Ahmet Altan kime güveniyor?

Ahmet Altan kime güveniyor?

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Nis 21, 2009 18:32

Ahmet Altan kime güveniyor?

Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan, bugünkü köşesini, Star Gazetesi Yazarı Mehmet Altan’la, yeğeni Vatan Yazarı Sanem Altan’ın röportajına ayırmış. Mehmet Altan, yeğenine verdiği röportajda, ‘’Ergenekon Operasyonu’’nun arkasında AB ve ABD var’’ diyor. Hakan, bu sözlerin ardından yaşadığı şaşkınlığı köşesine taşımış.

Halbuki; Ahmet Hakan’ın şaşırmasına gerek yok. ‘’Altan kardeşler’’ artık hiçbirşeyi gizleme gereği duymuyor. Mehmet Altan’ın kardeşi Taraf Gazetesi Yayın Yönetmeni Ahmet Altan da artık ‘’açık’’ konuşuyor.

Fethullah Gülen – Abdullah Gül sempatizanı, AKP’nin sıkı destekçisi Ahmet Altan, şu günlerde sadece “Ergenekon” üzerine yazıyor. Altan, Atatürkçülerin sindirilmesine yönelik sürdürülen operasyonları ‘’canhıraş’’ bir şekilde destekliyor. Kamuoyu vicdanında mahkum edilen ‘’Türkan Saylan’a baskın’’ı bile savunan Taraf’ın Genel Yayın Yönetmeni, bu yazıları kaleme alırken, artık kendini kaybettiğini de gösteriyor.

Ahmet Altan, cumartesi günü kaleme aldığı yazısında, Baba Beni Okula Gönder kampanyasının yürütücülerinden olan Tijen Mergen’e kamuoyunun sahip çıkması üzerine şaşırdığını söylüyor. Doğan Grubu gazetelerinin Mergen’e kucak açmasını hazmedemediğini satır aralarında ifade eden Altan, şu garip çağrıyı yapıyor: “Doğan Grubu’nun yöneticileri beni arasın ve (Tijen darbeci değildir desin.) Biz Tijen Mergen’i de koruruz."

Belli ki; Ahmet Altan, bir gazete yöneticisi olduğunun farkında değil. Altan, kendini ‘’operasyona karar veren’’ mercinin bir ferdi gibi konumlandırıyor. Doğan Grubu’na yaptığı üst perdeden çağrı, Altan’ın nasıl bir ‘’kişilik bölünmesi’’ yaşadığının en çarpıcı örneği. Altan, tıpkı izinden yürüdüğü Başbakanı gibi, kendini davanın savcısı zannediyor.

Tabii Altan’ın içine düştüğü bu acı durumdan kendisinin rahatsız olduğunu söylemek imkansız. Altan, iktidarın kolları altına girerek nefret ettiği herkesten intikam alabilmenin hazzını yaşıyor. Öyle ki; ‘’Doğan Grubu’ndan bir yetkili beni arasın. Tijen konusunda ikna etsin, yayını keseyim” diyor. Altan böylece, bu operasyonda kendisinin nasıl konumlandırıldığını da gösteriyor. Belli ki; Altan kimlerin gözaltına alınacağını ve haklarında ne tür kararlar verileceğini biliyor. ‘’Mekanizma’’nın içinde olduğunu köşesinden itiraf ediyor.

Peki Altan’ı bu derece küstah kılan ne?

Kerameti kendinden menkul bir gazetenin ‘’gazeteci olmayan’’ yayın yönetmeni, gerçekten çok mu demokrat? Darbeciliğe karşı can siperane bir mücadele mi veriyor? Tanklar yürüdüğünde önüne çıkıp direnecek cesarette mi?

Tabii ki değil… Bir kere Altan’ın sicili bunun böyle olmadığını – olmayacağını gösteriyor. 12 Eylül’ün faşist generalleri, ülkeyi kan gölüne çevirdiğinde, Ahmet Altan günün modasına uymuş ve devrimcileri karalamaya başlamıştı. Devrimciler ‘’daha güzel bir gelecek’’ için işkence tezgahlarında can verir, gözaltında kaybedilirken, Altan, ‘’Sudaki İz’’ diye bir roman yazıyor, ‘’burjuva’’ gazeteleri bu kitabı parlatmak için yarışıyordu.

Toplumsal muhalefeti işkenceyle sindiremeyeceklerini gören 12 Eylül cuntacıları, devrimcilerin ‘’psikopat’’ olduğu, ‘’sapkın ilişkiler’’ yaşadığını anlatıyordu. Altan’ın romanları da bu söylemleri takip ediyordu. ‘’Sudaki İz’’ devrimcilerin nasıl psikopatlar olduğunu ve ‘’sapkın ilişkiler’’ yaşadığını belgelemeye çalışıyordu.

Peki neden?

Ahmet Altan, o dönemlerde de sıkı bir ABD yanlısıydı. Altan’a göre ‘’liberalizm’’ çağın ideolojisiydi. Devrimcilerin olduğu ülkeler ise ‘’liberalizm’’in önündeki en büyük engeldi. Bu yüzden, ‘’sol’’un ve ‘’sosyalizm’’in temsilcilerinin ezilip yok edilmesi gerekiyordu. ABD’nin çizdiği çerçeve içinde hareket eden Altan, sola ve solculara küfretmekte sınır tanımıyordu. Bu gerçekler, Profesör Yalçın Küçük’ün kitaplarında ayrıntılı bir şekilde var. Merak edenler, ‘’Küfür Romanları’’nı okuyup Altan’ın gerçek yüzünü daha yakından tanıma fırsatı bulabilir.

Altan için bugün de değişen bir şey yok. Altan, geçmişte sosyalistlere küfrediyordu, bugünse, ABD’yle ters düşen ‘’ulusalcılar’’ı hedef alıyor. ABD çıkarlarının sıkı bir koruyucusu olan AKP iktidarının eteğinin altına giren Ahmet Altan, ‘’darbeye karşı çıkıyorum’’ yalanıyla, Fethullah Gülen – Abdullah Gül çizgisinin sıkı bir savunuculuğunu üstleniyor. ABD’nin bölgedeki çıkarlarını koruyabilmesi için yapılan operasyonlara ‘’demokrat’’ maskesi altında destek veren Ahmet Altan, okurken midemizi bulandıran yazılar kaleme alıyor.

Hukukun, demokrasinin, insan haklarının, mücadelelerle kazanılmış hakların ‘’operasyon’’ adı altında yok edilmesinin destekçisi olan Altan, kendisi gibi düşünmeyen herkesi ‘’darbeci’’ ilan etme kolaycılığına düşüyor. Ve bunu yaparken, o kadar saçmalıyor ki; artık ne yaptığını bile göremez bir hale geliyor. ‘’Darbeci’’leri yok edeceğini söyleyen Altan, Gül’ün daha bir hafta önce “gerçek darbeci’’ Kenan Evren’i konuk etmesi hakkında tek kelime dahi söz söyleyemiyor. Oysa ki; ‘’gerçek darbeci’’ Gül’ün evinde ‘’onur konuğu’’ olarak ağırlanıyor. Altan’ın yönettiği gazetede yazan Önder Aytaç, ‘’Kenan Evren’e kurban olurum’’ diyebiliyor. Taraf'ın bir diğer yazarı, Rasim Ozan Kütahyalı ise, ''ABD karşıtı'' devrimcilere olan kinini "Deniz Gezmiş ırkçıdır, Ergenekon'un fikir babasıdır'' diyerek ifade ediyor. Kütahyalı, tıpkı 12 Mart cuntacıları gibi Deniz Gezmiş'ten nefret ettiğini itiraf ediyor. Taraf, bir 12 Eylül'ü, bir 12 Mart'ı övüyor.

Tüm bunlar gösteriyor ki; Ahmet Altan da Taraf Gazetesi de ‘’darbeciliğe’’ karşı değil. Onlar, AKP’nin iktidardan düşmesinden korkuyor. Çünkü; biliyorlar ki; AKP demek, ABD demektir. AKP demek, AB ve emperyalizmin çıkarlarının korunması demektir.

İşte bu yüzden, köşelerinden kendi yarattıkları hayali canavarlarla kavga edermiş gibi yaparken, hiçbir kural tanımıyorlar. İşte bu yüzden küstahlaşıyorlar. Altan, isim vermeden eleştirdiği Sinema Sanatçısı Tarık Akan’a seslenirken, kimlerin eteğinin altına girdiğini şu sözlerle çok açık bir şekilde anlatıyor:

“Darbeden yana mısın, değil misin?

Darbeden yanaysan, yap darbeyi.

Cezası neyse çekmeye de razı ol.

Bu sefer darbeyi de, darbecileri de affetmeyecekler çünkü.” (16 Nisan 2009 - Taraf)

Bu sözler, Altan’ın ‘’darbeciler’’e karşı özgücüne değil, birilerine güvendiğini gösteriyor. Son satırda yer alan “Bu sefer darbeyi de, darbecileri de affetmeyecekler çünkü’’ sözü, Altan’ın dilinin altındaki baklayı çıkartıyor. Altan, ‘’birilerine’’ güvendiğini ‘’affetmeyecekler’’ sözüyle vurguluyor.

Peki kim bu birileri?

Sakın, kendisini sık sık ziyaret etmeye gelen yabancı ülkelerin büyükelçileri olmasın?

Barış YARKADAŞ - Gerçek Gündem
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

sahtekarligin böylesi

İletigönderen alamancı » Sal Nis 21, 2009 21:00

liberal ve fikir savasçisi geçinen bir yazar fasist dincilerle, ne demokrasi ne hukuk takmayanlarla, kendilerine yabanci her türlü fikre düsman beyin yikamaci tarikatlerle ayni safhada. ben ömrümde böyle bir sahtekarlik görmedim bunlar nasil insanlar? ya beyinleri sulanmis bir ideolojik çorbaya hilkat garibesine falan dönüsmüs ya da düpedüz satilmislar. yoksa bir insan beyni bu kadar çeliskiyi nasil barindirir? hem dinci-fasist hem de demokrat olunmaz ki. yoksa olunurmu?
Kullanıcı küçük betizi
alamancı
Üye
Üye
 
İletiler: 241
Kayıt: Pzt Mar 02, 2009 13:45

Gazete Köşe Yazarları

İletigönderen jamesB07 » Çrş Nis 22, 2009 6:52

Bu ahmet altan denen;cibilliyetsiz,tiynetsiz,kisiliksiz,yabanci usagi donme libos yazar parcasi icin yazi yazmaya bile gerek
duymam!
Kullanıcı küçük betizi
jamesB07
Üye
Üye
 
İletiler: 153
Kayıt: Pzr Eyl 28, 2008 2:39

İletigönderen İlteriş » Çrş Nis 22, 2009 8:59

Cok kalitesiz bir adam. Burada kisiligini tartismak bile, kendisine belli bir seviye layik gormek olur. Hain desen hain, sapkinlik desen sapkin, aile ici cinselligi savunan bir tip.

Burada bence hepimizin cikarmasi gereken hisse sudur; Konu Turkiye Cumhuriyeti ve Turk varligina dusmanlik olunca, ummetcisi de, Kurtcusu de, libosu da, sapigi da, escinseli de nasil ittifak icinde olabiliyorlar. Yani Turk Ordusu'na ve Milletine saldirmak konusunda Taraf (sozde) gazetesi ile, zaman, Yeni Safak, Vakit vb. pacavralarin nasil agiz birligi ettiklerini goruyoruz.

Yikilmasi gerektigini dusundukleri bir Turk Devletinin varligi, Turk Ulusculuguna ve Cumhuriyetine dusman, sozumona "siyasal Islamci" cevrelerde, cinsi sapiklara ve kurt irkcilarina karsi bile ne kadar engin bir hosgoru iklimi yaratiyor!


Bize de bu ittifaklarinin hayirlara vesile olmasini dilemek dusuyor;

Ornegin, benim tavsiyem, dinci gazetelerimizden biri "Kol kirilir yen icinde kalir" basligi altinda bir yazidizisi yayinlamali, ve "dinsiz" laiklere karsi savasta hep en on safta bulunan Huseyin Uzmez'lerin ve Ahmet Altan'larin "Muslumanlara" ornek olacak aile yasamlari ve maceralari derlenerek bu kesimin bilgisine sunulmalidir.
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Bing [Bot] ve 2 konuk

x