
Sözün özü:
Alman hümanist (!) devlet adamı Adolf Hitler’in düşüncesi:
“Eğer kazanırsanız, açıklama yapmanıza gerek yoktur. Fakat kaybettiyseniz eğer, açıklama yapmamak için orada bulunmamanız gerekir!”
(…)
Küresel aksta “uzun yürüyüş”ün simge ismi, Çinli devlet adamı Mao’nun asla akıldan çıkarılmaması gereken sözü:
“Sizinle savaştığımız zaman kaçamamanızı sağlarız!”
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/01/neo-samsun-sureci.html
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/01/kaht-rical-veveya-haki-alakart-13-ocak.html
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/01/sutemi-veveya-vatan-lafla-degil-eylemle.html
Hepsi ve daha ötesi şimdilik kaydıyla budur!
Nokta!
Sevgiler
Hayrullah Mahmud ÖZGÜR, 5 Nisan 2012